Korkmaz Kesik

Mersin'in Tarsus ilçesinde 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın yakılarak öldürülmesine Bilecik’ten tepkiler büyüyor. Özgecan Aslan'ın katledilmesine birçok siyasi partiden ve demokratik kitle örgütlerinden tepkiler çığ gibi büyümeye devam ediyor. İlimizde özellik öğrenciler duruma yürüyüşlerle, sloganlarla tepkilerini gösteriyor.

“Özge’nin hesabını kadınlar sokakta soracak”

Cumhuriyet Meydanı’nda toplanan üniversiteli öğrenciler, Özgecan için yürüyüş gerçekleştirdi. Cumhuriyet Meydanı’ndan başlayan yürüyüş; Atatürk Bulvarı, Tevfikbey Caddesi’nden devam ederek Cumhuriyet Meydanı’nda sonlandı. Meydanda toplanan kitle bir basın açıklaması gerçekleştirdi.


Üniversiteli Kadın Kolektifleri adına açıklama yapan Şevval Kaya, bir daha kadın cinayetinin gerçekleşmemesi için uğraşacaklarını ifade ederek, “Özgecan arkadaşımız öldürülen ilk kadın değildir ama son olması için var gücümüzle mücadele edeceğiz. Özge’nin hesabını kadınlar sokakta soracak.” dedi. Kaya, kadına şiddetin AKP hükümeti tarafından desteklendiğini belirtirken, “AKP eli ile desteklenen erkek şiddeti bir üniversiteli kadının daha hayatının son bulmasına neden oldu.” ifadelerini kullandı.  Kaya, açıklamasında şunları aktardı:

“Mersin’in Tarsus ilçesinde kayıp olarak aranan 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Özgecan Aslan’ın öldürüldükten sonra yakılmış cesedi 12 Şubat akşam üzeri bulundu. AKP eli ile desteklenen erkek şiddeti bir üniversiteli kadının daha hayatının son bulmasına neden oldu. Kadınların kahkahasından korkan, kadın-erkek eşit değildir diyen kadın cinayetlerin artmasına neden olan, tacizcilere, kadın katliamcılarını mahkemelerde aklayanlardır katilleri. Özgecan’ın katilleri tam da bunlardır. Erkek şiddetini ilmek ilmek örmeye çalışan, çocuklarınıza çığlık atmayı öğretin diyen, çok yetkililerdir bugün kadınların yaşam haklarını ellerinden alanlar. Şimdi o yetkililer açsın kulaklarını iyi dinlesinler kadınları; kadın düşmanlığı ile attığınız her adımın karşısında duran kadınlar olacağız.

Siz pervasızca nefretinizi saça saça konuştuğunuzda karşınızda üniversiteli kadınları göreceksiniz. Aramızdan aldığınız her kadın için, hayatını kararttığınız her kadın için tek tek hesap vereceksiniz. Korktuğunuz kahkahalar hazırlayacak sizin sonunuzu. Buradan bir kez daha duyuralım. Özgecan arkadaşımız öldürülen ilk kadın değildir ama son olması için var gücümüzle mücadele edeceğiz. Özge’nin hesabını kadınlar sokakta soracak.” 

CHP Merkez İlçe Başkanı Gültekin Çalışkan:

“Kadına uzanan ellerin kırılmasını istiyorum”

Özgecan Aslan'ın katledilmesi ülke gündemini derinden yaralarken ilimizde de birçok isim yaşanan olayı kınadı. Özgecan Aslan'ın vahşice katledilmesine tepki gösteren CHP Merkez İlçe Başkanı Gültekin Çalışkan, “Türkiye gibi bir ülkede genç kız kardeşlerimizin de gece vakti sokağa çıkıp özgürce dolaşması gerekirde diye düşünüyorum” diyerek, katil zanlıları hakkında “kadına kaldırılan ellerin kırılmasını istiyorum” ifadelerini kullandı.

Çalışkan, “Mersin’de Özgecan cinayeti yaşandı. Ben kadına uzanan ellerin kırılmasını istiyorum. Bu cinayeti şiddetle kınıyorum. Çok üzüldük, umarım bu tip cinayetler bir daha yaşanmaz. Türkiye gibi bir ülkede genç kız kardeşlerimizin de gece vakti sokağa çıkıp özgürce dolaşması gerekirde diye düşünüyorum. Bu olayı merkez ilçe örgütü adına kınıyorum.”

ADD Şube Başkanı Feyzi Köse:

“5 yıl içerisinde 1134 tane kadın öldürüldü”

Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Bilecik Şube Başkanı Feyzi Köse, Özgecan Aslan’ın katledilmesini sert bir dille kınarken, son 5 yıl içerisinde 1134 tane kadın cinayetinin gerçekleştiğine dikkat çekti. Köse, yaşanan bu vahim olayların eğitimdeki gerici zihniyetten kaynakladığını söyleyerek, “Bu zihniyeti yok etmenin yolu eğitimden, kültürden geçer. 4+4+4 eğitim sistemiyle, bütün okulları İmam Hatipleştirerek, bu eğitimi veremezsiniz. Bilimsel aklı egemen kılamazsınız. Bunu yapmadığınız sürece bu tecavüzler daha tekrarlanır ve biz çok acılar çekeriz.” dedi. Köse, açıklamasında şunları aktardı:

“5 yıl içerisinde 1134 tane kadın öldürüldü”

 “Mersin’in Tarsus ilçesinde Özgecan Aslan isminde Psikoloji okuyan 1. Sınıf öğrencisi bir üniversiteli kızımızı sapıkların dehşetine kurban verdik. Resmi kaynakların bildirdiğine göre sadece son 5 yıl içerisinde 1134 tane kadın öldürüldü. Bunların kamuoyuna yansıyan bir kaç tanesi meşhur. İsimi duyulmamış binlerce kızımız, kadınımız bu sıkıntıları yaşıyor ve ölümü bekliyor. Bunu şiddetle protesto ediyoruz.

Şiddet olaylarının sebebinin insanları bağımsız ve bilimsel düşünceden yoksun bırakan eğitim sistemidir.  Bunun sorumluları da siyasilerdir. Bu ülkede, ‘annesinin diz kapağı göründü de tahrik oldu’ diyenler var. Bu ülkede, ‘hamilelerin sokakta gezmesi sakıncalıdır, ayıptır’ diyen bir zihniyet var. Bu ülkede, ‘6 yaşındaki kız çocuğuyla evlenilebilir’ diye fetva verenler var. ‘Eğer o kız ergenliğe ulaşmışsa sorun yoktur’ diyenler var.

“Kadını eve hapsetmek isteyen bir zihniyet var”

‘İşsizliğin sebebi kadınlarımızdır’ diyenler var. Kadın erkek eşitliğini kabullenmeyen bu zihniyet sokakta kahkaha atan kadını sakıncalı gören bir zihniyettir. Yüce dinimizi kendi siyasetlerine ve ticaretlerine alet eden bir zihniyet var. Bu zihniyeti şiddetle kınıyoruz. Kadın erkek eşitliğini bize bahşeden, ülkemizdeki hilafeti kaldırıp laik eğitim sistemini getiren yüce Atatürk’ü saygıyla anıyoruz.

Günümüzde hala bugün için bile bunu savunan ve kendisine yazar diyen insanlar çıkıyor. Yenişafak diye bir gazetenin bir yazarı Cemile Bayraktar, ‘Müslüman ülke, tecavüz falan diyorsunuz. Bu fırsatçılığa soyunmayın. Amerika’da her iki dakikada bir kadın tecavüze uğruyor. Ne olmuş yani. Çenenizi kapatın’ diyor. Yine aynı gazetede bir başka kadın. O da kendisini yazar zanneden biri, ismi Sevda Türküsev. Uğradığı tacizi doktora değil de sosyal medyaya yazan kadınlara, ‘Bir kendinize gelin ya, dizilerdeki gibi kahraman mı olmak istiyorsunuz’ diyor. Kendisini gazete yazarı zanneden insanlar bunlar. Bu zihniyete biz ne diyelim. Yazarı da böyle, siyasetçisi de böyle, fetva veren uleması da böyle. Kadını hiç bir zaman erkeğiyle eşit görmeyen bu zihniyeti şiddetle kınıyoruz.

Bu ülkenin Aile Bakanı Ayşenur İslam, bu olaydan sonra, ‘Çocuk evliliklerinin çoğu masumanedir’ diyor. Bütün kamuoyuna soruyorum, 90 yaşında parayı bastırıp da 10 yaşındaki bir kız çocuğunu satın alıp kadın diye koynuna sokan adam evcilik mi oynuyor? O çocukla ne yapıyor?  İşte bu zihniyeti kınıyoruz. Bu zihniyeti yok etmenin yolu eğitimden, kültürden geçer. 4+4+4 eğitim sistemiyle, bütün okulları İmam Hatipleştirerek, bu eğitimi veremezsiniz. Bilimsel aklı egemen kılamazsınız. Bunu yapmadığınız sürece bu tecavüzler daha tekrarlanır ve biz çok acılar çekeriz.

“Bunları yapanları insan olarak görmüyoruz”

Bunları yapanları insan olarak görmüyoruz, hayvan bile denmez bunlara. Ama biliyoruz ki bizim gibi güdük demokrasisi olan ülkelerde idam cezasına da sahte belgelerle kılıf uydururlar. Onlarca örneğini görmedik mi? Yargıya güvenin kalmadığı ortamlardan geçmiyor muyuz? Onun için de diyorum ki, gerçek demokrasi ülkemize gelinceye kadar bu sapıklara, bu hayvan bile denmeyecek insanlık dışı yaratıklara müebbet hapis vereceksiniz. Hücrelere koyacaksınız. Hücrede ölünceye kadar da bekleteceksiniz.

“Yekvücut olmak zorundayız”

Öfkemiz sonsuz. Bu işin çözümü bütün insanlığın el ele vermesiyle olacak. Ben buradan bütün siyasi partilere sesleniyorum,  bugün özellikle Cumhuriyet Halk Partisi’ne, Milliyetçi Hareket Partisi’ne ve parlamento dışı partilere sesleniyorum. Gün şimdi el ele verme günü. Böyle bir olayın sağı solu, ilerisi gerisi olmaz. Yekvücut olmak zorundayız. Önce eğitimden başlamak zorundayız. Siyaset bu kararları alabilir ama mevcut yönetimler bu zihniyette olmadığı için bu sıkıntılar yaşanıyor. Onun için de muhalefete sesleniyorum. Gelin bu iş çözecek iradeyi yüksek sesle haykırın. Türkiye’nin yüreğine bir su serpin. Biz Atatürkçü Düşünce Derneği olarak laik ve bilimsel eğitimden yana kadın ve erkeğin eşitliğinden yana olan inancımızı sonuna kadar savunmaya devam edeceğiz.”

Editör: TE Bilişim