İkinci İnönü Zaferi'nin 94'üncü yıldönümü, her yıl olduğu gibi Bozüyük Metristepe Anıtı ve Akpınar İnönü Şehitliği’nde düzenlenen törenlerle kutlandı. Vali Ahmet Hamdi NAYİR, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Halis Zafer KOÇ, Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Azmi Özcan, Bozüyük Kaymakamı Köksal Şakalar, Bilecik Belediye Başkan Vekili Nihat CAN ve Bozüyük Belediye Başkanı Fatih BAKICI’nın katıldığı anma programı, İnönü Savaşlarının bir bölümünün geçtiği Metristepe’deki Şehitler Anıtı’nda başladı.



Saygı duruşu, İstiklal Marşı’nın okunması ve askerlerin saygı atışlarının ardından, Akpınar köyünde bulunan İnönü Şehitliği’ne geçildi.

İnönü Şehitliği’ndeki tören, Bilecik Valiliği, Garnizon Komutanlığı, Bilecik ve Bozüyük Belediyeleri ile İnönü Vakfı’nın Şehitler Anıtı’na çelenk sunmasıyla başladı. Sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler ve vatandaşların da ilgi gösterdiği törende, İkinci İnönü Zaferi'nin tarihi önemiyle ilgili konuşmalar yapıldı ve şehitlerimiz saygıyla yad edildi.

Vali Nayir, teröre kurban verdiğimiz Savcı Mehmet Selim Kiraz’ı unutmadı

Törende bir konuşma yapan Vali Ahmet Hamdi Nayir, konuşmasına bir gün önce İstanbul’da Çağlayan Adliyesinde terör saldırısında kaybettiğimiz Savcı Mehmet Selim Kiraz’ı anarak başladı. Nayir: “Konuşmama başlarken dün akşam menfur bir terör saldırısında kaybettiğimiz savcımız Mehmet Selim Kiraz ile ilgili olarak bütün milletimizin derin bir üzüntü içerisinde olduğunu, ailesine baş sağlığı dileklerimizi de buradaki topluluk adına iletmek istediğimizi, kendisine de Allah’tan rahmet dilediğimizi huzurlarınızda ifade etmek istiyorum” ifadelerini kullandı. 

İkinci İnönü Zaferi'nin Milli Mücadele'de özel bir yerinin bulunduğunu söyledi. Birinci İnönü Savaşı'nda mağlup olan Yunan askerlerinin, kurulmakta olan Türk Ordusunun gücünü gördüğünü vurgulayan Nayir, konuşmasına şöyle devam etti:

“Mazlum uluslara ilham kaynağı olan Kurtuluş Savaşımız, bağımsızlığı elinden alındığında milletimizin neleri göze alıp, başarabileceğinin en güzel örneğidir. 94. Yıl dönümünü kutladığımız 2. İnönü Zaferi’nin İstiklal Mücadelemiz içerisinde özel bir yeri bulunmaktadır. 1. İnönü Savaşı’nda yenilen Yunanistan, kurulmakta olan Türk ordusunun gücünü görmüştü. Bu savaş, Türklere moral ve itibar sağlamıştı. Bu bakımdan Türk ordusunun yeterince kuvvetlenmesine fırsat vermemek için yeni bir saldırıya hazırlanılmıştı. Londra konferansının sonuç vermemesi, Sevr Projesi’ni uygulamak için İtilaf Devletlerini yeni bir çabaya yöneltmiş ve bu amaçla Yunan ordusunu savaşa teşvik etmişlerdi. Bundan da destek alan Yunanlılar, 23 Mart 1921’de Bursa’dan İnönü istikametine ilerlemeye başlamışlardı. Amaç, Türk ordusunu yenerek Eskişehir’e, arkasından da Ankara’ya gelerek Sevr Anlaşması’nı kabul ettirmekti. Bu amacın anlaşılması ile lazım gelen önlemler alınmıştı.



Türk ordusunun yüksek azim ve imanla savaşması, 31 Mart 1921 akşamına kadar süren kanlı çarpışmalar, sonunda düşmanı 2. İnönü’de perişan etmişti. Yaptıkları 2 saldırının da püskürtülmesi üzerine Yunan kuvvetleri, 31 Mart gecesinden itibaren çekilmeye başlamışlardı. Çekilen düşman, süvari birliklerimizle izlenmiş ve kayıplar verdirilmiştir. Milli Kurtuluş Savaşı’nda bu zafer, Gazi Mustafa Kemal’in güzel ifadesiyle, milletin makus talihini de yene bir zafer olmuştu. 2. İnönü Zaferi, sadece askeri bir başarı sağlamamış, aynı zamanda siyasi bir zaferi de hazırlamıştır.



Türkiye Büyük Millet Meclisi hükümetine ve orduya güvenin artmasını, halkın zafere olan inancının güçlenmesini, İtalya ve Fransa’nın işgal ettiği topraklardan çekilmeye başlamasını, İngiltere’nin Türkiye Büyük Millet Meclisi ile ilişki kurma gayretlerini bu zaferler sağlamıştır. Şehitlerimizin ve gazilerimizin bizlere emaneti olan cumhuriyetimizi, daha da yüceltmek her birimize düşen en önemli görevdir. Bu vesile ile başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ve batı cephesi komutanı İsmet İnönü olmak üzere aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi minnet ve rahmetle anıyorum.”

Hayati Durak: “Türk Milletinin makûs talihi, İnönü Meydan Muharebesi sonunda yenilmiştir”

İMKB Anadolu Lisesi öğrencilerinden Mehmet Kutluhan Önsöz’ün Bayrak şiirini okumasının ardından, Bilecikli Şehit Aileleri ve Gazileri Derneği Başkanı Hayati Durak bir konuşma yaptı. Durak konuşmasında şunları söyledi:

“Türk Ordusu eşkıyalarla ve çetelerle mücadele ederken, Yunan ordusu İzmir’i işgal etmiş, Uşak, Bursa ve İnegöl istikametinden ilerleyerek hiçbir düzenli birlikle karşılaşmadan İnönü’ye kadar gelmiştir. 6 Ocak 1921 tarihinde Albay İsmet Bey komutasındaki birliklerle savaş başlamıştır. 12 Ocak 1921 tarihinde Yunan ordusu bozguna uğrayıp geri çekilerek 1. İnönü Muharebesi’ni kaybetmiştir. 2 ay 12 gün sonra toparlanan Yunan ordusu, 23 Mart 1921 tarihinde tekrar taarruza geçmiştir. 23 Mart 1921’den 31 Mart 1921 tarihine kadar geçen 9 gün içinde kıyasıya muharebe devam etmiştir.



Türk ordusu sayıca fazla olan, silah ve cephane bakımından üstün olan Yunan ordusunu 31 Mart-1 Nisan günü bütün gece devam eden cephe savaşları sonunda bir daha bozguna uğratmıştır. 1 Nisan sabahı Yunan ordusu geri çekilmeye ve kaçmaya başlamıştır. Kaçarken de Bozüyük’ü ateşe verip yakıp yıkmıştır. 1 Nisan 1921 günü Türk ordusunun zaferi ile sonuçlanan 2. İnönü Meydan Muharebesi sonunda Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi, Türk milletinin makûs talihi yenilmiştir. Büyük bir kararlılık ve irade göstererek askerlik ve kumandanlık sanatının en büyük oyunu olan 2 .İnönü Meydan Muharebesini kazanan Albay İsmet ve kahraman silah arkadaşlarını bu muharebede şehit düşen ve gazi olan askerlerimizi rahmetle anıyorum. Ruhları şad olsun.”

Bakıcı: “Bu zafer, Türk Milletinin gücünü ve büyüklüğünü de tüm dünyaya göstermiştir”

Törende konuşan Bozüyük Belediye Başkanı Fatih Bakıcı ise törene katılanlara şöyle hitap etti: “Tarihimizin ve yazgımızın akışını değiştiren bir dönüm noktası olan 2. İnönü Zaferi’nin yıldönümü kutlama programına hoş geldiniz diyor, hepinizi en kalbi duygularımla selamlıyorum. 94 yıl önce bu topraklarda yaşananlar esarete mahkûm edilmek istenen bir milletin onuru, bağımsızlığını ve özgürlüğünü korumak için verdiği destansı mücadelenin en şerefli halkalarından biridir. Bu öyle bir destandır ki, ayağında çarığı, çantasına azığı olmayan kahraman askerlerimizin kendisinden sayı ve teçhizat bakımından katbekat güçlü düşman askerlerine karşı, verdiği onurlu mücadelenin yazılan tarihidir. Büyük Atatürk’ün önderliğinde üstün bir gayret ve yüksek bir şuurla yürütülen Kurtuluş Savaşı da milletimizin kararlılığını ve sahip olduğu değerlerin seçkin bir örneği olarak tarihteki yerini almıştır.



Kurutuluş Savaşı’nın zaferle sonuçlanması, bağımsızlık ve özgürlük inancıyla nelerin başarılabileceğini kanıtlarken, Türk milletinin gücünü ve büyüklüğünü de tüm dünyaya göstermiştir. Milletimizin, kahraman ordumuzla kenetlenerek birlik ve dayanışma ruhu ile kazandığı bu büyük zafer, Atatürk’ün, şehitlerimizin ve gazilerimizin cumhuriyet kuşaklarına bir armağanıdır. Bugün Türkiye, milletimizin dünden bugüne gösterdiği fedakârlık, gayret, dayanışma ve çalışkanlık ile dünyanın önemli ülkelerinden biri haline gelmiştir. İnönü Zaferleri gibi nice şanlı zaferlerden aldığımız ruh ile cumhuriyetimizi daha da ileriye götürmek ülkemizin modern dünya ile rekabet edebilmek, siyasi, sosyal ve ekonomik gücü eriştirmek azmindeyiz. Bu büyük mücadelenin yıl dönümünde başta Kurtuluş Savaşımızın önderi Gazi Mustafa Kemal Atatürk, batı cephesi komutanı İsmet İnönü’yü ve İstiklal Savaşımızın tüm kahramanlarını minnet ve şükranla anıyor, hepinize sevgi ve saygılarımız sunuyorum.”

Yarbay Arık: “Ordumuz Cumhuriyet uğruna canını seve seve vermeye hazırdır”

Türk Silahlı Kuvvetleri adına bir konuşma yapan Jandarma Yarbay Yusuf Arık ise şunları söyledi: “2 . İnönü Muharebesi, tarihi zaferlerle dolu asil milletimizin ulusal bağımsızlığının sağlanması yolunda kazanılan önemli bir zaferdir. Bu zafere giden tarihi süreci, nedenleri, gelişim ve sonuçları itibariyle kısaca arz edeceğim. Londra Konferansı’nda istekleri sonucu elde edemeyen İtilaf Devletlerinin Sevr Projesine Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne kabul ettirmek amacı ile Yunanlıları kışkırtması, 1. İnönü Muharebesi’nde aldıkları yenilginin etkisinden bir an evvel kurtulmak isteyen Yunan ordusunun, İtilaf Devletlerinin güvenini kazanmak istemesi, yeni kurulan Türk ordusunun güçlenmesine fırsat vermeden yok etmek istemesi olarak görülmektedir. 



Yunan ordusu 23 Mart 1921 sabahı Türk kuvvetlerinin batı ve güney cephelerine karşı 2 kolorduluk kuvvetle Bursa ve Uşak bölgelerinden ileri harekata başlamıştır. 27 Mart günü İnönü mevzilerine ulaşan Yunanlılar, aynı anda sağ kanadımıza ve merkezimize taarruza geçmiştir. Sayıca üstün Yunan kuvvetleri ile çetin muharebelerin sürdüğü sırada sol kanadımızda bazı gerilemeler olduysa da, Türk askerinin yiğitçe direnişi ile bu mevziler terk edilmemiş ve 3 gün boyunca süren muharebeler sonunda Yunanlılar geri atılmıştır. 30 Mart günü tekrar başlayan Yunan ileri taarruzları da Türk cephesinin sağ kanadındaki birliklerin azim ve kararlılığı sayesinde geri atılmış, sol tarafındaki saldırılar ise meclis muhafız taburunun üstün savaş gücü ile boşa çıkmıştır. Bu muharebe esnasında Türk kuvvetleri son neferine kadar mücadele azim ve kararlılığını sürdürmüştür. Kuvvetlerimiz 31 Mart günü genel bir taarruz ile Yunan cephesine büyük bir darbe vurarak, tarihimizde yeni bir kahramanlığa imza atmıştır.



2. İnönü Muharebesi neticesinde Yunan ordusunun ilerleyişi durdurulmuş, yeniden taarruza geçebilmeleri için, kuvvet ihtiyacı ortaya çıkmış ve İngilizlerin kendilerine olan güveni sarsılmış. Bu zafer ile Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne olan güven daha da artmış, Türk ordusu gücünü ispat etmiş ve hazırlıklarını tamamlamak için zaman ve moral kazanmış. Türkiye Büyük Millet Meclisi ile ilişkilerini başlatmak üzere İngilizler Malta’da tutuklu bulunan 40 Türkü serbest bırakmıştır. Türk milletinin kahramanlığının bir örneği olarak 2. İnönü Muharebesi, Mustafa Kemal Atatürk’ün İsmet Paşa’ya gönderdiği telgrafta ifade edildiği üzere, sadece düşmanın değil, milletin makûs talihinin de yenildiği bir zaferdir. İnönü Muharebeleri, milli mücadelede muntazam ordunun ilk savaşı ve ilk zaferi olmuştur. Tarihi 2. İnönü Muharebesi gibi birçok kahramanlıklarla dolu olan fedakar ordumuz, geçmişte olduğu gibi bugün de yeminine sadık olarak, icabında vatan, cumhuriyet ve vazife uğrunda seve seve canını verme azim ve kararlılığındadır.”

Törende ayrıca, anma programına katılamayan fakat mesaj gönderen; Büyük Millet Meclisi Başkanı Cemil Çiçek’in,  Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’in, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ve İnönü Vakfı Başkanı Özden Toker’in mesajları ile, Adalet Bakanı Kenan İpek, Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hulusi Akar, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Abdullah Atay,



Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, Ankara Milletvekili Gülsün Bilgehan, Bilecik Milletvekili Fahrettin Poyraz, Bilecik Milletvekili Bahattin Şeker, Eskişehir Milletvekili Salih Koca, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga, Diyanetler İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez ve Sakarya Valisi Hüseyin Avni Coş’un isimleri okundu. Tören, İlçe Müftü Vekili Ömer Faruk Can tarafından dua okunması ve şehitlerimizin ruhuna dua edilmesi, şehitlik ziyareti ve şehitlik defterinin yazılması ile sona erdi.


Editör: TE Bilişim