2019 yılı merkezi yönetim bütçe kanunu teklifi ile 2017 yılı merkezi yönetim kesin hesap kanunu tasarısının görüşmelerinde 16 Aralık 2018 Pazar günü gerçekleştirilen birleşimde İçişleri Bakanlığı Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı hakkında Cumhuriyet Halk Partisi grubu adına söz alan Tüzün, iktidarı sert bir şekilde eleştirerek, “yüz günde Türkiye’yi uçuracağız dediniz, yüz günde Türkiye’yi kuru soğana muhtaç ettiniz” dedi.

Tüğzün, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“Sayın Başkanım, sayın milletvekilleri, İçişleri Bakanlığı Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı hakkında Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. Sevgili arkadaşlar, aslında olmayan bir müsteşarlığın, kapanan bir müsteşarlığın görüşmelerini gerçekleştiriyoruz. Kuşkusuz 2010 yılında Terörle Mücadele ve başta MİT, Jandarma, Emniyet teşkilatının bilgilerini toplayabilme adına bir havuz düşüncesiyle bu müsteşarlık kuruldu. Bu müsteşarlığın kurulmasıyla birlikte dönemin İstanbul Valisi -hepinizin de yakinen tanıdığı- bu müsteşarlığın başkanlığına görevlendirildi. Tabii, AKP, bugüne kadar yapmış olduğu ve uygulamaya koymak istediği ama koyamadığı, her zaman olduğu gibi yapboz denemesini bu müsteşarlıkta da denedi. Kuşkusuz belki de iyi niyetle kurulan bu müsteşarlığın sonu gelmedi ve 4 Mart 2010 tarihinde kurulan bu müsteşarlık İçişleri Bakanlığına bağlandı, çok değil bir yıl sonra Başbakanlığa bağlandı, yine çok değil 2014'te bu müsteşarlık tekrar İçişleri Bakanlığına bağlandı ve 2018 yılında kapatıldı. Yani bir varmış bir yokmuş misali, her zaman olduğu gibi, demeden geçemeyeceğiz. Yine, Kamu İhale Kurumunun nasıl değişikliklere uğradığını... Yüz seksen yedi aydır iktidarda olan -AKP- yüz seksen yedi Kamu İhale Kanunu'nu değiştiren bir iktidarla karşı karşıyayız. Yine, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı yani "TİB" adı altında kurulan bu başkanlık kanuni düzenlemeyle yerine getirildi. Hatta ve hatta başta başkanlığın ve kamu personelinin direkt "Başbakan tarafından atanır." cümlesi kanuna kondu ama geldiğimiz noktada Sayın Cumhurbaşkanı "Burası pislik yuvası." dedi ve kendi açtığı TİB Başkanlığını kendisi kapattı. Sevgili arkadaşlar, yolunu şaşıranlar başkasına yol gösteremez. AKP iktidarı yolunu şaşırmış bir iktidardır. Bunu niçin söylüyorum? Bakınız, bu müsteşarlık başta olmak üzere, TİB, Kamu İhale Kanunu'nda hep ama hep aynı "bir varmış bir yokmuş" hikâyesini uygulamaya koydu. Dolayısıyla Türkiye'yi, 81 milyon Türkiye Cumhuriyeti devletini bir esnaf zihniyetiyle, bir esnaf lokantası zihniyetiyle yönetemezsiniz. Bakınız, hazineye damat bakıyor, eğitime oğlu bakıyor, sağlığa eşi bakıyor, iletişime kızı bakıyor. Dolayısıyla bir esnaf lokantası yönetimi anlayışıyla 81 milyonu yönetemezsiniz. Sevgili arkadaşlar, evet, bu anlayış "bir varmış bir yokmuş" anlayışıdır. Bu anlayışı lütfen değiştiriniz. Bugünkü Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi modelinden ben de yakinen biliyorum ki sizler muhalefet partisi milletvekillerinden daha fazla muzdaripsiniz. Bu sistemin Türkiye standartlarında uygulanamayacağını benden daha iyi biliyorsunuz ama sesinizi çıkaramıyorsunuz, çıkarmak istemiyorsunuz çünkü "Bu sistemin yüz günlük bir iktidar sürecine, yüz günlük bir yönetim sürecine ihtiyacımız var." dediniz, "Yüz günlük bu yetkiyi verin." dediniz, kampanya yaptınız, "Yüz günde biz Türkiye'yi uçuracağız." dediniz ama maalesef, yüz günde Türkiye'yi kuru soğana muhtaç ettiniz. Bu anlayışın böyle gitmeyeceğini bir kez daha ifade etmek istiyoruz. Şimdi, önümüzde 31 Mart yerel seçimleri var. Bu seçimlerde milletimiz, halkımız gerekli dersi size verecektir ve 1 Nisan sabahı AKP'li yerel yönetimler "bir varmış bir yokmuş" diyeceklerdir. Vatandaşımız gerekli cezalandırmayı sandıkta yapacak diye düşünüyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.”

Editör: TE Bilişim