30 Mart yerel seçimleri ve Cumhurbaşkanlığı seçiminde alınan başarısız sonuçların ardından CHP içinde huzursuzluk iyiden iyiye artarken, testi adeta su sızdırmaya başladı. Parti içindeki muhalif kesimin başarısızlıkların sorumlusu olarak İl Başkanı Çağatay Karaahmet’i gördüğü ve bazı eski parti yöneticilerinin olağanüstü genel kurula gitmek için delegeler arasında imza topladığı iddia ediliyor.

2009 yerel seçimlerinde AKP ile kıyasıya bir mücadeleye giren ve seçimi 111 gibi az bir oy farkla kaybeden CHP’de o günden bu yana çok şey değişti. Geçtiğimiz 30 Mart’ta yapılan yerel seçimlerde AKP ve MHP’nin gerisinde kalan CHP, Bilecik’te 3’üncü parti konumuna düştü. Son olarak Pazar günü gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden de yenilgiyle çıkan CHP üst üste 2 ağır seçim mağlubiyeti aldı. Bu sonuçların ardından özellikle parti içinde huzursuzluğun arttığı ve muhalif isimlerin partiyi olağanüstü genel kurula götürmek için çalışma başlattıkları öğrenildi.

Sosyal Medyada Tartışmalar Başladı

Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmasının ardından Gençlik Kolları Başkanı Didem Gültekin’in twitter hesabından Erdoğan hakkında yazdığı “"Sen benim Başbakanım değildin şimdi de Cumhurbaşkanım değilsin git devletimin parasıyla satın aldığın uşaklarına hırla arsız d…." ifadesi, parti içindeki çatlakları belirgin hale getirdi. Merkez İlçe Başkanı Gültekin Çalışkan Didem Gültekin’in açıklamasının yanlış olduğunu belirtti ve kendisini kınadığını açıkladı. Gültekin gazetemize yaptığı açıklamada; “Didem Gültekin Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir mensubudur ve sözleri yalnız kendisini değil partisini de bağlar. Eğer bu tip açıklamalar yapmak istiyorsa önce görevinden istifa etmesi gerekir. Bu açıklamayı doğru bulmuyoruz ve kendisini kınıyoruz” ifadelerini kullandı.

Gençlik Kolları Başkanı Didem Gültekin’e bir tepki de 30 Mart yerel seçimlerinde CHP belediye başkan aday adayı olan Nevin Tan’dan geldi. Tan Facebook hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan’a ve halkın iradesine saygılı olmak gerektiğini belirterek bu davranışı kınadığını ifade etti. Tan yazılı açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“İlk kez uygulaması yapılan başkanını cumhurun bizzat kendisinin seçtiği bir secim eylemini gerçekleştirdik. Seçmenlerin yüzde yetmiş üçü seçme hakkını kullanmak üzere sandık başına gitti. Şu ya da bu şekilde yorumlar yapılabilir. Kendi işi dışında her konuda herkes uzman zaten bu memlekette. Ancak gerçek olan bir şey var ki sandıktan çıkan isim cumhurun başı olmuştur artık.. Biz beğensek de beğenmesek de Seçenler kazanmıştır. Diğerlerinin de kabul zarureti vardır. Kabulü zorlanmakla birlikte kabul etmiyorum demekle sonucun gerçekliği değişmemektedir. Ben oyumu seçilenden yana kullanmadım. Seçilen, seçen halkımızın iradesidir... Şimdi umut olmanın çare olmanın muhalefet olmanın gereği neyse onun yapılabilmesi için, hezimetten artik ders çıkarmak zamanıdır. Ha halk için siyaset yaparken onları anlayamıyor ve kendimizi anlatamıyor isek AKP’nin en büyük destekçisi olarak yolumuza devam edeceğiz demektir.. İnancım o ki Üyesi olduğum partim sancılı da olsa bunu mutlaka başaracaktır...şahsım adına ben İnandığım ilkeler doğrultusunda ömrüm yettiğince yılmadan çalışmaya devam edeceğim..
Seçmene de seçilene de küfürü doğru bulmuyorum. Özellikle partimde görev almış siyasi bilince sahip insanlara da bu davranış seklini hiç yakıştırmıyorum. Hatta kınıyorum. Seçen halktır seçilen de onun tercihi ise saygı duymuyorsan da susmayı gerektirir. 
Cumhur başını seçmiştir. Bu da Recep Tayyip Erdoğan dır. HAYIRLI OLSUN. 
Gerisi bizim iç meselemizdir zaten..”

Fırtına Öncesi Sessizlik

Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Çağatay Karaahmet, gazetemize verdiği röportajda Cumhurbaşkanlığı seçiminde Bilecik’te oyların kafa kafaya gittiğini ve kendilerinin görece başarılı olduklarını söylese de, gerek seçmenden gerekse parti içindeki muhalefetten tepkiler yükselmeye başladı. Alınan başarısız sonuçların sorumlusu olarak Karaahmet’i gören bazı eski parti yöneticilerinin delegeler arasında imza topladığı ve partiyi yakın zamanda olağanüstü kongreye götürmek istedikleri öğrenildi. Şu an için her iki taraf da sessizliğini koruyor ancak partiye yakın isimler bu bekleyişi fırtına öncesi sessizlik olarak niteliyorlar. Önümüzdeki günlerde konuya ilişkin somut gelişmelerin yaşanması ve gelişmelerin kamuoyuyla paylaşılması bekleniyor.

 

Editör: TE Bilişim