İl Genel Meclisi Ekim ayı toplantısının 2.bileşiminde Muratdere Köyü mevkiine yapılacak olan maden ocağı tartışma konusu olurken, Köy Muhtarı İsmail Kurt ve Muratdere Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Barış Kahraman'da birer konuşma gerçekleştirdiler.

"Geçim kaynağımızın büyük çoğunluğunu ormancılıktan sağlıyoruz"

Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Barış Kahraman, bölge halkının geçim kaynakların birisinin de ormancılık olduğunu vurgulayarak, ağaçların katledilmesi ile geçim kaynaklarının da büyük oranda zarar göreceğini belirttiği konuşmasında şunları ifade etti:

"2015 yılında başlayan bir ÇED süreci maalesef 2017 yılında geçtiğimiz günlerde bizim itiraz ettiğimiz 8 maddeye rağmen olumlu sonuçlandı. Biz bölgede yaşayan insanlar olarak, 2015 yılında ilk projenin sunulmasına müteakip; köyümüze yakınlığı itibariyle ve atık depolama tesisini de,hemen köyümüzün üzerinde olan havzaya kurulmasından dolayı itirazda bulunduk. Fakat son hali verilmiş bu projede herhangi bir değişiklik yok. Bizimde çekincelerimizin dikkate alındı hiçbir düzenleme maalesef yok.

Proje sahası 211 hektarlık bir alanı kaplıyor ve bunun 196 hektarı orman arazisi. Bu orman arazisi üzerinde 1 yaşından fidandan tutunda 100 yaşına kadar yetişmiş ağaç mevcut. Şimdi biz köy ve kooperatif olarak geçim kaynağımızın büyük bir kısmını ormancılıktan sağlıyoruz. Biz bunu çekincelerimizde belirtmiştik fakat projenin son halinde diyor ki; orman yine kesilecek,ama köy kooperatifi kesim yapacak diyor. Fakat biz bunu bir sefer keseceğiz ve arkası gelmeyecek. Şu an o bölgede sürekli sürdürülebilir ormancılık faaliyetleri devam ediyor ve köylüler olarak biz buradan her yıl gelir elde ediyoruz. Fakat projenin uygulanmasıyla birlikte yaklaşık 72 bin ağaç buradan tamamen temizlenecek ve yerine daha küçük fidanlar dikilecek. Bunların yetişmesi de takdir edersiniz 50-70-100 senedir. Yani bizim istediğimiz maden tabi ki bir yer altı zenginliği. Ülke ekonomiye katkı sağlayacaksa tabiî ki faaliyet açılacak. Fakat çevrede yaşayan insanlara ve doğaya zarı olmasın bizim isteğimiz bu. Bizim düşüncemize göre ne yapılabilir: yer altı madenciliği yapılabilir, başka bir noktaya taşınarak bunun işlemesi yapılabilir, atık depolama tesisi insanlardan uzak bir bölgede yapılabilir. Bunu belirttiğimizde firma bize diyor ki; bize çıkan madeni taşımak ek maliyet getiriyor. Bir firma daha çok para kazanacak diye, bu bölgeyi öldürmenin de bence bir mantığı yoktur."

"Bunları dikkate almanızı istiyorum"

Muratdere Köyü Muhtarı İsmail Kurt ise, maden ocağının köylerinin hemen dibinde olmasının bölgedeki insanları nefes alamayacak hale getireceğini belirttiği konuşmasında şunlara değindi:

“Bizim köyümüze atık sahası uzaklığı 400 metre, ben açıkçası böyle bir maden sahasının yerleşim yerine bu kadar yakın olmasını görmedim. Atık sahsının üzerine birde havuz yapılıyor. Bu atıklar o ovayı da bitirecek. 72 bin ağaç diyorsunuz. Buyurun gidip görelim,72 bin değil zaten 20-25 bin yeni fidan diktiler oralara. Orman boş alanı fidan ile dolduruyor, şimdi de olumlu sonuç veriyor. Yerleşim alanımıza 400 metre uzaklıkta böyle bir tesisi yapmak demek nefes almayacaksın demek. O maden sahasında 10 adette çeşmemiz var bizim. Köyümüze gelen sular var. Bunları dikkate almanızı istiyorum."

Editör: TE Bilişim