CHP 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla Cumhuriyet meydanında Atatürk anıtına çelenk koydu. Parti binasında toplanan yaklaşık 300 kişilik partili Tevfikbey Caddesi'nden Cumhuriyet alanına geldi. Burada İl Başkanı Av. Çağatay Karaahmet, partisi adına Atatürk anıtına çelenk koydu.

            Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından konuşma yapan CHP İl Başkanı Av. Çağatay Karaahmet, Cumhuriyet ile kan davalı iktidar ile karşı karşıya olduklarını kendilerine bırakılan en kutsal emanetin Cumhuriyet olduğunu ve onu sonuna kadar savunacaklarını söyledi.


            Karaahmet, Cumhuriyet alanında yaptığı konuşmada, “Cumhuriyet bizlere bırakılan en kutsal emanettir. Zira gelinen noktada kutsallığı tescil edilmiş bir emanettir. Dolayısıyla bıkmadan, yılmadan, usanmadan bekçiliğini yapmaya, her türlü engellemeye karşı Cumhuriyeti korumaya ve kollamaya devam ediyoruz. Zira arkadaşlarım bu edinimler, bu kazanımlar kısaca Cumhuriyet kolay elde edilmedi. Bakınız zorluklar içerisinde, yokluklar içerisinde çok ciddi mücadeleler verildi. Canları ve kanları pahasına ölümü göze alarak atalarımız büyük önderimiz kurtuluşun kuruluşun mimarı partinin ilk genel başkanı Atatürk'ün yolunda Cumhuriyeti elde etti. Bakın bu Cumhuriyet bu coğrafyada yaşayan Türk halkına, bu coğraf-yanın insanlarına hediye edildi. Elbette Cumhuriyetin kurulmasında bu coğrafyanın insanları yılmadan usanmadan mücadele verdi.



Dolayısıyla bizler tarihten feyz alarak çıktığımız bu yolda başarılı olmaya mecburuz. Bakınız tarihin her safha-sında olduğu gibi gerek milli mücadele döneminde bir göz attığımız zaman gerekse de şimdi fotoğrafı çekilmiş gibi bir tablo var. Emperyalizm mücadelesi veren bu halk bu mücadeleye başladığında aynı şimdiki gibi ciddi anlamda önü kesilmiş yokluk içinde değilmiydi. Ciddi anlamda baskıcı faşizan bir rejim yokmuydu. Bakınız aynı o zamanda dışarıdan destekli dışarıdan bizi sömürmeye çalışan emperyalist güçlerle bunların işbirlikçileri yok muydu. O zaman da kurtuluş mücadelesine çıkanların önüne engeller konulmadımı.



Ama bu mücadele kurtarıldı ve başarıldı. Şimdiye baktığımızda ise bakın 10 yıl Cumhuriyetle kan davası olan bir siyasi iktidarla karşı karşıyayız. Kolay elde edilmeyen Cumhuriyet elbette onlara teslim edilmeyecek. Bugün Cumhuriyeti teslim almak için bakınız Cumhuriyet kadın erkek eşitliğidir, Cumhuriyet gelecektir, Cumhuriyet kula kul olmaktan çıkmaktır. Cumhuriyet birey olmaktır. Ve bu haklarımızı bu egemenliğimizi elimizden almak için 10 yıldır Cumhuriyetle kan davalı bir iktidar Türkiye'de hüküm sürüyor. Oysa Cumhuriyetin ve demokrasinin nimetlerinden faydalandı. Özgür bireyin kullandığı özgür oyla iktidara geldi. Ancak benim arkamda oy çokluğu var diyerek faşizmi oluşturdu, diktatörlüğü oluşturdular. Halka rağmen iktidar olunmaz. Gelinen bu noktada bu iktidar halka rağmen olduğu yerde duruyor.


            10 yıl boyunca elinden geleni yaptı. Cumhuriyetin bütün kurumlarıyla soğuk suya atılan ama alttan ısıtılan kurbağa misali refleks göstermemizi engelleyerek yavaş yavaş amaca ulaşmak için her türlü araç mübahtır diyerek, bu halkı uyutarak, halka afyon vererek bütün kazanımları, bakın bir geriye gidelim üniversitelerden başladı, üniversite hocalarından baş-ladı, muhalif olan medyadan başladı, gazetecilerden başladı, sivil toplum örgütlerinden başladı, sendika başkanlarından başladı, bir örümceğin ağını örmesi gibi bütün konuşanların sesi kısıldı. Medya yandaş medyaya çevrildi, hangi kaynakla devletin kaynaklarıyla. Konuşan, mücadele eden, doğruyu söyleyen, dik duran herkes düzmece raporlarla, düzmece delillerle, ne olduğu belli olmayan soruşturmalarla haklarında kamu davaları açılarak mahkemelere sevkedilerek zindanlara atıldı. En son gelinen noktada Kemal'in ordusuyla, Cumhuriyet'in ordusuyla oynamaya başladılar.


            Aynı tertip aynı düzen aynı şekilde açılan kamu davaları, ama ne oldu ordu içerde. Bakın kurumlar teker teker, üniversiteler, sivil toplum örgütleri, sendikalar, hatta siyasi partilerin bir kısmı, en sonunda Cumhuriyetin ordusu, demokrasinin gereği olan üç erk yasama, yürütme en sonunda yargı bunların hepsi teker teker elden gitti. Gelinen noktada rejimle hesaplaşma, rejimi altetme dolayısıyla bugün bayramını kutladığımız bizim en kutsal dediğimiz emanetle hesaplaşmakta. Değerli arkadaşlarım, Cumhuriyet Halk Partililer buna izin verecek misiniz' dedi.

Editör: TE Bilişim