Türk-İş’e bağlı Petrol-İş Sendikası ve DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası yöneticilerinden oluşan Bilecik Sendikalar Birliği, Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü dolayısıyla basın açıklaması düzenledi.
Gerçekleştirilen basın açıklamasında , kadınların en az yüzde 80'i çalışma hayatında cinsel tacize uğradığına dikkat çekilirken, konuya ilişkin şu açıklamalara yer verildi: “Yeryüzünde görülen en yaygın hak ihlallerinden biti olan kadına yönelik erkek şiddeti suçtur. Kadınlar, en yatanlarındaki erkekler tarafından çeşitli bahanelerle öldürülüyor. Kadınlar evde, sokakta, işyerlerinde fiziksel, cinsel psikolojik, ekonomik şiddet ve tacizle karşı karşıyalar. Kadına yönelik şiddetin kaynağında kadınlarla erkekler arasındaki yüzyıllardır süren eşitsiz göç ilişkileri ve kadım yaşamın her alanında İkincilleştiren, emecini sömüren erkek egemen kapitalist düzen var.
1960 yılında Dominik Cumhuriyetinde üç kız kardeş olan Mlrabel kardeşler hükümetin askerince tecavüz edilerek öldürüldü. Kadın mücadelesi. 1981 yılında 25 Kasım’ın Mlrabel Kardeşlerin anısına "Kadına Yönelik şiddete Karşı uluslararası Mücadele Günü" olarak ilan edilmesini sağladı.
İstanbul Sözleşmesini ve 6284'ü uygula!
Dünyayı etkisi altına alan salgın koşullarında cinsiyetler arasındaki eşitsizlik derinleşti. Kadına yönelik fiziksel şiddet, cinsel saldırı, cinsel taciz ve ekonomik şiddet arttı.
Salgınınla mücadelede kadın emeğinin hayati önemi ortaya çıktı. Kadınlar artan bakım, sağlık, ve hijyen yükünün yanı sıra evde ve İşyerlerinde artan şiddet ve taciz İle mücadele etmek zorunda kaldı.
Kadına yönelik şiddet ve tacizin önlenmesi için, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı kanun etkin bir şekilde uygulanmalı, ILO 190 Sayılı Sözleşme onaylanmalıdır. Sığınakların sayısı artırılmalı kadınlar maddi-manevi her yönden etkili biçimde desteklenmelidir.
İşyerinde Şiddet ve Cinsel Taciz Çalışma Hakkının ihlalidir
Kadınların en az yüzde 80'i çalışma hayatında cinsel tacize uğruyor. Yine, 18-24 yaş arası genç kadınların en az yüzde 63'ü işyerlerinde erkeklerin tacizi İle karşı karşıyalar. Mobbing ise yaygın olan bir diğer şiddet türü. İşyerlerinde şiddet ve cinsel taciz kadının insan hakla İhlali olduğu gibi, çalışma hakkının da ihlalidir.
Çocuk bakımı, ev içi işler, hasta bakımı gibi kadının üzerindeki cinsiyet rolleri nedeniyle, kadınların çalışma biçimi haline dönüşmüş kayıt dışı, esnek ve güvencesiz çalışma biçimleri, ücret eşitsizliği ve artan kadın işsizliği sermayenin kadınlara yönelik ekonomik şiddetidir.
“Şiddetsiz bir yaşam her kadının en temel insan hakkıdır “diyerek başta sendikalar,meslek örgütleri, siyasi partiler olmak üzere tüm kurum ve kuruluşlar kadına “ fiziksel, cinsel, ekonomik şiddete ve tacize karşı mücadele etmeli, kadınların sesine kulak vermelidir. Biz,fabrikalardan ses veriyoruz. Sesimizi kadına karşı fiziksel, cinsel her türlü şiddete ve tacize karşı sesini yükselten kadınların sesine, öfkesine katıyoruz.”
