Cafer Elmas

       İlimizin eski Belediye Başkanlarından Av. Akın Olcay, yeni yapılacak Devlet Hastanesi'yle ilgili gazetemize açıklamalarda bulundu. Olcay, Şeyh Edebali Üniversitesi yanındaki yerin hastane yapılması için uygun olduğunu ancak ileride genişleyebilmesi adına arsanın 50 dönümden 300 dönüme çıkarılması gerektiğini söyledi.

       “Nihai hedef Tıp Fakültesi olmalı” diyen Olcay, 2012 yılında belirlenen hastane yerinin sürekli değişmesinin sebebini “idarecilerin beceriksizliği” olarak değerlendirdi. Bu tip konularda herkesin bir fikri olduğunu ifade eden Olcay, nihai kararın bilim yuvası olan üniversiteler tarafından verilmesinin doğru olduğunu savundu.

Akın Olcay’ın konuyla ilgili açıklamaları şöyle:

       “Bazı kuruluşlar çok geniş alanlara ihtiyaç duyarlar”

       “Hastane gibi, üniversiteler gibi, organize sanayi bölgeleri gibi kuruluşlar çok geniş alanlara kurulmak zorunda. Bunun amacı, içeride planlamayı rahat bir şekilde yapabilmek ve gelecek yıllarda da ihtiyacı karşılayabilmektir. Örneğin Bilecik 1. Organize Sanayi Bölgesi çok geniş bir alana kuruldu. Orası ihtiyacı karşılayamaz hâle gelince 2.si kuruldu. 2.de karşılayamaz hâle geldi. Yaklaşık 10 yıldan beri acilen Bilecik’in 3. Organize Sanayi Bölgesi'ne ihtiyacı var. Böyle yapmak yerine, bunları en başta çok daha geniş alanlara kurmak lazım. Örneğin, normal bir üniversitenin kurulabilmesi için 5 bin dönümlük bir alana ihtiyaç vardır. Bizim üniversite şu anda yaklaşık 1000 dönümlük bir alandadır. Ama çevresiyle birlikte 5 bin dönüme ulaşabilecek bir mıntıkada bulunmakta. Aynı şekilde sağlık kuruluşları da bu şekilde geniş alanda olmalıdır.

       “Nihai hedef Tıp Fakültesi olmalı”

       Hastaneye sadece Devlet Hastanesi olarak bakmıyoruz. Devlet Hastanesi'nin bugün Bilecik’te ihtiyaçları karşılayamaz durumda olduğu belli. Burayı mükemmel bir Devlet Hastanesi haline getirelim. Asıl amacımız Devlet Hastanesi kurmak değil, bunun yanında diğer sağlık tesislerini de Bilecik’e getirmek olmalı. Nihai hedef de, burada Tıp Fakültesi'ni kurmak olmalı. Ben bazı arkadaşlara söylüyorum “Ankara’ya biraz ısrarlı olun, sağlık kuruluşlarından birçoğunu Bilecik’e getirebilirsiniz” diyorum. Yani bırakın teşkilatlı bir Devlet Hastanesi'ni, birçok gelişmiş sağlık kuruluşunu Sağlık Bakanlığı'ndan alıp Bilecik’e getirebilirsiniz. Şimdi bunları Bilecik’e getirirseniz nereye koyacaksınız? Bunun için de sağlık kuruluşları alanı olarak en az 300 dönümlük bir alana ihtiyaç olduğu görüşündeyiz.

       “Üniversite'nin yanındaki alanın doğru olduğunu düşünüyorum

       Bu bakımdan, Devlet Hastanesi için yeni tespit edilen yerin, üniversitenin bulunduğu alanda olmasından dolayı, doğru olduğu görüşündeyim. Ancak alanın biraz daha genişletilmesi gerektiği görüşündeyim. Olaya sadece Devlet Hastanesi olarak bakmamalıyız. İleride, Bilecik’in gerçekten ihtiyacı olan bazı sağlık kuruluşlarını da Bilecik’e getirmeye çalışacağız.

“Devlet Hastanesi'ni fonksiyonsuz hale getirdiler”

       Şimdi buraya “şehirden uzak” diyorlar. Düşünebiliyor musunuz? Bugünkü Devlet Hastanesi de  kurulduğu tarihlerde şehirden çok uzaktaydı. O zamanlar taksi veya çeşitli ulaşım araçları da yoktu. İnsanlar o hastaneye yürüyerek gidip gelirlerdi. Ama bir takım kafalar orayı bozdular. Kimi geldi Sağlık Müdürlüğü kurdu. Kimi geldi oraya okul kurdu. Kimi onu yaptı, kimi bunu yaptı. Hastane fonksiyonsuz bir hale getirildi. Hastaneyi kendi başına bırakacaksınız. Hastane zaten nedir? Geniş bir alanda hastaların rahat edebilecekleri yeşil alan olarak kuruldu orası. Ama getirip birçok binalar hatta lojmanlar yapıldı oraya. Şimdi bizim düşündüğümüz bölgede tamamen sağlık kuruluşlarına ait. “Lojman yapılmasın, doktorlara oturacak binalar olmasın, sağlık çalışanlarına bina olmasın” demiyorum. Onlar ayrı bir yerde olsun. Ama sağlık kuruluşlarına topluca bir alanda bina imkanı temin edilsin istiyoruz.

       “Bu fikir tamamen Rektör Bey’e aittir diye düşünüyorum”

       Ben hukukçuyum. Bir hukukçu olarak sağlık tesisinin nereye yapılacağını ben bilemem. Bilirim de, benim bilgilerim pek sağlıklı olmayabilir. Ama bunu bilen kuruluşlar, insanlar var. Kimdir bu? Üniversitedir. Üniversite nedir? Bir bilim kuruluşudur. Bilim yuvasıdır. Hastane yeri teknik olarak, sosyal olarak o şehrin ihtiyaçlarını karşılar mı, karşılamaz mı? Bütün bunları tespit edecek olan bilim kuruluşlarıdır. Bu da üniversitedir. Biz fikirlerimizi söyleriz ama bütün bunların hepsini derleyip, toplayıp bunun yerini ve nasıl yapılacağını onlar bilir. Biz de siyasetçi olarak, bu şehirde yaşayan insan olarak, bu işlere karışan insanlar olarak üniversitenin, yani bilimin söylediklerine saygılı olmalıyız. Kaldı ki bu yeni tespit edilen alan üniversite rektörümüzün bizzat tespit ettiği ve üniversitenin bir takım arazisini vererek de desteklediği bir fikirdir. Ve bu fikir tamamen Rektör Bey’e aittir diye düşünüyorum. Ve bence de bu fikre tamamen uyulmalıdır.

       “Hastanenin 3 yıl gecikmesi idarecilerin beceriksizliği”

       Hastane yeri için 2012 yılında verilen karardan cayılması tamamen yanlış bir düşünce. Yahu kardeşim biz her şeyi bilemeyiz. Bir politikacı her şeyi bilemez. Bir politika vardır, bir Meclis vardır, bir yürütme vardır. Ondan sonra çeşitli kuruluşlar vardır. Politikacı, toplumda tespit ettiği fikirleri aktarır ama bu yüzde yüz doğru demek değildir. Yüzde yüz doğruyu bize bilim yani üniversite söyler. Bu gecikme, hem parti yönetiminin beceriksizliği hem de idarecilerin beceriksizliğidir. Uzun süre, yeni Devlet Hastanesi şimdiki hastanenin bulunduğu yere yapılsın dediler. Bu son derece yanlış ve dar bir bakış açısı. Bilecik’te çok geniş, çok büyük yetkileri olan bazı insanlar da bunu savundular.

       “Neden 2 Hastanemiz olmasın?”

       Şimdi bakın bir de şu var. Hastanenin başka bir yere taşınmış, götürülmüş olması buradaki mevcut hastanenin kapatılacağı anlamına gelmez. Biraz düşüneler, hastaneyi başka bir alana götürdüğümüz zaman, icabında Bilecik’te iki tane hastane sahibi olmuş olacağız. Bu hastane şimdi kapanır mı? Yeni hastane inşaata başlayacak. Bölümleri yavaş yavaş bu tarafa getirilecek. Bilecik’te açılmamış bölümler var. O bölümler yeni hastaneye getirilecek. Buradaki hastane fonksiyonuna devam edecek. Ama Acil Servis olarak devam eder, ama çocuk hastanesi olarak, ama doğum hastanesi olarak… Bir şekilde bir şekilde ama burası donanımlı bir yer. Birden bire bunu atamazsın, birden bire kaldıramazsın, birden bire taşıyamazsın. Bu hastane de fonksiyonuna devam edecek. Yeni hastanemiz de kurulacak. Böylece Bilecik iki tane hastaneye kavuşmuş olacak.

       “Poyraz, Bilecik’e yatırım getiremedi, Bilecik’e yazık oldu…”

       Önemli olan Bilecik’te siyasetçi ve politikacı arkadaşların Ankara’dan yatırımları alıp Bilecik’e getirebilmesidir. Ama geçen bu 12-13 yıllık dönemde AKP ve Poyraz bunu maalesef sağlayamadılar. Bazen düşünüyorum da Bilecik’e yazık oldu. Çok açık söylüyorum, bana Bilecik’te yapılmış bir tane derli toplu bir iş söyleyemezler. “Biz şunu yaptık” diyemezler. Bir tek üniversite var. Üniversite de Türkiye'nin bütün illerinde kuruldu. Sadece Bilecik'te değil, Türkiye'nin bütün illerinde kuruldu. Rektörümüzün de çok çalışması, gayretleri sayesinde diğer üniversitelerden daha iyi bir üniversite şekline dönüşen bir üniversite oldu. Bunun haricinde ben bakıyorum, kayda değer bir şey göremiyorum. Bilecik'te 12 yıllık süre politikacıların yaptığı düzgün bir iş var mı?

       “Kültür Sitelerini Türkiye’nin her yerinde devlet yapar”

       Hep örnek gösterilen Kültür ve Kongre Merkezi'ni yapan Bilecik Belediyesi'dir. Bunun yapımı için devletten 5 trilyon lira da para geldi. Bakın, inceleyin, Türkiye'nin her tarafında kültür sitelerini devlet yapar. Ama Bilecik Belediyesi benim paramla kültür sitesi yaptı. Bundan büyük bir kaybımız olamaz. Devletin yapacağı bir iş. Seçimlere girdiğimiz zaman diyorlar ki,  “Biz iktidar partisiyiz. Devlet hizmetlerini daha çok ve seri bir şekilde getiririz.” Ama bırakın hizmet getirmeyi, bizim kendi paramızla iş yapmaya çalışıyorlar.

       

Editör: TE Bilişim