Kıymet ASLAN -  Gönül Elçileri Bilecik'te çeşitli toplantılar düzenleyerek kamuoyunun dikkatini üzerine çekmeyi başardı. Ocak ayından buyana sürdürülen, projenin ayağı olan bilgilendirme toplantılarında öne çıkanlar arasında  gönüllülerin öyküleri oldu. "Gönül elçiliği projesine katkı sağlamak isteyenler için, gönül elçilerinin öykülerini ele aldık. Projeye katılmak isteyip kararsız olanlara yol gösterecek türden,  haberimize konu olan iki isim bulunuyor.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın Gönül Elçileri Projesi’ne elimize geçen son verilere göre bu gün itibariyle 740 kişi destek veriyor. Elçiler; meslek, beceri ve imkânlarına göre ihtiyaç sahiplerine yardım ediyor. Kimi şiddet mağduru kadınlara meslek öğretiyor, kimi korunmaya muhtaç çocuklara sahip çıkıyor,  kitap okuyor. Kimileri ise yaşlıların elinden tutuyor.
İlk olarak, Gönül Elçisi olarak huzur evi sakinleriyle öyküsünü olan üniversite öğrencisi Dilek Atay 'la konuştuk.

"Onların gönüllerine giriyor ve hiç çıkmıyoruz"

Gönül Elçisi Dilek Atay, düzenli olarak 4 aydır, haftanın 4 günü huzurevini ziyaret ediyor, tüm yaşlılarla ilgi alakadar oluyor. Atay'ın kendi ifadeleriyle öyküsü şöyle:  “Huzurevine ben onlara fayda sağlamak için gidiyordum. Fakat onların bana fayda sağladığını gördüm. Onlarla yardımlaşmayı, dertleşmeyi, sabrı, huzuru ve bir çok şeyi öğrendim.  90 yaşındaki bir insanın bile hayal kurabileceğini, hayatta amacının olduğunu, vaktin ne kadar kıymetli olduğunu gördüm.               

İnsanların yaşlılara karşı onlar alzheimer hastası, onlar demos şeklinde bakış açısıyla yaklaşmaları yaşlıları incittiğine şahit oldum. Biz gençler ve yetişkinler şunları asla unutmamalıyız! Yaşlılarımızda canlı ve duyguları var. Yine bir gün huzurevi ziyaretlerim esnasında görevlilere alzheimer hastası bir teyzeyle görüşmek istediğimi söyledim ve görevli bana bir şey anlamadığını, yanıt vermediğini, onunla konuşmamın bir şey değiştirmeyeceğini söyledi. .Ama ben yinede onunla konuşmak istedim.  Her canlı her yaşta sevgiye ihtiyaç duyar bunun içinde elini tutup teyze sizi ziyarete geldim deyince "Sen mi geldin beni ziyarete,uzun zamandır beni kimse ziyarete gelmemişti."dedi. Ağlamaya başlayarak, benimle konuştu.

ilk ziyaretimde tepki vermeyen, ikinci ziyaretimde yüzüme baktı. Üçüncü ziyaretimde Elinden tuttum, ağlamaya başladı ve benimle konuştu. Bu yüzden ziyaretlerimizin ve bu tür gönüllü faaliyetlerimizin devamlılığı çok önemli.  Buna dikkat çekmek isterim. Onların dünyalarında onları yalnız bırakmamalıyız. 1 saatini ayırıp giden ziyaretçiler, ziyaretten duyduğu huzurun yanı sıra yaşlıların dünyasına bir ışık daha bırakıyor. 1 saatlik ziyareti yaşlılarımız 1 hafta kendi aralarında anlatıyor. Onların gönüllerine giriyoruz ve hiç çıkmıyoruz. Bu yüzden başladığınız gönüllülük faaliyetlerini asla bırakmayın” şeklinde çağrıda bulundu.

Dilek Atay, önyargılara da değinerek, " Önyargılar yaşlılarımız geçmişte yaptıklarının cezasını çektiği yönünde. Burada yaşlılarımızı huzurevine bırakanların ayıbı olduğunu düşünüyorum. Sağlık sorunları yüzünden huzurevine bırakılmalarına değil, yakınları olup sağlığı yerinde olan kendi ihtiyacını kendi karşılayabilen, çocuklarının yanında olmak isteyen yaşlıların bırakılmasına benim tepkim. Biliyormusunuz!  yaşlılarımız hala evlatlarını düşünerek huzurevinde bile onlar için bir şeyler yapmaya çalışıyorlar. Evlatlık vazifesi ailesini huzurevine bırakarak ödenmez. Bu süreç içinde A ile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Muhammet Akgül  ve huzurevi çalışanlarına teşekkür ederim" dedi.

Son sınıf öğrencisi Atay, bu yıl mezun olacağını söyleyerek Bilecik'ten ayrılmadan önce kendi üstlendiği bu görevi yürütecek yeni gönül elçisi bulmadan ayrılmayacağını açıkladı.

"İlgilenmek insanlara yaşadığını farkına vardırır"

Öyküsünü ele aldığımız diğer ikinci isim ise Aysun Özersin. Müzik öğretmeni olan Özersin Huzurevi sakinleri için ücretsiz olarak gitarıyla konser veriyor. Duyarlılığıyla örnek olacak bir adım attı. Yaşlılar Haftasında Bilecik Valiliği'ne giderek yaşlılar için yapılacak etkinliklerde görev almak istediğini ve "gönül elçisi olma sürecinin başladığını söyleyerek, konser anında yaşadığı duygu ve düşüncelerini şu şekilde ifade etti.

"Yaşlılar haftası için Bilecik Valiliği'ne gittiğimde,herhangi bir etkinlik yapılacak mı diye sordum. Etkinliğiniz varsa ben de görev almak istiyorum dedim. Çünkü daha önce yaşamış olduğum yerlerde de kimsesiz çocuklarla,huzurevi misafirleriyle,akıl ve ruh sağlığı bozuk olan insanlarla hep onların yanlarında olmaya çalıştım ve duygularını paylaştım. Böyle bir geçmişe sahip olduğum için belki burada da yardımcı olabilir ve katılımcı olabilirim diye düşüncesi beni harekete geçirdi. Valilik bu anlamda "Gönül Elçiliği" projesinin hazırlamış olduğu yaşlılar haftası programına katılabileceğimi ifade etti. Benim için de burası güzel bir başlangıçtı. Çünkü böyle projelerde insanın kendi projesi değil, hep birlikte yapılan proje daha kalıcı ve verimlidir diye düşündüm ve harekete geçtim." dedi.

Öğretmen Özersin, "Bu projede esas olan başkalarını düşünmek, fedakarlık yapmak, muhtaç çocuklardan yaşlılara kadar sevgi ihtiyacı olan herkese gönüllü olarak topluma yararlı hizmet sunmaktır.

Eğer tek bir kişiye bile yararlı olabiliyorsak projenin temel gayesine ulaşmışız demektir. İnsanlığa katkı sağlamak isteyen herkes "gönül elçisi" olabilir. Unutmayalım ki ilgilenmek, sevmek, insanların kendilerini,yaşadıklarının farkına vardırır. Bu yolda bu sebepten dolayı yol almaktayım.Gönül elçilerinin çıkar amacı yoktur.Yapılan her şey karşılıksızdır.Karşılık beklemeden yaptığını bilmek ise insana satın alınamayacak bir haz vermektedir.Benim için önemli olan, cebin dolması değil yüreklerin dolmasıdır." diyerek herkesi bu gönüllülük projesine katkıda bulunmaya davet etti.

Şuanda gönüllü olarak huzurevini ziyaret ederek, orada bulunan yaşlılara müzik çalıyor. Yapmak istedikleri arasında ise başka bir müzik öğretmen arkadaşları ile "huzur korosu" çıkartıp konser vermek olduğunu açıkladı. Hatta huzur korosunun huzurevi dışında kimsesiz çocuklar yuvasında da uygulanabileceğini söyledi. Son olarak gazetemiz aracılığıyla ,"gönüllülük"bilincinin artması yönünde bu halkaya dahil olması yönünde çağrıda bulundu.

İl Sosyal ve Etüt Proje Müdürü Gönül Günaydın Çabukoğlu, "Gönül elçilerimizin Bilecik'te sayısı arttırmak istiyoruz." diyerek Bileciklileri projeye katkı sağlamaya davet etti. Gönül elçilerinin hikâyeleri bunlarla sınırlı değil. Çeşitli zamanlarda gönüllülük faaliyetlerinde bulunan gönül elçileri hakkında haberleri yer alacak. Gazeteniz yarın ve internet siteniz "www.yarin11.com"'dan takip edebilirsiniz.

Neden gönül elçisi oldular?

Başkalarına yardım ederek kendini iyi hissetmek  Bilgi, beceri ve deneyimlerini paylaşmak  Başkalarına örnek model olarak takdir övgü kazanmak, belirli bir konuda yetki ve yetkinlik kazanmak, kendisini ihtiyaç duyulan birisi olarak görmek, sosyal bir çevre ve konum edinmek, aidiyet duygusunu yaşamak, kamu yararı faaliyetlerine katkıda bulunmak, toplumsal bir soruna çözüm bulmak, inandığı ve güvendiği bir çalışmayı veya kuruluşu desteklemek, insan kaynağı ihtiyacına katkı vermek içindir.

Kimler gönüllü olamaz?

Gönüllülük konusunda ön yargı sahibi olmak,  Sorumluluk üstlenmekten korkmak, Teklif edilmesini bekleyen kişilik yapısına sahip olmak,  Daha önce yaşadığı ya da şahit olduğu olumsuz etkilerden çekinmek, Aidiyet duygusuna sahip olamamak olarak belirlenmiştir.

Editör: TE Bilişim