Yeniçeri Ocağı’nı Kaldırılması: Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılmasına giden yolda ‘Eşkinci Ocağı’nın kurulması çok etkili olmuştur. ‘Kazan kaldırmak’ için her an tetikte bekleyen Yeniçeri’leri ürkütmemek için her türlü tedbir alınarak hareket ediliyordu. Yeniçeri Ağası Hüseyin Paşa’nın önerisiyle ocağın ileri gelenleri ikna edildi. Ulema’dan olumlu yönde fetva alındı. Şeyhülislam’ında desteğini alan Sultan 2. Mahmud, 25 Mayıs 1826’da ‘Eşkinci’ adıyla yeni ve modern bir ocağın kurulduğunu resmen ilan etti. Aslında bu ocak, Yeniçeriler’in gönüllülerinden de alınacak, modern eğitim görecek, vurucu bir sipahi gücü olacaktı.

3. Selim tahttan indirildikten sonra, oğlu gibi sevip yetiştirdiği ve o zaman veliaht-şehzade olan Mahmud’a devletin geleceğinin, artık varlığının devlete, faydasından çok zararı olan Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılmasında düğümlendiğini ve kendi hatalarına onun düşmemesini çok iyi anlatmıştı. Bu yüzden Sultan Mahmud, Yeniçeri’lerin önemli mevkilerine kendisine bağlı komutanları getirmişti. 14 Haziran akşamı Yeniçeri’ler ayaklandılar. 15 Haziran sabahı ünlü kazanlarını son kez Etmeydanı’na çıkardılar. Osmanlı’nın son Yeniçeri Ağası Celaleddin Ağa durumu Sultan Mahmud’a bildirdi. Sultan Mahmud Han Topkapı Saray’ına gelip sadrazamı, Şeyhülislamı ve devlet ricalini huzuruna çağırtıp gelenlere: “ Yeniçeri yine isyan edip taşkınlığa başladı. Bu hainlerin cezalandırılmasında tedbiriniz nedir? ” diye sorulunca Ulema: “ Bunların öldürülmeleri kanundur.” diye fetva verdi.

Şeyhülislam Tahir Efendi, Kazaskerleri, Ulema’yı ve Medrese öğrencilerini, Sultan Mahmud’un çıkardığı Sancak-ı Şerif altında topladı. Son zamanlarda İstanbul halkına da yapmadık zorbalıkları bırakmayan Yeniçeriler’e karşı, kadınlara varıncaya kadar İstanbul halkı da Sancak-ı Şerif altında toplanmıştı. Tophane’den çıkarılan bataryalar ile Topçu Yüzbaşısı Karacehennem İbrahim Ağa, Etmeydanı’nda toplanan Yeniçeri’leri top ateşine tuttu. Silahlandırılan halk Yeniçeri kışlalarını bastı. Tophane İmamı Hacı Hafız Ahmed Efendi, Eşkinci Ocağı askerlerinin başında Yeniçeriler’le savaşanlar arasındaydı. Akşama doğru artık yeryüzünde Yeniçeri Ocağı diye bir şey kalmamıştı. 6.000 Yeniçeri öldürülmüştü. Ertesi günden başlayarak, şuraya buraya saklanan 20.000’den fazla Yeniçeri tevkif edilerek uzak yerlere sürüldü. Yeniçeri’lerin mensup oldukları Bektaşi dergahları kapatıldı, karşı koyanlar yok edildi.*

1329 yılında Orhan Gazi tarafından kurulan , Yüzyıllarca Osmanlı Devleti’nin esas kuvvetlerini oluşturan ve sayısız zaferlerin kazanılmasında büyük hizmetler yapmış olan fakat son dönemlerde devlete büyük sorunlar çıkaran Yeniçeri Ocağı 497 yıl yaşadıktan sonra tarihe karışmış oldu. Yeniçeri isyanından bir gün sonra 16 Haziran’da kurulan bu Meclis-i Meşveret’te Yeniçeri Ocağı’nın ilgasına karar verildi. Bunu üzerine 2. Mahmud tarafından ilan edilen ferman, Sultan Ahmed Camii’inde Vakanüvis Esad Efendi tarafından okundu. Daha sonra da her yere birer suret gönderildi.****

“ Vak’a-i Hayriye (Hayırlı Olay) ” diye bilinen Yeniçeri ve diğer Kapıkulu Ocakları’nın ortadan kaldırılması, Türkiye tarihinin büyük dönüm noktalarından biri, hatta modern devrin gerçek başlangıcı oldu. 1839 Tanzimat’ı, hatta Cumhuriyet, Vak’a-i Hayriyye’nin bir neticesi sayılabilir. Türkiye’de Batı Medeniyeti ile serbest diyalog bu tarihle başlar.*

Siyasi çözülmenin had safhaya ulaştığı bir zamanda Yeniçeri ocağını kaldırılması, Osmanlı Devleti tarihinde çok önemli bir vak’adır. Konumuz açısından en önemli sonuçlarından biri Seyfiyye’nin siyasi alanda nispeten etkisizleştirilmesi ve İlmiyye’nin yaptırım gücünün ve devlet içindeki yüksek düzeyinin düşmesidir. Osmanlı tarihinde laikleşme serüveninde bu durum önemli bir gelişmedir. Ulema’nın gücünde azalma olması, devlet bünyesindeki dengenin, Ulema aleyhine ve Sultan’ın otoritesi lehine bozulmasına neden olmuştur.**

İşin ilginç yanı bu süreçte Şeyhülislam ve diğer Ulema’nın bu mücadeleye iştirak etmiş olması, bu konuda 2. Mahmud’u desteklemesi, hatta teşvik etmesidir.

1826’da Yeniçeri’lerin ortadan kaldırılmasından 1839’daki ölümüne kadar süre zarfında Sultan Mahmud muazzam bir reform programı uygulamaya girişti. Bu programla, sonraları 19.’uncu hatta kısmen 20. Yüzyıl’ın Türk reformcularının takip edeceği yolun ana hatları çizilmiş oldu.***

Yeniçeri Ocağı’nı kapattıktan sonra artık kendini daha güçlü hisseden 2. Mahmud giriştiği ıslahat hareketlerinde yılmadan ve büyük bir cesaretle mücadele etti. Merkezi idare ve hükümet teşkilatında büyük düzenlemelere giderek Avrupa tarzında modern bir devlet teşkilatı ve bürokrasisi kurmaya çalıştı.

Bir sonraki yazımızda bunları anlatmaya çalışalım.

(*): Yılmaz Öztuna / Cumhuriyet Dönemi Öncesinde TÜRKLER/Babıali Kültür Yay.

(**): Prof.Dr. Ejder Okumuş /Türkiye’de Laikleşme Serüveninde TANZİMAT/İnsan Yay.

(***): Prof.Dr. Bernard Lewis / Modern Türkiye’nin Doğuşu/ Arkadaş yay.

(****): Nurdal Agras / 2. Mamud Dön. Islahat Hareketleri / Yüksel Lisans tezi 2010 Konya

SEZAİ BALTA

Editör: TE Bilişim