CHP Kocaeli Milletvekili Haydar Akar, ilimizde tarım alalarına ciddi zarar veren yoğun kar yağışını TBMM’de gündeme getirdi. Bilecik’in “Marmara’nın Antalya’sı” olduğunu söyleyen Akar, Söğüt ve İnhisar ilçelerinde 3262 dekar alada hasar tespit edildiğini belirterek, bölge çiftçisine 2 yıl ertelemeli 7 yıllık kredi verilmesini istedi. Akar şöyle konuştu:
“Yurdumuzun her bölgesinde bugünlerde yoğun yağıl nedeniyle zaman zaman sıkıntılar yaşamaktayız. Bu sıkıntıların e büyüğü de kar nedeniyle karayollarında yaşanan sıkıntılar ve bölgedeki elektrik sıkıntıları. Yalnız, hemen yılbaşından önce yağan kar nedeniyle Bilecik ilimizde çok sıkıntılı bir sürece girilmiş ve yoğun kar yağışı nedeniyle geçimini çiftçilikle sağlayan ve sera üretimi yapan çiftçilerimizin büyük çapta zarara uğradıklarını gördük.
“Marmara’nın Antalya’sı Bilecik”
Ben hemen yılbaşından 1 gün sonra Söğüt ve İnhisar ilçelerine gezi yaptım. Bu gezimin nedeni de burada zara gören seraları incelemek ve yerinde tespit yapabilmekti. Genel Başkanımızın talimatı üzerine Söğüt ilçesine gittim ve gittiğimde gerçekten şok bir manzarayla karşılaştım. Çünkü ben biliyorum ki Bilecik ili ekonomik olarak sanayiyle ilişkilenmiş bir yapıyla çalışmalarına devam ediyor. Sanayi yavaş yavaş oluşmaya başlıyor diye biliyordum. Ama gittiğimde gördüm ki, orası gerçekten Marmara’nın Antalya’sı olmuş. 6000 dekarlık bir sera üretimine geçilmiş. İnhisar ve Söğüt’ün köylerinin tümünde insanların seracılıkla geçindiği gördüm. Maalesef yoğun kar yağışı nedeniyle seraların %70-80’i çökmüş ve büyük bir zarar oluşmuş.
“Zarar, 1 dekarda 30 bin TL’yi buluyor”
Bizim Bilecik milletvekilimiz yok ama Bilecik milletvekili arkadaşlarım benden sonra bölgeye gittiler. Hatta benim söylediklerimin bir kısmı da vatandaşla paylaştılar. Ama şu da bir gerçek, vatandaş orada üretim yapamıyor. Tek geçim kaynağı seracılık ve yılın bütün aylarında, kışı ve yazın bu seracılık faaliyetlerini sürdürüyor. Şimdi orada yapılması gereken şeyler var: Birinci öncelik hasar tespitinin yapılmasıydı. Teşekkür ediyorum Sayın Vali hafta sonuna kadar hasar tespitini bitirmiş. Biz başta, köylülerin bize ilettiği bilgilere göre, 4000 dekarlık bir alanın hasar gördüğünü düşünüyorduk. 3262 dekarlık bir alanda hasar var. 767 çiftçi 23 köy bu durumdan etkilenmiş. Bakın arkadaşlar bu çok önemli bir rakam. 1 dekarlık seranın maliyeti 15 ile 20 bin TL arasında değişiyor. İçindeki ürünün tümü gitmiş. İçindeki ürünle beraber zarar 1 dekarda 30 bin TL’yi buluyor.
“Seraların hızla sökülmesi gerekiyor”
Çok hızlı yapılması gereken şeyler var. Bunlardan bir tanesi o seralar tekrar kullanılamadığı ve tamir edilemediği için seraları hızla sökülmesi gerekiyor. Bunun için kaynak da belli. Geçen gün bütçeyi burada görüştük. Maliye Bakanlığının yedek bütçesi var. Böyle doğal afetlerde, sel felaketlerinde, umulmadık işlerde karşılaşıldığında kullanılan bir para var. Yine Başbakanlığın örtülü ödeneği var. Evet Suriyeli için kullanıyoruz, kullanmalıyız belki, IŞİD militanları için kullanıyoruz, onlar için kullanmamalıyız, ama benim halkım için de bu örtülü ödeneği kullanmalıyız diyorum. 767 çiftçiye, çiftçi başına 2000TL hızlı söküm parasın verilmesinin gerektiğini ifade ediyorum.
“Bu köyler dışarıya da istihdam sağlıyor”
Bir de bu çiftçilerimizin tarım kredi kooperatiflerine, bankalara ve diğer finans şirketlerine borçları var. yeni seraların yapılabilmesi için çok hızlı bir şekilde bu borçları ertelenmeli. O kadar mütevazılar ki, “seralarımızın tümünü istemiyoruz” diyorlar. “En azından yarısı yapacak kadar bir imkan sağlansa biz devletimize paramızı öderiz” diyorlar. Bu kadar da mütevazılar. Bu köylerin bir başka özelliği, kendi köylerinde istihdam sağladıkları gibi, dışarıdan da istihdam alıyorlar. Çünkü o çalışkan köylülerin bede gücü bu üretimi yapmak için yetmiyor, dışarıya da istihdam sağlıyorlar. Böylece güzel bir iş yapıyorlar. Bizim de devlet olarak onları desteklememiz gerekiyor. işte devlet bu günlerde var. Eğer devlet bu gün kedini ortada gösterirse o insanlarımızın mağduriyetini halletmiş oluruz diye düşünüyorum.
“Hibe talep etmiyorlar”
3262 dekarlık seranı yarısı yapılabilir. Bunun yapılabilmesi için Nisan ayına, yani ekim dönemine yetiştirilmesi gerekiyor. “Eğer devlet elimizden tutar, Mart-Nisan ayına biz bunları yetiştirebilirsek, seralarımızı devletin katkısıyla yapabilirsek, biz bu borcumuzu aslalar gibi öderiz” diyorlar. Talep ettikleri bedava para-hibe de değil. 2 yıl geri ödemesiz, 7 yıllık bir kredi talepleri var. Açık ve net ifade ediyorlar. “Bu borcumuzu öderiz” diyorlar.
“Yapmamız gereken şu…”
Şimdi yapmamız gereken şu arkadaşlar, Maliye Bakanı’yla, Tarım Bakanı’yla yapmamız gereken şu; Maliye Bakanı “Ben yedek bütçeden seraları söktürüyorum” diyecek, valiye talimatı verecek. Tarım Bakamımız da “Ben bu krediyi temin ediyorum” diyecek. Bu işi hep birlikte halledeceğiz.”
