Milliyetçi Hareket Partisi’nin milletvekili adaylarının açıklanacağı 7 Nisan tarihine sayılı günler kala, ilimizden aday adayı olan 5 isim ortak basın toplantısı düzenledi. MHP İl Başkanlığında düzenlenen toplantıya aday adayları Bahattin Şeker, Hüseyin Arabacı, Hüseyin Şensoy, İsmail Çırak ve Murat Köftecioğlu katıldı. İl Başkanı Ahmet Gürses’in “Beşibiryerde” olarak takdim ettiği aday adayları toplantıda kendilerini tanıttılar ve aday adayı olma sebeplerini kısaca dile getirdiler. Toplantıda, ülkemizin içinde bulunduğu sıkıntılı dönemde, yurt bütünlüğü ve milletimizin geleceği açısından çok kritik olan 7 Haziran seçimlerinden zaferle çıkmanın önemi vurgulandı. Tüm aday adayları, sıralamada kaçıncı olurlarsa olsunlar, MHP’yi Bilecik’te 1’inci parti yapmak için tek yürek olup çalışacaklarını söylediler.



Cuma Namazı sonrası Şerifpaşa Camii’nde pilav dağıtan partililer, daha sonra kalabalık bir grup halinde Parti İl Başkanlığına geldiler. Burada basın mensuplarının karşısına geçen MHP Milletvekili aday adayları hem kendilerini bir kez daha tanıttılar hem de aday adayı olma sebeplerini kamuoyuyla paylaştılar.






ŞEKER: “ADALET VE KALKINMA PARTİSİ’Nİ GEÇİP 1. PARTİ OLACAĞIZ”

Kürsüye gelen MHP Milletvekili ve Aday Adayı Bahattin Şeker, konuşmasında bir önceki yerel seçimleri değerlendirdi. 30 mart seçimlerinden sonra çok ufak farklarla ilçelerde belediyeleri kaybetmeleri nedeniyle büyük üzüntü yaşadığını ve o dönem Bilecik’te siyaseti bırakma kararı aldığını söyleyen Şeker, daha sonra teşkilatın istek ve desteğiyle yeniden görev almaya karar verdiğini söyledi. Şeker şöyle konuştu:

“Bilecik olarak Türkiye’de 3. Olduk”

“Hayırlı bir iş için 5 aday yola çıkıyoruz. 4 sene önce genel başkanımızın bizi çağırıp konuşmasıyla partili arkadaşlarımızın bizi kabul etmesi ile beraber bir seçime girdik. Arkadaşlarımızla büyük bir çalışma yaptık ve Bilecik’ten 2. parti olarak çıktık. Partimizin oylarını hep beraber yükselttik. Türkiye’nin o günkü oy oranında Osmaniye ve Iğdır’dan sonra 3. olduk. Partide o günden bu güne görev yapan bütün arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Bu 4 sene içerisinde muhalefetteydik ama Bilecik’in sorunlarını gündeme getirdik. Hem şahsımın hem diğer arkadaşlarımla ortak imzalar atarak birçok önergelerde bulunduk.

Bu memlekete hizmet etmek çok önemlidir. Bunda milletvekili de olursunuz, muhtar, il genel meclisi üyesi, delege olarak da olabilirsiniz. Ama siyasi partilerin hangisinde olursanız olun elinizi taşın altına koyup da memleket için bir şeyler söylemek çok önemlidir.  Burada görev yaptığımız sürede değerli milletvekilimiz Fahrettin Poyraz’a, valilerimize, kaymakamlarımıza, komutanlarımıza, emniyet müdürlerimize, il genel meclis üyelerimize, meclis üyelerimize, dava arkadaşlarımıza ve o yörenin bütün sorunlarını taşıyan muhtar arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Çünkü 4 sene içerisinde hiçbir huzursuzluk yaşamadan beraber Bilecik’in sorunlarına el attık.  

“Cumhuriyet Halk Partisi’ne 10 bin küsur oy fark attık”

Mahalli seçimlerde arkadaşlarımızla birlikte adaylarımızı belirledik. Büyük bir mücadele verdik. Bu mücadelede İnhisar, Yenipazar ve Söğüt’ü aldık. Bilecik’te, Pazaryeri’nde, Bozüyük’te, Osmaneli’nde ve diğer yerlerde de 2. parti olarak çalıştık. Hakikaten bütün arkadaşlarıma teşekkür ediyorum, çok büyük bir mücadele verdiler. Kazanamadık ama bazı yerlerde yine ikinci parti olduk. Oyumuzu yüzde 34’e çıkardık. Arkamızdaki Cumhuriyet Halk Partisi’ne 10 bin kusür oy fark attık. Burada bütün arkadaşlarımızın hakkı var. Adaylarımız iyi adaylardı. Hep birlikte çalıştık. Ama o akşam çok da üzüldük. Az oylarla kaybettik.

“Bu saatten sonra da Başbakan olacak halim yok

 Bazı arkadaşlarımızı incittik ve o gün dedim ki bu siyaseti bırakmak lazım. Çünkü orada ağlayanları, mücadele eden insanları öyle görmek beni çok üzmüştü. Daha sonra ailemle konuştum hacca gidelim ve bu işi bırakalım dedik. Bunu da kongreler başlarken söyledim. Milletvekili olacak olan arkadaşlarımız çıksın kongrelerde konuşsun, il başkanı olacak arkadaşlarımız konuşsun. Ben bu işte yokum ve herkes bu arkadaşlarımızı tanısın dedik. Ama daha sonraki günlerde arkadaşlarımız geldiler, genel başkanımızla da görüşüp bize devam etmemizi, yardımcı olmamızı istediler. Ama ne mutlu ki diğer arkadaşlarımızla beraber bugün buradayız. Hiçbir zaman makam ve mevki olarak bu işe soyunmadım. Partiye geldim ve bütün arkadaşlarım beni kabul etti. Ama ben toprağı küçük ama tarihi büyük olan bu Bilecik’ten 2 milletvekilinin çıktığı yerden çıktım. Genel başkan yardımcısı oldum, bakan oldum, devletin en üst kademelerinde çalıştım. Bu saatten sonra da Başbakan olacak halim yok. Milletvekili olmak onurlu, şerefli, düzgün bir görev. Listede oluruz olmayız bizim için hiç önemi yok. Mühim olan Bilecik’te hedefimiz 1. parti olmak. Bu sefer Adalet ve Kalkınma Partisi’ni geçip 1. parti olacağız. Bu benimle olacak bir şey değil. Hep beraber, ele ele vererek olacak.

 KÖFTECİOĞLU: “PATLAMA YAPACAĞIZ!”

Kürsüye gelen Bozüyüklü aday adayı Murat Köftecioğlu, 7 Haziran’da partisinin patlama yapacağını söyledi. Adaylık sıralamasının bir önemi olmadığının altını çizen Köftecioğlu, Bilecik’İn iki sorunu olduğunu bunların da ekonomik ve ahlaki sorunlar olduğunu söyledi. Konuşmasının ardından Bilecik’İn ahlaki sorununun ne olduğunu sorduğumuz Köftecioğlu, son dönemde ekonomik sıkıntılarla birlikte artan boşanmaların, toplumumuzun ahlaki yapısına da olumsuz etki ettiğini söyledi. Köftecioğlu konuşmasında şunları söyledi:

“Üzerimizde düşeni yapacağız”

“21 Mart günü büyük kurultayımızı yaptık. Genel başkanımız kurultaydan zaferle çıktı. Bu kurultayın neticesinde çalışmalarımız hız kazandı. Şuanda Türkiye genelinde iyi durumdayız. Partimiz adına bir patlama yapacağız. Buna biz de destek olabilirsek, katkıda bulunabilirsek memnuniyet duyacağız. Buradaki sıralamanın çok büyük bir ehemmiyeti yok. Önemli olan partimizin Bilecik ilinde 1 vekil çıkarmasıdır. Kuruluşun ve kurtuluşun topraklarında bir vekil çıkarmak genel başkanımıza sunulabilecek en güzel ve en anlamlı hediyedir. Halkımıza ve teşkilatımıza sunabileceğimiz en güzel hediyedir. Bu bağlamda üzerimize düşen ne varsa bugüne kadar yaptığımız gibi bundan sonra da onu yapmaya devam edeceğiz.

“Bilecik’in ekonomik ve ahlaki sorunu var”

Ülkenin ekonomik koşulları muhakkak ki problemli. Eğer nasip olur da Ankara’ya içimizden birisi gittiğinde oradaki sorunları daha yakından görecektir. Ben tespit ettiğim kadarıyla Bilecik’in ekonomik ve ahlaki sorunu var. Bu iki sorun eğer çözülebilirse Bilecik ileride büyük bir atılım yapacaktır. Bunda da partimizin muhakkak katkısı olacaktır. Bu katkıyı sağlayacaklara şimdiden teşekkür ediyorum.

“Bahattin Şeker teşkilata güç kazandırmıştır”

Bugüne kadar hizmetleri ile bizleri onurlandıran Bahattin Şeker ağabeyimiz var. Kendisi teşkilata güç kazandırmıştır. Bundan sonrada yine bu teşkilatın içerisinde yer alacaktır. Kendisi bu teşkilatı her zaman için destekleyecektir. Bizlerin onun desteğine her zaman ihtiyacı vardır. Diğer arkadaşlarımızda medeni cesaret göstererek çıktılar. Bu teşkilatta aday olmak herkese nasip olmuyor. Adaylık da bir nasip işi.”

 ÇIRAK: “SIRT SIRTA, OMUZ OMUZA ŞAHLANACAĞIZ”

MHP Milletvekili aday adayı İsmail Çırak ise kürsüde son derece heyecanlı bir konuşma yaptı. Kendisinin orta gelirli olduğunu ve bu kemsi temsil etmekten gurur duyduğunu ifade eden Çırak, sırt sırta, omuz omuza vererek şahlanacaklarını söyledi. Çırak şöyle konuştu:

“Bozüyük’te doğdum, büyüdüm, esnafım. Bu davanın içine orta kesim insanların da girebileceğini ve herkesin kendine cesaret bulabileceği için girdim. Herkes kendinde bir özgüven bulsun. Sonuçta bu dava benim gibi orta kesimdeki insanlarla daha yükseğe gideceğine inanıyorum. Bozüyük’te ben dolaşınca insanlar mutlu oldu. Çünkü sessiz kesimin sesiyim. O insanlarla birlikte Bozüyük’teki oy oranımızı yüzde olarak en fazla olacağını iddia ediyorum. Çünkü o insanlar kendi içinden bir insan görmek istiyorlardı. Onun için ben kendimi örnek sundum. Bundan sonraki aday adaylıklarının daha çok olmasını istiyorum. Bu davanın içerisinde hepimiz varız. Mücadelemiz öyle güzel olacak ki sırt sırta, omuz omuza şahlanacağız. Ben sıradan bir esnafım, herkesin kendine özgüveni olsun. Herkes bu davaya gönül veriyorsa, her yerde aday adaylığını da koyacak. Mutluyum, buradaki herkesin temsilcisi benim.

 

ŞENSOY, “HEDEFİMİZ 1’İNCİ PARTİ OLMAK”

2014 yerel seçimlerinde MHP’nin Bilecik Belediye Başkanı olan ve 7 Haziran seçimleri için milletvekilliğine adayı adaylığını koyan Hüseyin Şensoy, konuşmasında ülkemizin çok kritik bir süreçte olduğunu söyledi ve partisinin Bilecik’te 1’inci parti olacağına inandığını ifade etti. Şensoy şöyle konuştu:

“Yeni Türkiye diye safsataları önümüze getirmeye çalışıyorlar”

“7 Haziran’da çok önemli bir seçim yaşayacağız. Ülkemizde bir rejim değişikliği ile ilgili söylemlerin olduğu bir dönemdeyiz. ‘Yeni Türkiye’ diye safsataları önümüze getirmeye çalışıyorlar. Bizlere birlik ve beraberlik içerisinde olmak, bu birlik ve beraberlik içerisinde mevcuda dur deme anlamında çok önemli görevler düşmektedir. Biz bu görevle ilgili ne katkı sağlarız düşüncesi ile ilgili aday adayı olarak karşınıza çıkmış bulunmaktayım.

“Oluyorsa 2-0 olsun”

30 Mart Yerel Seçimlerini atlatalı 1 yıl oldu. Bu 1 yıl içerisinde neler yaptığımızı çok iyi görüyorsunuz. Yükselen oy oranımızı önümüzdeki 7 haziran seçimlerinde daha ileriye götürebilmek, Bilecik’te birinci hedefimiz birinci parti olmak. Oluyorsa tabi ki 2-0 olsun. Diğer partilerdeki adaylardan hiçbir eksiğimiz söz konusu değil. Bu düşünce içerisinde 7 Nisan’dan sonra hep birlikte çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Hüseyin Şensoy olarak 1 oy daha fazla katkı sağlayabilme adına yapılabilecek çalışma içerisinde sizlerin karşısına aday adayı olarak çıktım. Milliyetçi Hareket Partisi, Bilecik’te 1. Parti olma hedefindedir. 1. Parti olacağımıza yürekten inanıyorum. Sizlerin de buna inanmasını istiyorum.”



ARABACI: “BİR TARAFIMIZDA KÜRDİSTAN, BİR TARAFIMIZDA TÜRKİSTAN OLACAK”

Kürsüye gelen aday adayı Hüseyin Arabacı ise konuşmasına neden aday olduğunu açıklayarak başladı. / haziran seçimleri,ni Türkiye’Nin kader seçimi olarak niteleyen Arabacı, ülkemizi son derece zor günlerin beklediğini ve topraklarımızın Türkistan ve Kürdistan olarak ikiye bölünmek istendiğini ifade etti. Milletvekilliği döneminde Dengir Fırat’la yaptığı bir konuşmada Türkiye Cumhuriyeti’nin “Anadolu Halkları Federal Cumhuriyeti olarak değiştirilmek istendiğinin ifade edildiğini söyleyen Arabacı, bu seçimin Türkiye'yi kurtarmak için yapılacak bir seçim olduğunu ifade etti. Arabacı şöyle konuştu:

“Bir tarafımızda Kürdistan, bir tarafımızda Türkistan olacak”

Aday olmamın 2 nedeni var. 1.si genel nedenler, Türkiye'nin içinde bulunduğu genel durum. 7 Haziran seçimleri Türkiye için bir kader seçimidir. Hüseyin Bey'in söylediği gibi köprüden sonraki son çıkıştır. Bunu değerlendirebildik. Türkiye'nin geleceği, selameti açısından değerlendiremezsek Türkiye'yi gerçekten felaket ve son derece zor ve kötü günler beklemekte. Şimdi siyasal açısından baktığımızda, Türkiye'nin gündemine, Türkiye'de bir bölünme söz konusu. Türkiye üniter yapıdan, federal yapıya doğru koşar adım ilerlemekte bu hükümet sayesinde. Eğer biz 7 Haziran'da bu hükümeti indiremezsek, Türkiye federal bir Türkiye'ye geçmek için elinden gelen her şeyi yapacaktır ve Türkiye bir maceraya sürüklenecektir ister istemez. Bir tarafımızda Kürdistan, bir tarafımızda Türkistan olacak. Dengir Fırat ismini Türkiye kamuoyu biliyor.  Onunla ilgili bir sohbetimizi ben paylaşmak istiyorum. 2002 yılında konuştuk. O zaman 'Nedir sizin derdiniz? Kafanızdaki nedir? Ne yapmak istiyorsunuz? Anlayacağımız bir dilde bize açıkça söyler misin?' diye sohbetimizde sormuştum. O da, 'Türkiye'de 2 federasyonlu bir devlet olmalı. Kürt federasyonu ve Türk federasyonundan oluşan. Federal bir devlet olmalı. Bu devletin adı da Anadolu Halkları Federal Cumhuriyeti olmalı. Bu olmazsa Türkiye'de savaş bitmez.' anlamında bir şey söylemişti. Buraya varmaya çalışıyorlar.

“1923'te kurulan Cumhuriyet’in Yeni Türkiye adı altında başka bir devlete dönüştürülmesi projesi

Bu seçimin birinci önemi, Türkiye acaba ona mı dönecek, yoksa bu üniter yapısıyla, Türkiye adıyla devam edecek mi? Bu seçim bunu belirleyecek. Diğer bir sebebi, genellikle bizde yetkiler, görevler devredilirken, teslim edilirken, dağıtılırken, hem dinimiz açısından, hem milli açıdan, gelenek açısından da, emanet ehline bırakılır, liyakatli olana verilirdi. Şimdi yetkiler, görevler dağıtılırken sermaye dağıtılırken, işler, fırsatlar dağıtılırken, bürokraside memurluklar dağıtılırken, siyasi yetkiler dağıtılırken sizin bu işlere layık olduğunuza bakılmıyor. Tam tersine, hangi etnik yapıdan olduğunuza bakılarak dağıtılıyor. Sermaye de aynı şekilde dağıtılıyor. Kaynaklar ve imkan da aynı şekilde dağıtılıyor. 7 Haziran seçimlerinde bu adaletsiz dağıtımın, bu Türkiye'yi felakete sürecek dağıtımın da bitmesi ve önüne geçilmesi için bu seçimlerin büyük bir önemi var. Sosyal açıdan, ekonomik açıdan, her yönüyle, hangi açıdan bakarsanız bakın, Türkiye'de farkında olmadığımız ya da kısmen farkında olduğumuz, ya da ne kadar farkında olduğumuz tartışmalı olan bir değişim var. Türkiye'de bu değişimin özü 1923'te kurulan cumhuriyetin Yeni Türkiye adı altında başka bir devlete dönüştürülmesi projesi. 7 Haziran'daki bu seçimde ya bunun önüne geçilecek ya da Türkiye bu maceraya sürüklenecek.

“Kuva-i Milliye ruhu ile görev almak gerekiyor”

Genel açıdan, ben de şahsen bu seçimin bu önemine binaen bir dönem görev yapmış biri olarak üzerime bir görev düştüğüne, her türlü dargınlık, küskünlük ve şahsi meseleleri bir tarafa bırakarak aynı İstiklal Harbi'nde olduğu gibi Kuva-i Milliye ruhu ile görev almak ve bu mücadelenin içinde olmak gerektiğine inandığım için de bu seçimde aday adayı olarak huzurlarınıza geldim. Nefsime ve üzerime düşeni elimden geldiğince yapmak istiyorum. Zaman zaman yorumlar yapılıyor, eleştiriler geliyor. Biz yaptıklarımızı çok da dile getirmeyen bir siyasi hareketiz. Mütevaziyiz yani. Yaklaşık 12 yıldır iktidarda, tek başına üstelik, son derece güçlü bir karar alma gücü var hükümetin. 12 yılda Bilecik'e kazandırdıklarıyla bizim 3 yıl içerisinde o dönem, o çok zor şartlar altında bile yaptıklarımızı basit bir kıyaslama açısından sadece hatırlatacağım birkaç şey var. Bir tanesi Bozüyük-Mekece yolu. Bu yol 200 milyon dolara ihalesini yaptırdık, parasını bulduk. Bize aittir o proje her şeyiyle. Bu 200 milyon dolarlık projeyi 500 milyon dolara çıkardılar. Projeyi de bozarak bitirdiler bizden sonra. Şu anda Bilecik'te, Söğüt'te, Pazaryeri'nde, Osmaneli'de, 4 tane beldede akan Karasu'yu bu partinin sayesinde içiyor bu millet. Karasu gelmeden önce Bilecik aşağıdaki derenin aldığı suyu kullanmaya çalışıyordu. Bilecik-Söğüt yolu, Hamsu köprüsü en azından; her gün geçtiğimizi bir köprü. Kamu yatırımları. Sayın Bakanın başlattığı, bakanlık döneminde. Sonra bize kısmet oldu, devraldığımız hastaneler, okullar vesaire birçok kamu yatırımı. 12 yıllık hükümet döneminde bana ortaya koydukları bu tarz, böyle stratejik, sektörel, Bilecik için kayda değer denecek, Bilecik'in işsizliğini, sosyal hayatını, ticaret hayatını etkileyecek, ufkunu, vizyonunu değiştirecek bir tane proje söyleyebilir misiniz? Ama her nedense biz o dönem 'tam bir enkaz', bu dönem 'çok şey yapıldı' havası var. Algı yönetimi de bu zaten.

“Ülkemizin bir bölgesinde devlet vergi almıyor”

Biz hem yerel açıdan, hem de genel açıdan çok basit bir şey söyleyelim, bugün ülkemizin bir bölgesinde devlet vergi almıyor. Elektrik parası tahsil etmiyor. Su bedava, hemen hemen her şey bedava, hayat bedava ülkenin bir bölgesinde. Oradaki bedava hayatı finanse edenler de buradakiler. Ödeyenler biziz oradaki bedavayı. 7 Haziran'da hem siyasal, hem ekonomik, hem sosyal, hem uluslararası ilişkiler, hem de yerel açıdan bu adaletsizliğin değişmesi için Bilecik'e ayda 1 milyon trafik cezası kesiyorlar. Dedim ki, 'bunu gündeme getirin, bir şeyler söyleyin'. Bilecik 1 milyon para ödüyor. Bu adaletsizliğin, bu bozulmanın düzelmesi için de 7 Haziran'da Milliyetçi Hareket Partisi'nin iktidar olmak gibi bir mecburiyeti ve görevi, bizim de Milliyetçi Hareket Partisi'nin iktidar yapmak gibi bir nefsimizde görev ve vazife var. Biz de niyet ettik, aday olduk, zor bir iştir. Kolay değildir gerçekten. Ben arkadaşlarımı tebrik ediyorum. Güçlü bir Türkiye hedefliyoruz. Özlemimiz güçlü, hakikaten bölgede sözü geçen bir Türkiye. Türkiye güçlü olsaydı eğer, Irak'taki savaş olmazdı, Suriye'deki savaş olmazdı, Afganistan böyle olmazdı, Filistin de böyle olmazdı. Dolayısıyla Türkiye'nin güçlü ve büyük olma mecburiyeti var. Hem Türk dünyası için hem İslam dünyası için. Bizim üzerimizdeki misyon son derece büyük, geniş ve derin bir misyon. Bütün bunlardan dolayı geldik, aday olduk. Sıralamanın hiçbir önemi yok bizim için. Arabacı ister birinci olsun, ister sıraya giremesin kendim adaymışım gibi çalışacağıma söz veriyorum. Zira bu seçim, seçilmekten ziyade Türkiye'yi kurtarmak için yapılacak bir seçim. Bunun hesabı olmaz.”

Editör: TE Bilişim