Son yıllarda Bilecik’te yapmış olduğu yüksek standartlı, kaliteli ve güvenilir inşaatları ile öne çıkan Paylaşım Mimarlık’ın tecrübeli Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Şener Tel ile Bilecik’teki inşaat sektörünü değerlendirdik. Tel, sektörde yaşanan gelişmeleri, sıkıntıları, çözümleri, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yeni çıkartılan müteaahitleri sınıflandırma yasasını ve sektöre dair önemli ayrıntıları gazetemizle paylaştı.

Türkiye’nin olduğu gibi Bilecik’in de lokomotif sektörü olan inşaat sektörünün özellikle son yıllarda büyük sıkıntılarla mücadele ettiğini dile getiren Tel, ülke ekonomisine çok büyük katkısı olan bu alanda yaşanan sıkıntıların giderilmesi için gerekli önlemlerin biran önce alınması gerektiğini savundu.

Bilecik sınırları içinde bakıldığında inşaatçıların daha rahat nefes alması için özellikle yerel yönetimlere büyük işler düştüğünü söyleyen Tel,  bu anlamda sadece Bilecik’te Belediye Meclisi kararı ile uygulanan bitişik nizamlarda çıkan harç bedelinin 2 ile çarpılması uygulamasının da kendileri için büyük sıkıntılar yarattığını ifade etti.  Ülke çapında yaşanan ekonomik sıkıntıların yanında Bilecik‘teki  inşaatçılara yüklenen bu yükü omuzlamakta güçlük çekildiğini söyleyen Tel, “çarpı iki uygulaması  hızlı bir şekilde kaldırılırsa Bilecik’teki inşaatla ilgili olan bu çöküşün biraz olsun ayaklanacağını umuyorum” ifadelerine yer verdi.

Kocaeli, Karabük gibi illerde de faaliyetleri bulunan Mehmet Şener Tel, memleketi olan Bilecik’te hizmet etmekten son derece mutlu olduğunu belirterek, “ben aslen Bilecik doğumluyum. Son yıllarda burada iş yapmaya başladık. Bilecik halkı bizleri sevdi, biz de onları sevdik, Bilecik daha güzel yerlere gelebilir, bunun için de bizim gibi yatırımcıların burada kalıcı olup, Bilecik’e değer katıp, Bilecik’i daha üst seviyelere çıkartması gerekir. Bu da tek başımıza olmaz, yerel yönetimlerin de bize o konuda destek vermeleri gerekir” ifadelerine yer verdi.

“SON YILLARDA GERÇEKLEŞTİRDİĞİ BAŞARILI PROJELERLE ADINDAN BAHSETTİREN PAYLAŞIM MİMARLIK YÖNETİM KURULU BAŞKANI MEHMET ŞENER TEL KİMDİR? ONU KENDİ AĞZINDAN DİNLEYEBİLİR MİYİZ?”

“Mehmet Şener Tel; 1978 doğumlu, Bilecik ilimizin bir çocuğudur. 3 çocuk babasıyım. İlimizde müteahhitlik işleri ile uğraşmaktayız. Tabiki vatandaşlarımız da bizleri tanımak istiyor.   “Mehmet Şener Tel, Paylaşım Mimarlık olarak neden Bilecik’te?” sorusuyla çok karşılaştık. Bunun nedenini de röportajımızın devamında açıklayacağım.”

KOCAELİ’DEN BİLECİK’E GELMENİZİN GÜZEL BİR AYRINTISI VAR, BUNU DA ANLATIR MISINIZ?

Bilecik önemli bir geçiş hattı, eski ipek yolu. 2013 yılında akrabalarımızdan birisi Bilecik’te üretim yapmamız gerektiğini söyledi. Biz daha önce Karabük Safranbolu’da üretim yapıyorduk. Gerçekten üretim yapılabilecek olan bir yer olduğunu gördük, insanları çok temiz, birbirleri arasındaki diyalogları çok düzenli, kültür seviyesi yüksek ve konforlu bir il. Büyük şehirlerde iş yapıp Bilecik gibi temiz ve güvenlikli bir şehirde iş yapan herkes Bilecik’in konforlu olduğunu görür, güvenlik zaafiyeti olmayan, ulaşımı kolay olan bir il. Bir iş yapacağınız zaman bütün kurumlara yakınız, o bakımdan çok konforlu bir il diyebiliriz.

BİLECİK’TEKİ İNŞAAT PROFİLİNİ İNCELEDİĞİMİZDE HANGİ İNŞAATLARIN DAHA ÇOK TALEP GÖRDÜĞÜNÜ SÖYLEYEBİLİRİZ?

Bilecik’in müşteri potansiyeli belli, rakam olarak söylemek gerekirse Bilecik’te 140 bin TL ile 250 bin TL arasındaki daire satışlarımız daha fazla yapılıyor. 300 bin 350 binTL’ye geldiği zaman alımlarda zorluklar çıktığını görüyoruz.

BİLECİK’TEKİ YÜKSEK BİNALARIN ŞEHRİN SİLÜETİNİ BOZDUĞUNU DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ? BUNUN YANINDA GENEL OLARAK BİLECİK’TEKİ BİNALAR NASIL OLMALI?

Bununla ilgili olarak hükümet de gerekli önlemleri aldı, fakat şu anda yüksek binalarla ilgili geriye dönüş yapılmasının mümkünatı yok.

“PAYLAŞIM İNŞAAT OLARAK ŞARTIMIZ, ŞEHRİN SİLÜETİNİN BOZULMAMASI”

Paylaşım İnşaat olarak ise belli bir standardımız olduğunu söyleyebiliriz. Bu standarttaki şartımız tabi ki Bilecik’in silüetini bozmamak şu anda mahalle mahalle, semt semt, imar durumlarına göre 5, 6, 7  gibi katların yeterli olduğunu düşünüyorum.

PAYLAŞIM MİMARLIK’IN YAPILARINDA GÖZE ÇARPAN BİR KALİTE VE FARKLILIK VAR. GENEL OLARAK BAKTIĞIMIZDA BİLECİK’TEKİ İNŞAATLARIN KALİTESİNİ NASIL BULUYORSUNUZ?

Kalite, alım gücü ile de alakalı olan bir şey. Bilecik’te de alım gücü belli, dairenin içiyle ilgili yapılacak olan maliyette sınır yok fakat satış rakamları da çok önemli.

“BİLECİK’TE MAKSİMUM SEVİYEDEKİ KALİTEYİ YAKALAMAYA ÇALIŞIYORUZ”

Kendi şirketimizle ilgili olarak söylersek Bilecik’te şu anda yapılabilecek maksimum seviyedeki kaliteyi yakalamaya çalışıyoruz. Daha lüks, daha kaliteli bir yaşam standardı yakalamak için daha güzel daireler üretebiliriz, fakat belirttiğim gibi bu alım gücüne dayalı olan bir konu.

İNŞAAT ANLAMINDA BİLECİK’TE BİR ŞİŞME OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ?

İnşaat sektörü kendisini sürekli koruyan bir sektördür. Mutlaka ev, işyeri gibi binaların üretimi olacak, bu bitmez ama şu anki ekonomik sıkıntıyla beraber arz-talep dengesine göre bakarsak belli bir şişme olduğunu söyleyebiliriz.

ÜLKEDE BİR EKONOMİK KRİZ DE SÖZ KONUSU...2013 YILINDA BURADA 120’YE YAKIN MÜTEAHHİT VARKEN, ŞUANDA 10-15 MÜTEAHHİT AYAKTA KALABİLDİ. BU KONUDA NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ? MÜTEAHHİTLER BİLECİK’TEN NEDEN GİTTİ?

Biz bir Kocaeli şirketiyiz, bu açıdan baktığımızda Bilecik’in bir geçiş noktası olduğunu görüyoruz. Ciddi şirketler kalmış, ciddi olmayan şirketler de buradan nemalanıp tekrar geri gitmişler. Bu da Bilecik’te derin yaralar bırakmış, tabi ki bunların sebepleri var, Bilecik ili diğer illere göre gelir seviyesi yüksek olan bir il. Nüfusa göre gelir dağılımına batığımızda 2017 sıralamasına göre; Kocaeli birinci,  Karabük ikinci, Yalova üçüncü, Kırklareli dördüncü sırada yeralırken, Bilecik’in de beşinci sırada yeraldığını görüyoruz. Bunu gören Müteaahit firmaların buraya bir giriş çıkışları olmuş.

“SADECE BİLECİK’TE OLAN ÇARPI İKİ UYGULAMASI MÜTEAHHİTLERDE DERİN YARALAR AÇIYOR”

Bilecik’te neden istikrar yakalanmıyor, neden gelen müteahhit gidiyor konusuna gelirsek; bunların da tabi belli sebepleri olduğunu söyleyebiliriz. Ekonomik sıkıntı zaten ülkenin her yerinde var, Bilecik özelinde baktığımız zaman ise yerel yönetimlerde katı uygulamalar olabilir, bunlar nedir? Bilecik Belediye Meclisi’nde alınan kararlar çok hızlı bir şekilde alınıp uygulamaya konulabilir ama ilçelere baktığımızda ise daha farklı. Bilecik’in il bazında yetkisi daha büyük, örneğin bitişik nizamlarda çarpı 2 dediğimiz bir uygulama var. Çarpı 2 dediğimiz uygulama; bitişik nizamlarda çıkan harç bedelinin 2 ile çarpılması, bu müteaahit firmaları çok yordu.

“ÇARPI 2 UYGULAMASI KALKMADIĞI SÜRECE BİLECİK BU KONUYLA İLGİLİ ÇOK GERİLEYECEKTİR”

Bunu Mehmet Yağız Başkanımız da her platformda dile getiriyor fakat bir türlü bu bitişik nizamlarda çarpı 2 uygulaması kalkmadı. Bu, müteahhitlerde büyük yara açtı, ciddi platformlarda, ciddi harçlarla karşı karşıya kaldılar. Tabi küçük çaptaki şirketleri de çok büyük etkiledi, bizler de etkilendik, bitişik nizamlardaki çarpı 2 uygulaması Bilecik ilinde kalkmadığı sürece Bilecik bu konuyla ilgili çok gerileyecektir. Bu uygulama Bilecik’te 3 yıl öncesine kadar yoktu ve sadece Bilecik’te uygulanıyor, Bilecik Belediye Meclisi’nde Encümen kararıyla çıkan bir karar.

İNŞAAT SEKTÖRÜ DURURSA HAYAT DURUR ŞEKLİNDE BİR GÖRÜŞ VAR. BUNA KATILIYOR MUSUNUZ?

Dünya genelinde baktığımız zaman inşaat sektörü her zaman lokomotiftir. 200 kalemin üzerinde malzeme vardır, bu 200 kalemin içindeki malzemenin tabanına indiğimiz zaman yaklaşık 2000 kaleme kadar inebilirsiniz. Şu anda en ufak bir Müteahhitin bile yapmış olduğu inşaat işlerinde çalıştırılan insan sayısı en az 30’un üzerindedir, ekonomiye katkıda bulunuyorlar, tedarikçi firmalara katkıda bulunuyorlar. Bir inşaatın yaklaşık 200 tedarikçi firması var, bu da ciddi rakamlara tekabül ediyor.

“BU SEKTÖRÜ AYAKTA TUTMAK GEREKİYOR”

Bu sektörü ayakta tutmak gerekiyor, bu anlamda yerel yönetimlere de çok iş düşüyor. Yeni kurulan Müteahhitler Birliğimizi canlandırmak, korumak, güçlendirmek gerekiyor. Bizlere de çok iş düşüyor, biz Kocaeli ağırlıklı olsak da  elimizden geldiği kadar destek vermeye çalışıyoruz. Kendi aramızda yaptığımız istişarelerde fikirlerimizi sunuyoruz, Bilecik’in müteahhitlerin gelip gittiği, kalıcı olmadığı, bir geçiş noktası olduğu görülüyor.

BİZİM GİBİ YATIRIMCILAR, YEREL YÖNETİMLERİN DE DESTEĞİYLE BİLECİK’İ DAHA ÜST SEVİYELERE ÇIKARTABİLİR

Biz 2013’te yaklaşık 36 dairelik 5 blokluk bir üretim yapıp Karabük Safranbolu’daki üretime devam edecektik. O gün sözde gidecektik, hala gideceğiz... Bilecik halkı bizleri sevdi, biz de onları sevdik, bunun yanında zaten aslen Bayırköylüyüm, Bilecik doğumluyum, Bilecik daha güzel yerlere gelebilir, bunun için de bizim gibi yatırımcıların burada kalıcı olup, Bilecik’e değer katıp, Bilecik’i daha üst seviyelere çıkartması gerekir. Bu da tek başımıza olmaz, yerel yönetimlerin de bize o konuda destek vermeleri gerekir. Allah izin verirse ilerleyen günlerde Bilecik Belediyemizle yapmış olduğumuz istişareler sonucu daha güzel günlere erişeceğimize inanıyorum.

MÜTEAHHİTLERİN GENEL ANLAMDAKİ SIKINTILARI NELERDİR?

Müteahhit firmaların genellikle kendi öz sermayeleriyle iş yapmaları gerekir, fakat günümüzün sıkıntısı ekonomi. Ekonomi, her sektörde olduğu gibi inşaat sektöründe de bir sıkıntı yarattı, kendi öz sermayesiyle iş yapıp ayakta kalmak isteyen şirket sayısı çok az, bu da beraberinde girişilen işlerde sıkıntılar çıkartıyor. Ufak bir krizde, ilk olarak etkilenen sektör inşaat sektörüdür, arkasından da otomotiv gelir. Otomotiv ile ilgili gereken önlemler alındı gibi ama inşaat sektörüyle ilgili alınamadı çünkü maliyeti yüksek olan bir sektör.

KAMUOYUNDA SES GETİREN BİR İLKE İMZA ATTINIZ. 0,99 OLAN KREDİ ORANLARINI 0,98’E İNDİREREK 0,98 KREDİ ORANI FIRSATI İLE SATIŞLARI YAPMAYA BAŞLADINIZ; YANİ BANKANIN FAİZLERİNİ KENDİNİZ ÜSTLENDİNİZ. BUNU NASIL BAŞARDINIZ?

Bilecik’te yapmış olduğumuz çalışmalarda gördük ki piyasada bir daralma, bir eksiklik var. Bu anlamda kendi öz sermayemizle neler yapabiliriz, vatandaşımıza bunu nasıl yansıtabiliriz konusunda çalışmalar yaptık. Hükümetimizin 0,98 oranı kendi kamu bankaları haricindeki bankalarda uygulanmamıştı, bu karar alınmadan önce kendimiz Bursa Bölge Müdürlüğü’ndeki özel bir banka ile anlaşmamızı yaptık, 0,99 kredi oranını kendimiz üstlendik.

“VATANDAŞIMIZA BİR NEFES ALDIRMAK İÇİN BANKA FAİZLERİNİ BİZ ÜSTLENDİK”

Belli vadelerde, belli yıllarda çıkacak olan farkı kendi şirketimizle üstlendik, halkımıza bir nefes aldırmak için böyle bir çalışma yaptık. Yaklaşık 45 gün sonra hükümetimizin aldığı kararla 0,98 oranına çektiler,iki bankayla yaptılar bunları. Bunun devamında Bursa Bölge Müdürlüğü ile yapmış olduğumuz anlaşmamızı devam ettirdik,  hükümetimizin almış olduğu bankalarla da 0,98 oranındaki anlaşmamızı yaptık. Bu bizim şirketimiz için büyük bir yük ama biz bu arada neler yapabiliriz, nasıl bir yük üstlenebiliriz diye düşünerek bu imzaları attık, bu anlamda da mutluyuz. Biz bu imzaları atarken yerel yönetimlerden de çarpı 2 uygulamasını kaldırmasını istiyoruz, bu uygulama hızlı bir şekilde kaldırılırsa Bilecik’teki inşaatla ilgili olan bu çöküşün biraz olsun ayaklanacağını umuyorum.”

YENİ ÇIKAN YASA İLE MÜTEAHHİTLER ARTIK HER YERDE İNŞAAT YAPAMAYACAK. BAKANLIK BU KONUDA BİR SINIFLANDIRMA YAPTI. BU YASAYI NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ? BİLECİK’E GETİRİSİ VEYA GÖTÜRÜSÜ NE OLUR?

Yaklaşık 1 hafta önce böyle bir yasa çıktı, yıllar önce yapılması gereken bir yasaydı, geç alınmış bir karar fakat her şeyin bir başlangıcı vardır. Müteahhit arkadaşlar biz iş yapamayacağız, önümüz kesildi diye düşünmesinler. En zayıf müteahhit dahi bin metrekareyle iş yapabilecek, aslında çok değişen bir şey yok, sınıflandırma ve belli bir düzen gelmiş oldu. Herhangi bir şirket hükümetten KDV’sini almak için inşaat yapıyor, yapmış olduğu inşaatın kalitesi de şirket için önemli değil. Sonuçta KDV’sini devletten mahsuplaşacaktı, bu yasa, bunu ortadan kaldırıyor. Bu yasa ile gerçekten müteahhitlik yapan, inşaat sektörünü omuzlayacak gerçek inşaatçılar ortaya çıkacak.

Bu belki de cirosu düşük olan Müteahhitleri zorlayacak ama onlar da kendi önlemlerini alarak daha da kurumsallaştırmaya doğru götürecektir.

SON YILLARDA BİLECİK’TE MÜTEAHHİTLERİN AZALDIĞINI GÖRÜYORUZ. BU REKABETİ AZALTIR MI? REKABETİN AZALMASI BU KALİTEYİ DÜŞÜRÜR MÜ?

Müteahhit firmaların, inşaatçıların azalması aslında bizim gibi şirketlerin işine gelmez, rekabetin olmadığı yerde yarış koşulları zorlaşır, bir rekabet olması lazım.

“REKABET, KALİTEYİ YÜKSELTİR”

Rekabetin olması için de yerel yönetimlerin ve ekonominin etkisi olması gerekir. Bu nedenle küçük şirketleri, KOBİ’leri kollamamız gerekiyor, aslında bu tatlı bir yarış, bu tabi ki kaliteyi arttıracaktır, rekabetin olmadığı bir yerde kalite düşer, tekelcilik devreye girer. Bu da toplumda hoş karşılanmaz, kalitenin artması için meslektaşlarımızı her zaman kollayıp korumamız lazım.

GEÇTİĞİMİZ GÜNLERDE MÜTEAHHİTLER DERNEK BAŞKANI MEHMET BEY İLE YAPMIŞ OLDUĞUNUZ TOPLANTIYA VE AYRICA TİCARET VE SANAYİ ODASI İNŞAAT KOMİTESİ’NİN YAPMIŞ OLDUĞU TOPLANTIYA BAKTIĞIMIZ ZAMAN İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN YEREL YÖNETİMLERDEN SIKINTILI OLDUĞUNU GÖRÜYORUZ. BUNUN NASIL AŞILMASI GEREKİR?

İnşaat sektörü Türkiye’de lokomotif bir sektör olduğu için gelir düzeyi yüksek bir sektör. Ufak illerimizin gelirleri, büyük illlerimizin gelirleri ile boy ölçüşemez, tabi ki ilimizin yöneticileri bu konuda daha iyi bilgilere sahiptir fakat bizler de elimizden geldiği kadar taşın altına elimizi koyacağız, fakat inşaatçılara yüklenildiği kadar başka sektöre yüklenilemiyor.

“2005’TE 10 DAİREDEN 30 BİN TL KAZANIRKEN, BUGÜN 10 BİN TL KAZANMAK MÜMKÜN DEĞİL”

Müteahhit çok para kazanıyor gibi bir izlenim var toplumda. Örneğin, 2005’li yıllarda bir müteahhit firma, bir şirket 10 dairelik bir apartmandan daire satışında 30 bin TL gibi bir kazanç sağlarken, şuanda 10 bin TL kazanması mümkün değil çünkü maliyet 2 katına çıktı, bunların yanında resmi masraflar da eklendi. İş güvenliği, Çevre ve Şehircilik, SGK, Maliye, Belediye gibi resmi ödeneklerimiz de çıktı.

“YEREL YÖNETİMLER HARÇLARI REVİZE EDERLERSE İNŞAAT SEKTÖRÜ BİRAZ DAHA NEFES ALACAKTIR”

Bu anlamda bir binanın kendi muhtelif giderleri haricinde 250-300 bin TL arasında bir resmiyeti var. Bu nedenle bunun düşmesi için yerel yönetimler harçlara bir düzenleme getirebilirler. İnşaatçılara, Mimarlık işlerine, üreticilere karşı olan gelirleri revize ederlerse inşaat sektörü biraz daha nefes alacaktır.

EV SAHİBİ OLMAK İSTEYEN VATANDAŞLARIMIZA, İNŞAAT SEKTÖRÜNDEKİ MESLEKTAŞLARINIZA BİR MESAJINIZ VAR MI?

İstanbul, Kocaeli, Karabük gibi illerde faaliyetlerimizi sürdürdük en sonunda da Bilecik ilinde sürdürmekteyiz. Bilecik ile ilgili olarak vatandaşımızın parasının genelde bankalarda vadede olduğunu görüyoruz. Vatandaş bugün bir daire alıp kiraya verdiği zaman vatandaşımızın vadedeki parası ile aynı değerde kazanç getirmiyor. Bankadan daha yüksek bir gelir elde edebiliyor, tabi bu da inşaatçılarımız için kasaya giren paranın bankadan çıkmamasına sebep oluyor.

“İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN BİTMEMESİ İÇİN VATANDAŞLARIMIZA DA GÖREVLER DÜŞÜYOR”

Faizlerin düşmemesi de inşaat sektörünü aşırı derecede etkiledi. Biz vatandaşımızdan şunu isteriz; gerçekten kaliteli inşaatçı arkadaşlarımız, kaliteli müteahhitlerimiz var, hepsi canla başla çalışıyorlar. Vatandaş çekinmeden yarım kalan topraktan bitmiş dairelerin peşinatlarını verip bu süreçte en azından dairesini bir yerde  belirlemesi. Sonuçta bu inşaat firmaları, bu şirketler hepimize lazım. Bu sektör Türkiye’nin lokomotifi,bu sektörü bitirmemek lazım, şahlandırmak lazım. Burada yerel yönetimlere görev düştüğü gibi vatandaşa da büyük görev düşüyor, bu sektör hepimize lazım.”

Editör: TE Bilişim