Geçtiğimiz günlerde Kırıkkale’de eski eşi Fedai Varan tarafından 10 yaşındaki kızı F.B.B.’nin gözleri önünde vahşice öldürülen Emine Bulut ve diğer kadın cinayetlerine tepki çekmek amacıyla Bilecik’te vatandaşlar sokağa döküldü.

Sosyal medya üzerinden örgütlenen ve birçoğu kadın olan vatandaşlar, Bilecik Belediyesi Aile Sosyal Çay Bahçesi önünde topladılar. Ellerinde pankartlar taşıyan kadınlar birçok sloganlar eşliğinde son yıllarda yaşanan kadın cinayetlerine tepki gösterdiler.

Daha önce cinayete kurban giden Münevver Karabulut, Özgecan Arslan, Tuğba Erkol,Güldane Yırtıcı ve Emine Bulut’un resimlerinin bulunduğu maskeleri takan Özlem Sade, grup adına basın açıklaması yaptı.

“Kız çocuklarından bir farkı olmadığı öğretilmeli erkek çocuğuna”

Özlem Sade yaptığı basın açıklamasında,“İsmim Münevver Karabulut. Lise son sınıf öğrencisiyim. Arkadaşlarımın aracılığı ile ünlü bir iş adamının yeğeni Cem Garipoğlu ile tanıştık ve sevgili olduk. İlişkimizin ilerleyen aylarında benimle bir sırrını paylaştı Cem. Bunun üzerine beni kimsenin bilmediği bir villanın arka kapısından içeriye alarak beni tehdit etmeye başladı ve kendimi savunduğum için bıçaklayarak yaraladı. Daha son nefesimi vermeden başımı keserek bedenimi parçalara ayırarak valizlere doldurup çöp konteynırına attı beni. Sırlarla beraber vahşice öldürüldüm. Hepiniz gibi yaşamayı seviyordum. Üniversite hayallerim vardı. Çocuklarınızı sevgi ile büyütelim ki Münevver’ler ölmesin.

Ben Özgecan Aslan.20 yaşındayım. Cıvıl cıvıl bir kızım.Yaşamayı çok seviyorum. Hem kim sevmez ki,en güzel yaşlarımdayım.Aynı zamanda Çağ Üniversitesi Psikoloji Bölümü öğrencisiyim. Arkadaşlarımla AVM’de gezdikten sonra yol kenarında minibüse bindik ve ileride arkadaşım indi ben yoluma devam ettim ama minibüste tek başıma kalmıştım. Aracın farklı yöne gittiğini fark edince bağırmaya başladım. Aracı durdurup bana saldırdı,tecavüz etmeye kalktı, o anda panikle biber gazı sıktım, tırnaklarımı yüzüne geçirdim ama nafile. Bu kez de beni bıçakladı defalarca. Ben daha can çekişirken ellerimi bileklerimden kesti. Daha ölmemiştim. Canım çok acıyordu bu kez de levye ile kafama defalarca vurdu ve cesedimi dere kenarında yaktı. Hiçbir suçum yokken bu şiddet ve cinayete mahkum edildim. Evlatlarımızı insanlık dersi ve sevgi ile büyütelim; ölümün, caniliğin, vahşetin önüne ancak böyle geçebiliriz. Özgecan’lar ölmesin.

İsmim Tuba Erkol.Eşimden sürekli şiddet gördüğüm için uzaklaştırma kararı istedim. Bir sabah iş çıkışı çocuklarımla oturduğum eve sözüm ona valizini alma bahanesiyle gelerek içeriye girdi. Tartışmaya başladık. Birden gözü döndü ve yanında getirdiği bıçağı defalarca vücudumun çeşitli yerlerine sapladı. Kaçmaya çalıştım, çocukları mı tehdit etti. Sizi de öldürürüm dedi. Zaten küçücük üçü de beni koruyamazlar ki. Apartman arasına çıkarken yakaladı ve 3 çocuğumun gözü önünde ölesiye 20 defa bıçakladı. Canım çok acıdı evet ama en çokta evlatlarım, öldüğüm ana şahit olduğu ve o sahneyi hiç unutamayacaklarını düşünerek can verdim. Tek suçum, artık onunla evli kalmak istemiyor olmamdı. Bir zamanlar aşık olduğum adam katilim oldu. Çocuklarınıza kadınların onların malı olmadığını öğretini, sevgi ile büyütün.Tuba’lar ölmesin.

İsmim Güldane.28 yaşındayım, ev hanımıyım. Bir çoğunuz gibi aşık oldum ve meslek sahibi olmadan evlendim. 8 yıllık eşim ile şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanma davası açtım. Tek istediğim dayaksız, kavgasız, huzurlu bir hayattı. 3 çocuğuma doğum yaptıktan sonra hastaneye gelen eşim tarafından darp edildim, yüzümden ve vücudumdan bıçaklandım. Ablam ve hastane güvenliği yetişerek canımı kurtardı. Ben diğerlerinden şanslıydım ki kurtuldum. Hayat bu kadar ucuz olmamalı.Çocuklarınıza evlilik yüzüğü takmadan önce altın bilezik takmayı yani meslek edinmeyi öğretin, öğretin ki yüzük parmağı ile beraber hayatı kangren olmasın.

İsmim Emine Bulut.38 yaşındayım. 2006 yılında severek evlendiğim eşimden 2009 yılında dünyalar güzeli bir kızım oldu. Zamanla evliliğimiz çekilmez hal aldı ve 2013 yılında boşandık. Velayeti bende olan kızımı istediği zaman görmesine rağmen velayetini almak istedi. Öldürüldüğüm gün ona evlenme ihtimalim olduğunu ilettim yüz yüze konuşmak istedim. Kızım, babası ve ben kafede buluştuk. Konuşma tartışmaya döndü ve orayı terk ettim. Başka bir cadde üzerinde olan restorana yemek yemeye gittik kızımla. Oradan geçerken bizi gördü ve dışarıya konuşmaya çağırdı. Bu kez planlı gelmiş, üzerinden çıkardığı bıçakla saldırdı. İçeriye kaçtım bir kişi bile engel olmadı. Beni yakaladı boğazımı ve çeşitli yerlerimi 10 yaşındaki kızımın gözü önünde bıçakladı. Kaçtı gitti.O sırada herkes kaçıştı, kimisi eline telefonunu alıp video çekti. Geride kızımla geçirebileceğim birkaç dakikam kaldı. Yavrum, evladım şah damarımdan fışkıran kanı görünce şoka girdi ve “Anne lütfen ölme!” diyerek kanlarıma müdahale etmeye çalıştı. “Ölmek istemiyorum !” diye bağırmama rağmen ilk yardım yapmak, ambulansı aramak yerine video çekip sosyal ortamda paylaştılar. Belki yaşayabilirdim. Kızım o anı hiç unutmayacak. Ben değil siz olabilirdiniz o anı yaşayan.Hanginiz isterdi ki? Ve öldüm. Emine’ler ölmesin.

Arkadaşlar merhaba.Size sadece 5 kadından bahsettim. Hemen hemen her gün bunun örneklerini yaşıyoruz. Duyarsız kaldıkça dayak, tecavüz, cinayetler çoğalmakta.

Burada bulunma sebebimizi biliyorsunuz. Özellikle son yıllarda yaşanan kadına şiddete dikkat çekmek ve farkındalık için burada toplanmış bulunmaktayız. İçimden nehirler akıyor bu konuda ama düğüm düğüm boğazım. Size sadece şundan bahsedeceğim;3 kızım var Allah ömürlerini versin.Oğlum olsun çok isterdim nasip olmadı. Eğer olsaydı ona ilk olarak öğreteceğim şey erkekliğin üstünlük göstergesi olmadığı olacaktı. Daha çocukken erkekliğin bir üstünlük olduğu öğretiliyor çocuklara. O bilinçle büyüyorlar. Cinsiyetçiliğin temelleri atılmış oluyor böylece. Kız çocuklarından bir farkı olmadığı öğretilmeli erkek çocuğuna. Kendini üstün görmemesi aşılanmalı. Gücünün yetmediği yerlerde şiddet ve tehdit etmeyi bir çözüm aracı olarak görmemeyi öğretmeli. Özür dilemenin bir erdemlik olduğunu ve bunun zayıflık değil güçlülük olduğu öğretilmeli. Her istediğinin gerçekleşmesinin mümkün olmadığı, bunu için kendisine ve insanlara acı çektirmesinin gereksiz olduğu öğretilmeli.

Sen erkeksin, yaparsın, adamsın, kız gibi ağlama terimlerini kullanmayın lütfen. Ve son olarak hiçbir zaman, hiçbir şekilde bir kadını taciz etmemesi, zarar vermemesi gerektiği ve bunu yapmanın bahanesi olmadığı kesinlikle öğretilmeli.Sevgiyle kalın.” ifadelerine yer verdi.

Basın açıklaması yapan Özlem Sade’nin konuşması sırasında göz yaşlarına hakim olamadığı ve zaman zaman sesinin tükendiği gözlendi.

Kızı katledilen babada basın açıklamasına destek verdi

2014 yılında Bozüyük İlçesi’nde eski eşi Levent S. tarafından öldürülen Emine Baş’ın babası Sabri Us’da basın açıklaması yapan gruba destek verirken,“Bugün benim başıma gelen yarın sizin başınıza gelebilir diyerek” kadın cinayetlerine tepkisini dile getirdi.

Katılımcı kadınlara karanfil sunumunun da yapıldığı basın açıklamasında, Emine Bulut cinayeti de canlandırıldı.

Grup, “ölmek istemiyoruz! Susmuyoruz, korkmuyoruz! Emine Bulutlar ölmesin!” şeklinde sloganlar attıktan sonra sesiz bir şekilde dağıldı.

Diğer yandan eyleme Belediye Başkan Yardımcısı Melek Mızrak Subaşı,Belediye Başkanı Semih Şahin’in eşi Serpil Şahin ve Milletvekili Yaşar Tüzün’ün eşi Eysel Tüzün’de destek verdi.

Editör: TE Bilişim