İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Söğüt’te gerçekleştirdiği açılışların ve esnaf ziyaretinin ardından meydana gelen çok sayıdaki vatandaşa seslendi.
Yerel seçimlerin vatandaşların geleceği ile ilgili bir ders verme seçimi olduğunu söyleyen Akşener, burada Cumhur İttifakı’na da sert sözlerle yüklendi. Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün ve Söğüt Belediye Başkanı Halil Aydoğdu ile birarada bulunmaktan son derece mutlu olduğunu kaydeden Akşener, şöyle konuştu:
“İKTİDAR PARTİLERİ BÜYÜK ŞEHİRLERİ KAYBETTİĞİNDE NE AÇIKLAMA YAPACAKLAR?”
“Biz bugün buraya 2001’de yaşanan ağır kar felaketinde yıkılan ama sonra bugün yeniden çok modern bir biçimde yapılan pazaryerini açmaya geldik. Bugün seçimler için Söğütümüzden, Bilecik’ten Bismillah diyerek yola çıkmaya geldik. Bu meydanda benim üçüncü konuşmam. Her zaman sizden destek gördüm, her zaman teveccüh gördüm Allah sizden bin kere razı olsun.
Biz bir seçime gidiyoruz ama iktidar partilerinin Allah Allah sözleri ile sanki savaşa gidiyoruz. Halbuki biz seçime gidiyoruz, yerel seçimde Muhtar seçeceksiniz, Belediye Meclis üyesi seçeceksiniz, İl Genel Meclisi Üyesi seçeceksiniz, Belediye Başkanlarını seçeceksiniz. Sizin için size hizmet edcek adaylar arasında bir arkadaşımıza tercihte bulunacaksınız, dolayısıyla hepi topu bu ama tutturdular bir beka meselesi. Türkiye’nin bekası ile yerel seçimlerin bekasını üst üste getirdiler, eski bir İçişleri Bakanı olarak söyleyeyim ki Türkiye’nin bekası yerel seçimlerle ilgiliyse yerel seçimlerde iktidar partileri bazı büyük şehirleri kaybettiği takdirde Türkiye’nin bekasına halel gelecekse bunun nedenini bu muhteremler açıklamak zorundadırlar.
“BEKA MESELEMİZİ TAHKİM ETMEK İÇİN ÇOK GÜÇLÜ BİR DIŞ POLİTİKA ANLAYIŞIMIZ OLMASI GEREKİR”
Türkiye, jeopolitiği sebebiyle elbette dış tesirlerle ilgili kendisini milleti ile beraber teyakkuzda tutmak zorunda olan bir ülkedir ama beka meselemizi tahkim etmek için çok güçlü bir dış politika anlayışımız olması gerekir. Dostum Trump deyip iki büklüm olmamanız gerekir, “bu can bu bedende oldukça bu papazı kimse alamaz” deyip daha sonra papazı uçurmamak gerekir. Davul zurna ile Fırat’ın doğusuna bir gece ansızın gelebiliriz deyip daha sonra yüzgeri etmemek gerekir, çok güçlü bir orduya sahip olmak gerekir. Ordunun içine kumpas kurulduğunda bir Başbakan olarak çıkıp bu kumpasın savcısıyım dememek gerekir. FETÖ’cüler tarafından ordunun ele geçirilmesine müsaade etmemek gerekir. Türk ordusunun içinde yanlışlar varsa, onların temizlenmesi gerekir ama bu temizliğin davul zurna eşliğinde yapılmaması gerekir, devlet ciddiyeti gerekir, dış politikada, devlet yönetiminde labalilik olmaz.
“74 BİN TL MAAŞI OLAN BİR CUMHURBAŞKANI’NIN KENDİSİNE YÜZDE 26 ZAM YAPMAMASI GEREKİR”
Güçlü bir ekonominizin olması gerekir. Ekonomisini batırdığı için İngiltere’nin terkettiği şehir hastanelerini Türkiye’ye getirip yandaş zengin etmemek gerekir, hasta garantisi vermemek gerekir, köprüleri fahiş fiyata yapıp her geçenden 5 akçe, geçmeyenden 10 akçe almamak gerekir. Yandaş müteahhit zengin etmek için emekliye bit kadar yüzde 10 zam yapmamak gerekir, 74 bin TL maaşı olan bir Cumhurbaşkanı’nın kendisine yüzde 26 zam yapmaması gerekir, kendisine yüzde 26 zam yapıyor. Maaşı olan bir Cumhurbaşkanı kendine %26 zam yapmaması gerekir. Eğer %26 kendisine zam yapıyorsa emekliye, işçiye, memura %26 zam yapması gerekir, taşeron işçi diye bir kavramın, Türkiye’de istismar edilen emeğin Türkiye’de olmaması gerekir.
“2018’DE 106 BİN ESNAF KEPENK KAPATTI”
1 yılda sadece 2018’de 106 bin esnaf kepenk kapattı. Esnafın arkasında onu güçlendirecek kavi bir şekilde durmak gerekir. 5 müteahhiti zengin edeceğim deyip bu milleti inim inim ekonomik zorluklarla inletmemek gerekir. Depoda bu ülkenin vergilerini, bu ülkenin varlıklarını 5 müteahhiti zengin edeceğim deyip betona gömmemek gerekir, fabrikalar açmak gerekir, o beğenmedikleri Cumhuriyet’in varlıklarını sata sata 5 tane müteahhiti zengin ettiler, bunu yapmamak gerekir.
“ÇOCUKLARIMIZ İŞSİZ, SERAMİK FABRİKALARI GİTTİ”
Komşun açken sen tok uyuyamazsın diyen bu dinin mensupları olarak insanımızın aç açık kalmasının önüne geçmek gerekir. İşçi çıkarılıyor, işçi, işte Söğüt’teyiz, çocuklarımız işsiz, Seramik fabrikaları gitti, çalışan 4 ayda bir zor maaş alıyor, işten çıkarılanlar tazminat alamıyor ve her gün işsiz olduğu için iş kuyruğuna giren gençlerimizin sayısı artıyor. Dolayısıyla Türkiye’nin beka sorunu varsa, buralarda aramak zorundayız. Türkiye’nin yerel seçimleriyle iki kişinin koltuk bekasıyla ilgili korkusu olabilir, çok dikkatli olun, dört yıl bir daha seçim yok, ona göre bir karar vereceksiniz, size hizmet edecek, insanı seçeceksiniz, adayların arasında birine tercih yapacaksınız.
“HALİL KARDEŞİME KEFİLİM”
Atla deve değil, Söğüt’e en iyi kim hizmet edecekse onu seçeceksiniz, Halil Aydoğdu tanıdığınız isim, bildiğiniz isim, benim kardeşim, dolayısıyla kendisine kefilim, onu seçmenizi sizden rica ediyorum ama 2 koltuk korkusu var, birisi rahat olun kardeşim, sayın Cumhurbaşkanının koltuğu garantide, 2023’e kadar seçim meçim yok. Sayın Bahçeli’nin koltuğu bize attı, zaten koltuk tehlikesi ortadan kalktı, onun bekası da yerinde.
“SİZİ ALDATIYORLAR”
Dolayısıyla koltukların bekası da sorun değil. Ama sizi aldatıyorlar. Siz bir karar vereceksiniz, iyi ve kötü arasında, güzel ve çirkin arasında, doğruyla yanlış arasında, yalanla gerçek arasında, hizmetle hırsızlık arasında bir karar vereceksiniz. Bir şey daha söyleyeyim, benim yaşımda olanlar var aranızda, geçmişte karşınıza çıktığımızda, bizim yakamızı tutardınız, siyasetçilerin, parmağınızı sallardınız, derdiniz ki bunu yapmazsanız, şu hizmeti etmezseniz, EYT Bilecik pankart açmış, mümkün müydü EYT’lilere fırça atmak, mümkün müydü o zaman, size fırça atılıyor, fırça, sonrasına geleceğim. Sosyal kesimlerin talepleri ile ilgili ortaya bir ilave konduğunda, siyasetçinin yakasına yapışırdınız, 16 yıldır çok bedava oy alıyorlar, çok gayretsiz, emeksiz oy alıyorlar. İki kutuplaştırma yapıyorlar, başlıyorlar camileri ahır yaptı diye, ben tarihçiyim, hiç duymadım. Dolayısıyla vay efendim, o gelmesin, bu gelmesin, iki kutuplu sistemi yaratıyor ağabeyler, sonuç itibariyle emeksiz, sizin işleriniz, sizin dertleriniz, dinlenmeden, bir karar veriliyor ve çok rahat oy alınıyor, elinizde tek bir fırsat var, 4 sene bir daha seçim yok. Rica ediyorum, kendiniz için bu arkadaşların kulağını çekin, bakın koparın demiyorum, çekin, şöyle bir kızarsın burası, öğretmenler gibi hafif bükün, anne terliği atın şöyle bir, sonuç itibari ile bir uyarıda bulunun. Şimdi iddia ediyorum huzurunuzda, mesela Ankara’yı Millet İttifakı aldı, İstanbul’u Millet İttifakı aldı, Bilecik’i Millet İttifakı aldı, Söğüt’ü Millet İttifakı aldı, diğer ilçeler de böyle, ne olacak?
“EYT’Yİ BİZ DESTEKLEDİK ONLAR KAÇTILAR”
Onun için bir derse ihtiyaç var. Bir hayal edin. Eğer bu partiyi kurmamış olsaydık ne olacaktı? EYT’yi gündeme getiren biziz. EYT için söz verenler ne yaptı kaçtılar, şimdi bizler destekledik, CHP’de destekledi, reddettiler.”
“OY VERMEZSENİZ O CENNET BERATINI KENDİ ELLERİYLE SİZE VERECEKLER”
Bir vatandaşın AK Parti Sivas Milletvekili İsmet Yılmaz’ın “AKP'li adaya oy vermek mahşerde beraat belgesidir” sözlerini hatırlatması üzerine Akşener, “ben müderris torunuyum. Rahmetli dedem derdi ki zinhar şirk koşmayın, aşırı övmeyin şirke gidersiniz, aşırı sövmeyin şirke gidersiniz, dini istismar ederek cümle kurarsanız şirke girersiniz, bunların tamamı Allah bilir ama atta.. Dolayısıyla hiç merak etmeyin elleri ile o cennet beratını sizlere getirecekler, oy vermezseniz getirecekler, çünkü müşteri velinimet olacak çünkü seçmen velinimet olacak” dedi.
Akşener, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:
“Muhtarlar ilçe başkanlıklarına çağrılıyorlar, ben İçişleri Bakanıyken Muhtarlardan ürktüğümden karşılarında hazır ol da duruyordum, şimdi talimat veriliyor ilçe başkanlıklarına gidiliyor, dolayısıyla tekrar itibar görmek için tekrar dertlerinize göz iliştirilmesini sağlamak için 31 Mart’ta bir ders verme sizin yararınızadır, kadınlarımıza sesleniyorum, anne terliğini atacaksınız.
“SİZ O KULAĞI ÇEKERSENİZ KARŞINIZDA HAZIR OLA GEÇECEKLER”
Söğüt’e gelirsek kaçınız işsiz, borcu olan kaç kişi var, bu ekonomi ile yarına güvenle bakmanız mümkün mü, mümkün değil. Belediye Başkanı seçeceksiniz ama eğer ben bu politikayı biliyorsam bu ders o kadar önemli olacak ki senin işsiz çocuğunu AK Parti İlçe Başkanı bilecek. AK Parti’den imza getirmeden işe alınma devri bitecek. 2023’te Cumhurbaşkanlığı için huzurunuza gelinecek, burada eğer o kulağı çekerseniz 2023’e kadar siyasetçi sizin karşınızda hazır olda gezecek, elbette seçmen, millet, velinimet olmalıdır.
“SÖĞÜT’TE YAPILAN HİZMETLER MEYDANDA”
Soğanları soğuk hava depolarında tutuyorlar, ya Allah Bismillah diyerek soğanların soğuk hava depoları basıldı soğan şu anda İstanbul’da, Ankara’da 6 TL, daha entersan bir şey var. 2001’de telef olan pek çok sera var pek çok insan bu konuda zarar gördü Söğüt’te, bu zararı karşılayacak paralar size geldi mi? Sizin bu zararlarınız gerçekten ödendi mi, ödenmedi, neden diye bir bakın. Sonuç itibari ile hizmetin gelmesi için o kulağın çekilmesine ihtiyaç var, çok paraya ihtiyaç var deniliyor, o kadar çok paraya ihtiyaç yok, işte Söğüt’te yapılan hizmetler meydanda. Halil Başakana borcun var mı diye sordum hayır yok dedi, hiçbir yere borcu yokmuş. Bütün bu işler yapılırken 12 buçuk Milyon TL’ye mal olan bir pazar yerinden bahsediyoruz. İller Bankası’ndan sadece 4 Milyon TL almış. Çocuklar için yapılan yerleri de biliyorsunuz, Mart ayında hizmete girecek, 325 adet genç öğrenciye yapılan sistemi biliyorsunuz, domates üreticisi olan kadınların salça yapabilmesi için ortaya konulan alanı biliyorsunuz, hem kadınlar hem gençler için şimdilik az da olsa sigortalı işe alınıp orada bir katma değer üretme hamlesini biliyorsunuz. Buraya kendi özel ilişkileri ile bir fabrika getirdiğini de biliyorsunuz, burada 125 kişi çalışacak. Seramik fabrikalarında bugünün şartlarında insan atılırken orada 125 kişi bir Belediye Başkanının şahsi ilişkileri ile getirdiği bir fabrikada çalışacak. Ona duyulan güvenden, rüşvet yememesinden, insanların tepesine çökmemesinden bir güvenle buraya gelen bir fabrikadan bahsediyoruz. Bütün bunların sonucu olarak inanıyorum ki Söğüt’lü kardeşlerim bu seçimde o dediğim kulağı hafiften bir kızartacak, o 4 yıl bir daha seçim olmaması dönemini de en güzel şekilde değerlendirecek.
“UYKUYA YATANLARI UYANDIRMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
EYT’yi de her fırsatta söyleyeceğiz, seçim döneminde de söyleyeceğiz, pabucun pahalı olduğunu görecekler. Asgari ücreti söyledik söyledik 2020 TL yaptılar yalnız bizi yanlış anladılar biz işletme sahiplerine de zararı olmasın diye vergiyi kaldırın demiştik ama onu da neyse yaptılar. Şimdi emekliye yapılan yüzde 10 zammı yüzde 20’ye çıkartmak için elimizden geleni yapacağız. 3600 ek gösterge için seçim öncesi söz verenler, EYT için söz verenler seçimden sonra cayanlar, uykuya yatanları uyandırmaya devam edeceğiz, bu yerel seçimleri bu anlamda değerlendirmemiz gerekiyor."
