Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, ilimize gelerek Ak Parti seçim bürosunun açılışını gerçekleştirdi. Önceki gece Osmaneli’ye gelen ve geceyi ilçede geçiren Yıldız, öğlen saatlerinde il merkezine geldi. Burada yaklaşık 300 kişilik bir partili grubu tarafından karşılanan Yıldız, halka seslendi. Vatandaşların sandığa giderken nüfus cüzdanlarını, vicdanlarını, durdurulan MİT tırlarını, beddua seanslarını ve 17-25 Aralık operasyonlarını unutmamalarını isteyen Yıldız, daha sonra Milletvekili Fahrettin Poyraz, Belediye Başkanı Selim Yağcı ve Ak Parti Milletvekili adayları Halil Eldemir ve Ramazan Kurtulmuş’la birlikte seçim bürosunun açılışı gerçekleştirdi. Açılışa vatandaşların ilgisinin az olduğu gözlenirken, parti yetkililerinin yüzlerinin asık olması dikkatlerden kaçmadı. 


Dün akşam saatlerinde Osmaneli ilçesine gelen Bakan Yıldız, geceyi burada geçirdi. Sabah sivil toplum kuruluşları, muhtarlarla bir araya gelerek kahvaltı yaptı. Ardından Bilecik Merkez’e gelerek Gazipaşa Mahallesi Kurtuluş Caddesinde bulunan seçim koordinasyon merkezi açılışını gerçekleştirdi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, seçim koordinasyon merkezi açılışında yaptığı konuşmada, “Şu ana kadar 3 tane genel seçim, 3 tane yerel seçim ve cumhurbaşkanlığı seçimiyle beraber 3 tane referandumun daha da güçlenerek çıktığımız bir ortamda olacağına inanıyorum. Kimsenin kara kaşına kara gözüne oy verilmez. Yaptıklarına ve icraatlarına oy verilir. Hele hele seçim vaatlerinin artık ayyuka çıktığı ve bir pazar yerine dönüştürüldüğü bir ortamda kesinlikle halkımız ancak ve ancak icraatlara oy verirler.” dedi. Doğru yaptıkları için güçlendiklerini ifade eden Yıldız, şunları söyledi:

“Bizler zamanında öngörülerimizi doğru yerlerde kullandığımız için güçlendik. Bizi güçlendiren siz değerli vatandaşlarımızsınız ve güçlendiğimiz için de daha çok doğru yapma kabiliyet ve kapasitesine ulaştık ve bu yatırımlarımız Edirne’den Kars’a varıncaya kadar kademe kademe adım adım inşallah ilerliyor.

İstikrar çok zor elde edilen ama çok kolay elden çıkabilen bir unsurdur. O yüzden bu istikrara siyasi istikrara yalnızca sahip olmak durumunda yalnızca buna itina göstermek zorunda olanlar iktidar partisi olanlar değildir. Muhalefettir, aydınlardır, akademisyenlerdir, üniversite çevresidir, sanatkarlardır. Niçin? Çünkü buradan elde ettiğimiz kalkınmayı halkımızın %50’sinden oy alıyoruz ama vatandaşımıza %100 hizmet götürüyoruz. Dolayısıyla bu istikrarın muhafaza edilmesi hepimizin boynunun borcudur.

Bu arada Türkiye’de bize ömür biçenler oldu. Her 6 ayda bir artık bundan sonra devam edemezsiniz diyenler oldu. 13 yıl önce bize dediler ki seçimi kazandığımızda sakın öyle devlet falan yönetmeye kalkmayın, devletin size gücünüz yetmez, devlet herkesin yapabileceği anlayabileceği bir iş değildir dediler. Biz sorduk ne yapmamızı istersiniz? Siz asfaltları dökün, kaldırım taşlarını düzenli koyun araya da çimleri sakın ihmal etmeyin dediler.

Biz dedik ki hayır vatandaşımız bize oy vermişse vatandaşımız bizi iktidara getirmişse biz bunun hakkını veririz dedik. Biz ne gerekiyorsa onu yapacağız vesayetlerin kaldırılması da dahil dedik. Bir kısmı üniformalıydı, bir kısmı sivildi. Bir kısmı çok uzaklardaydı, bir kısmı hemen yanı başımızdaydı. Ama sizin oylarınızı kim itibarsızlaştırmaya kim hükümsüzleştirmeye çalışıyorsa biz onun karşısında durduk. Bunun bedelini de ödemeye hazır olduğumuzu söyledik. Bazı tabirler kullanıldı. Bunlar yalın ayak başı kabak insanlar dediler. Evet bizim kaybedecek bir şeyimiz yok. Dünya için kaybedecek bir şeyimiz yok. Bizler kefenimizle yola çıktık derken bunu laf olsun diye söylemiyoruz, hamdolsun yeri geldiğinde de bunun hakkını verebilecek durumda olduğumuzu söylüyoruz.

Yürekten inanarak bir şey söyleyeceğim. Bize şu seçim koordinasyon merkezinde seçim çalışmaları içerisinde bize çay getiren kardeşimizden tutun ki genel başkanımıza kadar bir zincirin halkalarıyız. Bir halka diğerinden daha az önemli değil ve her birimizin sorumluluğu çerçevesinde çok fazla görevler düşüyor.

Biz her şeyi affedebiliriz ama ihaneti asla, bizim yetişme tarzımızda bu var. Bizim geleneklerimizde göreneklerimizde bu var. Biz bağrımızı açtık. Biz yüreğimiz açtık ama bunun istismar edilmesini hiçbir zaman müsaade etmedik, etmeyeceğiz de bundan sonra.

7 Haziran seçimlerine yaklaşıyoruz. İnşallah şurada dört haftamız var. Dediğim gibi bütün çabalarımızı gayretlerimizi yoğunlaştıracağız. Türkiye’nin geleceği için bunu yapacağız ve Türkiye’nin normalleşmesi için Türkiye’nin geleceği için daha çok yapmamız gereken konular var. Çok yapmamız gereken işler var. Boş vaatlere aldırmadığı için ülkemiz şu anda AK Parti iktidarıyla beraber devam ediyor. Bu ülkenin idaresine konan güçlü irade AK Parti ile devam edecek. Bir kısım vakıflar, bir kısım manipülatif kurumlar, bir kısım spekülatif kurumlar şu anda koalisyon hükümetlerini hazırlamak için algı operasyonlarına girdiler. Hiçbir tanesine vatandaşımız yüz vermeyecektir. Bunu hep beraber göreceğiz. Bakın Türkiye kamburlarını attıkça çözüm süreciyle beraber geldiği nokta inşallah Türkiye’nin geleceği olacak.

Sandığa giderken lütfen şunları unutmayın. Nüfus cüzdanınızı, vicdanınızı, durdurulan MİT tırlarını, beddua seanslarını, 17-25 Aralık operasyonlarını, uzun adam diyenleri, gezi olaylarındaki ihanet odaklarını, Taksim’i Kabe ile kıyaslayanları bunların hiçbirini unutmayın. Allah yar ve yardımcınız olsun.”

Açılışın ardından Bakan Yıldız, Bilecik Belediyesi Şeyh Edebali Kültür ve Kongre Merkezi’nde sanayici ve işadamlarıyla bir araya geldi. Buradaki programın ardından Yıldız, Şeyh Edebali Türbesi yanında bulunan Orhangazi Camii’nde kıldığı Cuma namazının ardından şehirden ayrıldı.

Seçim bürosu açılışındaki mitinge vatandaşların ve partilililerin katılımının az olması, "Enerji vermeye gelen Bakan eneji verecek kimse bulamadı. Meydan boş kaldı." esprisini beraberinde getirdi. 

Editör: TE Bilişim