Bilecik Barosu ‘Savunma Yürüyüşü’nde Ankara’da polis tarafından sert müdahaleye maruz kalan Başkan Yardımcısı Hasan Şahin’e yönelik yapılan fiziki müdahaleyi kınadı.

Bilecik Adalet Sarayı önünde toplanan Bilecik Barosu’na üye avukatlar adına açıklama yapan Başkan Halime Aynur, “Baro Başkan Yardımcımız Av. Hasan Şahin’in, tüm başkanlarımın ve orada bulunan meslektaşlarımın kalben yanındayız, saldırının devam etmesi halinde tüm meslektaşlarımız olarak fiziken de yanlarında olacağımızı, mücadelemizden vazgeçmeyeceğimizi, hiçbir kurum ve kişiye biat etmeyeceğimizi kamuoyuna bildiririz” ifadelerine yer verdi.

“Toplantı ve gösteri yürüyüşünün ve ifade özgürlüğünün engellenmesi anayasal bir suçtur” vurgusunu yapan Baro Başkanı Aynur, “hiçbir Baronun görüşü alınmadan, müzakere yapılmadan hatta bilgi dahi verilmeden Avukatlık Kanunu’nda değişiklik yapılmaya çalışıldığını basından ve bir takım siyasetçilerin söylemlerinden öğrenmiş bulunuyoruz. Baroların yapısının değiştirilmesi yargının bağımsızlığını zedeleyeceği gibi hukuk devleti ilkesini de işlevsiz hale getirecektir.

01.06.2020 bildirgesinde yapılması istenen değişikliğe ilişkin 80 Baro ve TBB olarak diyalog sürecinin açık olduğunu beyan ettik fakat buna rağmen tüm bu iyi niyet çabalarımız sonuçsuz kalmıştır. Aynı bildirgelerde demokratik hak ve özgürlüklerden kaynaklanan haklarımızı kullanacağımızı ifade etmiştik nitekim 19.06.2020 tarihinde de 'savunma yürüyor' etkinliği ile baro başkanlarım Türkiye’nin dört bir yanından yürümeye başlamışlardır. Hukuki eylemlerimiz pazartesi günü saat 11:30’da Anıtkabiri ziyareti ile devam edecekti.

Hukuk ve demokrasi için çıktığımız yoldan ben özel sebeplerimden kaynaklı olarak geri dönmek zorunda kaldım, yolun kalanına Başkan Yardımcımız Av. Hasan Şahin, Baromuz adına devam etti ve dün sabah diğer Baro Başkanlarıyla Ankara girişinde durdurulduğunu öğrendik.

Anayasanın 34. Maddesine göre “herkes, önceden izin almadan silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.”

Yine Anayasamızın 26. Maddesine göre “herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir.”

Toplantı ve gösteri yürüyüşünün ve ifade özgürlüğünün engellenmesi anayasal bir suçtur. Anayasa’da yer olan hakların kullanılması kabul edilebilir bir neden olmaksızın engelleniyorsa o devlet anayasası askıdadır ve o devlet hukuk devleti değil, totaliter devlettir.

Dünden beri Ankara'da demokratik Anayasal haklarını kullanan 60'ı aşkın baro başkanlarının bu haklarının kullanılmasının engellendiğini, kendilerine şiddet uygulandığını görüyoruz. Meslektaşlarımızın sıcaktan ve yağmurdan korunabilmesi için alınacak önlemler engellenmeye çalışılmış, bulundukları alana sandalye alınmamış oturmalarına mani olunmuş, yakınanlarındaki yiyecek, içecek ve kişisel ihtiyaçlara ulaşabildikleri mekanlara ceza yazılmak suretiyle kapatılmış, çorba içerken maskesini çıkaran meslektaşımıza ceza yazılmıştır.

Meslektaşlarımız yıldırılmaya çalışılıyor, hukuka aykırı olarak fiili gözaltında tutuluyorlar, meslektaşlarımıza insan haklarına aykırı davranılıyor. Bu sabah alandan araçtan ilacını almak üzere çıkan başkan yardımcımız Av. Hasan Şahin yeniden alana girmek isterken tartaklanmış fiili müdahaleyle karşılaşmıştır. Başkan Yardımcımıza yapılan müdahale hepimize yapılmıştır, savunmaya, hak arama özgürlüğüne yapılmıştır. Sorumlular ve müdahalede bulunanlara karşı yasal süreç başlatılacaktır.

Bu uygulama ve müdahaleleri kabul etmiyor ve ülkeyi yönetenleri anayasal sınırlar içinde kalmaya davet ediyoruz.

Pandemi sebebiyle yalnız yürüyen ve orada Barolarını tek başlarına temsil eden başta Baro Başkan Yardımcımız Av. Hasan Şahin’in, tüm başkanlarımın ve orada bulunan meslektaşlarımın kalben yanındayız, saldırının devam etmesi halinde tüm meslektaşlarımız olarak fiziken de yanlarında olacağımızı, mücadelemizden vazgeçmeyeceğimizi, hiçbir kurum ve kişiye biat etmeyeceğimizi kamuoyuna bildiririz” dedi.

Editör: TE Bilişim