Milyonlarca öğrencinin gireceği Üniversite sınavına günler kala öğrenciler ve ebeveynler farklı bir stres altındayken, Öğrenci ve Yaşam Koçu Psikolojik Danışman Mutlu Selen Haşit, sınav öncesi, sırası ve sonrasına yönelik tavsiyelerde bulundu.

Öğrencilerin ve velilerin heyecanla beklediği Üniversite sınavı, bu yıl 15-16 Haziran tarihlerinde yapılacak. Hayatlarında önemli bir dönüm noktası olacak sınav için uzun zaman öncesinden hazırlanmaya başlayan öğrenciler, günler kala heyecan ve stres yaşamaya başladı. Bu süreçte öğrencilere ve velilere stres yönetimi ve motivasyon önerilerinde bulunan  Öğrenci ve Yaşam Koçu Psikolojik Danışman Mutlu Selen Haşit, öğrencilerden yapabildiklerinin en iyisini yapmasını istediklerini belirterek, “ Bu zamana kadar çok çalışıp emek verdiler. Bundan sonrası artık moral savaşı. Moralini en yüksek tutan kazanacak”dedi. Velilerin de sınav sürecini olağanüstü bir hal olarak değerlendirmemeleri gerektiğini dile getiren Mutlu Selen Haşit, “ Velilerimizin özellikle bu süreçte çocuklarına sınavdan daha değerli olmadıklarını hatırlatmaları gerekiyor”dedi.

“HİÇBİR ŞEY BİLMİYORMUŞUM DUYGUSU ÇOK NORMAL”

Mutlu Selen Haşit, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“Sınava çok az bir süre kaldı ve  öğrencilerde en fazla gördüğüm şikayet konusu “hiçbir şey bilmiyormuşum”  duygusu. Çok emek veriyorlar, çok uğraşıyorlar, bildikleri çok şey var ama sınava yaklaştıkça  bu duyguyu daha fazla yaşıyorlar. Bu duyguyu yaşamaları çok normal fakat sınava girip birkaç soru çözdükten sonra bu duygunun geçeceğini unutmasınlar.

“ÇOCUKLARI KAYGIYA SÜRÜKLEYECEK DAVRANIŞLARDAN UZAK TUTMALIYIZ”

Sınav haftası, özellikle sınav sabahı büyük bir heyecan yaşayacaklar. Annelerin, babaların, çocukların kalpleri o gün bir farklı atacak. Aslına bakıldığında bu işin farklı bir güzelliği de bu ama stres ve kaygı yaşıyorlarsa mutlaka bir uzmanla görüşmelerini öneririm. İlaca karşıyım ama en azından psikolojik olarak rahatlamaları gerekiyor. Nefes tekniği, konuşma, paylaşma gibi rahatlama yöntemleri var fakat ne kadar çok kaygıyı konuşursak o kadar çok stresleniyoruz. Burada anne babaların tutumu da çok önemli. Velilerin daha sakin olmaları gerekiyor. Önceki haftalarda nasıl davranıyorlarsa o gün de aynı şekilde davranmaları gerekiyor. Çocuklarını kaygıya sokacak davranış ve sözlerden uzak durmalılar. Günlük hayattan, yaptıkları farklı bir etkinlikten bahsedebilirler.

Çocuklar sınav önceki süreçte denemelere girmeye devam ediyorlar, o dönemde morallerini bozmak yerine kaçırdıkları sorulara fırsat olarak bakmalılar. Konu tekrarlarıyla birlikte denemeyi de mutlaka yapmaları gerekiyor fakat denemeden sonra moralini bozup o günü depresyonla geçiriyorlarsa da hiçbir faydası yok. Bu iş artık moral sınavı.

“ÇOCUKLARIMIZ BU SINAVLARDAN ÖNEMLİ DEĞİL”

Çocuklarımız bu sınavlardan önemli değil. Bütün veliler bunu biliyorlar fakat bu ara  en çok hatırlatmaları gereken şey bu. Velilere en çok önerdiğim şey, çocuklarının çocukluk fotoğraflarına bakıp, doğum anlarını düşünüp, geçmişten bu yaşa gelinceye kadar geçirdikleri süreci yaşarlar ve yaşatırlarsa kendileri de bu çocuğun her haliyle çok güzel bir çocuk olduğunu hatırlayacaklar. Bütün çocuklarımız çok kıymetli ve her birinin farklı birçok yeteneği var. Tabii ki her öğrenci ve velisi iyi okulları kazanmayı isteyecek ama  bütün çocuklar en iyi liselere veya üniversitelere gidecek diye bir kural yok. Bu işin sonunda da en önemli nokta aslında tercih. Girecekleri sınavın sonucu her şeyi belirlemeyecek. Bu sınavın sonunda öğrenciler bir tercih yapacaklar. Burada en önemli şey doğru tercih. Çok iyi puan alıp yaptığı kötü tercihten dolayı açıkta kalan öğrenciler var.  Bu süreçte sadece yapabildiklerinin en iyisini yapmaları gerekiyor.

“DERS ÇALIŞMAYI BIRAKMAK DİYE BİR ŞEY YOK”

Konu bazında eksiklikleri olabilir fakat ders çalışmayı bırakmak diye bir şey yok. Sınavın son günü dahi akıllarına takılan bir soru varsa bakmalılar. Kafamı dinlendireyim diyerek bütün gün telefonla, bilgisayarla vakit geçireceklerse, arkadaşlarıyla buluşup demoralize olacaksa bunlar hiçbir işe yaramayacak.

“NEGATİF DÜŞÜNCELERDEN UZAK DURMALIYIZ

Bu süreçte özellikle arkadaş görüşmelerine yasak koyuyoruz. Çocuğun kendi morali iyi bile olsa arkadaşlarından birisi olumsuz bir şey söylediğinde etkileniyor. Negatif düşüncelerin, negatif ortamların bize hiçbir katkısı yok. Pozitif yaşam insanı güçlendirir. Artılarımıza bakacağız. Sağlığımız yerinde, çalıştık, emek verdik diyeceğiz.

Güçlü yanlarımızı biliyoruz, zayıf yanlarımızı da güçlendirmemiz gerekiyor. Zayıf yanlarımıza bakıp moral bozmanın bir anlamı yok. Sınavın son gününe kadar bir soru bile fazla öğrenseler binlerce kişinin önüne geçebilirler. Sınav gününe kadar yapacak daha çok şeyin olduğunu savunuyorum. Son gün saatlerce bir çalışma yapmasınlar ama bomboş kalıp sosyal medya gibi dikkat dağıtıcı işlere de girmemeliler.

“BESLENME VE UYKU DÜZENİNE DİKKAT EDİLMELİ”

Örneğin sınav öncesi piknik yapmak da tehlikeli bir şey. Çocuğun rüzgardan başı ağrıyabilir, rahatsızlanabilir. Bilmedikleri yerlerden hiçbir şey yemesinler. Özellikle Son dört beş gün evdeki beslenmeleri nasılsa o şekilde devam etmeliler. Son zamanlarda yedikleri farklı bir  şey o güne kadar dokunmasa bile belki o gün dokunabilir,  böyle bir riske girmeye gerek yok. Ailelerin de bu konuda dikkatli olmalarını öneriyorum. Uyku düzenleri de çok önemli. Bu süreçte uyumakta zorluk çekebilirler. Böyle bir durumda kalkıp bir şeyler okumalarını tavsiye ederim. Örneğin duş almak, uyumak isteyen kişi için yanlış bir yöntem. Duş aldığı zaman insan daha fazla zindeleşiyor . Kendisini uyumaya zorlamak da tam tersi etki yapar.

“KİM MORALİNİ YÜKSEK TUTARSA O ÖNE GEÇECEK”

Ben odaklanamıyorum dediğiniz sürece odaklanamazsınız. Aileler  çocukları için sürekli dikkat dağınıklığı var diyorlar. Birkaç soru kaçıran çocuğun dikkat dağınıklığı yoktur ama gözden kaçırdığı birşeyler vardır. Siz çocuğa dikkat dağınıklığını ne kadar yüklerseniz o da bunu kullanmaya başlıyor. Sınav esnasında her soruyu mutlaka başından sonuna kadar okumalarını istiyoruz. Çocuklar bazen sadece  sorunun bir kısmına bakarak cevaplamaya çalışıyor bu da büyük bir yanlış. Sınav kitapçığını açtığında ilk soru hiç beklemediği bir tarzda gelebilir. Orada kim moralini yüksek tutarsa, kim yapabildiği soruları devam ettirirse o öne geçecek. Yapamadıkları soruları boş bırakmaları gerekiyor. O sırada moralini bozması zaman kaybı demek. Yapabilecekleri soruları da yapamayacaklar. Sınava en başarılı oldukları alandan başlamalarını istiyoruz. Bugüne kadar girdikleri denemelerde nasıl bir sistem izledilerse onu devam ettirmeliler. Hiç uygulamadığı bir sistemi sınav sabahı heyecanıyla uygulamalarına gerek yok. Turlama tekniğini öneriyoruz, yapamadıkları soruya diğer soruları tamamladıktan sonra dönsünler. Soruyla inatlaşmasınlar, bu bizi hiçbir yere taşımaz. Son 15 dakika uyarısı geldiğinde heyecanlanmak yerine konsantre olmayı denemeliler. Örneğin derin nefes alıp vermek her zaman işe yarar. Sınav sırasında çok bunaldıkları zaman bir iki saniye gözlerini kapatıp odaklanmaları gerekiyor. Bunu zaman kaybı olarak görmesinler. Soruların altında ezilmemeleri gerekiyor. Odaklanıp, moralini yüksek tutanlar öne geçecek.

“BİLECİK HALKINDAN SINAV GÜNÜ  HASSASİYET BEKLİYORUZ”

Sınav başlamadan yarım saat önce okullarında olsunlar. Sınav günü giriş belgesi ve nüfus cüzdanı arayan öğrenciler oluyor. Son gün stresini arttırmamak için gerekli evrakları önceden hazır bulundurmaları gerekiyor.

Son olarak da Bilecikli vatandaşlarımızdan sınav günü bir hassasiyet bekliyoruz. Sınavın yapıldığı yerlerde olabildiğince sessizliği sağlamaları gerekiyor. Gereksiz yere gürültü yaparak öğrencilerin dikkatini dağıtabiliriz. Bu nedenle velilerimizin ve çevredeki vatandaşlarımızı daha dikkatli olmaya davet ediyorum. Sınava girecek tüm çocuklarımıza şimdiden başarılar diliyorum.”

Editör: TE Bilişim