Korkmaz Kesik

Cumhuriyet Bayramı’nın 91. Yılı tüm ülkede coşku ile kutlanırken ilimizde de düzenlenen fener alayı ile coşkulu bir şekilde kutlandı. Bilecikli vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği yürüyüş 17.00’da Edebali Stadı önünden başladı. Yaklaşık 1500 kişinin katıldığı yürüyüş Tevfikbey Caddesi’nden Cumhuriyet Meydanı’na kadar sürdü. Meydanda toplanan vatandaşlar burada sık sık slogan atarken marşlar söyleyerek Cumhuriyet Bayramı’nın coşkusunu yaşadılar.


Cumhuriyet Meydanı’nda Atatürkçü Düşünce Derneği Bilecik Şubesi Başkanı Feyzi Köse yürüyüşü düzenleyen komite adına söz alarak bir konuşma gerçekleştirdi. Köse konuşmasına, 91. yılını kutladığımız Cumhuriyet Bayramını bugün buruk kutluyoruz. Çünkü bugün öğrendik ki Karaman’ın Ermenek ilçesinde yine bir maden faciası var. 18 canımızın ‘Kurtulma ümidi yok’ diyorlar. Ama inşallah hepsi kurtulur. Bu yüzden bu bayramı geçen senenin tecrübesi ile konserle havai fişekle taçlandırmak istemiştik ama iptal ettik.” ifadeleriyle başladı. Köse konuşmasına şu şekilde sürdürdü:

“2014 TÜRKİYE’Sİ ORTAÇAĞA DÖNDÜRÜLMEK İSTENEN BİR ÜLKE”

“Değerli dostlar bizlere bu toprakları vatan olarak bırakan başta kurucumuz Mustafa kemal Atatürk olmak üzere tüm şehitlerimizi minnetle anıyoruz. Onların bıraktığı Cumhuriyete sahip çıkmak için bu meydanlardayız. Sizler bu meydana gelen yürekli insanlar, sizler tarih yazıyorsunuz. Kurtuluş Savaşı’nda çoban ateşini yakan insanlardan hiçbir farkınız yok. Samimi söylüyorum 2014 Türkiye’si ortaçağa döndürülmek istenen, komşularımızla savaşa sürüklenmek istenen bir ülke. Bu Türkiye’de Atatürk’e ve Cumhuriyete sahip çıkan siz yürekli insanlar bir tarihe imza atıyorsunuz. İki yıldır milli değerlerimize karşı bir yok ediş başladı. Önce bayramları-mızda çelenk koymayı yasakladılar. Biz üç tane kurum olarak Türk Kadınlar Birliği, Atatürkçü Düşünce Derneği ve Cumhuriyet Halk Partisi 48 saat önceden izin alarak çelenk koyduk. Hâlbuki geçmişte böyle miydi? Herkes çelenk koyardı zabıtalar çelenk koymayanı uyarırdı. Şimdi nerelere geldik! Andımızdan T.C.’ye kadar bütün milli değerlerimizi yok etmek istiyorlar. Ama inadına herkes Facebook’ta isminin önüne T.C: yazıyor. Bununla da gurur duyuyor.


“ATATÜRK SEVGİMİZİ YÜREKLERİMİZDEN SÖKEMEYECEKLER”

Yol boyunca attığımız en güzel slogan neydi? ‘Ne mutlu Türküm diyene.’ Bu milli değerlerimizi yok etmeye devam ettikçe bizde onarla sahip çıkmaya yemin ediyoruz. Bu topluluk bunun kararlılığını bildiren bir topluluktur. Sizleri kutluyorum. Bunarla yetinmediler. Avrupa Birliğinin Türkiye uzmanları, ‘Resmi dairelerden Atatürk posterlerini indirin’ dediler. 7-8 yıl önce başalayan bunların hepsi programlıdır. Ama indiremediler, indiremeyecekler. Atatürk sevgimizi yüreklerimizden sökemeyecekler. Bilinçlerimizden atamayacaklar. Öyle bir yıkıma gidiyoruz ki, burada saflar çok önemli. Sizin de hangi safta yer aldığınız çok önemli. Artık her toplantıda, konuşmamda anlattım. Gazetelerde, internette duymuşsunuzdur. Dilime pelesenk olan bir olay. Artık Alevi-Sünni, Türk-Kürt, Sağ-Sol kavgası bitti. Milli ile gayrı millinin mücadelesini yalıyoruz. Ya millici ya da karşı devrimci olacaksınız. Ya Türk milletinden yana olacaksınız ya Amerika’nın piyonu olacaksınız. Bu süreci hepimiz yaşıyoruz.


“SINIRLARIMIZ YOL GEÇEN HANI OLDU”

Komşularımızla sıfır sorunla ne demekse onurlu yalnızlığa düştük. Sınırlarımız yol geçen hanı oldu. Her an savaş ve terör tehdidi kapımızda. Bunlarla da yetinmiyorlar. Açılım açılım diye Habur’da çadır mahkemeleri kurup ‘Aman provokasyon olmasın.’ diye Türk bayrağını Atatürk posterini indirerek ‘Ben teröristtim’ diyene ‘Hayır, sen itirafçısın. Pişmanlık yasasından faydalanacaksın’ diye düzmece mahkeme kurarak verilen tavizlerle bölücü terör ne aşamaya geldi. Bir günde 35 ilimizde ve onlarca ilçemizde yakıp yıkmadık yer bırakmadılar. Doğu ve Güney Doğu bölgemizde ders verecek okul bulamaz olduk. Hepsini yaktılar. Bunlar sana düşman, bana düşman, düşünen insana düşman. Onun için yakıyorlar okulları. Onlar on tane okul yaksın biz yirmi tane okul yapacağız. Bu milleti eğitimsiz bırakmayacağız. Bu milletin bilincinden tarihimizi, milli değerlerimizi, Atatürk’ümüzü yok edemeyecekler. Onun ispatı bu meydanlardır.

“BİZLER VATANIN BİRLİĞİ, İÇİN ATATÜRK’TE BİRLEŞMEK ZORUNDAYIZ”

Bunlar vatan-emek platformunun karşısında saf tutan vatan hainleridir. Bu kadar iddialı konuşuyoruz. Artık safımızı net olarak belirleyeceğiz. Onların yaptığı her türlü teröre karşı tek vücut olacağız. Gelirken atılan bir slogan boş bir slogan değildi. Birleşe birleşe kazanacağız.’ diyor. Sağ-sol demeden, parti ayrımı yapmadan şu meydanda gördüğünüz gibi partiler üstü birleşmek zorundayız. Bir üzücü olay daha ilimizin sınırları içinde yaşandı. 3 gün önce Söğüt’te bir ilkokulun bahçesinde Atatürk büstünü yıktılar. Şimdi Doğu’da Atatürk büstlerle yakıyorlar, yıkıyorlar hatta büstlerle top oynuyorlar. Çünkü bu milletin harcı Atatürk’tür. Kurucumuz, kurtuluşumuzu gerçekleştiren bize Cumhuriyeti emanet eden Atatürk’tür. Bizler vatanın birliği, bütünlüğü için Atatürk’te birleşmek zorundayız. Bunu emperyal güçler ve piyonlar biliyorlar. Onun içindir ki Atatürk bilincini yok etmek istiyorlar. Onun için önce Atatürk büstlerine saldırıyorlar. Ama ne kadar saldırırlarsa saldırsınlar yüreklerimizden, bilinçlerimizden Atatürk’ü atamayacaklar. Biz var olduğumuz müddetçe Türkiye Cumhuriyetini onlara parçalatmayacağız. Çünkü Cumhuriyet demek hukuk demektir. Hukukun üstünlüğü demektir. Cumhuriyet demek kadın- erkek eşitliği demektir. Cumhuriyet demek 71 milyonun anayasal eşitlik haklarına sahip olması demektir. Cumhuriyet bizim bugünümüz ve yarınımızdır. O Cumhuriyeti yedirtmeyeceğiz. Cumhuriyete her gün sahip çıkacağız.


“CUMHURİYET LAİK, HUKUK DEVLETİ CUMHURİYET OLACAK”

Bunlar kime düşman değil ki sadece Atatürk’e mi? Atatürk’ün eserlerine niye saldırıyorlar? Bakın emeğe, işçiye düşman, örgütlenmiş harekete düşman, sendikaya düşman. Ama bu düşmana dur diyecek güç bu meydanlardaki bizleriz. Daha üç ay önce Soma’da301 madencimizi kaybettik. Aradan üç ay geçti 12 bin ton suyun altında 18 canımız kaybedildi. ‘Dünyaya açılıyoruz. Dünyaya entegre oluyoruz’ diyerek her şeyi özelleştir politikası dayattılar. O beğenmedikleri iki ayyaş diye suçladıkları Mustafa Kemal Atatürk’ün eserlerini 20 yıldır satıyorlar satıyorlar bitiremiyorlar. Onun mirasını yiyorlar farkında değiller. 10 yılda demir ağlarla örenlere tüh diyenlere sesleniyorum Bu ülkeyi sizlere parçalatmayacağız. Emeğe, memura, öğrenciye, Atatürk’e düşman ey gafiller, biz Atatürkçüler var olduğumuz sürece bunu başaramayacaksınız. Her şeyi özelleştirme politikasının geldiği noktada taşeronlaşma vardır. İş güvencesiz, kıdem tazminatsız, sendikasız, örgütsüz hareket istiyorlar. Ama inadına sendika, inadına örgütleneceğiz. En kötü parti bile bir partisizlikten iyidir. Hepimiz bir yerde saf tutmaya bacağız. Ama safımız mutlaka milli olacak. Atatürk’ten Cumhuriyet’ten olacak. Bu Cumhuriyet laik, hukuk devleti Cumhuriyet olacak. İran’daki mollalar Cumhuriyeti gibi değil. Bu Cumhuriyet Bayramı’nın coşkusunu madencilerimize, onların yasına ortak olduğumuzdan dolayı doya doya kutlayamıyoruz. Bir bayram hak edilen bir olayın sonucunda kutlanır. Bizim kutlanacak bir bayramımız bile kalmadı.

“MİLLİ BİR HÜKÜMET KURMADAN BU CUMHURİYETİ YAŞATMAK ZORDUR”

Cumhuriyetimizi yıktılar ama bizler direniyoruz. Onlardan bu iktidarı devralmadan, milli bir hükümet kurmadan bu Cumhuriyeti yaşatmak zordur. Onun için birleşmek zorundayız. Onun için partiler üstü bir şekilde yan yana gelmek zorundayız. Atatürk’e ne kadar teşekkür etsek azdır. Bize böyle bir ülke böyle bir coğrafya bıraktı. Bu laik, demokratik Cumhuriyeti ilelebet yaşatmak bizlerin elinde. Uyanık olursak, birlik olursak alt edemeyeceğimiz hiçbir sorun yoktur. Bu duygularla buraya gelerek tarihe bir imza atan herkesi kutluyorum. Yaşasın Cumhuriyet, ne mutlu Türk’üm diyene.” 

Editör: TE Bilişim