CHP Parti Meclis Üyesi Didem Gültekin, CHP Bilecik İl Başkanı Çağatay Karaahmet ve CHP İl Yöneticileri ile birlikte 24 KasımÖğretmenler Günü’nde atanamayan öğretmenleri ziyaret ettiler

Konu ile ilgili basın açıklaması yapan Karaahmet atanamayan öğretmenlerin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü buruk yaşadıklarını belirterek şunları kaydetti:

 “Yıllardan bu yana hayalini kurdukları göreve başlayacakları günü bekliyorlar. 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde içleri buruk. Türk eğitim Sen verilerine göre, Türkiye’de özellikle branş öğretmenleri konusunda ciddi sıkıntı bulunuyor. 2000’li yılların başında 60-70 bin olan ataması yapılmayan öğretmen sayısının 2013 yılı itibarıyla 350 bini bulduğu, son dönemlerde sınıf öğretmenlerinin, branş öğretmeni olarak görev yaptığı bu nedenle asıl görev yapması gereken branş öğretmenlerinin atanamadığı ifade edildi. Bugün itibariyle atanamayan öğretmen sayısı bir ülkenin nüfusundan fazla bakınız Bu sayı İzlanda’nın nüfusundan daha fazla. Dünyanın hangi ülkesinde böyle bir sorun var. 

Kadrolulara göre yaklaşık üçte biri maaş alan ücretli öğretmenlerin sayısı 70 binin üzerinde. Ücretli öğretmenlik sistemi de sorunu çözümden uzaklaştırıyor.  Türkiye genelinde 80 bine yakın ücretli öğretmen çalıştırılıyor. Kadrolu öğretmenler kadar çalışıyorlar ama maaşları onların üçte biri.  Öğretmenler geçim sıkıntısını çözmek için düşük ücretlerle ücretli öğretmenlik yapıyor. 500-600 en fazla 1000 TL ile ücretle sözleşmeli, ücretli çalışan öğretmenlerimiz var.  Atanamayan Öğretmenler Platformu’nun 1127 atanamayan öğretmenle yaptığı ankete göre her 3 ataması yapılmayan öğretmenden 1’i intihar etmeyi düşünüyor. 

2014 Mart ayında Sinop’taki evinde av tüfeğiyle intihar eden 35 yaşındaki işsiz kimya öğretmeni Gamze Filiz Arslan, Türkiye ’nin yıllardır çözemediği atanamayan öğretmenler sorununu bir kez daha ve çok acı bir biçimde gündeme taşıdı. Üstelik Gamze öğretmenin intiharı ilk de değil. Aydın’ın Kuyucak ilçesinde, beden eğitimi öğretmeni 33 yaşındaki Alim Koç, ataması yapılmadığı için bunalıma girmiş ve canına kıymıştı.

Öğretmenlik eğitimi alıp atanamadıkları için ya ailelerinin yanında işsiz olarak hayatlarına devam eden ya da inşaat işçiliğinden garsonluğa kadar çeşitli işler peşinde koşan atanamayan öğretmenler, yıllardır seslerini duyurmaya çalışıyor. Ataması yapılmayan öğretmen sayısı ise 300-350 bin. Her yıl yapılan atamalar öğretmen istihdamındaki sıkıntıları çözmeye yetmiyor. 30-35 bin öğretmen emekli maaşı düşük olduğu için emekli olmuyor. Şartlar düzenlenerek emekliliğin teşvik edilmesi gerekiyor.

Bu öğretmenlerin atanması için bütçe ayrılması gerek. Başbakan çıkıp ‘atamalar yapılsın’ dese anında yapılacak. Türkiye’de 126 bin öğretmen açığı varken 330 bin öğretmenin atanamaması içler acısıdır. Öğretmenlerin hakkını aradığı için dövüldüğü, yerde sürüklendiği bir ülkede demokrasiden söz etmek mümkün değildir. Öğretmenlerin dövüldüğü bir ülkede özgürlükten söz edilemez. Yarının güvencesi çocuklarımızı yetiştiren bir mesleğin kutsallığının hükümetimizce uygulanan politikalarla ayaklar altına alınmasına izin vermeyeceğiz. 

Erdoğan, geçtiğimiz yıl ATV Canlı Yayında atanamayan öğretmenlerle ilgili yaptığı açıklamada “Yani biz bütçeyi bir kenara koyup da kalkıp ya bütçe velev ki öyle olsun yani bütçe açık versin hiç önemli değil ama sen bu 126 bini hemen ata. Olmaz yani biz hem bütçemizi dikkatli bir şekilde değerlendireceğiz.

1 Ocak 2015’ten geçerli olmak üzere en düşük öğretmen maaşı 2.200 TL iken Kaçak saray için harcanan para, ayrılan devlet bütçesi ile 52 bin öğretmenin bir yıllık maaşı, 13 bin öğretmenin dört yıllık maaşı ödenebiliyor. Binlerce öğretmen açığı varken ve yine binlerce atama bekleyen öğretmenlerimiz varken “Bütçe yok” cümlesinin altına sığınan Milli Eğitim Bakanı ne iş yapar? Buna göz yuman, atanamayan öğretmenlerimizin sesine kulak tıkayan Başbakan ne iş yapar? Kaçak Saray için devlet bütçesinden ayrılan 1.370 milyar kimlerin onayı ile ayrıldı. Her platformda adaletten adil olmaktan haktan hukuktan söz eden iktidarın devlet bütçesinin kaçak bir saray için harcanmasına bu onayı verip atanamayan öğretmenleri görmezden gelmesi hangi hak, hangi adalet, hangi hukuk anlayışına sığar. Cumhurbaşkanı o sarayda rahat uyuyor mu? 

Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında böylesine vahim bir durum yaşanmayacağına, ülkemizde atanamayan öğretmen sorununun çözüleceğine söz veriyoruz. ”

 Atanamayan öğretmenlerin kimisinin farklı işlerde çalıştığına kimisinin ise atanamadığı için intihar ettiğine dikkat çeken CHP Parti Meclis Üyesi Didem Gültekin: “Büyük umutlarla üniversiteyi kazanan, okuyan ve mezun olan öğretmenlerimiz yine büyük umutlarla atama beklemektedir. Ancak ne yazık ki günümüz şartlarında hükümetimiz politikalarına göre bu pek de mümkün olmamaktadır.

 Buradan Hükümete Soruyoruz;

Atanamadıkları için süreç içinde 41 öğretmenin intihar ettiği gerçeğini nasıl kapatacaklar? Öğretmenlerimizin kıymetini bilmek ve hakkını teslim etmek gerektiğinden dem vuran iktidar, öğretmenlerimize hakkını aradığı için biber gazı ve polis copunu mu layık görüyor. Teslim edilmesi gereken hakları bunlar mıdır?

Bizler geleceğimizin meçhule doğru ilerleyişini elimiz kolumuz bağlı olarak izlemeyeceğimizi, bu sürece müdahil olarak ilk kıvılcımı yerelde ateşleyeceğimizi ve bu hükümete ‘ARTIK DUR!’ diyeceğimizi buradan bir kez daha haykırıyoruz. Gelinen noktada, iktidarın demokrasi anlayışını öğretmenlerimizi biber gazı ve polis coplarıyla karşılamasından da görmekteyiz ve bu iktidarı, bu yanlış politikalarından dolayı uyarıyor ve bir an evvel bu tutumundan vazgeçmesi gerektiğini bir kez daha dile getiriyoruz.” dedi.

 

Editör: TE Bilişim