Kamu Sen Bilecik Şube Başkanı Ömer Yel, eğitim çalışanlarına yönelik yapılan şiddete dikkat çektiği açıklamasında, bu şiddetlere karşı biran önce önlem alınması gerektiğini vurguladı.

Kamu Sen olarak eğitim çalışanlarına yönelik şiddete  karşı 7’den 70’e herkesi, duyarlı olmaya çağıran Yel, Türk Eğitim-Sen üyesi öğretmenlerin 26 Nisan 2018 tarihinde derslere “ÖĞRETMENİME DOKUNMA” yazılı kokartlarla girdiğini ifade etti.

Öğretmene şiddet hadiseleri için gerekli tedbirlerin alınmadığı durumda ise önümüzdeki süreçte iş bırakma eylemi de dahil olmak üzere daha radikal demokratik eylemleri hayata geçireceklerini kaydeden Yel, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Hemen her gün eğitim çalışanlarına yönelik şiddet haberleri ile sarsılıyoruz. Birçok öğretmenimiz, eğitim çalışanımız her yıl öğrencileri ya da veliler tarafından fiziksel, sözlü, psikolojik şiddete uğruyor. Eğitimciler sustukça saldırılar artıyor.

Başta öğretmenler olmak üzere eğitim çalışanlarının hakir görülmesi, horlanması, öğretmenlik mesleğinin küçümsenmesi, etkisiz ve yetkisizleştirilmesi, öğretmenlerin mülakat ile alınması, torpilli yönetici görevlendirmeleri, motivasyonu azaltan uygulamalar, ekonomik, özlük ve sosyal yönden hak gaspları ülkeyi yönetenlerin öğretmenlerin, eğitim çalışanlarının itibarlarını sarsıcı açıklamalar yapması bugünkü tabloya zemin hazırlamıştır.

Öğretmenin itibarını zedeleyen Alo 147 hattı açıldı; asılsız ihbarlar ile öğretmenler lekelendi. Bu hat öğretmeni şikâyet hattı haline geldi, suçsuz yere şikâyet edilen öğretmenlerin bir kısmı soruşturmaya tabi tutuldu. Hatta ceza alan öğretmenlerimiz oldu. 

Bugüne geldiğimizde de öğretmenleri rencide eden uygulamaların devam ettiğini görüyoruz. Stajyer öğretmenler performans değerlendirmesine tabi tutuluyor. Öğretmenlik mesleği kadrolu, sözleşmeli, ücretli adı altında bölük pörçük edildi. Öğretmen alımlarında mülakat uygulaması getirildi.

Milli Eğitim Bakanlığı öğretmenlere performans değerlendirme sistemi getiriyor. Yanlışlıklar silsilesini barındıran bu uygulama, öğretmenlerin öğrenci ve veli gözünde değerini azaltacak, öğretmenlere yönelik psikolojik şiddetin aracı haline gelecek, öğretmenlerin itibarının tamamen yok olmasına yol açacaktır. Öğretmen not verendir, not verilen değildir. Şayet roller değişirse, not veren öğrenci, değerlendirilen öğretmen olursa,  öğrencilerde bunu dalga geçme aracı olarak görecektir.

Milli Eğitim Bakanlığı eğitimcilere değer veriyor gibi görünüp, icraatları ile aslında öğretmenleri toplum nezdinde değersizleştirmektedir. En acısı da bugüne kadar Milli Eğitim Bakanlığı’nın öğretmenlere yönelik şiddete karşı net bir karşı duruşunu göremememizdir.

İvedilikle tedbir alın diye bas bas bağırırken, bugün hala okulların güvenlik açısından ne noktada olduğu hepimizin malumudur. Düşünebiliyor musunuz, okullarımızda güvenlik ya nöbetçi öğretmenler eliyle sağlanmakta, ya da okullarda hiç güvenlik önlemi alınmamaktadır. Okulların önemli bir kısmında güvenlik kamerası dahi yoktur.

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından okullarda, derslik ve ders yapılan bölümler, öğretmenler odası, yönetici ve diğer çalışma/dinlenme odaları, rehberlik odası, kütüphane, spor salonu, yüzme havuzu, tuvalet lavabo, ibadethane ve benzeri birimlerin içini görmeyecek şekilde sadece bahçe, giriş ve bina kapılarına güvenlik kamera sistemleri kurulmalıdır. Okul giriş ve çıkış kapılarındaki kamera sistemleri kolluk birimleri bünyesinde bulunan Kent Güvenlik Yönetim Sistemlerine (KGYS) entegre edilmelidir.

Eğitim çalışanlarına yönelik şiddeti artıran unsurlardan birisi de, şiddeti uygulayan kişilerin cezalandırılmayacakları ya da önemsenecek bir yaptırımla karşılaşmayacakları düşüncesidir. Eğitim çalışanlarına yönelik şiddete asla hoşgörü gösterilmeyeceği, aksine şiddet suçlarının mutlaka cezalandırılacağı düşüncesinin yerleştirilmesi ve kamu sağlığını bozduğu için de ayrıca cezalandırılacağı düşüncesinin oluşturulması hükme bağlanmalıdır.

Eğitim çalışanlarına yönelik şiddetin önüne geçmek amacıyla “Şiddeti Önleme Kanunu” hazırlanmalıdır. Türk Ceza Kanunu’nda eğitim çalışanlarına yönelik şiddeti caydırıcı nitelikte yeni düzenlemeler yapılarak; bu eylemlerin, kamu hizmetini engelleme, vatandaşın eğitim hakkını kullanmayı engelleme ve bunun sonucunda insan hayatının riske atılması gibi suç tipleri başlıkları altında değerlendirileceği yasal düzenlemeler yapılmalı, cezalar artırılmalı ve verilen cezaların ertelenmemesi sağlanmalıdır.

Şiddet olaylarında şikâyet söz konusu olmadan savcılık kamu davası açmalı, eğitim çalışanı devreden çıkmalıdır.

Mobbing aracı haline de gelen Alo 147 hattının şikâyet hattı olarak kullanılmasının önüne geçilmelidir. Şikâyetler etkili bir ön değerlendirmeye tabi tutulmalı, genel ve soyut nitelikte olan, şikâyet sahibinin adı ve adresi belli olmayan veya personelin kusuru bulunmadığı açıkça görülenler değerlendirmeye alınmamalıdır.

Öğretmenlerimizin itibarlarını rencide eden performans değerlendirme sistemi tamamen rafa kaldırılmalı, yönetici atamalarında kariyer ve liyakat sistemine geçilmeli, mülakatla öğretmen ve yönetici atama sisteminden vazgeçilmelidir.

Sorumlu sendikacılığı ilke edinen Türk Eğitim-Sen, eğitim çalışanlarına şiddete karşı 7’den 70’e herkesi, toplumun tüm kesimlerini, ülkeyi yönetenleri, yetkilileri duyarlı olmaya çağırmaktadır. Bu minvalde sendikamız, bugün tüm Türkiye genelinde kokart eylemi gerçekleştirmektedir. Türk Eğitim-Sen üyesi öğretmenlerimiz 26 Nisan 2018 tarihinde derslere “ÖĞRETMENİME DOKUNMA” yazılı kokartlarla girmektedir. 

Kokart eylemimiz ile eğitim çalışanlarına şiddete dikkat çekerek, MEB yetkililerini ve Hükümeti ivedilikle tedbir almaya çağırıyoruz. Zaman eğitim çalışanlarının aleyhine işliyor. Daha fazla eğitim çalışanı şiddete uğramadan, öldürülmeden önce harekete geçilmesi elzemdir. Kokart eylemimiz başlangıçtır. Daha fazla can kaybetmeye tahammülümüz yoktur. Bu düzen böyle gitmeyecektir. Eğer sosyal bir yara haline gelen öğretmene şiddet hadiseleri için gerekli tedbirler alınmaz ise önümüzdeki süreçte iş bırakma eylemi de dahil olmak üzere daha radikal demokratik eylemleri hayata geçireceğimizin bilinmesini istiyoruz. Tedbirler alınana kadar eğitimcilere yönelik şiddeti gündemde tutmayı ve farkındalık yaratmayı sürdüreceğiz.

Editör: TE Bilişim