Cafer Elmas

Bilecik 1. Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı ve Arslan Alüminyum'un sahibi Mehmet Arslan, hükümet tarafından asgari ücretin 1300 liraya çıkarılmasıyla ilgili gazetemize çarpıcı açıklamalarda bulundu. İşçiye yapılan 300 liralık zamla birlikte işverene 400 liralık ek vergi yükü getirildiğini ifade eden Arslan, bir işçinin işverene maliyetinin 1300 liradan 2000 liraya çıktığını söyledi. “Devlet bu zammı kendine gelir sağlamak için mi kullandı?” sorusunu soran 1.OSB Başkanı  Mehmet Arslan, bu haliyle zammın çarşı pazara yansımasının kaçınılmaz olduğunu söyledi ve pazardaki patatesin fiyatı artıktan sonra maaşa zam yapmanın bir manası olmadığını ifade ederken, işçi çıkımlarınında yaşanabileceğini belirtti. 

Burada bir hesap şaşırtmacası var

            Asgari ücrete yapılan %30'luk zamla birlikte işverenden ek olarak 400 lira daha fazla vergi alınacağını ifade eden Mehmet Arslan, “Bu iş nasıl oluyor?” diye sordu. Bu hesapta bir şaşırtmaca olduğunu söyleyen Arslan şöyle konuştu:

            “Devlet bu zammı kendine gelir sağlamak için mi kullandı? 1000 liranın brütü 1300 lira civarındaydı, 1300 liranın brütü 2000 lira oldu. Burada bir hesap şaşırtmacası var. Gazetelerden takip ediyorum, bunun tartışması yapılıyor. Bu 300 lirayı vergi dışında tutabilirler. O zaman bu zamla beraber bir asgari ücretli çalışanın işverene maliyeti 2000 lira değil, 1650 lira civarında olur.

            “Az işçiyle çok iş yapacağız”

            İşçiye zam verilmesine karşı olmadığını söyleyen Arslan, “İşçiye zam yapıldığı zaman işveren de kendi ürününe bu zammı yapacaktır. Bakıyorum Başbakanın açıklamaları da “siz karınızdan feragat edin” der gibi, yani siz karınızı arttırın diyor. Tamam, işçiye 300 lira fazla maaş verelim de, 400 lira ek vergiyi niye veriyoruz? Bu şuraya gidiyor, az işçiyle çok iş yapmak. Çünkü işsiz kalana devlet zaten bakıyor. Adam zaten çalışmıyor ki. Bugün çalışacak adam yok! Neden? İşten ayrılıyor, tazminatını alıyor.”

            “Çalışanlar kendilerini işten attırmaya çalışacak”

            Asgari ücretin artmasıyla birlikte kıdem tazminatlarında da ciddi farklar oluşacağını ifade eden Mehmet Arslan, zammın yapılmasıyla birlikte yeni kıdem tazminatından faydalanmak isteyen işçilerin işten çıkarılmak isteyeceklerini ifade etti:

            “Asgari ücretin brütü 1400 liraydı, şimdi 2000 liraya çıktı. Ben 10 senelik işçime 14 bin lira değil, 20 bin lira tazminat ödeyeceğim. Beni geçmiş senelerin tazminatlarının altına da soktu. Şimdi göreceksiniz, tazminatları eski tarihe göre ödemek isteyen işverenler 1 Ocak'a kadar personel çıkarmak zorunda kalacaklar. İşçi de bu sürede kesinlikle işten çıkmak istemeyecek. Zam yapıldıktan sonra da, işverenin ihtiyaç duyduğu çalışanlar yeni kıdem tazminatını almak için kendilerini attırmaya çalışacak. Bu yüzden devlet bu hesabı çok iyi yapmalı.”

            “İşyerinde çalıştıracak adam bulamayacağız”

            İşverene çok yüklenildiğini söyleyen Arslan, bu gidişle işyerinde çalıştıracak kişi bulmakta zorlanacaklarını ifade etti.      Arslan şöyle konuştu: “Biz işçinin aldığı paranın peşinde değiliz. İşçi mutlu, memnun. Ama işverene çok yüklenildi, yeter bu kadar yük. Bugün çalışacak adam bulamadığımız gibi, yarın işyerinde çalıştıracak adam bulamayacağız. Şunu belirteyim, bu hareketler bir anda tepki vermez. Oturmuş sanayi kuruluşları önlerindeki 10 yılı planlarlar. Bu 10 yıllık plan içerisinde bunun eksiye doğru gittiğini göreceksiniz. Bu nedenle ben bunu doğru bulmuyorum. Bir başkası da 1500 lira asgari ücret verecekti, onu nasıl verecekti bunu da bilmiyorum.”

     “Enflasyon artacak”

            Asgari ücret zammı nedeniyle işverenlerin işçi çıkarmasının söz konusu olmayacağını belirten Arslan, zammın olası sonuçlarıyla ilgili şu öngörülerde bulundu:

            “İşveren asgari ücret arttı diye işçi çıkarmaz. Çünkü işveren işçi arıyor. Bu tazminatla 10 sene çalışan işçi kendini kovduracak. 2000 liradan 10 senelik çalışan adam, “20 bin lira kıdemim var” diyor. Bir kere bunu alacak. Sonra bir de 10 ay boyunca işsizlik maaşı alacak. Sen bu adamı tutabilir misin Allah aşkına? İşverenin elinde işçisi yok, herkes işçi arıyor. Ama şunu söylüyorum, işçi kendini kovduracak. İşsizlik maaşı verildiği sürece siz çalışacak işçi bulamazsınız.  İşveren de para kazanmanın yollarını arayacak. Ürünlerine zam yapacak. Çözümleri zaman içinde bulacak. İnşallah buna en kısa sürede çözüm bulurlar. Gazetelerden okuduğum kadarıyla bir çözüm arayışı içine girmişler ama bu işin sonu ne olur bilemiyorum. Ancak asgari ücret ne olursa olsun, TEFE-TÜFE artışıyla beraber yıl başında enflasyonda %8-10'luk bir artış olacaktı. Şimdi daha fazla olacak.”

            “Pazardaki malın fiyatı arttıktan sonra maaş zammının bir

önemi yok”

            Asgari ücret artışının çarşı pazara yansımamasının mümkün olmadığını ifade eden Arslan; “Vatandaş dolardaki artışı da hissetmedi. İşverenlerin hepsi bunu hissetti. Eskiden 1 torba patatese 2 lira verirken, şimdi 1 kilo patatese 2 lira veriyorum. Etin fiyatı düşecek dedik, yine 40 lira. Dolar yükselirse düşmez. Vatandaş “benim dolarla işim yok” diyor. Senin dolarla işin yok ama etin, tahılın dolara bağlı. Her şey dolara bağlı. Ondaki yükselme senin cebine de yansıyacak. Önemli olan asgari ücretin 1300 lira olması değil. Önemli olan pazardaki fiyatların aynı kalması. İstersen asgari ücret 2500 lira olsun. Malların fiyatları arttıktan sonra bir önemi yok” açıklamasını yaptı.

Editör: TE Bilişim