Değerli okurlar,

Mersin’de üniversite öğrencisi Özgecan’ın öldürülmesi toplumumuzda infiale sebep oldu. Her yerde protesto edildi. İdam talepleri yapıldı. Cezaların caydırıcı olmadığı dile getirildi. Vahşet kınandı. Bu çok üzücü hadise sebebiyle beşeriyetin felaketini hazırlayan sebepler hatta kıyametin kopmasına sebep olan kötülüklerden bahsetmeye çalışacağım.

Yeryüzü, takdir edilmiş zamana kadar yaşayacak fakat, insanların kötülüklerinin, isyanlarının üzerine yıkılacaktır.

Dünyanın yıkılması insanların kötülükleri sebebiyle olacak. Hz. Allah (C.C.) öyle bir sebebe bağlayacak ki, artık yeryüzü; karalar, denizler üzerinde yapılan cinayetlere, isyanlara tahammül edemez hale gelecek. Allah’ım bizleri, evlatlarımızı bu fitneden, fesattan korusun.

Her gelecek yakındır. Bu kadar yıl geçmiş, madem ki geliyor çok yakındır. Bizi bırakan gittikçe uzaklaşıyor, gelecek ise yakındır.

İnsanların hesabı çok yakın olmasına rağmen, gaflet içerisinde Allah’a yüz çevirip, uzaklaşmaktadırlar.

İnsanlar kendi elleriyle yaparlar. Hani denir ya, bu işte onun parmağı var. Bu iyilikte veya kötülükte onun eli vardır. Onun eli çok sıkı,eli çok bol, elinin uzanmadığı yer yoktur denildiği için Mevlamız insanların eli sebebiyle diye buyuruyor. İnsanın eli sebebiyle yapmadığı kötülük kalmıyor. Mevla biz size yaptıklarınızın bir kısmını dünyada tattıracağız, hepsini değil buyuruyor. Bu Rabbimizin rahmetidir. Ey kullarım sizlere azabın bir kısmını dünyada veriyorum ki dönme imkanı tanımak için, dönesiniz diye. Bu darlıklar isyanımızdan, günahımızdan dolayı oluyor. Öyle ise biz ıslahı nefs edelim, tevbe, nedamet edelim, istiğfar edelim.
Kötülükler artık aleni, açık olmaktadır. İnsanların kalplerinde merhamet duygusu kalmadı mı? Acıma duygularımıza ne oldu?

Anne ve babalar kendi evladını seve seve cehenneme atıyorlar, hiç üzülmeden, müteessir olmadan. Onun manevi istikbalini hiç düşünmeyerek onu sırf dünyaya hazırlamaya gayret ederek… Sadece dünyalığı kurtulsun diyerek ahiretini mahvediyorsa evladına karşı kalbinde merhamet kalmamış demektir.

İnsanın kalbinden merhamet böyle kalkar. Acımasız hale gelirse ebedi hayatındaki felakete acımazsa en büyük merhametsizlik budur.
İnsanların kalplerinde birbirlerine olan sevgileri nerede?
Birbirini seven, sayan, birbirlerine kalplerinde muhabbeti bulunan ve kendi menfaatini düşündüğünden daha çok kardeşinin menfaatini düşünen, Allah için kalbinde muhabbet besleyen iman,İslam muhabbeti olan insanı bu ebedi saadete ve mutluluğa götürecektir.
Ama ne hazin bir tablodur ki, bugün insanların kalplerinden muhabbetin kalktığını görüyoruz. Sevgi yerine buğz hakim oluyor, kin ve haset oluyor.
Amirler bozulursa memur bozulur, Alimler bozulursa cemaat bozulur. Onlar yemeğin tuzudur. Ailenin reisi olan amir adalettin ayrılırsa tuz bozulmuştur. Tuz bozulunca yemek de bozulur…
Yeryüzünde Kuran’ın güzel ahlakı, örf ve adeti hakim olmalıdır. Herkes Kuran’ın güzel ahlakına özenmelidir. Çünki o esirgeyici, Allah’ın gerçek sözü, şeytana karşı yıkılmaz kale, kıyamet günü amel terazisinin sevap kefesinde en büyük ağırlıktır buyuruluyor.

Emanete bırakılan bir mal ganimet gibi ahdedilir, emanete riayet edilmezse felaket olur. Öyle kötülükler işleniyor ki günümüzde şuurdan, akıldan mahrum olan hayvanat dahi o insanların yaptığı isyanlardan edepleniyor.

Kötülüklerden men edip, iyiliği yayalım. Çirkin işleri kınayalım. İmanımızla dinimizin, milli örf ve adetlerimizi hayatımıza hakim kılalım. Hz. Allah’ı (C.C.) ve ölümü unutmayalım. Bir saat Allah demek, seksen sene nafile ibadetten hayırlıdır. Allah’ı çok anıp, şükrümüzü eda edelim.
Yaptığımız iyiliği ve başkasının bize yaptığı kötülüğü de unutalım. Hz. Hüseyin efendimiz benim bir kulağıma kötü söz söyleseler, öbür kulağıma özür dileseler kabul ederim buyurmaktadır.
Anne baba olmanın gerektirdiği ödevleri bilmek kadar, çocuklarımıza istismardan korunmanın yollarını göstermek de önemli. Sevgili Peygamberimizin şu tavsiyesi bizlere bu hususta yol gösterici niteliktedir; “Çocuklarınıza ikram edin ve onları güzelce terbiye edin.”

Suça meyilli kişileri caydırıcı bir çalışmanın hayata geçirilmesi de son derece önemli….

Tanımı kolaydır yalın dillerle
Bir ana kuzusu güldü Özgecan
Mersin baharında hoyrat ellerle,
Kırıldı, yıkıldı, soldu Özgecan…

Kederli aileye ve milletimize başsağlığı diliyor,böyle vahim olayların bir daha yaşanmamasını temenni ediyorum…

Her başlangıç kadar taze ve umut doluyuz. Ne zaman bitersek, o zaman kaybederiz. Her yeninin sevinçli heyecanına sahibiz. Bir yanımız bahar bahçe, sakladığımız yanımız kara kış. Kış da gelecek bize elbet, mevsim dediğin yazdan mı ibaret?

Tüm dünyada kadınların şiddetten, tacizden, her tür olumsuzluktan kurtulmasını temenni ederim.Bu temennimin gerçekleşmesini gerçekten bir erkek olarak tüm kalbimle diliyorum.
Saygılarımla…



Hasan KAYHAN, 16 Şubat 2015 Nevşehir