Korkmaz Kesik

İl Genel Meclisi Kasım ayı 15. birleşim toplantısı dün gerçekleştirildi. İl Genel Meclisi toplantı salonunda gerçekleşen görüşmeye Harmankaya Kanyonunda koruma altında bulunan bölgenin değiştirilip değiştirilmemesi konusu görüşüldü. Koruma altına alınan 2.258,25 hektarlık alanın değiştirilip değiştirilmemesi kararı İl Genel Meclisi üyeleri arasında polemiğe yol açtı. Konu ile ilgili Araştırma ve Geliştirme Komisyonu ile Çevre ve Sağlık Komisyonu, İl Genel Meclisine rapor sundu.  Raporların meclise sunulmasının ardından meclis üyeleri söz alarak konu hakkında fikirlerini dile getirdiler. Meclis üyeleri arasında geçen konuşmalar ise şu şekilde:


TORUN: “MECLİSİN MADEN SAHALARININ KISITLANMASINA YASAL YETKİSİ BULUNMAMAKTADIR”

İl Genel Meclis Üyesi Ertuğrul Torun: “Bizim Harmankaya Kanyonu ile ilgili daha önceki dönemden arkadaşlar da var. Bu konuların nasıl olduğunu, nasıl geliştiğini isterseniz tek tek açıklamasını yapayım. Geçmişte ne kararlar alınmış, o kararları da tekrar okuyalım. Yanlış anlaşılmalara sebep verilmesin. Geçmişte il genel meclisi şu kararı aldı. Kaç yıl geçti de farklı karar alındı manasına gelmesin. Sene 2009, ‘2009’a 153 karar numarası ile ilimiz Pazaryeri ilçesi Karahasanlar Köyü sınırları içerisinde bulunan, doğal güzellikleri ve çekici özellikleri ile bölge turizmine katkı sağlayacak olan kanyon ve şelalenin bulunduğu bölgenin turizm bölgesi olarak ilan edilmesin uygun olacağından, kültür ve turizm koruma, gelişim bölgeleri ile turizm merkezlerinin belirlenmesine ve ilanına ilişkin yönetmeliğin dördüncü maddesi B bendi çerçevesinde söz konusu kanyon ve şelalelerin bulunduğu yerin turizm alanı olarak tespit edilebilmesi için gerekli iş ve işlemlerin İl Kültür Ve Turizm Müdürlüğünce başlatılmasına 20.11.2009 tarihli 50. Birleşiminde işaret ile yapılan oylama sonucu mevcudun oy birliği ile karar verilmiştir.’ Yani bu ne demek oluyor? Yenipazar ve İnhisar il genel meclis üyelerinin kendi bölgelerini kapsayan doğal güzelliklere ve kanyonların her müracaat sonucunda da, ‘Bizim böyle bir yerimiz var. Bununla ilgili il genel meclisi ne yapılabilir? Burayı kurtarmak için bir şeyler yapalım.’ diye önergelerini sunmuşlar. İl Genel Meclisi de böyle bir karar almış. Denilmiş ki, ‘O bölge ile ilgili İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünce yazışmalar yazılması’ bu ilk adım.

İkincisi sene 2011. Yine meclisimize aynı konu gelmiş. Meclisimizin aldığı kararı aynen okuyorum: ‘2011’e 72 karar numarası. Yenipazar Kanyonu’nun korunması ve gelecek nesillere aktarılması için turizm alanı ilan edilmesi, doğal sit alanı veya arsa arkeolojik sit alanı olarak kesil edilmesi. Rekreasyon alanları projeleri geliştirilmek üzere ilgili kuruluşlarca çalışma başlatılması ve bölgede madencilik faaliyetlerinin kısıtlanarak yeni iş yeri açma ruhsatlarının verilmemesi talebi incelenerek teknik ekibin çalışması sonucu bölgedeki madencilik faaliyetleri sınırlarının tespit edilerek belirlenecek koordinatlarda ruhsat verilmemesi ve bu konuda idareye yetki verilmesi hususunda rapor tanzim edilmek üzere 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu 16. maddesi ile İl Genel Meclisi çalışma yönetmeliğinin 20. Maddesi gereği İmar ve Bayındırlık Komisyonuna havale edilmesine, komisyonun çalışma süresinin beş iş günü olarak belirlenmesine 08.04.2011 tarihli 5. birleşiminde işaretle yapılan oylama sonucu oy birliği ile karar verildi.’ Mesele o bölgenin başıboşluktan kurtarılması.

 06.05.2011 tarihinde 2011/91 karar numaralı İmar, Bayındırlık Komisyonu gitmişler 2258.28’lik bir koordinat çalışması yapmışlar. Demişler ki, ‘Yukarıda gösterilen koordinatlarla çevrili 2258 hektarlık alanın korunmasına, bölgede madencilik faaliyetlerin kısıtlanmasına, ve iş yeri açma ve çalışma ruhsatlarının verilmemesi gerektiğine, bu bölgenin turizm bölgesi ilan edilmesi için gerekli şartları taşımadığından ancak doğal yapısı göz önünde bulundurularak doğal sit ilan edilmesi Eskişehir Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Müdürlüğü’ne müracaat yapılmasına daha sonraki aşamada bölgede rekreasyon alanı projesi geliştirmek için çalışmaların başlatılabileceğine 06.05.2011 tarihli birleşiminde işaretle yapılan oylama sonucu oy birliği ile karar verildi.’  

Daha sonra 2200 küsürün karşılığında, ‘11.01.2013 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Orman ve Su İşleri Bakanlığı 2. Bölge Müdürlüğü Bilecik Şube Müdürlüğünün 20.12.2012 tarihli 1997 sayılı bakanlık oluru ile 260 hektar alanın tabiat parkı olarak ilan edilmesine ’İl Genel Meclisi tekrardan kendi alanlarını çizmişler. Bu alan çizme son karara kadar bir kısıtlama. Kimseyi sokma manasında. İl Genel Meclisinin sınırlama alanı kanunen aykırı. Sonuç itibari ile 260 hektarlık bir alan tabiat parkı olarak ilan edildi. Buna da itirazlar yapıldı. Bunun karşılığında 27.12.2013 tarihli Türkiye Cumhuriyeti Orman ve Su İşleri Bakanlığı 2. Bölge Müdürlüğü Bilecik Şube Müdürlüğünün 29.12.2013 tarihli 2536 sayılı bakanlık oluru ile alanın revize edilmesi ile 398 hektara çıkarıldı. Bu meclis 07.07.2014 tarihinde o bölge ile ilgili bir mermer ocağı müracaatı vardı. Çevre Komisyonuna gitti. Çevre Komisyonunu kararında yani meclis kararı şöyle çıktı: ‘Milli Parkın toplamda 398 hektar olarak komisyonumuzca yeterli görmemiş olup, çalışmakta olan mermer ocağı ile milli park sınırı 100-150 metreye kadar düştüğü görülmektedir. Milli parkın hemen yanında görüntü kirliliği ve doğal yaşama zarar verildiği tespit edilmiş. Milli Park alanının genişletilmesi için Çevre ve Orman Bakanlığına bağlı Doğal Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğüne müracaat edilmesi. Milli parklar genel müdürlüğünden gelecek cevaba kadar Bilecik İl Genel Meclisinin 06.05.2011 yılında aldığı koordinatlara koruma altına alınan 2258,25 hektarlık alan ile ilgili olarak koruma alanının uygulanmasının devamına’ diye çevre komisyon raporu çıkardı. Bu meclis de buna oy birliği ya da oy çokluğu ile karar verdi.

O sınırların devamına fakat Çevre ve Orman Bakanlığından gelecek yazılara hatta hatırlar mısınız; ‘biz konunun uzmanı değiliz, uzmanlar gelsin incelesin’ diye polemik olmuştu. Sonuç alınan meclis kararımız 7 Temmuz 2014, bu meclis kararına istinaden Türkiye Cumhuriyeti Orman Bakanlığına tekrar yazılar yazıldı. Sizin belirlemiş olduğunu rakamlar bizim için az. Fakat 15.10.2014 tarihi 210. 073 sayılı T.C. Orman ve Su İşleri Bakanlığının 2. Bölge Müdürlüğünün tabiat parkı sınırları içerisine alınması talep edilen alanın kaynak yerleri tahrip olmuş ve teknik idari müdahalelerle ıslah edilebilir olmadığı anlaşıldığından tabiat parkı sınırı içine alınması uygun görülmediğine dair yazısı gelmiştir. Sonuç itibari ile en son yazı geldikten sonra madenlerin çalışma esasları 3213 sayılı maden kanunun 7. Maddesinin 1. Fıkrasının son bendine göre bu kanun dışında madencilik faaliyetleri ile ilgili yapılacak her türlü kısıtlama kanun düzenler. Bu hüküm gereğince belirlendiği ve il genel meclislerine maden sahalarının kısıtlanması ile ilgili yasal yetkisi bulunmamaktadır. T.C. Eskişehir Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararı ile Harmankaya Kalesinin tescil edildiği alan ve T.C. Orman ve Su İşleri Bakanlığı 2. Bölge Müdürlüğü Bilecik Şube Müdürlüğünün 29 Kasım 2013 tarihli 2536 sayılı bakanlık oluru ile alanın revize edilerek 398 hektarlık alanı koruma altına alınarak madencilik faaliyetlerinin yasaklanması, bu koordinatların dışındaki yerlerinde izin verilmesi. Beni sabırla dinlediğiniz için teşekkür ederim. Bununla birlikte geçmiş dönemdeki mecliste bu konularla ilgili çalışan arkadaşlara, bu yerin milli park alanı haline getiren meclis üyelerine de ayrıca teşekkür ediyorum.”


VAROLU: “BU MİLLETİN KARARIDIR VE OY BİRLİĞİ İLE GEÇMİŞTİR”

İl Genel Meclis Üyesi Osman Varolu: “Kısa ve net konuşacağım. 2011’de meclisimizce oy birliği ile alınan kararın arkasındayım. Çünkü sizin Ak Parti olarak bir lafınız var. Bu milletin kararıdır ve oy birliği ile geçmiştir. Bizim buraya millet göndermiştir. Bu kararın arkasında durmamız gerekirdi. Tabiat varlıklarının Koruma Kurulunun bizden istediği dört mevsim projesi 1 yıllık. Daha yeni ihalesi oldu, bu sonuçlanmadı. Yani bu sonuçlanmadan nasıl sağlıklı bir karar alacağız onu da takdirlerinize sunuyorum.” 


YILDIRIM: “BİZİM BÖYLE BİR YASAL YETKİMİZ YOK”

İl Genel Meclis Başkanı Serkan Yıldırım: “2009 yılından beri yapılan bir çalışma var. 2 bin 258 hektarlık bir alan koruma altına alınmış. Sonrasında bu 260 hektar kadar Koruma Kurulu karar vermiş fakat tekrar yine meclisimizin çalışmalarıyla 398 hektara kadar çıkmış, ama sonra diyor ki İl Genel Meclislerine Maden sahalarının kısıtlanmasıyla ilgili yasal yetki vermediğinden, yani bizim böyle bir yasal yetkimiz yok. Ertuğrul bey’in de dediği gibi bizim böyle yetkimiz yok. Biz son kararımızı verdik yani 2 bin 258 lik bir kararla çıkmışız böyle bir şeyle çıkmışız, kanunlara belki de Ertuğrul bey’in de dediği gibi uygun bir şey değil ama bunun sayesinde 398 hektara kadar bir koruma alanı çıkmış. Sonuçta orada yeni çalışmalar yapılmış geçmişte meclisimizin sayesinde ama şu saatten sonra bu kararla İl Genel Meclislerine maden sahalarını kısıtlanmasıyla ilgili yasal yetki vermediğinden diyor yani bundan fazla konuşmamıza meclisimizce bence gereği yok diye düşünüyorum.”

UYANIK: “YENİ KANUN 2013 YILINI KAPSIYORDU”

İl Genel Meclis Üyesi Zeki Uyanık: “Bunları 2009 yılından beri beraber yaşadık. Sunumda da rapor hazırlandığında hem çevre komisyonumuzun hem de Ar-Ge komisyonumuzun da uzun uzun detaylı bir açıklama yapılmış. Aynı detayın üzerinden Ertuğrul Bey geniş açıklamalarıyla devam etti. 2011 yılında bir karar aldık, çalışmalar neticesinde burası Tabiat Varlıkları Orman Koruma Kurulu tarafından koruma bandı içerisine alındı. 2013 yılında bizim aldığımız kararın yasal olmadığı aradan 2 sene geçtikten sonra Bakanlık tarafından tebliğ edildi. Biz 2011 yılında yasal olan bir şeyi yaptık. Çünkü bu yeni kanun 2013 yılını kapsıyordu. Şu andaki yaptığımız olayda da bu 398 hektarlık alanın daha önce belirlediğimiz 2 bin 258 hektarlık alanın içinde kapsaması. Biz şunu beklerdik. En azından kendi grubum adına konuşuyorum. Burada bir Maden Ocağının ruhsat talebi var çalışma noktasında ama kanyonumuzun yanında şu anda hala harıl harıl çalışan bir maden ocağımızda var. Bakanlığımız bu maden ocağının daha önceki görüşmelerimizde birim amirlerimizde buradalar, oradaki ocak devam ettiği müddetçe 2 peynir kabı gibi kalacak kanyon herhangi bir sarsıntıda yıkılacak noktasında görüşlerini bildirdiler. Şunu beklerdik, tekrarlıyorum. Bakanlığımız keşke mevcuttaki çalışan mermer ocağının ruhsatını yenilemeseydi, orası koruma varlıklarının sınırı içerisinde kalsaydı da kanyonumuz kurtulsaydı.  Müracaatı yapan firma 2 km ileride. Bunun ruhsatı verilir verilmez ama yasal prosedür içerisinde bu veriliyordu. Ben kısa ve öz şunu söylüyorum. Nasreddin Hoca’nın yanına leyleği getirmişler hocam sana kuş demişler. Olur mu demiş almış eline makası burnunu kesmiş, gagasını, ayaklarını kesmiş, kuyruğunu kesmiş, kanatlarını kesmiş, şimdi kuşa benzedin demiş. Bizim yaptığımız olayda bu.”


TURAN: “DAVA ETME HAKKIMIZ YOK MU?”

İl Genel Meclis Üyesi Hikmet Turan: “Yırca köyünde de böyle bir şey yapıldı, zeytinler kesildi ama şimdi ne yaptı. Danıştay iptal etti, bizim de dava etme burayı iptal etme hakkımız yok mu? Böyle bir çalışma yapamaz mıyız? İlla hemen bu işte bizim yetkimiz yokmuş deyip boynumuzu büküp bırakacak mıyız? Bu kadar mücadeleden sonra bu kadar oldu canım bu yeter mi diyeceğiz? Madem ki bu işe başladık bunun yasal yönünü de araştıracağız. Eğer madenci arkadaşlarımız çalışacaklarsa onlarda yasal yönünü araştırsınlar, yasaya gitsinler. Bunu böyle hemen test edip bırakmak, bizim yetkimiz bu kadarmış deyip bırakmak içimize sinmiyor teşekkür ediyorum.”

İl Genel Meclis Başkanı Serkan Yıldırım: “Yine okuyorum. İl Genel Meclislerine maden sahalarının kısıtlanmasını, kısıtlanmasıyla ilgili yasal yetkinin vermediğinden diyor. Böyle bir yetkimiz yok, yasal bir yetkimiz yok, kanunlara aykırı mı hareket edelim?”

SERTLER: “MECLİS OLARAK YETKİ YOK”

İl Genel Meclis Üyesi Oğuz Sertler: “Bireysel yapabilirsiniz. Meclis olarak yetki yok ki. Bireysel olarak Oğuz olarak, Hikmet hoca olarak yapalım, hep beraber yapalım, köylülerden imza toplayalım onlar yapsınlar. Meclis olarak yetkinin dışına çıktığın zaman meclisinde fes etme yetkisi var, 5302’ye bakarsanız kendi yetkileri dışında karar alamaz. Şu olay eğer ki gündeme gelsin açık net söylüyorum meclis fes bile olabilir.”

TORUN: “BİR KARAR DEĞİŞİKLİĞİ YOK”

İl Genel Meclis Üyesi Ertuğrul Torun: “Biraz önce Osman Varolu bey’in de söylemiş olduğu gibi bende aynı ifadeyi kullanacağım, ‘2011’de almış olduğumuz kararın arkasındayım.’ 2011’de almış olduğumuz ve şu anda ki almış olduğumuzla hiçbir fark yok. 2011’de almış olduğumuzun kararı kendi İl Genel Meclisi olarak İmar Koordinatları çizildi. Bu koordinatların doğrultusunda Orman Su İşleri Bakanlığına ve Tabiat Varlıkları Kurulu’ndan gelecek cevaba kadar bu koordinatları oyladık biz. O kararın yine arkasındayım. Dün dündür, bugün bugündür gibi burada bir konu mevzu değil. Bir karar değişikliği yok.”

ÇELİK: “KONU MUALLAK”

İl Genel Meclis Üyesi Hasan Hüseyin Çelik: “Muharrem bey’den şunu öğrenmek istiyorum. Bizim Bilecik İl Genel Meclisimizin verdiği kararla işyeri açma ruhsatı sizi ilgilendiriyor, memurlarımız. Ona karar veriyoruz. Herhangi firmaya maden ruhsatı, maden arama yetkisi böyle bir şey söz konusu değil. Bu duruma gelen müracaat eden şirketi firmaya kimse artık “işyeri ruhsatı vermek zorundayım.” diyor. Bugüne kadar konu muallak, bu meclis bir iki defa uzun uzun açıklandı beklemiştik ama bekleyecek bir tarafı da kalmamış, kurumda o işyeri açma ruhsatını belirli takvim ölçüsünde bu firmalara gidip yer göstermek, vermek zorunda. Konunun burasındayız biz ama tabi ki arkadaşlarımızın dediğini de hep beraber dinliyoruz. Bu yöre bizim, kanyon bizim, hepsi bizim. Bilecik’in geleceğini ilgilendiren şeyler. Farklı bir karar gelecekse bu meclis de burada, bu yörenin seçilmişleri de burada, yine düşünülür, yine değerlendirilir. Ama bu durumda artık engellenecek bir tarafı kalmamış. Maden ruhsatını veren ne Bilecik İl Özel İdaresi, ne Bilecik İl Genel Meclisi.”


YILMAZ: “YETKİNİZ OLMAYAN İŞLERE KARAR VERMEYE KALKIYORSUNUZ”

İl Genel Meclis Üyesi Turgay Yılmaz: “Yasal süre içerisinde çok haklı konumları olan, vermek zorundayız kapıya dayandı diyorsunuz da bu 5 seneden beri bu firma neden yasal olarak gerekli girişimleri bulunmadı. Sizi bekledi böyle, son zamana kadar sizi bekledi, neden bekledi? Çok ihtiyacı varsa, gerçekten yasal olarak hakkı varsa o günkü mahkeme kararıyla da bunu alabilirdi. Madem ki yetkiniz yoktu, yetkiniz olmayan işlere karar vermeye kalkıyorsunuz, mahkeme kararıyla alabilirdi. Demek ki almadı. Burada Osman Varolu kardeşimizin söylediği bir söz var. Eskişehir’deki Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun dan da bir rapor gelecek deniliyor. O rapor gelinceye kadar biraz daha beklensin. O raporun arkasında bize tamamen yapılacak bir şey yoksa ondan sonra gerekli mercilerin işlemleri başlasın ama şimdi belirli kurulların işlemleri bitmeden tam kapıya dayandı diyorsunuz. Onlar mahkeme kararıyla alırlardı.  O kadar çok yetkileri olsaydı, mahkeme kararıyla alırlardı bunu.”

DUMANSIZOĞLU: “KALE KALINTISI OLARAK SON KARARINI VERDİ”

Çevre Koruma ve Kontrol Müdürü Muharrem Dumansızoğlu: “Eskişehir Kültür Tabiat Varlıklarıyla bizim işimiz kalmadı. İlk müracaat ettiğimizde tüm işleri Eskişehir Kültür Tabiat Varlıkları bakıyordu. Şu anda yasa değiştiği için arkeolojisi yönünden Kültür Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu bakıyor. Oradaki son kale kalıntısı olarak son kararını verdi. Şu anda Çevre Şehircilik İl Müdürlüğüne bağlı ayrı bir komisyon var. Bu dört mevsim incelemesini yapan komisyon o. Eskişehir Tabiat Varlıkları Koruma Bölge komisyonunun kararı zaten. Şu anda da oradan aldılar. Bu illerde de, her ilde de bunları kurdular, şu anda bizim Şehircilik İl Müdürlüğünde bu birim kuruldu. Artık bu işlere bunlar bakacak.”

İl Genel Meclisi Üyeleri arasında konu tartışıldıktan sonra oylamaya sunuldu. Oylamada AKP’li Meclis üyeleri raporları kabul ederken, MHP’li Meclis Üyeleri ret yönünde oy kullandı. CHP’li Meclis Üyeleri iki raporda da çekimser oy kullandılar. Oylama sonrası Ar- Ge Komisyonu ve Çevre ve Sağlık Komisyonu raporları 11 oy ile mecliste kabul edildi.

 

Editör: TE Bilişim