Saadet Partisi İl Başkanı Seyfettin Tıkız Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin almış oldukları erken seçim kararına ilişkin yazılı bir açıklama gerçekleştirdi. Başkan Tıkız, “Gemi karaya oturdu. Bu böyle gitmez “ dediği açıklamasında şunları ifade etti:

“KIYMETLİ BİLECİK’Lİ VATANDAŞLARIMIZ;

Malum olduğu üzere ülkemiz yeniden bir seçim atmosferine sokulmuştur. Seçimler demokrasinin olmazsa olmazıdır. Halkın iradesinin hiçbir kuşkuya yer vermeden sandığa yansıması en büyük dileğimizdir. Bu vesile ile seçimlerin hepimiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum.

Peki biz Saadet Partisi olarak biz bu seçim kararını nasıl yorumluyoruz? Adına ister erken diyelim, ister baskın diyelim bu seçim kararının bize göre en önemli sonucu, 16 yıldır ülkemizde iktidar da bulunan siyasi partinin hal dili ile “Biz bu işi beceremedik” itirafıdır. Peki neden bu şekilde düşünüyoruz? Sayın Cumhurbaşkanın “Erken seçim talebi ihanettir” sözünü hatırlatmak isterim. Yine AKP yetkililerinin defalarca “Erken seçim yok” dediklerine hepimiz şahidiz. Peki bir anda ne değişti de bu karar alındı? Bizim her fırsatta dile getirdiğimiz “Gemi karaya oturdu. Bu böyle gitmez “ feryatlarımızın ne kadar haklı olduğunu aslında kendileri de biliyorlardı. Böylece itiraf etmiş oldular.

Eğer seçimler normal zamanında yapılmış olsaydı, iyice batağa saplanacaklarını gayet iyi bildikleri için erken seçim kaçınılmazdı. Ancak, baskın seçim kararının nedeni bam başka. Baskın seçimin kararının en büyük nedeni ise Saadet Partimizin toplumumuzun her kesimi tarafından dikkatle takip edilmeye başlanması ve geniş bir kesimde de karşılık bulmasıdır. Saadet Partimize tüm siyasi partilerden ve daha önce siyasetle iştigal etmemiş insanlarımızdan ciddi anlamda katılımlar yaşıyoruz. Son iki ayda Türkiye genelinde toplam 20 bin insanımız Saadet Partimize üye olmuş durumundadır. Bu hadise dikkate değer bir olaydır. Pek tabi ki iktidar partisi de bu gelişmeleri yakinen takip etmektedir. Daha fazla kan kaybetmeden bu işi kotarma telaşına düşmüş oldukları aşikardır.

Milli Görüşün tek temsilcisi Saadet Partisi olarak devletten yardım almadan yaklaşık yirmi yıldır kendi imkanlarımızla her türlü teşkilat çalışmasını eksiksiz yerine getirmeye gayret ediyoruz. Bunun yanında hem ulusal, hem de yerel medyada ciddi bir ambargo ile karşı karşıyayız. Kendileri her türlü devlet imkanları ve başta devletin resmi kanalı TRT olmak üzere neredeyse tüm medya kuruluşlarının kayıtsız şartsız destekleri ile beraber seçime gidecekler. Adında Adalet olan bir partinin adalet anlayışı böyle maalesef. Tabiri caizse on kilometre koşusuna çıkıyoruz. Adalet ve Kalkınma Partisi dokuzuncu kilometreden yarışa başlıyor. Saadet Partisi olarak biz ise sıfırdan başlıyoruz. Yetmez, yaptıkları seçim kanunu ile maalesef her türlü kanunsuzluğun da kılıfı hazırlanmış durumda. Ve bunun adına da adil seçim ve demokrasi diyoruz.

Tüm bu olumsuz şartlara rağmen bu seçimlerin en başarılı siyasi partisi olacağımızdan hiç kuşkumuz yoktur. Bunun yanında diğer siyasi partilerimiz ile görüşmelerimiz olacak. Belki bir ittifak da söz konusu olabilir. Şu an için bilemiyoruz. Ancak her ne olursa olsun bu seçimin tarihi bir seçim olduğuna inanıyoruz.”

Editör: TE Bilişim