Değerli Hemşerilerim;

Sizlere en son temmuz ayında yazmıştım. 5 ay sonra tekrar hasbi hal ediyorum. Bu vesile ile siyasi ve sosyal konularda bazı düşüncelerimi ve merak ettiklerimi sizlerle paylaşıp takdirlerinize sunuyorum.

Şivan Perver Bilecik ve Bozüyük’e gelsin mi?

AKP’nin onur konuğu “büyük devlet adamı” Mesut Barzani’nin Diyarbakır’a gelirken yanında getirdiği PKK-KDP’li sanatçı sahneye çıkarak bir türkü söyledi. İzlediğimiz kadarı ile protokoldekiler çok duygulanıp ağladılar. Bu gösteri “açılım ve kardeşlik projesi” için yapıldı. Şimdi kardeş olduğumuza göre Mustafa YILDIZDOĞAN’ı da Diyarbakır’a götürüp “TÜRKİYEM”  i okuturlar mı? Tabi ki hayır. Peki düşman işgalinden kurtuluş törenlerinde Şivan Perver’i Bilecik şehir stadında, Bozüyük şehir stadında ve hatta Söğüt Şenlikleri’nde sahneye çıkarırlar mı? Hatta programların ev sahipleri olan belediye başkanlarına “siz de çıkın sahneye karşılıklı düet yapın” derler mi? Derlerse başkanların tutumu sizce ne olur? Seçilirlerse kimlerin bu projeyi “Eyvallah Ustam” diyerek kabul edeceklerini bilemeyiz. Seçilen Reis ve meclis üyeleri MHP’li ise hiç kimse buna teşebbüs edemez, etse de alacağı cevabı tahayyül edemez. Bu hayali bir durum, böyle bir şey olamaz diyebilen var mı? Her şey hayallerle başlamadı mı? Sonra ne oldu? Hayaldi gerçek oldu!..

Kürt Milliyetçiliği helal midir?

Türk Milliyetçiliği’nin ırkçılık olduğunu, onun için de haram olduğunu, Türk Milliyetçisi olanların ne büyük günaha girdiğini anlatan birçok yazı okuduk, konuşmalar dinledik. Bu durum muhakkak sizin başınıza da gelmiştir. Sayıla sayıla 6’yı geçemeyen “36 etnik grup” içinde bir tek Türk Milliyetçiliği mi haram? Geri kalan 35 etniğe haram yok mu? Kürt Milliyetçiliği – Kürt ırkçılığı (PKK çizgisi) haram değil mi? “Öldüğümüz zaman kabirde Türk müsün diye sorulmayacak, Müslüman mısın diye sorulacak” diye propagandası senelerdir yapıldı ve yapılıyor. Hâşâ ve hâşâ, sorgu melekleri bir tek Türk’lere mi soracak? Kürt’lere, Arap’lara sormayacak mı? Allah ormanı bile çeşitli ağaçlarla yarattı. Her ağacın bir adı var. İnsanlarda çeşitli milletlerden yaratıldı. Mensup olduğun milleti sevmek ne günahtır nede haramdır. Irkçılık haram, Edirne den Kars a kadar herkesi kapsayan ve kabul eden Türk Milliyetçiliği helaldir.

Siz Türk müsünüz?

AKP’li yönetici Prof. Yasin AKTAY “Türk diye bir şey yoktur” dedi. Neden Arap, Kürt, Laz, gürcü yoktur demedi – diyemedi? Partisinden ve partililerinden bir tek itiraz henüz duymadık. Bu konuşmadan rahatsız olan bir tane AKP’li yok mu? Beyefendi sen herhalde etrafına bakıp böyle bir karara vardın ama burası Türk Yurdu, ben de Hz. Peygamberin hadisine mazhar olmuş, onun övgüsünü kazanmış olan Türküm diyemeyecekler mi?  AKP Diyarbakır adayı “burası Kürdistan” ifadesini kullanıyor. Bilecik in bütün ilçelerinin ve il in AKP’li başkan adaylarının söyleyeceği hiçbir şey yok mu?  Yok galiba. Ama bütün Bilecik halkının sandıkta size söyleyeceği bir şey olacaktır. 30 Mart akşamı dinleyecek ve göreceksiniz.

Bilecik Emniyeti cemaatte mi? Devlette mi?

Başbakan Erdoğan, “Cemaat üyeleri şimdiye kadar bizden ne talep ettiler de yapmadık?” dedikten 5 gün sonra AKP milletvekili Şamil TAYYAR; “Doğrudur, cemaati bitirme kararı 2004 de alındı, sonra emniyet cemaate bağlandı.” ifadelerini kullandı. Bunlara itiraz gelmediği gibi her gün başka şeyler yazılmaya başlandı. Yandaş yazarlardan öğrendiğimize göre cemaatin valisi, milletvekili ve bakanları var. Hatta başka bir yazara göre cemaat yargıya sızdı. “emniyet – yargı cuntası” var. Tutuklanacak bazı kişilere müdahale edilerek bunların kurtarıldığını okuyoruz. Kurtarılan kurtuluyor da kurtulamayan ne oluyor? Bu memlekette hukuktan adaletten nasıl söz ediliyor? Önemli bir şahsın kaset komplosunun engellendiğini okuduk gazetelerde. Aklımıza MHP’li yöneticilerin ve CHP genel başkanı Deniz BAYKAL’ın kaseti geldi. Demek bunlar önlenmedi, hatta onaylandı ve yayınlandı. Bir milletvekilinin beyanına göre cemaate bağlanan emniyet için kişisel bir merakım var. 2004 yılındaki bu paylaşımda Bilecik ve Bozüyük Emniyeti cemaate mi bağlandı yoksa devlette mi kaldı? Bu soruya cevap almak için sormuyorum ama 2006 yılında beni şüpheli ilan eden ve hakkımda tuttuğu rapor iddianame haline gelen emniyetçiler hangi taraftaydı? 2009 da mahkemem henüz sonuçlanmadığı halde “Seninle ilgili kanaatim var, mahkum olacaksın.” diyerek kararı önceden bilen savcı ne taraftaydı? “AKP iktidar olduktan sonra başta yargı ve emniyet olmak üzere devletin önemli kadroları cemaatin eline geçti”  iddialarını gazetelerden okuduktan sonra mahkemelerde ve de halen şu anda suçlamayı kabul etmeyen bir mahkum olarak bunları merak etmek sanırım hakkım olsa gerek.

Küçük ustalar ne yapıyor?

Hamdolsun, AKP iktidarında imar faaliyetlerine son surat devam. Kürdistan kuruluyormuş, Kürtçe alfabe için hazırlık başlamış, Milliyetçilik ayaklar altına alınmış, ne gam… Küçük ustaların, kalfa ve çırakların gündemi çok farklı. Sizden oy istemeye gelenlere sadece park, bahçe ve yatırım projelerini sormayın lütfen. Ülkenin bölünmesi, Cumhuriyet’in yıkılması, andımızın ve T.C. nin kaldırılmasını ve hatta doğu illerimizde Kürdistan kurulması projeleriyle ilgili fikirlerini sormalısınız. Bu seçimde öncelik bunlar olmalı. Onlar sizlere çok net cevaplar vermeli. Ben Türküm, Türk yurdunun bölünmesine karşı çıkarım, PKK ve KCK’lıların affına, Apo’nun ev hapsine alınmasına razı olmam demeli. Diyarbakır’da başkanlar yatırım projeleri değil Kürtlük ve Kürdistan projeleri anlatıyor. Bilecik’teki başkan adayları da Türklüğümüzü, Cumhuriyetimizi ve Atamızı anlatmalı. Bu duruşa sahip adaylara oy verilmeli. İmanlı ve Türk Milliyetçisi olduğunu bildiğim hemşerilerimden, Kürtçü - ırkçı güruha ve bunların ipini uzun tutan sorumlularına inat, oylarını bu dönem MHP’nin başkan adayları olarak Bilecik’te Hüseyin ŞENSOY a, Bozüyük’te Mete YÜKSEL e, Pazaryeri’nde Hikmet ÖZTÜRK’e, Osmaneli’de Mustafa KÜREK’e, Gölpazarı’nda Ahmet Sinan ÖZKESKİN’e, İnhisar’da Ayhan ÖDİPEK e, Söğüt’te Halil AYDOĞDU’ya, Yenipazar’da İlhan ÖZDEN’e, oylarıyla – dualarıyla destek olmalarını rica ve istirham ediyorum.

 
Bu arada “Fatiha okumasını bilmeyen” şehidimiz Mustafa PEHLİVANOĞLU’nun annesi Zeynep annemiz vefat etti. Ruhu şad olsun. Sevenlerim lütfen birer Fatiha okusunlar. Cenazesini Sayın BAHÇELİ ve arkadaşları taşıdı. 2010 referandumunda şehidimizin mektubunun yarısını ağlayarak okuyan Başbakan bir çiçek bile yollamadı.

Posta süresinden dolayı gündemi kaçırmış olabilirim. Şimdilik bu kadarı ile yetinerek bir dahaki sefere kadar hakkınızı helal ediniz. Yeni yılınızın sıhhat ve afiyet getirmesi dileği ile, Allah a emanet olunuz.

Ne mutlu TÜRK’üm diyene.

Mesut TEKİN

Bilecik Cezaevi

Editör: TE Bilişim