Milletvekili Eldemir, Pazaryeri’nde referandum hakkında bilgilendirme toplantısı yaptı.“Biz buna böyle inandık, bunun milletin hayrına olduğunu düşünüyoruz”

Pazaryeri Belediyesi Kültür Merkezi Salonu’nda vatandaşların referandum konusunda kafalarındaki yanlış anlaşılmalara açıklık getiren Milletvekili Eldemir, “rejim değil sistem değişikliği yapıyoruz” diyerek Meclis olarak günlerce çalışarak hazırlanan yeni Anayasa’nın Cumhurbaşkanı’na sunulduğunu ve onay beklediğini söyledi. “Bu Anayasa taslağı AK Parti ve MHP Milletvekillerinin özverili çalışmalarıyla ortaya çıkmıştır” diyen Eldemir, “CHP ise sadece su bardakları fırlatarak, kendilerini kürsüye zincirleyerek, yada kavga çıkartarak katkıda bulunmuştur” dedi.

Toplantıda ilk olarak söz alan Pazaryeri Belediye Başkanı Muzaffer Yalçın, ilçede yapılan ve sürdürülen hizmetler ile ilgili konuştu.

Yalçın, “Pazaryeri bir tarih, turizm, sanayi ve tarım ilçesidir. Tabi bu sanayi, tarım ilçesi olmak için bazı 20 yıllık, 30 yıllık hayallerimiz var. Tarımda 1994’lü yıllarda Çobandere barajı vardı, bu barajın sulama kapasitesi toplam 2.000 dekar civarında. Dereköy barajı 10.000 dekarlık yapılıyor, sulama kanalları bitti halkın hizmetine girecek. Pazaryeri’ni tamamen sulu tarım arazisi ile tanıştırıyoruz. Mezbahamıza 1 trilyonluk yatırım yaptık. Belediyeler içerisinde ruhsat alan tek Belediyeyiz ama bu yetmez diyoruz. Organize hayvancılık bölgesi oluşturma çabalarımız var. Yerimiz hazır inşallah bu hafta arası Vali beyle görüşeceğiz bütün imkanlar bizde mevcut inşallah Pazaryeri’nde Marmara bölgesinde olmamış organize sanayi bölgesi kurmak istiyoruz. Turizmde de yatırımlarımız devam ediyor. Kent Müzesi’ni 2017 yılında halkımızın hizmetine sunacağız. Turizm yönünden bizim doğal güzellikleri olan çok güzel bir ilçemiz var. Fakat biz bunu tanıtamazsak, gerekli yatırımları yapamazsak turizm açısından ekonomik katkı gelmiyor. Küçükelmalı Tabiat Parkı biliyorsunuz doğal yaşam milli parklar tarafından tescillendi, bu parkı Pazaryeri Belediyesi’nin bünyesine alıp orada 5 milyonluk bir yatırım hedefliyoruz. Böylece Küçükelmalı Tabiat Parkı ile birlikte Bozcaarmut Göletini, Kınık Çömlekçiliğini, Günyurdu Barajını Pazaryeri tarihsel değerlerini harekete geçirmek istiyoruz. Bakanlığımız tarafından onaylanmak üzere buraları turizm bölgesi olarak hedefliyoruz. Ulaşım yönünden Pazaryeri 1974 yılından beri çok önemli ulaşım sorunları çekti. Biliyorsunuz 2015-2016 yıllarında Ahı dağının 1. ve 2. Etabını gerçekleştirdik. Bu senede Ahı Dağı’nın 3. Etabını tamamlayıp bu 50 yıllık hayalimizi gerçekleştirip bu sorunu 2018 yılına kadar inşallah çözeceğiz. Dereköy barajına kavşak yapmıştık. Bu kavşaktan Pazaryeri’ne kadar bu sene inşallah yolumuz 7 metre civarında bunu 12 metreye çıkarıyoruz. Şuanda projeler çiziliyor. Pazaryeri’nin girişindeki kavşak ve bölünmüş yol onaylandı bununda projeleri bitecek. Pazaryeri inşallah önümüzdeki yıllarda bir kavşak noktası olacak” dedi.

         Daha sonra kürsüye gelen ve Anayasa değişikliği ile referandum süreci hakkında bilgilendirmede bulunan Milletvekili Halil Eldemir, “2011 yılında Türkiye’de 12 Haziran seçimleri olmuştu. Bu seçimlere girerken bütün siyasi partilerin hepsi Türkiye’de sivil bir Anayasa yapılması gerektiğini savunuyordu. Hepsinin ortak programında bu vardı. 2011 seçimleri olduktan sonra 4 parti meclise girdi, 4 parti grup kurdu uzunca bir süre tartıştılar, görüştüler ortak bir anayasa yapabilirmiyiz diye nihayetinde 60 maddede mutabık kaldılar ama 60 maddenin ötesine geçemediler. Bu süre 2015 seçimlerine kadar geldi. 2015 Haziran seçimlerinde hükümette kurulamadığı için gündeme gelmedi, Kasım seçimlerinden sonrada tekrar Meclis’te 4 partinin katılımı ile görüşme yapıldı, bakıldı ki Türkiye’de yeni Anayasayı mevcut siyasi partiler ile Meclis içerisinde yapmak mümkün değil. Bütün partiler neden bir Anayasa yapılması gerektiğini savunuyor idi sebebi şu, 1982 yılında 80 ihtilali ile birlikte Kenan Evren’i 82 yılında Cumhurbaşkanı yaptılar hem de darbenin hemen arkasından hazırladığı bir anayasayı getirdi ve kabul ettirdi o zamanlarda referandum da oylandı geçti. O günden bugüne kadar bu anayasa tam 18 kez değişti. 100 küsür maddesinde tahribat yapıldı. Şimdi bütün partilerin değiştirelim demesinin ana sebebi bu, yamalı bohçaya döndü. Bir laf daha söyleniyordu neydi o sivil anayasa yapalım. 1960’da ihtilal olmuş, darbeciler 61’de anayasa yapmış, 80’de bir ihtilal olmuş 82’de darbeciler anayasa yapmış, ilk defa halkın seçtiği milletvekilleri bir anayasa hazırlasın ve bu anayasayı da meclisten geçirsin, milletin huzuruna getirsin milletimizde onay versin veya vermesin sonuçta her zaman taktir milletin. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ekim ayının başında MHP grup toplantısında Türkiye’nin iç ve dış tehditler altında bulunduğu, yoğun terör baskısında ve yoğun bir şekilde yönetim anlamında riskler içine girdiğini AK Parti’nin bir teklif getirmesi durumunda sadece Türkiye’deki yönetim sistemi anlamında çok başlılığın veya sıkıntılı görünen konuların bir mutabakat çerçevesinde gelmesi durumunda Mecliste AK Parti’ye destek verebileceğini ve neticesinde de takdirin milletin olduğunu söyledi. Anayasa teklifimizi hazırladık ve 316 milletvekili arkadaşımız bunları imzalayarak TBMM’ye teslim ettik. Maddeleri MHP’nin içerisindeki arkadaşlarla konuşarak, tartışarak üzerinde bir uzlaşı ile Meclis gündemine geldi. Komisyonda görüşüldü, sonra genel kurula geldi oylandı ve milletimizin takdirine sunmak üzere bizim işimiz milletvekilleri olarak tamam oldu. Bunu sayın cumhurbaşkanımıza takdim ettik, cumhurbaşkanımızda referandumun hangi tarihte olması gerektiğini birkaç güne kadar ilan edip imzalayarak milletin önüne sunmuş olur. Mecliste görüşüldüğü zamanki hadiseleri hatırlarsınız, AK Parti ve MHP destek verdi ama bunun yanında da 2 parti CHP ve HDP karşı çıktı. Karşı çıkarken aslında sayın başbakanımız çağrı yaptı Kılıçdaroğlu’na gel sayın Kılıçdaroğlu, bu anayasayı beraber çıkartalım, bazı maddeler ile ilgili pürüz varsa bunları gidereceksek beraber yapalım dedi hayır biz bütünüyle karşı çıkıyoruz dedi ve neticesinde de komisyonda su atmaktan başka milletvekillerinin üzerine her hangi bir katkı sağlamadılar. Genel kurulda televizyonlara yansıda koca adamlar birbirleri ile kavga ediyor, kürsü kırılıyor, kimisi kendini kürsüye kelepçeliyor, bir tanesinin burnu kırıldı, bazılarının ayağı ısırıldı falan insan şimdi geriye baktığı zaman gülüyor, ama o anda heyecandan farklı şeyler yapıyor, ama milletimizin karşısına çıktığımız zamanda milletvekili olarak insan utanıyor. Bu MHP ile getirilmek istenen Anayasa değişikliği milletin zararına olan bir konumu, bu memlekette sizin içinizden seçtiğiniz gönderdiğiniz bir evladınız bu memlekette anayasa değişikliği ile ilgili bir şey yapmaya çalışırken, bu memlekete ihaneti sözkonusu olabilirmi. Bir takım iddialar yok rejim değişiyor, yok laiklik elden gidiyor bakın Türkiye Cumhuriyeti’nin rejimi 1923 yılında ilan edilmiş. Zaten Cumhurbaşkanı seçmeye çalışıyoruz, Cumhurbaşkanlığı sistemini getirmeye çalışıyoruz, buna rejim değişikliği demek milletle dalga geçmekten başka bir şey değil. Rejim dediğiniz şey çok farklı bir şey, devletin adını değiştirirsiniz, devletin yönetim şeklini değiştirirsiniz, böyle bir şey değil biz hükümet sisteminde değişiklik yapmaya çalışıyoruz. Biz işin temelinde 2 tane köklü değişiklik yapıyoruz. 1.si bundan sonra Türkiye’de hiçbir şekilde koalisyonlar olmasın istiyoruz. Yani milletimiz sandığa gitsin, kaç tane aday varsa bunlar yarışsın yarışmasının neticesinde yüzde ellinin üzerinde bir tane oy alan varsa hükümeti o kursun. Bu ülke yönetim zaafiyetini ve yönetim kargaşalarını taşıyabilecek bir ülke değildir. Bu Cumhurbaşkanı Başbakan hükümet sistemi modeli ile alakalı çalışma yaptığımız çalışma bu. Bizim Anayasa değişikliği ile yaptığımız bir değişiklikte Cumhurbaşkanı yetkilerini hepsini Cumhurbaşkanında toplanıyor. Elindeki yetkilerden başkan hiçbir yetki vermiyoruz, bir şey hariç şuanda sadece ve sadece partili Cumhurbaşkanı yetkisi veriyoruz. Kesinlikle ve kesşinlikle bir diktatör rejimi çıkarma değildir, bu tam aksine hesap verebilen, yetkisi olan ve bunun yanında da millete karşı da, meclise karşıda, Anayasa Mahkemesi’ne karşı da sorumluluğu olan bir Cumhurbaşkanıdır. Biz bunu böyle ilan ettik, bunun milletin hayrına olduğunu düşünüyoruz, millet ne derse başımızın üzerinde”dedi.