Saadet Partisi İl Başkanlığı görevinden alınan İbrahim Meral, dün bir basın toplantısı düzenleyerek konu hakkında açıklamalarda bulundu. Parti içerisinde muhalif kanat olarak bilinen Fatih Erbakan’ı desteklediği bilinen Meral, Genel Merkez’le uzun süredir görüş ayrılıkları yaşadığını ve son olarak 2 hafta önceki İl Başkanları Toplantısında yönetimi eleştirdiği için görevden alındığını söyledi. Partisine ve davasına sonuna kadar bağlı kalacağını ve başka bir partiye geçmesinin söz konusu olmadığını ifade eden Meral, bundan sonra Erbakan Vakfı’nı Bilecik’e getirmek için çalışmalara başlayacağını belirtti. İbrahim Meral, Saadet Partisi İl Başkanlığı'nda gerçekleşen basın toplantısında şu açıklamayı yaptı:

“Milli Görüş’e olan ihtiyaç her gün daha da büyümektedir”

Basın toplantısını, sosyal medyadan paylaştığım yazının haber olmasının ardından bana yöneltilen sorulara cevap vermek için düzenliyorum. Ülkemiz ekonomik sorunlar ve terör gündemiyle çalkalanırken, Milli Görüş’e olan ihtiyaç her gün daha da büyümektedir. Biz biliyoruz ki, Milli Görüş’ün temel ilke ve prensipleri, hem ekonomi, hem siyasi, hem de toplum ahlakıyla ilgili ihtiyaçlarımızın ete kemiğe büründürülmüş halidir. Biz bunu her zaman biraz kodlu söyledik, çünkü malum kanunlar, yasaklar bizim böyle şifreli ve kodlu söylememize sebebiyet veriyordu. Bu söylediklerim malumun ilanı oluyor belki de…

1989 yılında Refah Partisi Gençlik Kolları’yla başlayan siyasi mücadelemiz, Refah Partisi Gençlik Kolları Üyesi, RP Gençlik Kolları Yönetimi, RP Gençlik Kolları Başkanlığı, Fazilet Partisi Merkez İlçe Teşkilat Başkanı, Saadet Partisi İl Yönetim Kurulu Üyesi, 2004 Belediye Başkan Adaylığı, 2011 Bilecik Milletvekili adaylığı, 2010’dan sonra da 5 yıllık İl Başkanlığı görevimiz devam etmekteydi.

“Sert açıklama bekliyorsanız, bu olmayacak”

Sözlerime Efendimiz Aleyhisselam’ın bir düsturuyla başlayayım; “Yergide de övgüde de itidalli olmak lazım.” Bizden şu anda sert açıklamalar bekleniyorsa bu olmayacak. Çünkü bizim Partimizle ve davamızla da hiçbir sorunumuz yoktur. Biz şuna inanıyoruz ve biliyoruz ki, Milli Görüş’ün temsilcisi olan Saadet Partisi, savunduğu ilkelerle dünyanın ve Türkiye’mizin ihtiyacı olan bir partidir. Ve Milli Görüş kadroları inandığı prensipleri ve adil düzeni er geç kuracaktır. Bundan da zerre kadar şüphemiz yok. Ama bir gönülde iki insan olunca bazen böyle problemler çıkabiliyor.

“Büyük Kongre’de Fatih Erbakan’ın listesindeydim…”

2014 Mayıs’ında olan Saadet Partisi büyük kongresinde 2 listeyle kongreye gidildi. Birisi Genel Başkanımız Mustafa Kamalak Bey’in listesi, diğer de Milli Görüş liderinin oğlu olan Dr. Muhammed Ali Fatih Erbakan Beyefendi’nin listesiydi. Ben bu kongrede Fatih Erbakan Bey’in Genel İdare Kurulu üyesiydim. Biz kongreyi kaybettikten sonra, etik olsun diye Genel Merkez’e sözlü olarak istifamızı verdik. Genel Merkez kabul etmedi. Bunun il teşkilatları tarafından belirlenmesi gerektiğini söylediler. Genel Merkez’den sorumlularımız geldi. Burada İl ve ilçe teşkilatları görüştüler ve göreve devam etme kararımız çıktı. Biz de devam ediyorduk.

“2015 Seçiminde önerdiğimiz isim aday yapılmadı”

Kongrede diğer listede yer almamız hasebi ile, bu insanın, tüzel kişiliklerin fıtratında vardır, biraz şüpheyle bakılır. Biz de kendi fikrimizce doğru bildiğimiz şeyleri genel merkezle sıkıntıları dile getiriyorduk, yeri geliyor eleştiriyorduk. Yeri geliyor tavır alıyorduk. Muhtemelen bu durum Genel Merkezde bir sıkıntı yaratmış olmalı ki, hem 2015 milletvekili seçimlerinde, hem de Bilecik ilçe kongrelerimizde bizim istemediğimiz şekilde gelişmeler yaşandı. Biz başka milletvekili adayı istiyoruz, onlar yapmadı. Biz kongrede, partimiz bir adım daha ileri gitsin, yeni arkadaşlardan kadro kuralım dedik, onlar bunda başka şeyler aradılar. Ve Genel Merkezle aramızdaki sıkındı bu süreçte devam etti.

“Erbakan’a sevgim, Genel Merkez’le aramızı açtı”

Dr. Muhammed Ali Fatih Erbakan, 36 yaşında, elektrik elektronik mühendisi, doktorasını siyaset bilimi üzerine yapmış genç bir siyasetçi. Fatih Bey’le hareket etmemizi Genel Merkez istemiyordu ve bundan dolayı sıkıntı yaşanıyordu. Ama biz de Fatih Bey’i seviyoruz. Bu gönlümüzde olan bir şeydir. Bizi, parti içindeki çalışmalarımızla değerlendirmeleri lazımdı. Ama onlar beni yaptıklarımla değil de, gönlümde olan, Fatih Erbakan Bey’e olan sevgim sempatim Genel Merkezle aramızı açmış idi. Bazı söylemlerde de Genel Merkez’e Fatih Erbakan’a yanlış yapılıyor, biz partiyi büyütmeye çalışırken, genel Merkez bu tutumundan dolayı taban bölünüyor. Taban Vakıfçı – Genel Merkezci diye bölünüyor. Bu birleşsin diye Fatih Bey’in Genel Merkez’e tekrar alınmasını teklif ederken Genel Merkez zannedersen buna sıcak bakmadı. Bu süreç böyle işledi. Son olarak da 2 hafta önceki il başkanları toplantısında Genel Merkezin hem genel söylemleriyle, hem de iç meselelerden dolayı eleştiri yapmıştık. Bu eleştiri sonucunda geçtiğimiz Çarşamba günü Genel Başkan Yardımcımız bizi arayarak bize teşekkür etti, bir değişiklik yapılması gerektiğini ve görevden alındığımı söyledi. Biz de kendilerine teşekkür ettik. Çarşamba günü itibariyle Saadet Partisi İl Başkanlığı görevimiz sona ermiştir.

“Gönül bağım her zaman devam edecek”

Bu, Saadet Partisi’yle gönül bağımızın kopması anlamına gelmemektedir. Biz Saadet Partisi'nin doğruluğuna, ilkelerine sonuna kadar sahibiz ve destekleyeceğiz. Saadet Partisi'nin ilkeleri, şu an dünyanın muhtaç olduğu prensipler ve ilkelerdir. Dolayısıyla Saadet Partisi’nden ben yönetim olarak ayrılmış bulunuyorum. Ama gönül bağım her zaman devam edecektir. Üyelik olarak devam edecektir. Yönetimde olmamamız, il başkanı olmamamız bizi davamızdan soğutmayacaktır.

“Başka partiye geçmem söz konusu değil”

Yani bizim inancımız ve ilkelerimiz bütün maddi çıkarlardan önce gelir. Sosyal medyadan birçok yorum yapıldı. Yönetimden değil ama, bazı Ak Parti'li üyelerden “Bize gel” şeklinde yorumlar yapıldı. Fakat biz orada da belirttik. Bizim inancımız her şeyden önce gelir. Biz Milli Görüş'ün, Saadet Partisi'nin hak olduğuna inanıyoruz, kalpten ve gönülden inanıyoruz. Şu an Saadet Partisi'nden görevden alınmış olmamız bizim Saadet Partisi'nin temel ilkelerine temel esaslarına muhalefet ettiğimiz anlamına gelmiyor. Dolayısıyla hiçbir partiye bizim meyil etmemiz, geçmemiz söz konusu değildir.   

“Erbakan Vakfı'nı Bilecik’te de kurmak istiyoruz”

Biz bu süreçte gönlümüzde olan Fatih Erbakan Bey’in kurmuş olduğu Erbakan Vakfı mevcuttur. Biz Erbakan’ın vakfını Bilecik’te de kurmak istiyoruz. Kendisiyle istişare edeceğiz, kendisiyle görüşeceğiz, kendisini Bilecik’e davet edeceğiz. Bu vakıf çalışmasını yapmayı düşünüyoruz. Bir müddet dinleneceğiz, sonra da bir vakıf çalışması yapacağız. Biz bu süreçte il yönetimindeki arkadaşlara ve diğer yönetimlerdeki arkadaşlara, bizi sevenlere istifa çağrısı, bırakım çağrısı yapmadık. İsteyen arkadaşlarımız partide görevine devam edebilir. Bunu da ifade etmiş olayım. İç meselelerimizi çok da deşifre etmeden anlatacaklarım bunlardır."

Saadet Partisi’nin yeni İl Başkanı Fuat Göçen

Saadet Partisi’nin yeni il başkanının belli olup olmadığı yönündeki soruyu yanıtlayan Meral; “Belli olmuş. Arkadaşlar görev teklif ve tevdi etmişler. Bizim Osmaneli ilçe teşkilatından arkadaşımız Fuat Göçen görev almış. Muhtemelen arkadaşımız da görevi aldıktan sonra, resmileştirdikten sonra bir basın toplantısıyla bunu ilan edecektir” dedi.

Merkez İlçe Başkanı Mehmet Turgut: “Cihat davasının istifası olmaz”

Eski İl Başkanı İbrahim Meral’in basın toplantısında yanında bulunan Merkez İlçe Başkanı Mehmet Turgut, hakkında çıkan istifa edeceği yönündeki söylentilere açıklık getirdi. Bu davaya particilik oynamak için değil bir cihat davası olarak gördüklerini söyledi ve “Cihat davasının istifası olmaz” sözüyle görevinden ayrılmayacağını ifade etti. Turgut, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Öncelikle sizlerin huzurunda şahsım adına İbrahim Başkanımıza Milli Görüş davasına yaptığı emekler ve mücadelesinden dolayı teşekkür ediyorum. Bundan sonraki mücadelesinde de Allah kolaylık versin diyoruz kendisine. Mücadelesi bitmemiştir. Şunun net olarak bilinmesini istiyorum. Bilecik siyasetinde, hatta Türkiye siyasetinde kaç tane örneği vardır ki; bitti denilen bir teşkilatı sahiplensin ve teşkilatının borçları sebebiyle evine arabasına haciz gelsin. İbrahim Başkanım’ın bu sebeple dava adamlığı ve davasına sadakati su götürmez ve tartışılmaz. Başkanımızın değindiği konularda herhangi bir muhalefetim yok. Biz de bu konularda hem fikiriz. Yalnız biz bu davayı bir cihat davası olarak gördük. Yani particilik oynamak için katılmadık. Cihat davasının istifası olmaz. Biz de aynı tavrı sergileyeceğiz. Görevden alınırsak daha uygun, davayı daha ileriye taşıyacak kişiler varsa biz zaten seve seve bırakırız. Biz bu davada koltuk işgali için durmuyoruz. Bir makam, bir mevki elde etmek için bulunmuyoruz. Ama görevimizin başındayız. Davamıza sadakatimiz tamdır. Ama fikren davada eksik gördüğüz şeyleri de söylemekten kimse bizleri alıkoyamaz. İnşallah Cenabı Hak Milli Görüş davasının, adil bir düzenin ve yeni bir dünyanın kurulduğu günlerin en kısa zamanda bizlere yaşatır ve o davanın içinde olmayı bize nasip eder.”

 

Editör: TE Bilişim