Şeyh Edebali Üniversitesi ile Ticaret ve Sanayi Odası’nın ortaklaşa düzenlediği “Bilecik İlimizin Tarihi ve Kültürel Mirasları İçin UNESCO Süreci” adlı etkinlik iki oturum şeklinde düzenlendi.

Ticaret ve Sanayi Odası toplantı salonunda gerçekleşen çalıştaya Vali Bilal Şentürk, Jandarma Kıdemli Albay Uysal Ağaoğlu, Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Taş, TSO Başkanı Şükrü Keskin, Osmaneli Belediye Başkanı Münür Şahin, Gölpazarı Belediye Başkanı Hayri Suer ve TSO üyeleri katılım sağladı.

Bilecik’in tarihi ve kültürel mirasları için UNESCO sürecinin konuşulacağı toplantıya katılımın çok az olduğu gözlendi. 500 kişilik toplantı salonunda sadece ön koltukların dolduğu görülürken toplantıyı sadece 7 TSO Meclis üyesinin takip ettiği gözlendi.

“UNESCO süreci konusunda biraraya geldik”

Gerçekleştirilen çalıştayın ilk oturumunda konuşma yapan TSO Başkanı Şükrü Keskin, geçmişten gelen kültürel mirasların değerlendirilmesi konusuna vurgu yaptı. Keskin, “Bilecik ilimizin tarihi ve kültürel mirasları için UNESCO süreci konusunda biraraya geldik. Günümüz turizm mirasına ait küresel mirası, ekonomik özellikleri, kaynakları ve finansman sağlayan topluluğun eğitimini başarılı bulan, mirasta alim ve değerli konuma getirmeye yönelik politikalar kullanılmaktadır.

“En önemli etkileşim aracının turizm olduğu belirtiliyor”

Bu durumda hem iç hem dış turizm bakımından toplumlar arası kültürel alışveriş imkanı tanımlayarak, fertler arasında paylaşma sağlamaktadır. Hatta günümüz toplumu arasında kaynaşmayı sağlayan en önemli etkileşim aracının turizm olduğu belirtilmektedir. Doğru bir etkileşim aracı başarılı bir şekilde uygulanmaktadır. Diğer taraftan kültürel ve doğal mirasların korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması konusunda ciddi bir rol oynamaktadır. Bilecik’te geçmişten gelen kültürel mirasların değerlendirilmesi ve yaşanılmış olanların gerçek şekilde korunması gerekmektedir. Hem kültürel değerlerimize sahip çıkmak, hem de değerlerimizi turizm açısından ilimize katkısını, önemini sağlamayı düşünüyoruz.

“Bu konuda hepimizin üzerine ciddi vazifeler düşüyor”

Bilecik’te yeniden bir tarih yazmaya gerek yok tarihimiz hep vardı ve varolmaya devam edecek. Tabi bu konuda ne yapmamız gerekiyor? İlimizi kültürel miraslarını bilgilendirmek, taşımak ve bu konuda çocuklarımızı da eğiterek dünya uluslararası kuruluna uygun olarak turizme de katkı sağlamaya çalışmamız gerekiyor. Bu konuda hepimizin üzerine ciddi vazifeler düşüyor” dedi.

Vali Şentürk, Bilecik’in değerlerine dikkat çekti

Bilecik’in tarihi ve kültürel miraslarının Unesco sürecinin konuşulduğu çalıştayda Vali Bilal Şentürk, “Bileciklilerin Bilecik’i bilmesi lazım” dedi.

Anadolu’nun devletleşerek vatan haline gelmesinde önemli rol oynayan Bilecik’in tarihi ve kültürel değerlerine sahip çıkılmasına dikkat çeken Vali Şentürk, konuşmasına şu şekilde devam etti:

“Sahip olduğumuz bu zenginliğin farkında olmamız lazım”

“Bilecik’i bilenler var, Bilecik’e gelip kısmen bilenler var bir de bilmeyenler var. Türkiye’nin küçük ama bizim butik dediğimiz çok kritik döneme ait olan, Anadolu’yu devletleşerek vatan haline gelmesinde etkili rol oynayan, önemli coğrafyada bulunan, dört coğrafi bölgenin her birinde de payı olan hem ikliminde hem özelliğinde, insan yapısı itibariyle sosyal yapılar itibariyle çok zenginliği olan özel bir ilde bulunduğumuz için bu ilin özelliklerini bizim bilmemiz yetmiyor ama bizim bilmemiz gerekiyor. Bizim formatımız şu, Bilecik’i sadece birkaç akademisyen, birkaç Bilecik sevdalısı insan bilirse yetmez. Bilecik’te 36 bin ilk ve ortaöğretim öğrencisi var, 18 bin de üniversite öğrencisi var, bunlar bilecek bir defa ve Bilecikliler bilecek çünkü Şeyh Edebali ne diyor; “Geçmişini bil ki geleceğe sağlam basasın”, “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.”

Bu felsefenin temeli bu topraklarda atıldıysa bunu bizim bilmemiz, özümsememiz ve dünyaya anlatmamız lazım. Turizm boyutu olarak yetmez, sahip olduğumuz bu zenginliğin farkında olmamız lazım. Zengin bir adamın oturuşuyla fukaranın oturuşu aynı olur mu olmuyor. Oturduğumuz toprakların tarihi zenginliği burada oturan insanlar için bir gurur kaynağı olmalı ve bunları koruyarak insanlığa takdim edebilmelidir. Bu medeniyetin sahibi bizleriz fakat bu medeniyet insanlığa ait bir medeniyettir, onların bir parçasıdır. Dolayısıyla uluslararası arenaya taşımak adına Unesco’ya bir kısmını tescil ettirmek önemlidir çünkü insanlar gezerken ziyaretlerinde Unesco boyutlarına da bakıyorlar. Bu süreçte pek çok örnek var elimizde ama hocalarımız daha detaylı olarak Unesco kapsamında değerlendirecekler. En basitinden söyleyelim 738 yıldır biz Söğüt Şenliklerini kutluyoruz bu bile Unesco’nun tescili açısından tarihi ve kültürel özellikleri itibariyle bir süreç boyutuyla kesintiye uğramadan devam eden bir süreç ve çok büyük bir değişime uğramadan o özünü ve ruhunu koruyan başlı başına önemli bir unsur. Unesco sürecine hangi konularımızın gireceğini konuşacağız belki katılımcımız çok değil ama bilmesi gerekenler burada, gerekli bilgilendirmelerin yapılmasıyla arkadaşlarımız gerekli teşebbüsleri girişimleri başlatacaklardır.”

“Kültüre ve topluma mensup olmayan insan yalnızlaşır”

Bilecik İlimizin Tarihi ve Kültürel Mirasları için UNESCO Süreci adlı etkinliğin ilk oturumunda konuşan Unecso Milli Komisyonu Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Öcal Oğuz, Unesco dünya mirası kavramı, misyonu ve küresel stratejisine değinirken, kültürsüz toplumları hafızasını kaybetmiş insana benzetti. Hafızası kayıp bir insanın bir işe yaramayacağını belirten Oğuz, “kültürü bilmek gerekir, bildikten sonra bir kültüre mensup olmak lazım. Kültüre ve topluma mensup olmayan insan yalnızlaşır” şeklinde konuştu.

Diğer yandan çalıştayın ilk oturumunda konuşan Unesco Türkiye Milli Komisyonu SOKÜM İhtisas Komitesi Başkan Vekili Prof. Dr. Muhtar Kutlu, Unesco Dünya Miras alanı kriterlerine, Unesco SOKÜM Komite üyesi Doç. Dr. Selcan Gürçayır Teke, Unesco Dünya Mirası Listesi Başvuruları değerlendirme sürecine, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Adem Koç’ta Unesco Dünya Mirası Eskişehir uygulamalarını anlattı.

Çalıştayın ikinci oturumunda Tarihi ve Kültürel Miras uygulama örnekleri konuşuldu. Çalıştay’da konuşma yapan Bursa Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Daire Başkanlığı Tarihi Kültürel Miras Şube Müdürlüğü’nde Uzman olarak görev yapan Dr. Eser Çalışkuşu, Bursa’nın Unesco Dünya miras alanlarını anlattı. Zafer Kalkınma Ajansı’nda uzmanlık yapan Utku Çil ve Kerem Özbey’de Kütahya Yaratıcı Kent ve Afyonkarahisar Gastronomi Kentlerinin Unecso tescil sürecine değinirken, Şeyh Edebali Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Selma Göktürk Çekinkaya, Edebali Kültür ve Araştırma Derneği Başkanı Arif Durmuş ve Söğüt Tarih Araştırma Düşünce ve Kültür Sanat Derneği’nde yazarlık yapan Emrah Bekçi, Söğüt Ertuğrul Gazi’yi anma törenleri ve Unesco süreci ile ilgili konuştu.

Editör: TE Bilişim