Demokrat Parti İl Başkanı Sezai Balta son günlerde basın mensuplarına yönelik verilen tutuklama kararlarını ve basına yönelik artan baskıyı yaptığı basın açıklaması ile kınadı. Balta; eğer bir ülkede 150 küsur gazeteci tutuklu ise o ülkede basın özgürlüğünün olduğunu iddia edemeyiz dediği açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
Turnusol kâğıdı kimyada çok önemli ayıraçlardan bir tanesidir. Verdiği kırmızı/mavi renk ile çözeltilerdeki asit ve bazları tanımamızı sağlar yani bize bir fikir ve yön verir.
İşte basında demokrasinin turnusolüdür. Bir ülkenin demokrasi çıtasının nerede olduğunu görebilmek için o ülkenin basın özgürlüğü, tutuklu gazetecileri önemli bir kriterdir.
Eğer bir ülkenin 150 küsur gazetecisi tutuklu ise o ülkenin basın özgürlüğü olduğunu iddia etmek zorlaşır. Türkiye’de tutuklu gazeteci sayısı dünyadaki tutuklu gazeteci sayısı itibarıyla Çin/Mısır/İran’ın toplamından daha fazla bir sayıya sahip. Yani şu anda Türkiye’de ki tutuklu gazeteci dünya toplamının 1/3’ü kadardır.
Ve siz onları daha yargılamadan, savunma hakkı vermeden, haklarında bir mahkeme kararı olmadan hırsız, terörist, çocuk istismarcısı olarak ilan ederseniz “Hukuk devleti” olduğunuzu iddia etmekte zorlanırsınız. O ülkenin adı “kanun devleti”,”zorba devlet” tanımına daha yakın olur. Diyeceksiniz ki arasında ne fark var. Fark şu; kanun devleti iseniz güçlü olan üstündür, hukuk devleti iseniz haklı olan üstündür.
Bakın isterseniz basının önemini birde Cumhuriyet’imizin kurucusu M.Kemal Atatürk’ten dinleyelim:
“Basının önemi inkâr edilemez. Memleketin medeniyet derecesi ve kamuoyunun durumu nedir?
Bunu içe ve dışa anlatacak basındır… Basın mensuplarını korumak lazımdır. Gazeteciler Türkiye dâhilinde milletin fikri aydınlatma ve kamuoyunu açık bir şekilde oluşturma çalışmalarında tamamen serbest olmalıdırlar.”(1923)
Ben, tüm tutuklu basın mensuplarının Demokrasiyi, özgürlükleri ve Cumhuriyeti koruma ve yaşatma bedeli ödediklerini düşünüyorum.
Hepimiz Ata’mızın bize emanet ettiği Cumhuriyet’e olan borcumuzu ödemek için her zaman bu bedelleri ödemeye hazır olmalıyız.
Çünkü bize emanet edilenin bedelini onlar fazlasıyla ödediler.
