MHP Genel Merkezi’nden, MHP’den davacı olan muhalif kanada cevap geldi. Bilecik İl Başkanı Ahmet Gürses’in de aralarında bulunduğu davacılara, ‘Bu iyi niyetten yoksun ve acul girişimlerden bir sonuç çıkmayacağı gibi; Ülkücü irade, siyasi geleneklerimize aykırı yöntemlerle onu zorlayanlara gereken dersi zamanı geldiğinde verecektir’ denilerek konunun yargıya taşınması eleştirildi.

MHP içerisindeki olağanüstü kurultay çağrısı yapan aralarında Bilecik İl Başkanı Ahmet Gürses’in de bulunduğu muhalif kanat partinin olağanüstü Kurultaya götürülmesi talebiyle dava açmıştı. Bahçeli’ye karşı olan muhalif kanadın mahkemeye sunduğu 14 sayfalık dava dilekçesinde Bilecik İl Başkanı Ahmet Gürses de davacı olarak yeralmıştı.

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı İstanbul Milletvekili  Prof. Dr. Semih Yalçın, “Suni Kurultay Gündemi” başlıklı yazılı basın açıklaması yayınlayarak, MHP’den davacı olan partilileri sert şekilde eleştirdi.

Yalçın, yaptığı açıklamada olağanüstü Kurultay çağrısını ‘suni kurultay’ olarak nitelerken, “Siyaset yapma ve siyasette çözüm üretme yolları bellidir. Normal istikametten gitmek varken yargı tasarrufu altında politik çıkar temin etme çabasının arkasında iyi niyet aranmaz” ifadelerini kullandı.

Olağanüstü Kurultay çağrısının ve açılan davanın bir sonuca çıkmayacağını söyleyen Yalçın, “Bu iyi niyetten yoksun ve acul girişimlerden bir sonuç çıkmayacağı gibi; Ülkücü irade, siyasi geleneklerimize aykırı yöntemlerle onu zorlayanlara gereken dersi zamanı geldiğinde verecektir” dedi.

Yalçın, Türk milliyetçilerinin mukaddes ve mübarek davasının davalık olduğunu da belirterek, “Eleştiri yapılabilir. Eleştiri de öz eleştiri de olmalıdır ve gereklidir. Yapıcı tenkitlerden herkes payını almakta, istifade etmektedir. Ancak bunun kuralı, yolu yordamı vardır. Yıkıcı tenkit, eleştiri olmaktan çıkıp bozgunculuk hâlini almaktadır.

Maksatlı ve kötü niyetli tenkitleriyle camiamızdaki insicamı bozmaya, birbirimize olan inanç ve itimadımızı ortadan kaldırmaya çalışan bozgunculara fırsat verilmemelidir.

Bu arada 1 Kasım Seçimlerinden sonra geleneklerimize, fikirlerimize, dokumuza, meşrebimize, siyaset ve insan anlayışımıza aykırı birtakım yollarla başlatılan “suni” kurultay girişimleri; nihayet mahkeme kapılarına kadar uzanmış, yargı yoluyla MHP’yi kayyuma teslim etme çabasına dönüşmüştür. Yani Türk milliyetçilerinin mukaddes ve mübarek davası, davalık olmuştur.

Siyaset yapma ve siyasette çözüm üretme yolları bellidir. Normal istikametten gitmek varken yargı tasarrufu altında politik çıkar temin etme çabasının arkasında iyi niyet aranmaz.

MHP; zaten günü geldiğinde, 2018’in Mart’ında kurultayını yapacaktır. Üstelik ilçe kongreleri bu yılın Ekim ayında başlayacaktır.

MHP Genel Başkanlığına aday olmak, gerekli şartları taşıyan her Ülkücünün hakkıdır. Ancak bu konuda iyi niyet ve sağduyu içeren, “davaya hizmet” gayesi güden davranış; MHP’nin geleneklerine zarar vermeden olağan kurultay sürecinin akışına göre hareket etmek ve kurultayda resmen aday olup değerli delegelerimizin karşısına çıkmaktır.

Ne var ki MHP Genel Başkanlığına aday olduğunu açıklayanlar ve o yolda ittifak edenler tarafından bu yapılmamış, delege iradesi yerine mahkeme kapıları tercih edilmiştir. Böylece söz konusu müteşebbislerin amacının üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek olduğu anlaşılmıştır” dedi.

Editör: TE Bilişim