CHP Bilecik örgütü ve Bilecik Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı münasebetiyle Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk anıtına çelenk koydular. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları adına bir dakikalık saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından, CHP İl Başkanı Av. Çağatay Karaahmet bir konuşma yaptı. Karaahmet konuşmasında, bir milli bayramın daha iktidarının genelgesiyle daraltılmış bir şekilde, sadece ilgili bakanlığın çelenk sunmasıyla kutlandığını söyleyerek uygulamaya tepki gösterdi. CHP İl Başkanı, konuşmasına şöyle devam etti:

“Bugün işin en acı yanı da, ilin bürokratları, belediyesi, belediye başkanı, valisi veya ilgili görevlileri iki kelime konuşma yapamadan, bir oldubittiyle 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutladı. Değerli arkadaşlarım, biz elbette bu işe kötü niyetle yaklaşmıyoruz. Elbette objektif bakmaya çalışıyoruz. İçimiz buran, bizleri üzüntüye sevk eden bir kaza yaşandı bu ülkede. 3 gün de yas ilan edildi. Ama sanki bu elim kaza, bu felaket, ilgili hükümete bir fırsat doğurdu. Kaldırmaya çalıştığı milli bayramı, ilan edilen ulusal yastan sonra da olsa, ‘sürdürüyorum yasımı’ diye törenleri bir anda iptal etti. Arkadaşlar bunun altında kötü niyet arıyorum. Bunun altında, unutturulmaya çalışılan Cumhuriyet değerleri olduğunu açık gözle görüyorum. Bakınız, biz Cumhuriyet Halk Partililer çıkan genelgeden sonra ısrarla her milli bayramını geliyor burada kutluyoruz. Bir avuç kişiyle geliyoruz, yüzlerce kişiyle geliyoruz ama burada kutluyoruz. Ve buradan şunu diyorum, Cumhuriyet Halk Partisi’nde bir kişi bile kalsa, gelecek bu milli bayramını kutlayacak. 19 Mayıs’ın idrakine varacak. Bağımsızlığı kurtarmak üzere, 7 düvele karşı başlatılan mücadelenin, yakılan ateşin ilk günü olduğunu hatırlayacak. Ne yaparsanız yapın, Cumhuriyet Halk Partililer bunu kutlayacak.”


“Cumhuriyet Değerleriyle seçmene yaklaşan MHP nerede?”

Diğer siyasi partilerin, özellikle de MHP’nin çelenk koymamasını eleştiren Karaahmet şöyle konuştu:

“Bakınız bir yerel seçim atlattık. Bugün burada kim var siyasi partilerden? Bir Atatürkçü Düşünce Derneği var, bir de Cumhuriyet Halk Partisi var. Zaten mevcut iktidar partisinden böyle bir şey bekleyemezsiniz. Zaten onlar Cumhuriyet’le kavgalı. Peki, Cumhuriyet değerlerine sahip çıkarak seçmene yaklaşan diğer siyasi partinin üyeleri neredeler? 23 Nisan’da varlar mıydı? 19 Mayıs’ta yine yoklar. Ne yapıyorlar? Cumhuriyete sahip çıkıyorlar değil mi? Billboardlara Atatürk ilanı vererek Cumhuriyet’e sahip çıkıyorlar. O zaman ne dedik, “ha Ali Veli, ha Veli Ali”. Hiçbir farklarının olmadığı belliydi. 23 Nisan’da da burada Cumhuriyet Halk Partililer vardı, 19 Mayıs’ta da burada Cumhuriyet Halk Partililer var. Önümüzdeki 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda da burada Cumhuriyet Halk Partililer olacak. 1 kişi de olsa olacak, yüzlerce kişi de olsa olacak.”

“Hükümeti 15 gün önce uyarmıştık”

“Değerli arkadaşlarım, bakın ülkemiz çok ciddi bir badire atlattı. Bu coğrafyanın insanı üzüntüye boğuldu. Basın açıklamamda dedim ‘öfkeliyiz’. Gerçekten öfkeliyiz. Bu kadar yüzsüzleşmedi bir ülkenin iktidarı ve başbakanı. Elim kazadan 15 gün önce, diyor ki Cumhuriyet Halk Partisinin milletvekili; “Soru önergesi veriyorum buraya el at.” AKP’lilerin oylarıyla, bu soru önergesinde oluşturulması istenilen araştırma komisyonu reddediliyor. Bakın yüzsüzlüğün boyutuna. Yüzlerce can gitmiş, yüzlerce emekçi şehit olmuş, sonra çıkıp diyorlar ki; “CHP zaten meclisi kilitlemek için önerge veriyor.” Daha da elimi, daha da vahimi; hükümetin başı çıkıyor diyor ki; “Bu işin fıtratında var.” Daha önce olan bir kazada karbonmonoksit zehirlenmesiyle ölenlere “Mutlu öldüler” demişlerdi. Utanmasa onu da diyecek. Arkadaşlar ihmal kimin? Denetleme görevi kimin? Ama o ocaktan hükümete direkt kömür satışı yapılıyor. Patron cebini parayla dolduruyor. Siyaseten AKP’yi destekliyor, orada emekçi can veriyor. O alınan kömür de vatandaşa dağıtılıyor. Doğalgaz olan ilde – ilçede vatandaşa kömür dağıtılıyor. Türkiye bu halde. Türkiye içler acısı bir halde. İşte burada biz Cumhuriyet Halk Partililere düşen görev, yılmadan mücadele etmek. Yılmadan, bıkmadan, usanmadan, bir kişi de olsa mücadele etmek. Ama kendini hançerleyerek değil. Kendi içerisinde problemleri çözüp, bu mücadeleyi sürdürmek. Ne için? Bu memleketin kurucusu ve kurtarıcısı eğer bu partiyse, bu partiye şu anda her zamankinden daha fazla iş düşüyor. İşte o bilinçle, o ahlakla, o görgüyle, o feyizle biz bugün mücadelemizi sürdürmek zorundayız. Kesinlikle yılgınlığa varmadan. Kesinlikle üşenmeden, kesinlikle sıkılmadan, kesinlikle korkmadan, gerçekleri dile getirmek zorundayız.”


“Yürüyüş yapmak benim anayasal hakkım”

Geçen haftalarda Bilecik’te berkin Elvan için yürüyüş yapıp slogan atan üniversite öğrencisi gençler hakkında açılan davaya değinen Karaahmet şöyle konuştu:

“Bakın Bilecik’te bir soruşturma başlatıldı. Berkin Elvan yürüyüşünde slogan atan çocuklar, kamerayla tespit edilip, savcılığın emriyle karakolda ifadeleri alınıyor. Niye? AKP Polisi demiş, Hükümeti eleştiren slogan atmış. Hakaret etmiş. Soruşturma ne? Benim anayasal hakkım yürüyüş yapmak. Vatandaşım ben. Peki, bu sistemin savcısına da sormak lazım; bu ülke buraya gelene kadar, Cumhuriyet yasalarına karşı, bu adamlar baş kaldırıp da abla evlerinde, ağabey evlerinde, orada burada toplanıp, herhangi bir şekilde kurgularla görüşmeler yaparken sizler neredeydiniz? Biliyordunuz. İşte bunun en tehlikelisi yargının maalesef bağımsızlığını yitirmesi, ve diktatörün önünü açma tehlikesi. Yasama, yürütme ve yargı. Kime güveneceğiz? Nereye güveneceğiz? Verdiğim sadece bir iki örnek. Arkadaşlar, işte bu yüzden Cumhuriyet Halk Partisi’ne ihtiyaç var. Bu yüzden bugün buradayız. Bu yüzden tepkimizi dile getireceğiz. Bu yüzden öfkeliyiz, bu yüzden giden canlara yanıyoruz. Hepsine Allah’tan rahmet diliyorum ve bu halkın artık tahammülünün kalmadığını da açık olarak sizlere zikrediyorum.


Karaahmet konuşmasına; “Bizler biriz, bizler diriyiz. Bir kişi kalsak bile mücadeleye devam edeceğiz. Bu memleketin, bu coğrafyanın, bu insanların bizlere ihtiyacı var. Bizler milli bayramları da, orada yanan yürekleri de saracağız. Bizler halkın her kesimine tekrardan ineceğiz. Bizler göstermelik değil, bu milletin bu coğrafyanın sahibi olarak görev başındayız. İyi ki varsınız, iyi ki Cumhuriyet Halk Partisi var. Yaşasın 19 Mayıs’lar, yaşasın Mustafa Kemal Atatürk, yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi.”  sözleriyle son verdi.

Editör: TE Bilişim