Son günlerde Dolar’ın çıkış ve inişlerini, kimileri zenginleşerek kimileri ise fakirleşerek izliyor.

Yaklaşık 1 haftadır Dolar kurunda yaşanan dalgalanmalar, televizyonlarda ekonomistlerin yanı sıra ilimizde de merakla izleniyor. Şöyle bir Bilecik çarşısını gezdiğimizde vatandaşlara kulak verdiğimiz de hemen Dolar’ın akıbeti konuşulur hale gelmiş. Öyle ki son bir haftada adeta Dolar kuru kafelerde vatandaşların hatta günlerde kadınların bile güncel konusu oldu.

“Acaba nereye kadar çıkacak? Bu aşamada yatırım yapmalı mıyım? Yatırsam zarar eder miyim? Düşürmek için ne yapılacak? Nasıl yapsak da kazansak?” gibi daha birçok soru vatandaşların kafasını kurcalamaya devam ediyor.

Yalnız biz ne yapsak da kazansak diyenlerin yanı sıra bu oynamaların birilerini zengin etmek veya birilerini yerinden etmek için yapıldığı da söylenenler arasında.

Kuyumcular, döviz büroları, bankalar durmaksızın işlem yapıyor. Az bir birikimi olan vatandaş neye yatırsam diye düşünüyor.

Aslında bunları konuşan ve ilgilenenler parası olan kesimler. Peki parası olmayan, bir Asgari Ücretle ailesini geçindirmeye çalışan, birikim yapmak bir yana kıt kanaat geçinen kesimin bu olaylardaki yeri ne? Onlar daha da fakirleşerek ve ihtiyaçlarından daha da kısıtlayarak geçimlerini sağlamaya çalışacaklar. Çünkü bizim ülkemizde meyve ve sebze bile Dolar’a endeksliymiş, Dolar arttıkça onlar bile artıyor hem de katı katına. Temel ihtiyaç maddeleri başta olmak üzere her şeye sürekli zam geliyor. Ama Dolar düşünce ne hikmetse bunların fiyatı asla düşmüyor.

Televizyonlarda ekonomistler bankalarda tomarla parası, doları olanlara konuşadursunlar. Yaşamak için uğraşan vatandaş bakalım ne olacak. Göreceğiz…

Editör: TE Bilişim