İHH İnsani Yardım Vakfı Bilecik Şubesi, çatışmaların yeniden alevlendiği Arakan'a yardım toplamak amacıyla Bilecik’in önde gelen isimleri ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin katıldığı bir kahvaltı organizasyonu düzenledi.

Programa; Vali Tahir Büyükakın, AK Parti Milletvekili Halil Eldemir, Belediye Başkanı Selim Yağcı, AK Parti İl Başkanı Fikret Karabıyık ve sivil toplum kuruluşlarının  temsilcileri katıldı.

Güneydoğu Asya ülkesi Myanmar'da, Müslümanların çoğunlukta olduğu Arakan bölgesindeki çatışmalar yeniden alevlendi. Bölgede yaşayan mazlumlara bir yardım kampanyası başlatmak için İHH Bilecik Şubesi öncülüğünde biraraya gelinen toplantıda, mazlum halklara yapılan yardımın önemine dikkat çekildi.

Yıldırım, “Arakan’lı kardeşlerimizin yanındayız”

Programın açılış konuşmasını yapan İHH Bilecik Şube Başkanı Şemsettin Yıldırım, “Bizler sivil toplum kuruluşlarımızla, devletin kamu kurum ve kuruluşlarıyla zaten Arakan’a peyder pey yardımlarımızı yapıyoruz. Bugün burada bir arada oluşumuzun asıl sebebi hep birlikte Bilecikli kardeşlerimizle toplu olarak birşeyler yapmak ve yine hep birlikte Arakan’ın ve diğer mazlumların yanında olduğumuzu kamuoyuna duyurmaktır.

Malumunuz Arakan’da sorun yeni değil. Neredeyse 250 yıldır Arakan’da sorun ve zulüm devam ediyor. Bizler belki uzak Asya’da bulunan Arakanlıları, Myanmar’ın zulmüyle inim inim inleyen bu kardeşlerimizin çığlıklarını yeni yeni duyuyoruz. Ancak Arakanlı kardeşlerimize zulüm ve soykırım sürekli ve sistematik olarak devam ediyor. 1942 yılında azılı Budist çetelerinin tam 150 bin Arakanlı’yı üç-beş gün içerisinde nasıl öldürdüğünü çok iyi biliyoruz. Geçtiğimiz 10 yıl içerisinde Myanmar devletiyle birlikte Budist çeteler Rohingyalı Arakanlıları sistematik olarak linç etti ve yaşadıkları topraklardan zorla göç etmeleri için ellerinden geleni yaptı. Maalesef Arakan’da yaşanan bu insanlık dışı hareketlere karşı batı dünyası her zamanki gibi üç maymunu oynuyor. Türkiye ile birkaç ülke dışında bu zulme “dur” diyen başka kimse yok.

İHH yardım vakfımız bugün değil 22 yıldan bu yana Arakan’da Tika’mız, Kızılay’ımız ve diğer yardım kuruluşlarımızın büyük bir kısmı bugün Arakan’da, Bangladeş’te mülteci kamplarında sürekli çalışıyor. Zulüm devam ettiği sürece bizler orada olmaya devam edeceğiz” dedi.

Başkan Yağcı “ her zaman mazlumun yanında bir millet olduk”

Yıldırım’ın ardından konuşan Belediye Başkanı Selim Yağcı ise, “Dünya sahnesinde olduğumuz günden itibaren milletimiz her zaman yardımsever, dostunun yanında, mazlumu koruyan ve şevkatli bir millet olmuştur. Nerede bir Müslüman kardeşimiz varsa, hatta  nerede bir insan varsa zulüm altındaysa tarihin her safhasında o mazlumun yanında olmuşuzdur. Bugün burada İHH önderliğinde tüm sivil toplum kuruluşlarımızla işbirliği içerisinde Arakan’daki vahşetin içerisinde kalan kardeşlerimizin yanında olduğumuzu göstermek için sembolik bir kahvaltıdayız. Ama önemli olan duyguların burada birleşmesi. Bu duygularla bu organizasyonu düzenleyen bütün kardeşlerimize teşekkür ediyorum” ifadelerine yer verdi.

Milletvekili Eldemir: “Dünyanın dört bir tarafına adalet götürmüş bir medeniyetin temsilcileriyiz”

Başkan Yağcı’dan sonra sözü alan AK Parti Milletvekili Halil Eldemir ise konuşmasında şunları aktardı:

“Öncelikle bu programı organize eden Bilecik İHH’mızın ve ona destek veren tüm gönüllü kuruluşlarımızın temsilcilerine ve buraya katılan tüm davetlilere teşekkür ediyorum.  Biliyorsunuz, cahiliye döneminde müşrikler dahi savaş etmezlermiş. Dünyamızın şu an içinde olduğu hatta Müslüman coğrafyanın içinde olduğunu düşünecek olursak durumumuzun ne kadar içler acısı olduğunu daha iyi anlarız. Bu topraklardan dünyanın dört bir tarafına adalet götürmüş bir medeniyetin temsilcileriyiz. Bu topraklardan çıkmış Osmanlı Devleti’nin kendi himayesindeki tüm insanlara dahi hoşgörüyle 6 asırdan fazla muamelede bulunduğunu biliyoruz. Böyle bir medeniyetin çocukları olarak da dünyanın dört bir tarafında sadece çıkar ilişkileri ile değil insan olduğumuz için dünyanın dört bir tarafındaki mazlumlara da yardım elini uzatmak durumundayız. Bunun için de bir farkındalık oluşturmak amacıyla bir araya gelmiş bulunuyoruz. Gayri safi milli hasılada 17’nci sırada bir ülke olmamıza rağmen kendi gelir oranına göre dünyada dışarıdaki insanlığa karşı yapılan yardımlarda 1’inci ülke olmamız da insan olduğumuzdandır.”

Vali Büyükakın: “Yetimlerin gözyaşı dinmediği sürece kılınan namazların da bir anlamı olmaz”

Programın son konuşmacısı Vali Tahir Büyükakın ise sivil toplum kuruluşlarının bu tür yardımlardaki etkisi ve önemine dikkat çekti. Bazı yardımların teşvik amaçlı açık bir şekilde yapılmasında fayda gördüğünü belirten Vali Büyükakın, şöyle konuştu:

“İHH  ve benzeri kuruluşlarımız bir kurumsallaşma sağlıyorlar ve bizler de bu vesileyle biraraya gelip infak görevini yerine getirmiş oluyoruz. Buraya bir hayır için çağırılımış olmak bile Allah’ın bir lutfudur. Allah dilemediği kişiye hayır bile yapmayı nasip etmez. Dolayısıyla sadece orada olarak güç vermek bile bir anlam ifade ediyor. Bu organizasyonları yapmanın tek başına zaten böyle bir anlamı var. Bunun yanında infak müessesesini devam ettirebilmek için de bu tür kurum ve kuruluşlara ihtiyacımız var.

Bugün bir noktaya daha dikkat çekmek istiyorum. Sivil yapılarımız gittikçe zayıflıyor. Sivil toplum örgütleri, dünyada güçlenen bir trend olarak yükselirken, Türkiye’de maalesef bizim sivil toplum kuruluşlarımız son dönemde giderek devletleşmeye başladı. İlk zamanlarda kendi kıt kanaat imkanlarıyla yardım yapmak için koşturan insanlar, daha sonra diğer kurum ve kuruluşların kapılarını çalmaya başladılar ve iş ana mecraasından sapmış oluyor. Bunu bir özeleştiri olarak söylüyorum. Kimse üzerine alınmasın. Devlet eliyle olan yardımı devlet zaten yapar ama aslolan sivil toplum kuruluşlarının var olmasıdır.

Yardımlar gizli yapılır diyoruz ama bazı yardımlar, diğer insanları da hayra teşvik etmek için açık yapılır. Kültürümüzde sadaka taşı diye bir gelenek var. Oradan geçen herkes elinden ne kadar gelirse bir miktar bırakıyor ve o paralar hayra vesile oluyor. Bizim bu medeniyeti bugün nasıl yaşatacağımız meselesi yine bizlerin bulacağı örneklerle olacak. Yeryüzünde insanlar birbirine yardım ettiği sürece Allah da bizim üzerimizden belasını esirgeyecek. Çocukların gözyaşı dinmediği müddetçe, anneler ağladığı müddetçe, yetimler gece açlıktan uyuyamadığı müddetçe siz istediğiniz kadar günde 5 vakit namaz kılın, alnınızı secdeden kaldırmayın, hiçbir faydası yok. Dolayısıyla bizim bu yardım teşkilatını kurumsal hale getirip sürekli olarak yardımı sağlayacak şekilde kurumsallaştırıp devam etmemiz gerekiyor.

Geldiğim zaman da söylemiştim, Bilecik’te eğer aç uyuyan biri varsa yaptığımız işin hiçbir kıymeti yok. Hep beraber bu işin üstesinden gelebilmemiz gerekiyor. Bu tür organizasyonlar yapılmadan önce ilk yardımı bizim yapmamız gerekiyor. Bunu cebimizden yapmadığımız sürece bir anlamı yok.

Ayrıca bugün Aşure günü. Biliyorsunuz, zalimlerin Hz. Hasan ile Hüseyin’i şehit ettikleri bir gün. Zalimler sadece kafirlerden çıkmıyor. Dünyada zulüm bitinceye kadar zulmün nereden geldiğine bakmaksızın son gücümüzle mazlumun yanında olmak için gayret etmek duası ve dileğiyle hepinizi tekrar saygı ve sevgiyle selamlıyorum.”

Programın sonunda katılımcılar Arakan’daki mazlum halk  için yardımda bulundu.

       

Editör: TE Bilişim