Bilecik’in zemini sağlam yeni yapılan binalar güvenli ama yinede deprem çantamız hazır olmalı

Son günlerde ülkemizin çeşitli yerlerinde yaşanan ve uzmanların sıkça uyarıda bulunduğu büyük İstanbul depremi ve 1.derece fay hattı üzerinde bulunan ilimizin bu depremlerden etkilenme boyutunu Bilecik’teki işin ehli olan Mimarlar Odası ve İnşaat Mühendisleri Odası Başkanları, Yönetim Kurulu üyeleri ve Jeoloji Mühendisiyle yaptığımız açık oturum ile masaya yatırdık.

Manisa ve ardından Elazığ’da yaşanan şiddetli depremler sonrası beklenen yeni depremlere ilişkin Bilecik kamuoyu tarafından çok merak edilen deprem öncesi alınması gereken önlemler, deprem anında neler yapılması gerektiği, ilimizin jeolojik durumu ve yeni yapılan binaların sağlam olup olmadığı konularını gündeme getirdiğimiz oturumda Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Cafer Elmas’ın sorularını yanıtlayan Mimarlar Odası Başkanı Mimar Didem Mean, İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı İnşaat Mühendisi Emre Künek, Belediye Meclisi Üyesi Jeoloji Mühendisi Muharrem Tüfekçioğlu, Mimarlar Odası Başkan Yardımcısı Mimar Nihan Arıç, İnşaat Odası Yönetim Kurulu Üyesi İnşaat Mühendisi İnanç Taşkın ve İnşaat Odası Yönetim Kurulu Üyesi İnşaat Mühendisi Aytaç Yılmaz önemli açıklamalarda bulundular.

Deprem değil, binalar öldürür

1.derecede deprem bölgesinde bulunan Bilecik’in olası depremde çok fazla etkilenmeyeceğini savunan ve depremin değil binaların insanları öldürdüğü tezini doğru bulduklarını belirten konuşmacılar Bilecik’in zemininin sağlam olduğunu ve son yapılan jeolojik çalışmalarında bunu doğruladığını aktardılar.

1999 depreminden sonra Bilecik’te inşa edilen yapıların denetimlerinin alındığını, daha bilinçli, sağlam ve deprem yönetmeliğinden önce yaklaşık 30 yıldır C30 hazır betonla ve temiz kaliteli malzeme kullanılmanın yanı 16 yıldır da sıra 30 cm kolon ve kiriş boyutlarının da uygun ölçülerde Bilecik ilinde uygulandığını belirttiler.

Denetimler sağlıklı işliyor

Konuşmacılar, çeşitli parametrelere dayanarak hazırlanan bilimsel yöntemler çerçevesinde risk durumu kriterleri açısından sınıflandırılmış bölgelere göre 1. Derece deprem bölgesi olarak kabul edilen İlimizde günümüz Kanun ve Yönetmelikler kapsamında imal edilen binalarda gerek zemin etüdü mimari statik elektrik ve mekanik açıdan projelendirme ve analizlerde, gerek donatı ve beton kalitesi başta olmak üzere imalatta, gerekse yapı denetim ve çevre şehircilik müdürlüğü tarafından uygulanan kontrol ve denetim aşamalarında gerekli hassasiyet gösterildiğini belirttiler.

Mimar ve mühendisler,denetim mekanizması olan yapı denetimlerine ilişkinde bir takım sıkıntı ve aksaklıkların yaşanmasına karşılık Bakanlığa geçmesi ile daha sağlıklı çalıştığını ve denetimlerin daha uygun yapıldığını aktardılar.

Kentsel dönüşüm önemli

Kentsel dönüşüm kapsamına değinen konuşmacılar, Bilecik’te tam anlamı ile olmasada kentsel dönümde birçok binanın yenilendiğini fakat yapılan binaların kentsel dönüşümden daha çok arsa sahiplerinin ticari düşünmesinin yanlış olduğunu belirttiler.

Halen vatandaşların ikamet ettiği eski binaların teknik denetiminde yapıların sağlam olduklarını fakat ömrünü tamamlayan binaların güncellenmesi ve kontrollerinin de yapılması gerektiğini vurguladılar.

İmar affı ne kadar doğru?

Çıkarılan imar affının bir tehlike arzettiğini, gerekli denetimi yapılmayan kaçak ve ömrünü tamamlamış yapıların imar affından faydalanarak ruhsat aldıklarını ve olası bir depremde bu binaların tehlike arzedeceğini aktaran konuşmacılar, bu durumun kendilerini aştığını sorunun çözümünün siyasi olarak denetlenebileceğini aktardılar.

Kamu binaları da tehlike arzediyor

Özellikle kurum binalarının denetlenmesi konusunda hassas olunması gerektiğini ve birçok kurum binasının eski yıllarda yapıldığını hatta çürük raporu bulunan bazı binaların ekonomik şartlardan, yeni yer yapılamamasından dolayı tehlikeli arzettiğini belirterek, bu şekilde halka hizmet verildiğini fakat gerekli denetimlerin yapılmadığını savundular.

Deprem anında hayat üçgeni önemli

Konuşmacılar her ne kadar Bilecik’in zemininin sağlam olması sebebiyle 1. derece değil de, 2. ve 3. derece deprem bölgesi olarak anılmaya başlansa da, DASK’ta ödenen ücret miktarlarının azaldığı belirtilse de, depremde panik yapılmaması, özellikle asansör, merdiven ve balkonlardan uzak durulması konusunda uyarırken, heran deprem çantasının hazır olması ve deprem anında vücudumuzu cenin şekline getirerek evdeki hayat üçgeni oluşturacak buzdolabı, çamaşır makinesi gibi ağır eşyaların yan taraflarında beklenmesi gerektiğini aktardılar.

NOT:Oturumun tamamını yarin11.com internet sitemizden izleyebilirsiniz.

Editör: TE Bilişim