Dün ilimizi ziyaret eden Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Mehmet Atalay, basın mensuplarıyla gerçekleştirdiği ‘internet gazeteciliğiyle’ ilgili çok önemli açıklamalar yaptı. İnternet gazeteciliğini ‘geleceğin medyası’ olarak nitelendiren Atalay, yeni basın kanununun Kanun Adalet Komisyonunda kabul edildiğini ve Genel Kurulda kanunlaşması sonucunda internet haberciliği yapan kişilerin sarı basın kartı alabileceklerini söyledi. Yeni kanunun yasalaşmasından 6 ay sonra internet sitelerinin resmi ilan alabileceklerini belirten Atalay, bu konuda koyacakları kriterlerle ilgili de açıklamalarda bulundu. Atalay konuyla ilgili şunları söyledi:
“Artık internet medyası Türkiye’nin ve dünyanın bir gerçeğidir”
“Yasal dayanağı belki yok ama siz gazetecisiniz, geleceğin medyacısınız. Mutlaka bir yerlerde olabilirsiniz. Haber takibinde de kolaylıklar sağlanabilinir. O açıdan herkesten önce medya mensubu arkadaşlarımızın yardımcı olmasını bekliyoruz. İnternet medyasını dışlayarak bir yere varamayız. Bunu kabul etmek lazım. Gazetelerinde de internet siteleri var. Yasal alt yapısı oluşuncaya kadar uygulamada bir sıkıntı yok. İnternet medyasını Sayın Cumhurbaşkanımız kabul etmiş. Oturmuş sohbet etmiş, sorunlarını dinlemiş. Ayrılan Eski Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül ve Eski Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan kabul etmiş, beraber oturup bu konu hakkında çalışmışlar, programlarına çağırmışlar. Bunun ötesinde bakanlarımız çağırmış. Artık internet medyası Türkiye’nin ve dünyanın bir gerçeğidir. Bunu kabul ederek el ele çalışmayı başarmak lazım. Kanun adalet komisyonunda kabul edildi, genel kurula indi. Genel kurulda kanunlaşırsa zaten internet medyası da yazılı basın gibi sarı basın kartı alabilecek. Basın Yayın Enformasyon Müdürlüğümüzün kanunundaki değişikliktir. Sağ olsun genel müdürümüz, Sayın Bülent Arınç, durumu ısrarla takip etti. Sarı basın kartı aldıktan sonra akredite olacaksınız. Her yere girip çıkabileceksiniz, haber takibi yapabileceksiniz. Hiçbir eksiğiniz kalmıyor. Kamu ilanları da almaya başlayacaksınız. Bunu da biz Basın İlan Kurumu olarak yapacağız. Bir takım düzenlemeler ve kriterler daha sonra ortaya çıkacak. Onu da kanun çıktıktan sonra 6 ay içerisinde gerçekleştireceğiz.
“Bilgi Teknolojileri Başkanlığıyla ve TUBİTAK ile görüşme halindeyiz”
Bizim gazetelerde şartlarımız var. En az 5 kişi çalıştırması lazım, sayfa sayısının belli olması lazım. O kriterleri nasıl getirdiysek internet medyasına da tiraj yerine tıklanma, çalıştırdığı personel sayısı ve içerik olacak. Yani yaptığı habercilikte ne kadar bir alan kaplıyor. Muhtemelen bu kriterler uygulanacak. Ama ben kamu ilanı ve ilanı almak istemiyorum diyen bir internet sitesine de bir şey diyemeyiz. Örnek olarak tek başına bir genç oturduğu yerden internet sitesi kurarak istediğini yapabilir. Bu kişinin demokratik hakkıdır. Buna karışmaya ne niyetimiz var ne de öyle bir düşüncemiz var. Tıklanma sayısını belirleme için bir çalışma yapıyoruz. Şu an tıklanmayı denetleyen da uluslar arası kuruluşlar var. Biz de Bilgi Teknolojileri Başkanlığıyla ve TUBİTAK ile görüşme halindeyiz. Bir ölçüm sistemi ortaya çıkacak ona göre kriterimizi belirleyeceğiz. Bu çalışma gerçekçi olacak. Siteye giren kişi ne kadar kalıyor, tıklanmanın da bir ölçüsü olacak. Yazılı basının eksikleri olursa eğer ilan payından internet medyasına kayma olabilir. Ama orada yeni bir sektör olacağını söyleyeyim. Yani kamu reklamları sektörü oluşacak. Kamu kurumları kendilerini ifade edebilmek için internet medyasını ve soysal medyayı ciddi bir şekilde kullanacaklar. Ayrı bir alanda yürüyecek diye düşünüyoruz ama ilan kısmını oraya kaydırır mıyız onun için belirli kanunlarda değişiklikler gerekiyor. On zamanı geldiğinde düşüneceğiz.”
