Kıymet Aslan/ Cafer Elmas

AK Parti Bilecik İl Başkanlığı tarafından düzenlenen iftar ve İl Danışma Meclis Toplantısı’nda yaptığı konuşma ile son noktayı koyan Milletvekili Fahrettin Poyraz, yeni hastanenin mevcut yere yapılacağını söyledi.

Deresakarı Köyü’nde “HES Yapımına" ilişkin açıklamalarda da bulunan Poyraz, hastane konusunda kamulaştırmanın uzun sürdüğünü, yargıya intikal etmesinden dolayı sürümcemede kalarak geciktiğine dikkat çekerek, yeni Hastane yeriyle ilgili “mevcut hastanenin olduğu yere yapacağız” diyerek son sözü söyledi.

Kamulaştırılması devam edilen Üniversite’nin yanındaki yere ilişkin ise Adliye binasının yenileneceği müjdesini verdi. Kamulaştırılması halinde yenilecek kamu binalarının olduğuna temas ederek, “O alanlara da yapacağımız yeni binalarımızı kullanırız”diye konuştu.

Geçtiğimiz günlerde Deresakarı Köyü’nde yaşanan protestoya ilişkin ise Milletvekili Poyraz,  Gazetelerdeki yayınlara bakılarak “Konudan ilgisiz alakasız bir Vali, bir genel sekreter, bir il genel meclis başkanı ve üyeleri, en başta milletvekili ulaşılamaz kişi, büyük yüce kişilik, aranmamış bile!.” diyerek böyle bir tablonun oluşturulmasında etken olan bazı gazetecilere sitemde bulundu.

Günü birlik çözümlerle değil, kalıcı çözümlerle uğraştıklarını söyleyen Fahrettin Poyraz, “Deresakarı bizim köyümüz bu bir kere böyle biline! Onların su problemi, onların değil bizim problemimizdir. Nasıl ki diğer köylerimizle ilgileniyoruz, Deresakarı Köyüyle de ilgileneceğiz” dedi.

Milletvekili Poyraz, kar yağışının en düşük olduğu bir sezonu geçirdiklerini söyleyerek, Sakarya Nehri’nin önceki yıllarla karşılaştırıldığı zaman debisi en düşük dönemde bulunduğunu bu sebeple de bir bardak suyla fırtına koparmanın yanlış olduğunu ifade etti.

“ULAŞILAMAZ MİLLETVEKİLİ DENİLİYOR AMA BİRKEZ BİLE ARAMIYORLAR”

AK Parti Milletvekili Dr. Fahrettin Poyraz, partisinin danışma kurulu toplantısında yaptığı konuşmasında ulaşılamaz Milletvekili olarak lanse edildiğini fakat aranmadığını söyleyerek sitem etti. Poyraz, konuşmasında şu ifadelere yer verdi.

“AK Parti teşkilatlarında hangi makamda, nerde sorumluluk alanı neyse o makamda sorumluluğumuzun gerektirdiği bilgi birikim, tecrübeyle vatandaşımızın sorunlarına, dertlerine çözüm arayışı içinde olduk. Gecikmelide olsa inşallah bu sene Dikenliboğaz yolunu bitiriyoruz ve busene Yenipazar’ın artık onlarca yıldır beklediği Sürüm Deresi yoluna da bu ay başlıyoruz. Bunları söyleyince tabi Bilecikliler şunu da merak ediyorlar. Yenişehir yolu peki ne olacak diye soruyorlar, Yenişehir yoluna ilişkin bizden kaynaklı bazı sıkıntılar vardı ama özellikle yaklaşık 3 yıla yakın idari yargı ve Danıştay aşamasında kamu ihale kurumunun kararını bekledik. Bu bittiği sürede biz Yenişehir yolunu bölünmüş yola çevirdik. Sonrasında da keşfi bitti, bir kaç ay içinde de burası tekrar ihale edilerek yapılacak. Sağlıkla ilgili olarak göreve geldiğimiz zaman devam eden hastane inşaatlarımız vardı, Bozüyük'te vardı, Gölpazarı, Osmaneli hastane inşaatımız yarımdı, ve gelir gelmez bu yarım inşaatlarımızı bitirdik. Yenipazar ve İnhisar ilçelerimize büyük bir sağlık ocağı yaptık. Bilecik gündeminde bir konu var. Herkes her şeyi kamuoyunda söylüyor. Basında da bazı arkadaşlar var, haklı olarak takip ediyorlar ama açıkçası şu beni üzüyor. Yani biz Bilecik’te 11 yıldır milletvekiliyiz, nezaket gösterip, merak edipte bir soran yok. Bu vekil susuyor niye susuyor acaba, bir kere Bilecik’te yapılamayan bir şey varsa şunu dost düşman herkes bilsin. Burada siyasetçi olarak en başta ben sorumluyum, sorumluluktan kaçacak halimiz yok. Dolayısıyla sorumlu aramak yerine, taşlamak yerine zahmet edip görüşmek istiyoruz deyin, sağdan, soldan duyduğunuz yarım bilgilerle, vatandaşımızı eksik ve yanlış bilgilendirmeyin” dedi.

POYRAZ, “HASTANE MEVCUT YERE YAPILACAK”

Yeni Hastane’nin nereye yapılacağı ile ilgili olarak son sözü söyleyen Milletvekli Poyraz, yeni hastane yerinin çok önemli bir problemi çıkmazsa mevcut yere yapılacağının sinyallerini verdi. Poyraz ayrıca yeni Adliye binasının da önümüzdeki dönemde yapılacağını müjdeleyerek, “Biz önce yarım işlerimizi bitiririz sonra devlet hastanesini gündeme aldık ve şöyle bir çalışma başlattık. Kamuoyunda yeni hastane yerinde birkaç alternatif belirleyelim, bakalım kamuoyu bu yerlere ilişkin nasıl bakacaklar bunun yoklamasını yaptık. Biz en başından şunu söyledik. Olabiliyorsa Bilecik Devlet Hastanesi mevcut şuandaki arsası yerine olmasını tercih ediyoruz. Ama bu bizim tek başımıza vereceğimiz bir karar değil, yetkili arkadaşlar gelir çalışmayı yapar nihai olarakta onlara önerileri çerçevesinde bizde, Bakanlık’ta kararı veririz. Eski Sağlık Bakanımız zamanında bir afet durumuna karşı zemine yakın yatay planla proje yapılması isteniyordu, çok katlı olarak değil. Bunun içinde geniş alana ihtiyaç oluyor.

Şu anda üniversitenin yanındaki araziyle ilgili çalışma başladı. O bölgede çalışmayı başlattığımız zaman Bakanlık olarakta, yerel yöneticiler olarakta kerhen bu kararı verdik. Hastaneyi oraya yapacağız. Ama sonrasında şöyle bir sorun çıktı, sonuçta siz vatandaşın malını kamulaştırıyorsunuz, vatandaşın kendi mülkü, bugün dışarıdan hariçten gazel okuyup ta bu iş niye yürümüyor, niye bitmiyor diyen arkadaşlarımızın orada tarlası olsaydı bakalım kamulaştırma olsaydı kendini nasıl düşüneceklerdi. O teklif edilen fiyatlarla o bölgedeki rayiçteki üzerinde fiyatlardı. Sonuçta iş yargıya gitti, sütten ağzımız yanmış bir Yenişehir yolumuz var.  Yani kamulaştırma davalarından dolayı yargıdaki sürüncemeden dolayı biz Yenişehir yolunda 3 yıl biz geç başladık. Hastane yapacağız yine kamulaştırma davası çıktı. Vatandaş itiraz etti aylar ayları takip etti, en sonunda baktık ki bunun ne zaman biteceği belli değil. Yani şimdi mahkemeyi mi bekleyeceğiz. Bakanımız ile görüştük, acil halde biran önce çözülmesi lazım, buradaki mahkemenin ne kadar süreceği belli değil, Bakanlığın yatay proje isteğini anlıyoruz ama yer sıkıntımızdan dolayı Bilecik'te bize özgü proje yapalım. Gerekiyorsa 2-3 kat fazla yapalım. Ama bunu beklemek yerine kendi arsamız üzerinde hastane binasını yıkmadan, sağlık hizmetini engellemeden, idari binanın lojmanlarını yıkarak yapabilir miyiz dedim sağ olsun sayın bakanımız talimat verdi. Bir kaç arkadaş görevlendirerek çalışma yaptılar. Onun için birileri çıkıp şunu söylemesin. Bunları anlatmak bile 10 dakika sürdü, bu hastaneyi bitirmek aylar sürüyor. Bilecikliyim deyipte konuya hakimim diyen her kim varsa Bilecik’te alt yapı üst yapıya hakimim diyen her kim varsa ister siyasetçi, ister STK’lar olsun gelsin konuşalım. Devlet mekanizmasının işleyişi, prosedürü var. Bakkal dükkanı gibi satıp, almakla işlemez. Sonuçta gelinen nokta eğer çok büyük bir aksilik olmazsa Bilecik’e özgü projeyle mevcut hastanenin olduğu yere yapacağız. Peki üniversitenin yanındaki arsa ne olacak diye sorarsanız, bizim daha yapacak, yenileyecek kamu binalarımız var. O alanlara da yapacağımız yeni binalarımızı kullanırız” dedi.

“ADLİYE BİNASI YENİLENECEK”

Yeni yapılacak Adliye binası ile ilgili de açıklama yapan Poyraz, “Söylüyorum! Bugün yarın alt yapısını oluşturup Adliye Binamızı da yenileyeceğiz. Allah'ın izniyle Bilecik'te bizim alt yapıda üst yapıda yatırım yapmayacağımız alan kalmayacak. Bir STK'nın başkanları çıkmış kameralar karşısında milletvekilinin yanına bile yaklaşamıyoruz, ulaşamıyoruz. Bende haberi okuyunca telefonuna ulaştım ve aradım. Aynen şöyle dedim; Ben ulaşamadığınız yanına yaklaşamadığınız Fahrettin Poyraz dedim. Beni işletmiyorsunuz değil mi dedi. Ona şu cevabı verdim bana kim ne zaman, nerede isterseniz ulaşırsınız. Bir danışmanım Bilecik'te, bir danışmanım Ankara’da, istediğiniz teşkilatımıza gidin kaymakamından, il müdürlerine, gazeteci arkadaşlarımıza kime giderseniz gidin mutlaka cep telefonum var. Sen benim Cep telefonumu aradın mı? Danışmanlarımı aradın mı? Hepsine hayır aramadım diyor, aramazsan ulaşamazsın ki yani, işin bir tarafı budur. Dolayısıyla insanların önyargıları birtarafa koyması lazım. Siyasi, ideolojik düşünceleri bir tarafa koyması lazım, eğer bu ülkenin bu memleketin ilimizin sorunlarıyla dertleneceksek, çözeceksek bu sorunları, çözüm arayışı içinde olmamız lazım. Yoksa birilerinin siyasi oyuncağı haline geleceksek, o zaman sizin ne makamınızın nede temsil ettiğiniz kurumun, nede şahsınızın ağırlığı, itibarı kalmaz. Topluluk önünde feryat edersiniz, ettiğinizle kalırsınız” dedi.

“MUHALEFET MİLLETVEKİLLERİ SABAH-AKŞAM SORU ÖNERGESİ VERİYORLAR”

Muhalefet milletvekillerinin sabah-akşam soru önergesi verdiklerini de belirten Poyraz, “sorunlar çözülmez, biliyorsunuz bundan önceki 2 dönem milletvekili arkadaşımız aynı şeyi yaptı. Gazetelerden okurduk, sayın Tüzün şu konuda soru önergesi verdi, sabahtan akşama kadar soru önergesi verin. Muhalefet milletvekilleri sabah-akşam soru önergesi veriyorlar. Yaptığın muhalefet, muhalefetin denetim yollarından bir tanesi de soru önergesi vermek, yazılı soru önergesi, sözlü soru önergesi, araştırma önergesi, gensoru önergesi verebilir. Çıkar basında konuşur, muhalefet görevini yapsın ama sorun çözmek istiyorsanız, bilsinler ki tek başına soru önergesi vermiş olmak bu sorunu çözmek için yeterli değil” dedi.

“DERESAKARI’NIN SORUNU ONLARIN DEĞİL BİZİM SORUNUMUZDUR”

Milletvekili Fahrettin Poyraz, konuşmasının devamında ise Deresakarı Köyü’ndeki protestoya ilişkin konuştu.

Poyraz, “diğer bir konuda şu, Deresakarı Köyü Muhtarı’na söylüyorum. Deresakarı’ndaki mesele Mart ayının ilk haftasında başta sayın Valimiz, il genel meclis başkanımız, diğer il genel meclis üyesi arkadaşlarımız il özel idaresi genel sekreteri arkadaşımız o bölgede inceleme yaptı. Gazetecilerimizde haber yaptılar, arşivlerde var. Köyde de konuşmuşlar bu yapılan HES’in herhangi bir sıkıntı verip vermeyeceği noktasında konuşulmuş. Denilmiş ki biz burada sadece 1 metrelik bir tarama yapacağız. Bizim çalışmamız sonucunda Sakarya Nehri’nin derinliğinde bir azalma olacaksa en fazla olsa olsa 1 metre olur diye konuşulmuş. Şimdi diyorlar ki Sakarya kurudu.

Geçen hafta Sakarya Üniversitesi’nin hazırladığı Sakarya Nehri ile ilgili çevre raporu var. Yarın Gazetesi yazdı, bir takip edin bakalım o raporda ne diyor. Biz geçen sene kış yaşadık rahattık, Bilecik bölgesi için söylüyorum son yıllarda yaşadığımız kar yağışının en düşük olduğu bir sezonu geçirdik. Arada yağmurlar yağdı ama Nehirleri besleyen kar yağışlardır. Şuanda Sakarya Nehri’nin önceki yıllarla karşılaştırıldığı zaman debisi en düşük olduğu dönemdir. Mevsim olarak ta böyle, kar yağışının azlığından kaynaklanan sebeple de böyle. Oradaki hes’in etkisi var mı, bana verilen bilgiler içerisinde yok” şeklindeki görüşlere yer verdi.

“MUHTARA VERİLEN  15 BİN TL’NİN HESABINI SORACAĞIZ”

Muhtara verilen 15 Bin TL’nin köydeki mağduriyeti olan çiftçilere verilip verilmediğini araştıracağını belirten Poyraz, “şimdi Deresakarı Muhtarı’na soracaksınız. Mart ayında sulama kuyularıyla ilgili bir problem olursa biz size yardımcı oluruz diye söylemiş mi? Peki sonrasında ne yapmış o HES’i yapan arkadaşlarımız mağduriyeti olan kuruyan yerlerini tespit yaptırıp onlara ödenmek üzere yardımcı olması anlamında muhtara 15 Bin TL vermiş mi? Muhtar söyledi mi, bahsetti mi böyle bir şey? Arkadaşlar çiftçinin sorunu varsa, problemi varsa, bizden kaynaklanıyorsa biz yardımcı olalım diye taahhütte bulunmuşlar ve muhatarada para verilmiş. Köydeki mağduriyeti olan çiftçilerimize de verilip verilmediğini araştıracağım.

Sakarya Nehri’nde köprüyle ilgili olarak 2 Trilyonluk bir yatırımla bu firma orada köprü yapıyor. Haberleri okuduğumuz zaman şöyle bir tablo var. Konudan ilgisiz alakasız bir Vali, bir genel sekreter, bir il genel meclis başkanı ve üyeleri, en başta milletvekili ulaşılamaz kişi, büyük yüce kişilik, aranmamış bile!.

Biz DSİ olarak o havzanın tamamını sulama imkanı olan bir gölet yapıyoruz. 2-3 yıl içinde de bitecek, sadece Deresakarı Köyü değil,  esip gürlüyorlar ya, AK Parti iktidarındaki kadar Bilecik’te ve Türkiye genelinde DSİ sulama kanallarında yatırım hiçbir zaman yapılmadı” diye konuşmasının üzerine salondan büyük alkış aldı.

“Deresakarı Köyü’yle de ilgileneceğiz”

Yenipazar’ın sulama göletini ve kapalı sulama sistemini, Kurtköy, Kızıldamlar, Mustafa Eldemir barajı, orta sakarya sulama havzasını hep bu dönemde yaptıklarını belirten Fahrettin Poyraz, “Bakanımız Veysel Eroğlu geldi, inşallah Gölpazarı’na önümüzdeki yıl başlayacağız. Biz günü birlik çözümlerle değil, kalıcı çözümlerle uğraşıyoruz. Birileri gibi saman alevi gibi şov yaparak değil. Nezamanki işimiz kesinleşti, nezamanki işimiz nihayete erdi, çıkıp ozaman kamuoyunla paylaşıyoruz. Göreceksiniz Deresakarı’nın sorununun abartıldığı gibi olmadığını, sorunların sadece Deresakarı’nın sorunları olmadığını, İnhisar Sarıcakaya’yı sardığını, Sakarya Üniversitesi’nin rapor hazırlayacak kadar etkilediği önemli bir sorun olduğunu mevsimle ilgili genel bir sorun olduğunu herkes görecektir. Nerede bir felaket tellalığı var, muhalefet olarak gidiyor peşine takılıyorsunuz sonra bir şey çıkmıyor, şimdi ne diyeceksiniz bakalım. Bir bardak suda fırtına koparmanın alemi yok. Deresakarı bizim köyümüz bu bir kere böyle biline! Onların su problemi, onların değil bizim problemimizdir. Nasıl ki diğer köylerimizle ilgileniyoruz, Deresakarı Köyü’yle de ilgileneceğiz” ifadelerine yer verdi.

 

Editör: TE Bilişim