CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 2014 yerel seçimlerine bir gün kala geldiği Bilecik’te Cumhuriyet Meydanı’nı dolduran binlerce seçmene seslendi. “Bilecik’e yıllarca elleriyle şifa dağıttı, gelin onu koltuğa oturtalım. Sizin gibi ben de onu seviyor ve güveniyorum” diyen Kılıçdaroğlu, Turan’ın arkasında olduklarını tüm Bilecik’e gösterdi.

Konuşmasında Başbakan Erdoğan'ı eleştiren Kılıçdaroğlu; "Zorla Türkiye'yi savaş sokmak istiyor. 'Ben acaba kahraman olur muyum' diye? Bütün Türkiye duysun, bütün dünya duysun 'Hırsızdan kahraman çıkmaz'" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, konuşmasının bir bölümünde Sungur Turan’ı platforma davet etti. Coşkulu kalabalığa seslenen Turan, “Bilecik’in güzel insanları; istekleriniz, önerileriniz, ihtiyaçlarınız bizi yönlendirecek. Bu şehir için beraber karar vereceğiz. Biz %100’ün belediye başkanı olacağız. Bu şehri siz yöneteceksiniz.” sözleriyle kısa bir konuşma yaptı. Konuşmasının üstüne Kemal Kılıçdaroğlu “Bir konuştu, pir konuştu dedi ve Turan’ın, kendisine oy versin vermesin, her kesimi kucaklayacağını, ayrım yapmadan bütün Bilecik’in belediye başkanı olacağını söyledi.  



“Siyasetçinin değil, halkın zenginleşmesi lazım.”

Kılıçdaroğlu Bileick mitinginde ellerinde Türk Bayrakları ve Atatürk posterleri olan coşkulu kalabalığa hitaben konuşmada, siyasette siyasetçi zenginleşirse halkın fakirleşeceğini söyledi.  Kılıçdaroğlu, "Siyasetçinin zenginleşmemesi lazım, halkın zenginleşmesi lazım. Halkın cebinin para görmesi lazım. Alın terinin değerlenmesi lazım. Siyasete atıldığım gün mal varlığımı internet siteme koydum. CHP Genel başkanı olduğum mal varlığımı CHP internet sitesine koydum. Bütün mal varlığım, benim alın terimin karşılığıdır. Çalmadım, çırpmadım, kul hakkı yemedim. İnsanının hakkını gasp etmedim. Bütün mücadelem hayatım boyunca hep iyi hizmet vermek oldu" dedi.

“Ahlak aynı zamanda adalet demektir”


Temiz siyasetten yana olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "Temiz siyaset olsun. Ahlaklı siyaset olsun. Ahlakı unutmayın, ahlak çok çok özlü bir kavramdır. Bütün inançların, bütün dinlerin ortak alanı ahlaktır. Ahlak aynı zamanda adalet demektir. Adalet milletin vicdanı demektir. Bir düşünür derki adalet kutup yıldızı gibidir yerinde sabit durur ama bütün kainat onun etrafından döner. Adalet kaldı mı bizim memleketimizde? Adalete güven kaldı mı? O zaman yapacağımız bir şey var, adaleti yeniden tesis edeceğiz. Güçlü bir devleti yeniden tesis edeceğiz" diye konuştu.

 

“Başbakanlık koltuğu hizmet et diye verilmiş…”

Konuşmasında sık sık Başbakan Erdoğan'ı eleştiren CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu şunları kaydetti:

"Devlet baskıcı olmaz. Siyasi partiler 4 yıl süreyle devleti yönetmek üzere gelirler. Devlet olmak için gelmezler. Ama bu parti Başbakanlık koltuğunda oturan zat, 'Ben devletim' demeye başladı. Ben devletim her dediğimi yaparım. Sen devlet değilsin. Sen bir siyasal iktidarın genel başkanısın. Sana başbakanlık koltuğu verilmiş, millete hizmet et diye. Köşeyi dön diye değil. Oğluna ailene servetleri kazandır diye değil. Kul hakkı ye diye değil. Tüyü bitmemiş hakkını ye diye seni o koltuğa getirmediler. Sen oraya bu ülkeye temiz siyaseti getir diye verdiler. Onun için verdiler sana. Ne dedin 'Bana oy verin size ' "Hırsız Tayyip Erdoğan". Sizler böyle slogan atıyorsunuz o da benim hakkımda tazminat davası açıyor. Niye açıyor? Acaba Klıçdaroğlu'nu korkuturum mu diye. "Başbakan Kemal" Bileciklilere sesleniyorum. Allah aşkına ayakkabı kutusundan korkan adamdan korkulur mu? gençlerin attığı tweetten korkan adamdan korkulur mu? Ben korkmam. Benim veremeyecek hesabım yoktur. Korkakların hesabı vardır. Verilmeyecek hesapları vardır. Kul hakkı yiyenlerin korkuları vardı. O nedenle diktatörler en büyük korkaklardır. Topluma baskı kurarlar. Toplum gerçekleri öğrenmesin diye. Biz özgürlükten yanayız. Bakın özgürlük mühre kaldı. Yarın gideceksiniz ayın 30'u . özgürlük için, ülkemiz için, güzel Türkiye için çocuklarımız için, gelecek için oyumuzu kullanacağız. Nasıl, alacağız mührü altı okun böğrüne evet diye basacağız."

“Dördünden biri casus”

Başbakan Kemal diye slogan atan kalabalığa "Ona sıra gelecek daha" diyen Kılıçdaroğl "Önce şu ayın 30'unu bir halledelim. Yerelde halkın iktidarını bir kuralım. Birisinin yağlarını iyice alalım. Ondan sonra zaten genel seçimler gelecek" dedi. Suriye ile ilgili ses kayıtlarına da değinen Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmayı yapan 4 kişiden birinin casus olduğunu öne sürerek şöyle konuştu:

"Suriye konusunda onun da kayıtları düştü. Kumpas kuruyorlar Türkiye Cumhuriyeti'ne. Kumpas kuruyorlar. Diyor ki Süleyman Şah Türbesi'ne de saldırı düzenlettiririm. Böylece bizim ordu girer diyor. Bu ne demektir biliyor musunuz? Süleyman Şah Türbesi'ne saldırı düzenlemek demek orada bizim askerleri benim adamlarım öldürür biz de deriz ki millete 'Bak bizim askerler şehit oldu. Haydi ordu savaşa. Bunu kabul edecek miyiz? Daha vahim olanı, devletin mahremi diye bir şey kalmadı. Her şey uluslararası pazarlara döküldü. Şimdi arıyorlar 'Kim haber verdi' diye bunu. Neyse bugün gazetelerden öğrendik içeride zaten 4 kişi konuşuyor. Bu dördünden biri casus. Bunu bileceğiz artık. Dördünden biri casus. Şimdi kim bunlardan birisi. Bulacaklar mı? Bekliyoruz bu casusu kim buldu. Bir şey daha bu casusluk işidir diyor. Birisi bize savaş açtı. Bu çapsız dışişleri bakanı var ya. Bize savaş açtı. Bu devleti açıkla bakalım. Hangi devlet bize savaş açmış. Türkiye'nin çivisi çıktı. Devletin genleriyle oynandı. Devlet devlet olmaktan çıktı. Yeniden oturtacağız yerine. Devleti görkemli bir devlet yapacağız."


“Başörtülü annelerimizin, hanımlarımızın başımızın üstünde yeri var”

Kılıçdaroğlu konuşmasında çok tartışılan başörtüsü konusuna da değindi ve "Düne kadar siyaset yapıyordu kadınların başörtüsü üzerinde. Sözüm söz. Onu elinden aldım. Ve söylüyorum. İster başı açık olsun, ister başı kapalı olsun bütün annelerin, bütün hanımların benim başımın üzerinde yeri var" dedi. 

Egemen Bağış neden istifa ettirmiyor

Türkiye'de hiç bir vatandaşın Allah'ın kelamıyla dalga geçmediğini söyleyen Kemal Kılıçdaroğu şöyle devam etti:

"Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiçbir bakan değil bak demiyorum, hiçbir vatandaş Allahın kelamıyla dalga geçmemiştir. Hiçbir vatandaş. Ama bu koltuğunun altında tuttuğu adamı siz gördünüz, tanıdınız. Egemen Bağış. 3 seferde bir buçuk milyon dolar rüşvet alan adam. Onun bir üstü var içişleri bakanı Muammer Güler 10 seferde 10 milyon dolarlık rüşvet alan adam. Onun da bir üstü var. Zafer Çağlayan 28 seferde 52 milyon dolar rüşvet alan adam. Sizin vicdanınıza sesleniyorum, Allah aşkına bu ülkede temiz siyaset istiyor musunuz , kul hakkı yemeyen bir siyaset istiyor musunuz? o zaman özellikle Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy veren saygıdeğer yurttaşlarıma sesleniyorum. Yarın sandığa gideceksiniz. Elinizi vicdanınıza koyun ve oyu öyle kullanın. Onlara soruyorum. Helale mi ortak olacaksınız harama mı ortak olacaksınız? Hiçbir yurttaşımın harama ortak olmasını istemem. Müslümanlıkta yoktur böyle bir şey. Egemen Bağış ne diyor. Allah'ın kelamı ile dalga geçiyor. Makara makara diyor. Bakara suresi. Sonra efendim diyor her cuma günü googlden bir ayet indiriyorum ve sallıyorum. Sen de salla diyor.Siz hiç Recep Tayyip Erdoğan'ın Egemen Bağış'ı çağırıp kardeşim Kuranı Kerimle dalga geçilir mi? İstifa et bakayım bu partiden dediğini duydunuz mu? Niye istifa ettirmiyor? Çünkü istifa ettirirse Erdoğan Bayraktar gibi o da konuşacak. Rüşveti nasıl aldıklarını, nasıl paylaştıklarını, onun nasıl haberi olduğunu hepsini açıklayacak. O nedenle sandığa gideceğiz, elimizi vicdanımıza koyacağız. Ve oyumuzu öyle kullanacağız."



“Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy veren değerli yurttaşlarım…”

Kendilerine oy verenlerle vermeyenler arasında hiçbir ayrım yapmayacaklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy vermiş olan saygıdeğer yurttaşlarıma seslenmek istiyorum. Ben hükümeti eleştirirken sakın o eleştirileri kendi üstünüze alınmayın. Ben bu ülkenin 76 milyon yurttaşını seviyorum. Hepsine saygım var. Hiçbir zaman sen neden bu partiye oy verdin diye hiç kimseyi suçlamadım. Çünkü ben demokrasiye inanıyorum. Ama sandığa gideceğiz, bunların yüzü göründü, maskeleri düştü, 17 Aralık'ta gerçek ortaya çıktı. Kul hakkı yiyeni bizim affetmemiz gerekir. Önce gitmeliler aklanmalılar, temizlenmeliler, milletten özür dilemeliler, ondan sonra bizim karşımıza gelmeliler ki biz onlara oy verebilelim" diye konuştu.


“Zorla Ülkeyi Savaşa Sokmak İstiyor”

Kılıçdaroğlu, 'Başbakanın sesi kısıldı' diyen kalabalığa "Sesinin kısıldığını biliyorum. Sesinin kısılması önemli değil. Biz bu ülkede temiz siyaset istiyoruz. Hangi görüşten olursa olsun. İnsanlar halkın önüne saygılı biçimde çıkmalı. Halkı kamplaştırmamalı. Ben barıştan yanayım o savaştan yana. Ben kul hakkı yememekten yanayım, o kl hakkı yemekten yana. Hem herkesin zengin olmasını istiyorum, o kendisinni ve ailesinin zengin olmasını isitiyor. Ben bu ülkede her evde sıcak tencere kaynasın istiyorum, o bunu istemiyor. Ben özgür ve güzel bir Türkiye istiyorum, o başka bir Trükiye istiyorum. Ben yurttaşlarım arasında hiçbir ayrım olmasın istiyorum. O ülkeyi kamplaştırıyor. Ben göklerimizde albayrak özürce dalgalansın istiyorum, o bayrağı siyasete alet ediyor. Ben ülkemi seviyorum. Emin onun keni ülkesini sevdiğinden ciddi endişelerim var. Zorla Türkiye'yi savaş sokmak istiyor. Ben acaba kahraman olur muyum diye? Buradan sesleniyorum, Osmanlının damarının olduğu yerden sesleniyorum. bütürn Türkiye duysun, bütün dünya duysun 'Hırsızdan kahraman çıkmaz'" dedi.



"Elbette Mustafa Kemal'in askerleriyiz.

Kalabalığın 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' diye bağırması üzerine Kemal Kılıçdaroğlu, "Elbette Mustafa Kemal'in askerleriyiz. Çanakkale'de Conkbayır'da, Urfa'da, Gaziantep'te, Dumlupınar'da dedelerimiz kucak kucağa yaşıyordu. Onlar hiçbir ayrım yapmadılar. Bize güzel bir Türkiye bırakmak için canlarını verdiler, kanlarını verdiler. Bizim de görevimiz çocuklarımıza daha güzel bir Türkiye bırakmak. Bunun için mücadele ediyorum. En büyük güvencem sizsiniz. Demokrasilerde halkın üstünde başka bir güç yoktur. Size inanıyorum, size güveniyorum. Sizin için çalışacağız, halk için çalışacağız, hiçbir ayrım yapmadan bütün Türkiye'yi kucaklayacağım. Siz bahar temizliğini yaptınız, inşallah bu temizliği bütün Türkiye'de yapacağım" diye konuştu.


Kılıçdaroğlu konuşmasının ardından kalabalığa kırmızı karanfil dağıttı ve ardından da Barış Güvercini olarak beyaz güvercinleri uçurdu. CHP lideri programın ardından İstanbul’da gerçekleşecek miting için İstanbul’a hareket etti.

Editör: TE Bilişim