Kudüs’te, Müslümanların ilk kıblesi olarak bilinen Mescid-iAksa’da İsrail Devleti’nin Filistinlilere uyguladığı zulme karşı İnsani Yardım Vakfı (İHH) ve Anadolu Gençlik Derneği (AGD) ortak bir basın açıklaması düzenledi.

Cuma Namazı sonrası Şerifpaşa Camisi’nin önünde düzenlenen basın açıklamasını İHH İl Başkanı Şemsettin Yıldırım ve AGD İl Başkanı Ahmet Dumangöz gerçekleştirdi. Açıklamaya Milletvekili Halil Eldemir ve AK Parti İl Başkanı Fikret Karabıyık’da destek verdi.

İHH Başkanı Şemsettin Yıldırım, İsrail devletinin uyguladığı zulme karşı yaptığı basın açıklamasında, "İsrail işgal ettiği tüm Filistin topraklarını terk etmelidir. Mescid-i Aksa derhal ibadete açılmalı, Mescid-i Aksa başta olmak üzere Kudüs’teki tüm kutsal mekânlar Filistinlilerin sorumluluğunda saygı içerisinde korunmalıdır. Filistinlilere yönelik suç işleyen her İsrailli yargılanarak cezalandırılmalıdır. Mescid-i Aksa için kurulmuş olan İslam İşbirliği Teşkilatı başta olmak üzere tüm uluslararası mekanizmalar, devletler, birlikler derhal bu işgal ve saldırılara son verecek tedbirleri almalıdır. Hangi amaçla kurulmuş hangi görüşte olursa olsun tüm sivil toplum kuruluşları ve inisiyatif grupları Filistin halkıyla dayanışma içerisine girmeli ve eylemlerle, kampanyalarla onlara destek verilmelidir" dedi.

“Bizi üzen, birçok Müslüman topluluğun bu duruma tepkisiz kalışıdır”

Anadolu Gençlik Derneği Şubesi adına basın açıklaması yapan Dumangöz, ise Siyonist İsrail’in er ya da geç yaptıklarının hesabını vereceklerini belirttiği açıklamasında şunları söyledi:

Var olduğu günden beri İslam ülkelerine terör ihraç eden Siyonist İsrail küstahlığına devam ediyor. Geçtiğimiz Cuma günü Mescid-i Aksa'da üç Müslüman'ı şehid eden İsrail, Müslümanları Mescid-i Aksa'ya sokmamak için elinden geleni yapıyor. İlk kıblemiz olan Mescid-i Aksa'nın her kapısında sözde İsrail polisi denilen katiller sürüsü bekliyor. Mescidin kliniği tarumar edilmiş, içerideki tüm dolapların kapıları kırılmış, tüm kuyuların kilitleri parçalanmış ve içerisi savaş alanına çevrilmiş durumdadır. Siyonist İsrail istediği zaman ezanı susturmakta, istediği zaman Müslümanların Mescid-i Aksa'ya girmesini yasaklamaktadır.

Siyonist İsrail'in İç Güvenlik Bakanı olarak nitelendirdiği insan kasaplarından Gilad Erdan, tüm Müslümanların gözüne bakarak "Mescid-i Aksa bizim elimizde. Açılıp kapanması konusunda ilk ve son söz İsrail'e aittir. Diğer devletlerin konuyla ilgili ne düşündüklerini umursamıyoruz!" demesi bir meydan okumadır. Yazıktır ki bu meydan okumaya karşı İslam ülkelerinin yöneticileri en ufak bir tepki gösterememektedirler.

Özellikle üstüne basa basa kendilerini İslam - Müslüman kimliğini öne çıkararak tanıtan sivil toplum kuruluşlarından medya kuruluşlarına birçok yapının uzun bir süredir İsrail'in küstahlıkları konusunda sessizkalışı ibretliktir. İsrail'in varlığına alışmak, İsrail ile normalleşmeyi kabul etmek, İsrail'in zulmünü görmezden gelmek her Müslüman için bir utanç vesilesidir.

Belirli çevrelerin elinde olan ekranların ve manşetlerin konuyu yok sayması, Müslümanların birbirlerinden habersiz kalması değildir. Biz Filistin'de olup biteni yakinen takip ediyoruz ve terörist İsrail'in yaptıkları karşısında duyarsız kalacak değiliz. Kardeşliğimizin gereği olarak da tüm Müslümanları bu konuyla ilgili onurlu bir tutum ve davranış sergilemeye davet etmekten de geri kalmayacağız.

İslam ülkelerinin terörist İsrail ile ilişkilerini normal hale getirmesini, sürdürmesini ve geliştirmesini onaylamıyoruz. Merhum Erbakan Hocamızın İsrail'in diplomasiden değil ancak güçten anladığına dair söylemine inancımız tamdır. Müslümanlar birlikte hareket ettiğinde küstah İsrail'in ne kadar çaresiz kalacağını da biliyoruz.

Siyonist İsrail'in Mescid-i Aksa, Kudüs ve Filistin politikasının Müslümanların parçalanmışlığına endeksli olduğunun farkındayız. Siyonist İsrail'in topraklarımızdaki varlığının vebali tüm İslam ülkelerinindir. Bu küstahlıklar karşısında tüm hükümetler öncelikle Siyonist İsrail'le olan ilişkilerini kesmelidirler.Bu meselenin Efendimiz(sas)'in Yahudi ve Hıristiyanlarla ticaret yapması ile izah edilecek bir tarafıyoktur. Çünkü karşımızda bir işgalci, bir zalim, bir terör örgütü vardır.

Siyonist İsrail, er ya da geç yaptıklarının hesabını verecektir. Bizi üzen, bütün bu küstahlıklar karşısında İslam ülkelerinde yöneticilerin ve birçok Müslüman topluluğun tepkisiz kalışıdır.

Bizler, Anadolu Gençlik Derneği mensupları olarak, 15 Temmuz Kalkışmasındaki üst aklın Siyonizm olduğundan zerrece şüphe duymuyoruz ve hükümetimize buradan çağrıda bulunuyoruz.

1) İsrail Büyükelçisini geldiği gibi geri gönderiniz.

2) İsrail ile 28 Haziran 2016'da imzalanan anlaşmayı yırtıp atınız.

3) İsrail ile yeni bir ticari anlaşma imzalamayın, ticaret hacmini küçültün ve kısa sürede sıfırlayınız.

4)Mescid-i Aksa'nın tasarruf hakkının Müslümanlarda olduğunu gösteriniz.

5) Başta Filistinli Müslümanlar olmak üzere hepimizin yüreğine su serpin.

Yine Anadolu Gençlik Derneği mensupları olarak biz biliyoruz ki Filistin topraklarında işgalci İsrail olduğu müddetçe İslam coğrafyasında da yeryüzünün geri kalan kısımlarda da barış tesis edilemez.”

Editör: TE Bilişim