Taşımalı eğitime geçilen yerlerdeki okul binaları ihtiyaç olduğunda geri alınmak üzere köylüye tahsis ediliyor.28 Mayıs tarihli gazetemizde yayınlanan haberimize İl Milli Eğitim Müdürü İsmail Altınkaynak’tan cevap geldi.

“Taşımalı eğitim sistemi köylerimizdeki okulları bu hale getirdi” başlıklı haberimizde; Milli Eğitim Bakanlığınca 1989 yılında pilot il olarak belirlenen 2 ilde başlatılan ve daha sonraki yıllarda nerede ise tüm illeri kapsayan taşımalı eğitim sisteminin olumlu ve olumsuz yönleri, aradan 23 yıl geçmesine rağmen kamuoyunda tartışıldığına yer vermiştik.


Haberimizde taşımalı sisteminin eğitim hayatının içine girmesinden sonra Bilecik merkez ilçe ve diğer ilçelerimize bağlı köylerdeki ilkokulların büyük kısmının kapandığını ve köylerde bulunan ilköğretim çağındaki öğrencilerin şehir merkezindeki öğrencilerle eşit koşularda öğrenim görmelerini sağlamak amacıyla başlatılan taşımalı ilköğretiminden uygulamanın başlatıldığı ilk günden bu yana bazı çevrelerin şikayetçi olduklarına yer vermiştik.

Bazı vatandaşların ise, köylerde hiçbir zaman yeterli sayıda öğretmenin görev yapmadığını, tek veya 2 öğretmenin aynı sınıflarda ders verdiği öğrencilerin istenilen düzeyde yetişmediğini, bu yüzden köylerdeki öğrencilerin eğitimde amaçlanan fırsat eşitliğinden yeterince yararlanamadıklarını öne sürdüklerini belirtmiştik.

Bilecik ve ilçelerindeki birçok köyde bulunan köy ilkokulu binalarının adeta kaderine terk edilmiş durumda olduğunu ve bu sisteme geçilmesi ile yıllar içerisinde köy okullarının teker teker kapanırken, geriye okul binaları ve lojmanlarının kaldığını kaleme almıştık. Bu haberimize istinaden İl Milli Eğitim Müdürü İsmail Altınkaynak okulların durumu ile ilgili olarak bir açıklama yaptı.


Açıklamasında köy okullarının öncelikle incelendiğini ve kullanım ömrünü dolduran binaların yıkılacağını ancak sağlam durumda olan binaların ise Milli Eğitim’in ihtiyacı olmadığı için bile köylünün kullanması için muhtarlara devredileceğini belirtti.


Altınkaynak; “Taşımalı eğitim sistemine geçilen yerlerdeki okullarla ilgili olarak bir çalışma yaptık. Taşımalı eğitimden sonra bu okullarımız bizim ihtiyacımız olmaktan çıktı. Bu okullardan 26 okulun yıkılmasıyla ilgili onaylarımızı aldık.  Yani 26 köy okulu bizim ihtiyacımızı karşılamıyor, hemde yıkılmasının uygun olacağına dair Çevre Şehircilik Müdürlüğü’nün ve bizim maarif müfettişlerimizce hazırlanan raporlarımız söz konusu. Bakanlıktan da bu okulların yıkılmasıyla ilgili onaylarımız alınmış. Bu okulların sayısı da Bilecik’te 26, bunun içinde ilçeler de dahil. Merkezde 7 okulumuz, Bozüyükte 6, Gölpazarında 5, Söğüt’te de 8 okulumuz için yıkım kararı alındı.  Bahse konu haberdeki köy okulumuz da bu yıkılma kararı alınan okullardan birisi. Biz bunu ilgili yerlere, hemde muhtarlıklara bu kararları onlara da tebliğ etmişiz. Ayrıca sağlam olan ve bizden talep edilmiş, bizde bunları muhtarlıklara tahsis etmişiz biz kullanmıyoruz ama köy muhtarınında kullanabileceği köyün ihtiyaçları için muhtarlığa tahsis ettiğimiz 42 okulumuz var. 

Yani bu durumda olup bizim kullanmıyacağımız ama köylülerimizin işine yarayabileceklerini muhtarların bizden talep ettiği 42 okulumuzu köylerin ihtiyaçları doğrultusunda kullanılmak üzere onlara tahsis ettik. Bu okullarımızın dağılımı da merkezde 19, Bozüyük’te 2, Gölpazarı’nda 2, Söğüt’te 3, Osmaneli’de 4, Pazaryeri’nde 6 okulumuz, Yenipazar’da 4, İnhisar’da ise 2 okulumuz bizim ihtiyacımız yok ama biz muhtarlara tahsis etmişiz onların kullanımına sunmuşuz.

İlçeler ve köylerde yıkılan okulların yerine ihtiyaç hasıl olursa yeniden okul yapılır. Zaten biz bir okulun yıkım kararını almak için önce bir inceleme başlatıyoruz, bizim orda okula ihtiyacımız olup olmadığını araştırıyoruz. Daha sonra Çevre ve Şehircilik’ten kullanılıp kullanılamayacağına ilişkin yazı yazıyoruz. Kullanım ömrünün tamamlanıp tamamlanmadığını araştırıyoruz. Depreme dayanıklılığını araştırıyoruz, tehlike arzeden bir durum var mı bunları Çevre ve Şehircilik’ten alıyoruz. Çünkü onların mühendisleri var. Biz eğitim öğretim açısından inceliyoruz onlar da gidiyor, kendi müdürlükleri açısından inceliyor. Eğer okul yıkılması gerekiyor, hakikaten tahrip olmuş, ömrünü yitirmişse onlar bir rapor düzenliyor, bize bildiriyor, biz de bunu bakanlığa yazıyoruz, eğer onay gelirse yıkılması kararı öyle veriliyor. Eğer o köyde öğrenci sayısı arttı, ihtiyaç hasıl olduysa yeniden bize talep geliyor, biz incelemeyi başlatıyoruz, gerekirse yeniden okul yapılabilir.


Sağlam binaları zaten yıktırmıyoruz. Biz burayı kullanmıyoruz kaldıralım gibi bir anlayışımız yok. O zaman köy muhtarlarına diyoruz ki burayı alın siz kullanın ihtiyaç halinde geri alınmak üzere diye de not düşüyoruz, ihtiyacımız olduğunda tekrar geri alıyoruz onları. Ayrıca bunu gündeme taşımanızdan ve üstelik hem kurumları yıpratmadan hemde dikkat çekmek maksatlı haberlerinizden dolayı teşekkür ediyorum”dedi.

 

Editör: TE Bilişim