AK Parti Bilecik Milletvekili Fahrettin Poyraz, partisinin belediye başkan adaylarının tanıtımı için düzenlediği gecede yaptığı konuşmada, diğer partilere ve cemaate çok sert göndermelerde bulundu.

AK Parti'ye hizmetleriyle herhangi bir şey söyleyemeyenlerin, yarışamayanların, iktidarda oldukları dönemlerle kıyaslayıp da ortaya herhangi bir eser koyamayanların, 'Çamur at izi kalsın' mantığıyla, uluslararası destekleri de arkasına alarak bir 'kumpas siyaseti' dizayn etme çabası içinde olduklarının altını çizen Poyraz, kurulduğu andan itibaren, iktidara gelen AK Parti'nin milletin partisi ve milletin ta kendisi olduğunu ifade etti. Poyraz, ayakkabı kutularındaki paraların ne amaçla toplandığını da açıklayarak cemaate göndermede bulundu ve bugüne kadar toplanan hayır paralarının nasıl gönderildiğine açıklık getirdi.

“Türkiye'de yapılamayanları yaptık"

Hangi makamda, konumda olunursa olunsun, temel ilkeleri asla unutmadıklarını dile getiren Poyraz, "İlkemiz; milletimiz için, halkımız için, halkımızla birlikte siyaset yapmaktır. Zaman zaman milletimizle dertleştik, sorunlarımızı paylaştık. Ne dedik? 'Asla ne aldatan ne de aldanan olacağız' dedik. Ankara'da köşesine çekilmiş, yetkisiz, etkisiz bir hükümet, asla ama asla olmadık. Nerede bir vatandaşımızın canı yansa ister Türkiye sınırları içinde olsun ister dünyanın neresinde olursa olsun, onun yanında olma gayreti içinde olduk. AK Parti olarak hep ilklerin partisi olduk, Türkiye'de yapılamayanları yaptık" dedi.

'Bir 'kumpas siyaseti' dizayn etme çabası içindeler"

İktidara geldikleri günden bu yana Türkiye'yi her anlamda kalkındırdıklarını ve ülkede birilerinin hayal dahi edemeyecekleri başarıları elde ettiklerinin altını çizen Poyraz, “Türkiye'de iş yapanı hep aşağı çekerler diye bir tabir vardır. Birileri kollarımızdan, bacaklarımızdan tuttu. Sarıkızlar'dan, Ayışığı'na, muhtıralarına, kapatma davalarına kadar bir sürü engellerle karşılaşmamıza rağmen, Türkiye'yi 230 milyar dolarlardan, 850 milyar dolar gibi gayrisafi milli hasılasını, yaklaşık üç buçuk kat büyütmedik mi? Bu dönemde oldu bunlar. Şimdi çıkmışlar, utanmadan, sıkılmadan, AK Parti'yi yolsuzluğa, bulaşmış, batmış bir parti imajı vermeye çalışıyorlar. AK Parti'ye hizmetleriyle herhangi bir şey söyleyemeyenler, yarışamayanlar, iktidarda oldukları dönemlerle kıyaslayıp da ortaya herhangi bir eser koyamayanlar, 'Çamur at izi kalsın' mantığıyla uluslararası destekleri de arkasına alarak, bir 'kumpas siyaseti' dizayn etme çabası içindeler" görüşlerine yer verdi.


“Utanmadan AK Parti’ye yolsuzluğa batmış bir parti imajı vermeye çalışıyorlar”

Fahrettin Poyraz, konuşmasında diğer partilere göndermede bulunarak, o partilerin hükümet görevleri süresinde 3-3.5 yıl iktidarda zor durduklarını belirterek, batık bankaların bu iktidarlar döneminde oluştuğunu belirtti.

Poyraz, “İktidara geldiğiniz dönemde 3-3.5 yıl iktidarda zor durabildiniz. Heybenin içine ne tıkıştırdınız? Hortumlanan 22 tane bankayı mı sıkıştırdınız heybenin içine? Şimdi çıkmışlar utanmadan sıkılmadan AK Parti’ye yolsuzluğa batmış, yolsuzluğa bulaşmış bir parti imajı vermeye çalışıyorlar. Kurnazlık yaparak heybenin içinden bu yolsuzlukları çıkartıp millete afişe etmeye çalışıyorlar. Kusura bakmayın biz 11 yıldır iktidardayız zaman zaman yürürken ayağı takılan, tökezleyen arkadaşlarımız olmuştur bizler gerekeni yapmışızdır. BOTAŞ Genel Müdürü’nde sıkıntı vardı, ne oldu? Bizim Genel Müdürümüz dedik mi? Müsteşar yardımcımız vardı, koruduk mu? Hangi arkadaşımız yanlış yaparsa kesinlikle onun hesabı görülecektir, bunu hep söyledik. Şimdi AK Parti’ye hizmetleri ile hiçbir şey söyleyemeyenler, hizmetleri ile yarışamayanlar iktidarları dönemindeki dönemlerle kıyaslayıp da ortaya herhangi bir eser koyamayanlar çamur at izi kalsın mantığıyla uluslararası destekleri de arkasına alarak bir kumpas siyaseti dizayn etme uğraşı içerisindeler. İnternete düşen birtakım ses kayıtlarını dinliyor, izliyor görüyorsunuz. Kimlerin kimlerle irtibatı olduğunun farkındasınız.

“Müslüman casusluk yapmaz, başkasının hatasını, kusurunu araştırmaz”

Cemaate göndermelerde bulunan Poyraz, “Müslüman bir kere casusluk yapmaz, başkasının hatasını, kusurunu araştırmaz. Biz AK Parti olarak istişareye önem veren bir partiyiz. Her yıl senede 2 sefer Kızılcahamam’a gidiyoruz, istişare yapıyoruz. Şimdi bakıyoruz acaba benim kasetim, benim görüntüm var mı, kiminle kendi hanımımla rezaletin daniskası. Şantajlarla, tehditlerle siyaseti dizayn etmeye çalışanların hele hele gayri meşru yöntemlerle bir takım bilgiler, belgeler oluşturan insanların İslami ahlak anlamında kendilerini bir kere daha sorgulamaları lazım. Çünkü İslam bunu öğretmiyor, peygamber bunu öğretmiyor, sahabelerin yaşamı ortada. Sözümüz kendisini bilen, emin olan ve İslam için, bu millet için fedakarca çalışan kardeşlerimize değil, sözümüz bir avuç kendisine güvenilip te yetki, makam emanet edilip de milletin milli iradesini gasp etmeye kalkanlaradır. Yanlışlar varsa bile yanlışların düzeltilme yöntemi bu hiç değil. Bir Savcı olarak tek başınıza 1.5.-2 yıl bekleyeceksiniz bir Fatih Belediyesi, bir Toki, bir taraftan Halkbankası sonra seçimlere çeyrek kala bunları ortaya dökeceksiniz. Üstelik savunmalar bitmeden de 300 sayfalık ta bu arkadaşların tutuklanması hakkında fezleke düzenleyeceksiniz. 41 tane işadamı hakkında tutuklama, gözaltı kararı çıkartacaksınız. Kim bunlar, en büyük havaalanını yapan firmaların müteahhitleri, 3. Boğaz köprüsünü yapan firmanın müteahhidi, Körfez geçişini yapan, İzmir otoyolunu yapan firmanın müteahhitleri, hızlı tren inşaatını yapan firmanın müteahhidi. İnşallah biz bu dönemleri atlatacağız. Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluk operasyonu dediler, ne kadar 85 milyar dolar dediler, ben şimdi merak ediyorum 11 yıl rapor yazdım 11 yılda yazdığım bu raporları komisyonda denetledik okuduk. Bir şeyin 85 milyar dolar rüşvetiyse bunun ana parası ne kadardır. %10 mudur, %15’midir, %100’ü ne kadar 800 milyar dolar mı, 850 milyar dolar mı nedir. Siz ya dayak yemediniz, ya hesap yapmayı bilmiyorsunuz. Biz Cumhuriyet tarihinde ihracat rekoru kırdık diyoruz 150 milyar dolar ihracat yaptık yolsuzluk ne kadar hesap ortada. Halk Bankası diyorlar ya hiç şunu sordunuz mu Halk Bankası’nın kasasından kaç lira para gitmiş kim kaç lira hortumlanmış sıfır. Peki bu para ne İran devletinin parası. İran devletinin bizim onlardan aldığımız doğalgaza karşılık olarak Botaş’ın Euro cinsinden Halk Bankası hesaplarına yatırdığı para. Bu para ambargodan dolayı İran’ın kendi banka hesaplarına aktarılamadığı için yaz ayına kadar altın ticareti serbestti bu Rıza denen arkadaş kimse o İran hükümeti adına altınları alıp ödemeler Halk Bankasından yapılıyordu İran’a veya Dubai’ye altınlar gidiyordu. 2000’in üzerinde kurulan şirket vasıtasıyla da temel ihtiyaç maddeleri olan gıda ve ilaçlar Türkiye pazarından alınıyordu ve bunların paraları da Halk Bankası’na ödeniyordu. Peki bu bakanların oğullarının ne işi var orada. Zaten eski İçişleri Bakanı’nın oğlu Sayın Bakan, Milletvekili olmadan önce bile dış ticaret danışmanlığı işi yapıyordu. Hukuken bir şey çıkmayacak bak göreceksiniz ama ahlaken tartışılır. Bakanın oğlunun ne işi var başka iş yapsın diyebilirsiniz, ama bir Allah’ın kulu da çıkıp ta şunu söylemiyor burada kamu adına, millet adına kaybolmuş olan bir kayıp, bir bedel var mı. Konuşulan bu yolsuzluk, rüşvet vs. hani kim kime vermişte hangi bankadan para hortumlanmış. O arkadaşlarımızın döneminde 22 tane banka battı” dedi.

“Yardım gecelerinde toplanan paralar diğer ülkelerdeki okullara transfer edilirken nasıl gitti bu paralar”

Fahrettin Poyraz, tam anlamıyla seçimler yaklaşırken insanların algılarının yönetilmeye çalışıldığını belirterek,  cemaate göndermede bulundu toplanan yardım paralarının, kurban yardımı paralarının bugüne kadar hangi yollarla nasıl diğer ülkelerdeki okullara aktarıldığına vurgu yaparak, “Biz de defaatle katıldık, geceler düzenlendi, yardımlar toplandı hangimiz dedik sen bana bir makbuz ver bakalım diyen oldu mu hiç. O yardım gecelerinde toplanan paralar diğer ülkelerdeki okullara transfer edilirken nasıl gitti bu paralar. Çantayla mı gitti, havaleyle mi gitti şimdi çıkmış birileri o para bizim Balkan Üniversitesi’nin diyor. Biz transferlerden dolayı zorluk çektiğimizden Halk Bankası Müdürü’ne teslim ettik o da rakamları küçük küçük gönderiyor dedi. Ama takip edilmiş tabi para gelir gelmez basıyorlar. İnsanların algılarını yönetmeye çalışıyorlar. Bir yerlere %10, %15 komisyon vermemek için bütün bu yardım paraları, kurban paraları emin olun hep böyle emin kişiler vasıtasıyla götürüldü. Bunu en iyi bilen arkadaşlarımızda bu arkadaşlarımız” dedi.

Poyraz, “Algıyı yönetmek çok önemlidir. Ayakkabı kutusu, para sayma makinesi, seçim döneminde çok duyacaksınız. Ben Halk Bankası Genel Müdürü olsam yılda 30 milyar dolara hükmediyor olsam niyeti de bozuk olsam gider -4’e basarım. Kapı açıldığı zaman karşımda binlerce gizli kasa var koyarım oraya hiçbirinizin ruhu duymaz. Onu geçin hazine bonosu diye bir şey var üzerinde yazar Türkiye Cumhuriyeti devleti hazinesi. Küpürler vardır üzerinde pul gibi her biri 1 milyon lira. Bir A-4 kağıdına 100 milyon liralık bir değer yükleyebilirsiniz hamiline. Ne işi vardı da bu arkadaş 4.5 milyon doları evinde tutuyor. Halk Bankası Genel Müdürü’nün o 4.5 milyon doları niye evinde tuttuğunu en iyi hizmetteki arkadaşlar bilir. Biz de defaatle katıldık, geceler düzenlendi, yardımlar toplandı hangimiz dedik sen bana bir makbuz ver bakalım diyen oldu mu hiç. O yardım gecelerinde toplanan paralar diğer ülkelerdeki okullara transfer edilirken nasıl gitti bu paralar. Çantayla mı gitti, havaleyle mi gitti şimdi çıkmış birileri o para bizim Balkan Üniversitesi’nin diyor. Biz transferlerden dolayı zorluk çektiğimizden Halk Bankası Müdürü’ne teslim ettik o da rakamları küçük küçük gönderiyor dedi. Ama takip edilmiş tabi para gelir gelmez basıyorlar. İnsanların algılarını yönetmeye çalışıyorlar. Bir yerlere %10, %15 komisyon vermemek için bütün bu yardım paraları, kurban paraları emin olun hep böyle emin kişiler vasıtasıyla götürüldü. Bunu en iyi bilen arkadaşlarımızda bu arkadaşlarımız. Netice itibariyle biz arkadaşlarımızın tepe yönetimindeki arkadaşlarımızın aklı selimle hareket etmelerini bekliyoruz” görüşlerine yer verdi.

"Bu partiden istifa ederim”

17 Aralık operasyonu ve son günlerde internete düşen, birtakım ses kayıtlarını işaret ederek Türk milletinin her şeyin farkında olduğunu anlatan Poyraz, "Kimlerin kiminle olduğunun farkındasınız. Önde gelen birisi çıkıp, "Güneyde sevdiğim bir ülkeyle üç buçuk yıldır irtibatı ben sağlıyorum" diyor. Güney de sevdiğim ülke, kim? Suriye mi? Olamaz. Öbür taraftan, daha ortada hiçbir şey yok, "İşte falanca falanca vekil şöyle bir çıkış yaptı. İstifa etse olur mu?" "İyi olur" diyor. Hadi bunları bir yere kadar kabul ettik ama yahu arkadaş inanın, bir gün birisi çıksın bu partide şunu söylesin, desin ki "Dün akşam, sizi rüyamda Peygamber Efendimiz'le birlikte gördüm. Peygamber Efendimiz, şöyle talimat verdi, üye sayısını, oy sayısını ikiye katlayacaksınız" desin. Vallahi billahi, bugün bu partiden istifa ederim. Müslüman, feraset sahibi olacak. Müslümanın özelliği, casusluk yapmaz, başkasının, ayıbını, kusurunu, hatasını araştırmaz. Şimdi, rezaletin daniskası, bakın şantajlarla tehditlerle siyaseti dizayn etmeye çalışan insanların, hele hele gayrimeşru yollarla, yöntemlerle birtakım belgeler oluşturan insanların İslami ahlak anlamında kendilerini bir kere daha sorgulamaları lazım. Sözümüz bir avuç, kendisine yetki, makam emanet edilip de milletin iradesini gasp etmeye kalkanlaradır" dedi.

Konuşmaların ardından, AK Parti Bilecik İl Başkanı Ramazan Kurtulmuş, ilçe ve belde belediye başkan adaylarını tek tek sahneye davet etti. Kendilerini tanıtarak yapacakları projelerden bahseden adaylar ardından, Poyraz, Kurtulmuş ve parti teşkilatı üyeleriyle katılanları selamladı.

Editör: TE Bilişim