Reina’da yaşanan terör saldırısı sırasında orada bulunan Bilecikli sanayici Haldun Aynur, yaşananları sıcağı sıcağına gazetemize anlattı.

Bilecik sanayisinin tanınmış isimlerinden Dekomer’in sahibi Haldun Aynur, Reina’da ki terör saldırısı ile ilgili “içeride büyük çığlıklar ve korkunç bir atmosfer vardı “dedi.

        "KORKUNÇ BİR GECEYDİ"

        Aynur, terör saldırında yaşadıklarını anlatırken, "Korkunç bir geceydi. Biz saat yarıma kadar(12.30) bir otelde yemek yedik. Yarımdan sonra bir arkadaşım aradı hadi ağabey Reina’ya gidelim dedi. Beraber çıktık Reina’ya gittik. Biz ana girişten değil de üst taraftaki girişten içeriye girdik. İçeriye girdikten sonra bu ana girişin çıkışından sonraki sol taraftaki yerde duruyorduk. Orada arkadaşım birisini çağırdı masa ayarlasın diye, vallahi tam saat olarak hatırlayamıyorum ama 15 dakika veya yarım saat geçti dışarıdan silah sesleri geldi.Çok yüksek müzik sesi vardı. Benim ilk aklıma gelen herhalde badigardlarla birisi kavga etti ve havaya ateş açtılar öyle bir şey sandım ama sonradan bir patlama sesi duydum. Ardından tekrar silah sesleri gelince yanımdaki arkadaşa dedim eyvah terör saldırısı var. Hemen orada bar vardı onun üstünden atladık hatta atlarken duvara omuzlarım falan çarptı. Barın içine yattık. İçeride büyük çığlıklar, korkunç bir atmosfer vardı. Biz hiç yerimizden kıpırdamadan orada durduk.

        "ÖLÜ VE YARALILARIN ÜZERLERİNDEN SÜRÜNEREK ÇIKTIK"

        Ne kadar zaman geçti bilemiyorum sonradan televizyonda izlediğim kadarıyla 7-8 dakika diyor ama bize saatler gibi geldi bu olay. Daha sonra silah sesleri kesilince barın oradan çıktık sürüne sürüne kapı girişine gittik. Yerde bir sürü insan vardı ölü yaralı bilemiyorum. Onların yanlarından üstlerinden geçtik. O sırada zaten polis girdi içeriye bizleri dışarıya çıkarttılar. Üzerimde kan olunca beni ambulansa götürdüler hatta orada doktor üzerimde kan görünce "sıcağı sıcağına kurşun hissedilmiyor mu" dedim. Muayene ettiler bir şey olmadığını sadece üzerime kan bulaştığını söylediler. Sonra dediler işte hastaneye sevkedelim psikolojik tedavi için dediler gerek yok dedim. Daha sonra orada duramadım zaten çok büyük bir kargaşa vardı. İleriden bir taksiye binip otele gittim.

EN GÜVENLİ YERLERDEN BİRİSİ REİNA DİYE DÜŞÜNDÜK

Yani bu saldırıyı televizyondan duyduğum kadarıyla on gün önce Amerikan Konsolosluğu Reina’nın sahibine ihbar etmiş. Ama çok ilginç o gece biz Taksim veya Nişantaşı’nı düşünüyorduk oralarda biraz gezeriz diye fakat canlı bomba olur korkusuyla gitmedik. En güvenli yerlerden birisi Reina diye düşündük. Canlı bombanın içeriye girmesi veya Allah göstermesin herhangi bir patlama bile olsa en fazla kapıda patlatabilirdi. Ama bu defaki terör şekli değişik. Çok profesyonel olan bir saldırı bu insanlara o kadar soğuk kanlı bir şekilde yüzlerce insana ateş edebilmesi için bu kişinin eğitimli olması gerekiyor. Bu saldırıdaki şahsi düşüncem Suriye ve Irak bataklığında bizim hiçbir işimiz yok. Yani ne işimiz var bizim bu terör örgütleriyle. Bırakalım bunu süper güçler kendi aralarındaki çıkar savaşlarına devam etsinler Rusya, Amerika, Çin bizi ilgilendiren oradaki tek konu PKK’nın yan kuruluşu olan PYD’ydi. Ona karşı sınırımızda güvenliğimizi aldığımız taktirde hiçbir şekilde bizim DEAŞ’le, PKK, PYD ile hiçbir bağlantımız olmayacaktı. Bunun üstesinden bizim devletimizin çok rahatlıkla geleceğine inanıyorum. Ama öyle bir bataklığa sürüklediler ki bizi bu bataklıktan çıkış imkansız oldu. Yani şuan Türkiye’de 3-4 milyon Suriyeli olduğunu biliyoruz. Buradan gelen masumlar için hiçbir lafım yok kadın,çocuk ama savaşacak durumdaki insanlar 17 ile 35 yaş arasındaki milyonlarca insan burada bir parantez açayım, burada çok zoruklarla yaşayan Suriyeli kardeşlerimiz var ama zenginleri Bodrum'da hatta o akşam Reina’da bile yaralı ve ölülerin arasında Suriyeliler olduğunu duydum.Bunlar buralarda gezerken benim Mehmetçiğimin oralarda şehit olmasını içime sindiremiyorum."

Editör: TE Bilişim