Bilecik Emniyeti'ndeki FETÖ operasyonları sonrası Emniyet'teki cemaat yapılanmasını haksız yere 3.5 yıl cezaevinde yatan eski MHP İl Başkanı Mesut Tekin, 2013 yılında cezaevinden yazdığı mektup ile "Bilecik Emniyeti cemaatte mi, Devlette mi?" diye sorarak ortaya koymuş, adeta yaşanacakları yıllar öncesinden söylemişti. 

Tekin, 2006 yılından beri kendisine yöneltilen suçlarla ilgili olarak cemaatçi polislerin kendisine komplo kurduğunu ve yargının da buna alet olduğunu iddia etmiş, gelinen süreçte yeniden yargılanan ve aleyhine delil üretilmesi ve eksik yargılanması nedeniyle beraat eden Mesut Tekin, kendisini sorgulayan polislerin bazılarının ihraç edildiğini, bazılarının tutuklandığını ve kendisine ceza veren dönemin ağır ceza hakiminin de  FETÖ soruşturması kapsamında tutuklandığını belirtti. 

15 Temmuz darbe girişimi sonrası FETÖ soruşturması kapsamında adeta Bilecik Emniyeti'nde deprem yaşandı. Bu güne kadar 28 Emniyet mensubu FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanırken, 27 Emniyet mensubu da meslekten ihraç edildi. 129 Emniyet mensubunun da açığa alınması ile toplamda  yaklaşık 160 Emniyet mensubunun FETÖ terör örgütüyle bağlı olmak suçlarından Emniyet ile ilişkileri kesildi.

 MHP eski İl Başkanı Mesut Tekin, Bilecik Emniyeti'ndeki cemaat yapılanmasını yıllar öncesinden belirtmeye çalışmış fakat sesini kimseye duyuramayan Tekin, haksız yere tam 3.5 yıl cezaevinde yattıktan sonra yeniden yargılanarak hakkında sahte delil üretildiği hatta olay yerinde keşif dahi yapılmadığı ayrıca eksik yargılandığı gerekçesi ile 10 yıl sonra beraat etti. 

2006 yılında Bozüyük’te boş bir arazide oynayan 5 çocuk, içerisinde 5 adet el bombası ve bir adet Kalaşnikof marka tüfek olan iki kutu bulmuş, MHP eski İl Başkanı Mesut Tekin, mühimmat dolu bu kutulardan birinin üzerindeki bantlarda parmak izi olduğu gerekçesiyle tutuklanmıştı. 

Tekin’in “seçim çalışması sırasında astığı afişlerdeki bantların kendisine tuzak kurmak için kullanılmış olabileceği” yönündeki savunması mahkemenin kararında etkili olmamış ve Tekin, suçlu bulunarak cezaevine gönderilmişti. 

3. 5 yıl  cezaevinde yatan Mesut Tekin, ilk günden itibaren masum olduğunu ve kendisine Emniyet içerisindeki cemaatçi yapı tarafından komplo düzenlediğini ve yargının da buna alet olduğunu savunmuştu. Tekin'in Avukatı Feridun Bahşi, her mahkeme sonrası yaptığı basın açıklamasında müvekkiline paralel yapının bir komplosu olduğunu düşündüklerini ve suçsuz olduğunu belirtmişti. 

Tekin, kendisinin daha önceden hiçbir sabıkası olmadığını ve Emniyet'te parmak izinin de bulunmamasına rağmen kolilerdeki bantlarda parmak izlerinin kendisine ait olduğunu, Emniyetin nasıl bu bulguya vardığına hayret ettiğini, Emniyetin cemaatin elinde bulunduğunu hatta hanımının dahi olaya karıştırılmak istendiğini onunda yargılandığını fakat hanımının berat ettiğini ve kendisinin hüküm yediğini belirtmişti.
 

Tekin, cezaevinden ilimizdeki tüm basın mensuplarına bir mektup göndererek isyanını haykırmış, Bilecik özellikle Bozüyük Emniyeti'nin cemaatin elinde olduğunu iddia etmiş, Hükümetin cemaat ile ilişkisine de değinerek, “Dönemin Başbakanı Recep Tayyip  Erdoğan'ın, “Cemaat üyeleri şimdiye kadar bizden ne talep ettiler de yapmadık?” dedikten 5 gün sonra AK Parti Milletvekili Şamil Tayyar'ın “Doğrudur, cemaati bitirme kararı 2004'de alındı, sonra Emniyet cemaate bağlandı” ifadelerini kullandı.  

Tekin, "bunlara itiraz gelmediği gibi her gün başka şeyler yazılmaya başlandı. Yandaş yazarlardan öğrendiğimize göre cemaatin valisi, milletvekili ve bakanları var. Hatta başka bir yazara göre cemaat yargıya sızdı, “emniyet – yargı cuntası” var. Tutuklanacak bazı kişilere müdahale edilerek bunların kurtarıldığını okuyoruz. Kurtarılan kurtuluyor da kurtulamayan ne oluyor? Bu memlekette hukuktan adaletten nasıl söz ediliyor? Önemli bir şahsın kaset komplosunun engellendiğini okuduk gazetelerde.  

Aklımıza MHP’li yöneticilerin ve CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın kaseti geldi. Demek bunlar önlenmedi, hatta onaylandı ve yayınlandı. Bir milletvekilinin beyanına göre cemaate bağlanan emniyet için kişisel bir merakım var. 2004 yılındaki bu paylaşımda Bilecik ve Bozüyük Emniyeti cemaate mi bağlandı yoksa devlette mi kaldı? Bu soruya cevap almak için sormuyorum ama 2006 yılında beni şüpheli ilan eden ve hakkımda tuttuğu rapor iddianame haline gelen emniyetçiler hangi taraftaydı?
 

2009'da mahkemem henüz sonuçlanmadığı halde “Seninle ilgili kanaatim var, mahkum olacaksın.” diyerek kararı önceden bilen savcı ne taraftaydı? “AKP iktidar olduktan sonra başta yargı ve emniyet olmak üzere devletin önemli kadroları cemaatin eline geçti”  iddialarını gazetelerden okuduktan sonra mahkemelerde ve de halen şu anda suçlamayı kabul etmeyen bir mahkum olarak bunları merak etmek sanırım hakkım olsa gerek.” diyerek cezaevinden suçsuz olduğunu, kendisine cemaatçi polisler tarafından komplo kurulduğunu ve buna da yargının alet olduğunu söylemişti. 

Son gelinen süreçte ve FETÖ soruşturması kapsamında yaklaşık 160 Emniyet mensubunun emniyetle ilişkisinin kesilmesi ve hatta bazılarının tutuklanması, Tekin’in sorgusunu yapan polislerin de Bilecik’ten başka illere atanarak ve o illerde tutuklanmasının öğrenilmesi yıllar önce Emniyet'teki cemaat yapılanmasını farkeden ve bunu haykıran fakat sesini duyuramayan MHP eski İl Başkanı Mesut Tekin'in yaşananlara ilişkin tüm çarpıcı açıklamalarını önümüzdeki günlerde yapacağımız röportaj ile siz değerli okuyucularımıza duyuracağız.

"Bilecik Emniyeti Cemaatte Devlette mi?" başlıklı haberin linki: www.yarin11.com/bilecik/mesut-tekinden-cok-tartisilacak-aciklamalar-h2096.html

“Tekin’e yapılan paralelin komplosudur” başlıklı haberin linki: www.yarin11.com/bilecik/tekine-yapilan-paralelin-komplosudur-h6752.html

Mesut Tekin beraat etti- Gerekçe: “Eksik yargılama” başlıklı haberin linki: www.yarin11.com/bilecik/mesut-tekin-beraat-etti-h7121.html

 



Editör: TE Bilişim