Gökay Şimşek
2017-2018 eğitim öğretim maratonu, tüm yurtta olduğu gibi Bilecik’te de düzenlenen törenle başladı.
Yeni eğitim öğretim döneminin ilk zili ile birlikte, Bilecik’te yaklaşık 36.000 öğrenci ders başı yaptı. Yeni eğitim öğretim yılının açılış töreni, Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı’na çelenk sunulmasıyla başladı. İl Milli Eğitim Müdürü Fazilet Durmuş’un Atatürk Anıtı’na çelenk sunmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu. Daha sonra Söğüt’ten gelen çocuk Mehter Takımı eşliğinde programın devam edeceği Kozabirlik İlkokulu’na geçildi.
Yeni eğitim yılı mehter gösterisi ve dualarla başladı
Kozabirlik İlkokulu’nda düzenlenen program ise çocuk mehter takımının gösterisi ve dualarla başladı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından açılış konuşmalarına geçildi.
Vali Büyükakın’dan duyarlı davranış
Vali Tahir Büyükakın, konuşmasına başlamadan önce güneşli alanda kalan öğrencilerin gölgeye alınmasını isteyerek duyarlı bir davranış örneği gösterdi.
Konuşmasında dünya standartlarında kaliteli bir eğitimin önemini vurgulayan Vali Büyükakın, şu ifadelere yer verdi:
“Bizim eğitim ile olan mevzumuz bir kurtuluş mevzusudur”
“2017-2018 Eğitim-Öğretim yılımızın bugünkü coşkuyla önümüzdeki günlerde de çoşku içinde,huzur içinde,mutluluk içinde ve başarılı bir şekilde devam etmesini diliyorum her şeyden önce.
Kurtuluş Savaşı yılları bitmiştir. Mustafa Kemal Atatürk, yeni bir Türkiye’yi kuruyordur ve söylediği ilk şey: “Asıl savaşımız; asıl kurtuluş, cehaletten kurtuluştur” olmuştur. Bizim eğitimle ve öğretimle olan mevzumuz, aslında bir kurtuluş mevzusudur. Çünkü bir ülkeyi kalkındırmak,güçlendirmek dünya ülkeleri arasında güçlü bir ülke yapmak istiyorsak yapmamız gereken en birinci şey;o ülkeyi bağımsız kafalara sahip, her şekilde iyi eğitim almış, dünya standartlarında eğitim görmüş insanlar yetiştirmektir.
Şu anda zannediyorum dünyada 180 küsur ülke var. Şu anda dünyanın gelişmiş ülkelerinin hepsini sıralasak ve dünyadaki fiziki varlıkların hepsini yerle bir etsek, sadece o ülkelerde yaşayan insanlar kalsa ve onlara yeniden başlayın desek, muhtemelen eğitim düzeyi en yüksek olan ülkeler yine en ileri ülkeler olur. İlk emri “oku” olan bir dinin mensupları olarak okumuşluk kapasitemiz, okur yazarlık oranımızın dünyanın ilk sıralarında olması lazım. Bu nedenle bizler elimizden gelen her şeyi yaparak çocuklarımızın koşullarını iyileştirmeye, onlara daha iyi koşullarda eğitim almaları için geleceğe hazırlamaya çalışıyoruz. Şu anda okullarımızdaki derslik kapasiteleri açısından baktığımızda; son 15 yılda gerçekten çok ileri seviyelere gelinmiş vaziyette. Fatih projesi ile bilgisayarlı tahtalarımızla öğrencilerimizin eğitim koşullarını çok ileri seviyelere çıkartmış bulunuyoruz. İnşallah önümüzdeki süreçte de her yıl bir adım daha ileri giderek bir basamak daha yükselerek çocuklarımızın çok daha kaliteli eğitim almasını sağlayacağız ve dünya ligindeki büyük ülkeler arasındaki yerimizi eğitime yaptığımız büyük yatırımlarla alacağız. Bu duygu ve düşüncelerle 2017-2018 eğitim öğretim yılının bir kez daha hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bu yıl öğrencilerimiz için çok daha verimli geçsin. Eğitim öğretim yılımız hayırlı olsun.”
Öğrencilerin şiir okuması ve keman gösterisi ile devam eden program, 4. sınıf öğrencilerinden 1. sınıf öğrencilerine hoş geldiniz çiçeği verilmesi ile sona erdi.
Programın tamamlanmasının ardından sınıfları gezerek öğrencilere hediyelerini takdim eden protokol,öğrencilerle fotoğraf çektirdi.
Müdür Durmuş, yeni projenin amacını açıkladı
Milli Eğitim programı içerisinde bu sene ilk defa gerçekleştirilen mehter ve dua etkinliği hakkında gazetemize açıklamalarda bulunan İl Milli Eğitim Müdürü Fazilet Durmuş, mehter gösterisi ve dua okunması projesinin çocuklara özel bir şey yapmak niyetiyle ortaya çıktığını belirtti.
Müdür Durmuş şöyle konuştu:“Bu özel bir proje değil, sadece çocuklarımızın ilkokul günü daha heyecanlı olsun istedik. Çünkü bugün onların ilk günü, unutmayacaklar. Neticede kendi öğrencilerimizden oluşan bir mehteran takımı eşliğinde okullarına giriş yapsınlar istedik. Çocuklar da bunu çok büyük bir coşkuyla karşıladılar. Milli manevi değerlerimiz de yaşamış oldu. Çocuk okula ne kadar mutlu başlarsa eğitim öğretim hayatı da o kadar mutlu ve güzel bir şekilde gidiyor. Çünkü başarının sırrındaki ana temel mutlu olabilmesidir. Değer verildiğinin hissedilmesidir. Biz bugün çocuklarımıza yeniden onların bizler için ne kadar değerli olduklarını hissettirmek adına onlar için özel birşey yapmak istedik.Bütün amaç bu.”
