Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Av. Çağatay Karaahmet, Belediye Başkan adayı tanıtım toplantısında hükümete ağır eleştirilerde bulunarak, ‘bizi kandırdılar, bu halkı, bu coğrafyayı Allah ile aldattılar. Din ile imanla bu insanların en temiz duygularını sömürdüler bunu da çok güzel ortaya koydular’ dedi.

CHP Belediye Başkan adayı Sungur Turan’ın projelerinden bir kısmını anlattığı toplantıda konuşan Çağatay Karaahmet, yerel seçim sürecine değinerek AK Parti ve MHP’ye göndermelerde bulundu.

Bilecik halkının destekleri ile 1 Nisan sabahı Belediye Başkan adayı Sungur Turan’ı Belediye Başkan koltuğuna oturtacağını, CHP’yi de Bilecik’te iktidar yapacağını söyleyen Karaahmet, 1 Nisan yada 2 Nisan sabahı tüm CHP’liler ile birlikte Belediye’nin anahtarını Genel Başkanları Kemal Kılıçdaroğlu’na götüreceklerini söyledi.

Karaahmet, 2009 yılında yapılan seçim sonuçlarını örnek göstererek CHP’nin diğer partilere göre Bilecik Belediye Başkanlığı’na en yakın parti olduğunu ve önlerinde sadece bir adım kaldığını vurguladığı konuşmasında, Bilecik’te geçmişte CHP’li Belediyelerin yaptıkları ile bugünkü AK Partili Belediye’nin yaptıklarını kıyaslayarak çarpıcı açıklamalar yaptı.


Kentsel dönüşüm projesi kapsamına alınan Cumhuriyet ve İstiklal Mahallesinde oturan vatandaşlara da seslenen Çağatay Karaahmet, “Bilecik’te kentsel dönüşüm adı altında yapılan gelişmelerde hiç sıkıntı yok, hiçbir sorun yok yeter ki bu mahalleler bize güvensin. Halktan yana, halkla beraber, halk için siyaset ortaya koyacağız. Buradan şunun teminatını veriyorum, kentsel dönüşüm olayında ilgili mahallelerdeki yurttaşlarımızın bir tanesinin burnu kanamayacak, bir tanesinin tırnağına, tüyüne, kılına zarar gelmeyecek. Başkan adayım açıkladı gelir gelmez seçimi alır almaz bu tedbirler kalkacak. Anayasa ile korunan bu mülkiyet hakkı herkesin kendisine tebliğ edilecek, tapulardaki tedbirler kalkacak” dedi.

Çağatay Karaahmet’in aday tanıtım toplantısında yaptığı konuşma şöyle:

“Bilindiği gibi 2014 yerel seçimlerine 3 aydan kısa bir süre kaldı. Bu süre içinde CHP 10-15 gün önce Bilecik bölgesindeki adaylarını parti meclisi toplantısı ile belirledi. Seçim süreçleri, kongre süreçleri, aday belirleme süreçleri siyasi partiler içinde sadece CHP için değil, diğer partiler içinde sancılı süreçlerdir. Bizler CHP’nin üyeleri veya bu toplumda görev veren diğer siyasi partilerin üyeleri bu dönemlerde elbette aday adayı olmak ve dahasında aday olmak için çalışırlar ve bu çalışmalarının verimini almak isterler. Birbirinden değerli, birbirinden daha fazla bu memlekete hizmet edecek nitelikte aday adaylarım vardı benim. Sonuç itibariyle bir yöntemle genel merkez CHP’nin adaylarını belirledi. Tüzük varken, genel merkez varken bunun ötesinde bir şey olmaz, bunun ötesinde kimsenin söz söyleme haddi yoktur. CHP aday belirleme süreci tüzüğüne uygun olarak halka sorarak yaptı. Anketle bir referandum yaptı ve bu referandum neticesinde genel merkezde 5 kişiden oluşturulan kurul anketlerin neticesine bakarak CHP’nin adayını halkın sesini dinleyerek tespit etti. Bu noktada partililerime, parti üyelerime şunu demek düşüyor. Arkadaşlar biz CHP olarak Bilecik’te Belediyelerin tek alternatifiyiz, iktidarın tek alternatifiyiz demek düşüyor. Çok adaylı seçime gidilen partide umut vardır, aday adayının çok fazla olduğu partide gelecek vardır, bu parti iktidar vaadediyordur. Bununla övünün arkadaşlar. Gün içeride mücadele etme günü değil, gün Türkiye’de gelinen noktada Bilecik’in, Bozüyük’ün, beldelerin derdi değildir. Türkiye elden gitmektedir. Aday belirleme süreci artık bitti hepimize düşen görev tek sorumluluk CHP’yi Bilecik’te iktidar yapmaktır. Benim partililerim bu olgunlukta ve bilinçte olan insanlardır. Gelinen noktada artık söz söyleme vakti değil eyleme geçme vaktidir. CHP’de artık sokaklara inme vaktidir. Bunu hep beraber aynı duygularla iktidar hırsıyla, iktidarı alma düşüncesiyle gerçekleştireceğiz. Bizim kaybedecek vaktimiz yok. CHP’nin Bilecik il örgütü olarak kaybedeceğimiz bir süre yok. Cumhuriyete karşı uzanan bu eller, nereden geldiği belli olmayan tek doğru ki Amerikan emparyalist güçlerinin ortaya çıkardığı bir siyasi oluşum bugün Türkiye’nin bütün değerlerini yok etmektedir. Yıkılmayan tek kale CHP’dir. İktidara geldikten buyana yaklaşık 11 yıldır yerel yönetimleri aldıktan sonra gelinen noktada bir dönüştürme politikası, bir değerleri yıkma politikası, bir Cumhutiyetle hesaplaşma politikası içinde bu iktidar. Siz CHP’liler bu oyuna karşı dik duran tek siyasi oluşumsunuz. Bu noktada bu siyasi oluşum Türkiye’de Cumhuriyeti kuran, emperyalist güçlere karşı mücadele eden bir siyasi oluşumdur.  Bu siyasi oluşumun üyelerini yıldıracaklarını mı zannediyorlar hayır. Bizlere düşen bu noktada tıpkı 1920’lerde olduğu gibi tavrımızı yeniden ortaya koymalıyız, başka bir Türkiyemiz yoktur.



Ciddi anlamda kurgulanarak gelen bu iktidar 11 yılda planlı bir şekilde ilerleyerek bir adım sonrasını hesap ederek oluşmuş ve bu planı belki 20-30 yıl önce koymuş bir düşüncenin yapısını ortaya koymuştur. Bir olay oluyor 3 gün geçmeden 2nci bir olay patlıyor ilkini unutturmak için ayrı bir yöne dümen çevriliyor. Bu gelişme tıpkı Amerikan ajanlarının düzenlediği komplolar gibi, tıpkı CIA filmleri gibi. Adım adım ilerledi her şey bizler bu şekilde bunun aydınlığında olan insanlar her noktada genel merkezimizle birlikte bu topluma bakın bu topraklarla, bu Cumhuriyetle oynuyorlar, yoktan varedilen bu topraklar parçalanıyor, ekonomi batırılmak isteniyor, Misak-ı Milli sınırları parçalanıyor dedik uyardık, anlattık ve bakın yok oldu denilen bir milletten kuruldu bu Cumhuriyet. Hiçbir endişem yok ki 1923 ruhuyla tekrardan 2014’te biz CHP’liler bu gidişata dur diyeceğiz. Sıkmadık el, çalmadık kapı bırakmayacağız artık dönüm noktasıdır, son virajdır arkadaşlar. Bu iktidarın artık sonu geldi. Toplumun tüm kurumlarıyla, toplumun bütün oluşturulmuş yapısıyla dönüştürülme projesinin sonu geldi artık AKP bitti. 3 şeyle geldik dediler. Yolsuzluğu, yoksulluğu, yasakları kaldıracağız dediler. Bir referandum oyunu oynandı bu ülkede. Buradaki hedef neydi yasaları kaldırmak, yasalardaki boşlukları doldurup belki bunca yıldır yapılmayan belli bir kesiminde nefret ettiği 12 Eylül paşalarını yargılamak yargıladılar mı peki hayır. Referandumda çıktık bağırdık yanlış yapılıyor dedik ama bu halk teveccühünü gösterdi. Yasakladılar her şeyi yasakladılar, doğuracağın çocuk sayından en mahremiyetine kadar, içkiye kadar, diktörü eleştirmekten parkta oturmaya, kürtajdan yolda yürümeye kadar, iktidarı protesto etmekten öldürülen gençlerin hesabını sormaya kadar her şeyi yasakladılar. Peki biz 20’li yaşlarda cinayete kurban giden bu gençlerin hesabını sormayacakmıyız. Bugün bu gençlerin hesabını biz soracağız ve bu halk bu yetkiyi bize verecek. 2012’nin aralığında zaten başladı bu iş ODTÜ’yü kimse tutamadı, Başbakanı ODTÜ’den kovdular, akabinde işte 2013’ün Haziran’ında ki gezi olayları, eylemleri, milyonlar ayağa kalktı. Bunların hesabı sorulacak. Bu yasağı koyan diktatörün sonu geldi. Yolsuzluk dediler, yılbaşında asgari ücrete dalga geçer gibi zam geldi. Kendisinin, yandaşlarının yırtık ayakkabı ile siyaset giren Kasımpaşa çocuğunun evlatlarının gemicikleri var. Bakanlarının çocuklarının para sayma makinaları var, evlerinde kasalar var nerede yolsuzlukla mücadele. Halk fakirleşirken yandaşlar zenginleşti. Yandaşlar nasıl zenginleşti yolsuzlukla. Gelinen noktada ayakkabı kutularından çıkan dolarlar hava uçuyor. Ulaştırma Bakanlığı’nın yolsuzlukları ortaya çıktı 5 ilde operasyon yapıldı. Bizi kandırdılar, bu halkı, bu coğrafyayı Allah ile aldattılar. Din ile imanla bu insanların en temiz duygularını sömürdüler bunu da çok güzel ortaya koydular. Devletin bütün kurumlarını, yasamayı, yürütmeyi, yargıyı biranda tek başına bir kişide topladılar ve o kişiyi diktatör yaptılar. Başbakan’ın Danışmanı açık açık orduya kumpas kurdular diye zikrediyor.



Kurgulanan oyunlardan biri Türkiye’nin en kutsal ve güvenilir kurumu yapılan anketlerde Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve orduydu. Ahmet Necdet Sezer’in görevi sona erdi sonra diğer güvenilir olan orduya da tezgah kuruldu. Kendi bakanlarının çocukları yolsuzluğa bulaştıktan sonra direk yargıya müdahale olarak bu bakan çocuklarının aklanmaları ya da yargının işleyişi anlamında bir şekilde rövanş yapar gibi orduya kumpas kuruldu diyerek yeniden yargılanmalarının ya da içeriye haksız şekilde atılan yurtseverlerin dışarıya çıkarılması pahasına tekrardan yargıya el atıyorlar. Bu ülkenin meclis başkanı diyorki anayasının 138. Maddesi bitmiştir. Bu madde nedir hakimler görevlerinde bağımsızdırlar, anayasa, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanatlerine göre hüküm verirler. Hakim ve Savcı bağımsızlığından söz ediliyor. Yürütme, yasama organısın erkler ayrılığı kuralına göre senin kesinlikle yargıya müdahale etmemen gerekiyor. İşte Türkiye’nin geldiği nokta bu. Kendisi babadan oğla mirastır bu hırsızlık, yolsuzluk diyor, baş yönetici ne yaparsa diğerleride aynı şeyi yapar o zaman buyurun bakın aynaya. Siz baş yöneticisiniz. Sizin 4 tane bakanınız istifa ediyor, bir bakanınız istifa ederken ben talimatı yukarıdan başbakandan aldım ben istifa ettim sende istifa et diyor. Türkiye’de üzerinde oynanan oyunlar, değiştirilmeye çalışılan yapı, dönüştürülmeye çalışılan sosyal hayat hepsi bir oyunun parçası. Bu oyunun noktalanacağı yer 2014 Mart yerel seçimleridir. CHP Bilecik il örgütü adaylarını hazırladı. CHP seçime gireceği 11 bölgede ciddi anlamda iddialı. Bu süreç içerisinde siyasi partilerin ve adayları da var. Bilecik’te Cumhuriyet karşıtlarına karşı, toplumu öyle bir hale getirdiler ki onlar ve bizler olarak, buradan tüm Bilecikli vatandaşlarıma sesleniyorum. Bizi kutuplaştıran, benden ve sendensin mantığını bu ülkeye yerleştiren bu iktidar. Ve bu iktidarın tek alternatifi Bilecik’te CHP’dir. Bunu geçtiğimiz dönemlerdeki seçim sonuçları net olarak gösteriyor. Biz adayımızla bu seçimlerde başarılı olacağız. 2009 yerel seçimleri sonuçlarında CHP 8.756 oy almış. AK Parti 8.867 oy almış, MHP 2.936 oy almış. MHP ile aramızdaki fark 5.820 oy. AKP ile aramızdaki fark 11 oy. AKP ile MHP arasındaki fark 5.931 oy. Bilecik’te şuanda 33 bin küsur seçmen var. %15’i sandığa gitmedi dolayısıyla 28 bin seçmen var. CHP’nin tabanı CHP’ye oy veren eğer barajı 11-12 bin olarak sayarsanız CHP’ye oy veren 8.756 kişi CHP’nin tabanı CHP’den vazgeçecekmi hayır. 2.950 oyu 11 bin 12 bine taşımak mı kolay, yoksa 8.756 oyumu 11 bine 12 bine taşımak kolay. Gerçekçi olalım Bilecik’te Belediye’yi almaya 1 adım yakınız arkadaşlar bu kadar net. Bir ilçe büyüklüğü kadar MHP’nin oy alması lazım. 3.000 oydan 11 bin oya yükseleceksiniz. Bir ilçede herkes sandığa gidecek ve tek bir partiye oy verecek bu mümkün mü biz sadece bir adım kadar yakınız. Adımımızı atacağız omuz omuza el ele güçbirliği içerisine girerek biz Bilecik’te Belediye’yi alacağız. Gerçekten Cumhuriyet değerlerine inanmış, gerçekten gidişattan endişelenen doğru yolcu, anavatanlı merkez sağda bulunan arkadaşlarım  tek alternatif metametiksel sonucuyla da CHP’dir. Biz CHP çatısı altında birleşeceğiz bu çatının da devamını sandıkta getireceğiz bütün Bilecik halkı onların değimiyle onlar ve bizler diye ayırdıkları ve onlar ekibini oluşturan Bilecik halkı bu netice ile sandıkta CHP’yi 1. Parti olarak çıkaracaktır bundan hiç endişem yok arkadaşlar.


CHP Bilecik’te yerel yönetimlerde iktidar olduğu dönemlerde memlekette şeffaf, siyaseti ve ciddi anlamda Bilecik’in 50 yıl sonrasını kurgulayan bu süreçte hala mevcut Belediye’nin beslendikleri bütün oluşumları yapmış Belediyeleri gerçekleştirmiştir. Şeffaflık, yolsuzluk diyoruz ya, 1968 yılı “hesabımı veriyorum” diyor CHP’li Belediye Başkanı. Bu adamlar bizim geçmişimizle uğraşıyorlarya, 2 ayyaş diyorlar ya 2 ayyaşın çocuklarının gemicikleri olmadı, 2 ayyaşın çocuklarına hiçbir ayrıcalık tanınmadı. CHP’nin geçmişine saldırıyorlar ya, gayet şeffaf, gayet net CHP’li Belediye Başkanı her şeyi rapor haline getirmiş ve halka sunmuş ‘HESABIMI VERİYORUM’ Av. Necati Önen Allah nur içinde yatırsın. Benden önce hiçbirşey yoktu zihniyeti varya şuanki mevcut Belediye’de her şeyi ben yapayım, bir bakalım ne yapmış onlar ne yapmış biz ne yapmışız. Türkiye genelinde bizim yaptıklarımızı sata sata bitiremediler, sattıkları paraları da ayakkabı kutularının içerisine koydular. İlimizde bugüne kadar Belediye hizmetleri olarak yol yapmışlar, geçmişte de yapılmıştır, tretuvar yapmıştır, geçmişte de yapılmıştır, su şebekesi döşemiştir, geçmiştede döşenmiştir, kaldırım yapmıştır geçmişte de yapılmıştır, asfalt dökmüştür geçmişte de dökülmüştür, CHP’li belediyelerde, kültürel faaliyetlerde bulunulmuştur geçmişte yapılmıştır, kent ormanı içerisinde de alanlar yapılmıştır geçmiştede yapılmıştır o ormanı biz yaptık, çevrede su araştırmaları yapılmıştır geçmiştede yapılmıştır, umumi tuvaletleri onardı bunları geçmişte biz yaptık adam bir tanesini yenilemedi onarıyor, mezarlık bakım ve çalışmaları yapılmış geçmiştede yapılmıştır, ücretsiz cenaze hizmetleri vermiştir geçmiştede yapılmıştır. Bu Belediye 50 yıl-60 yıl sonrası için Bilecik’te ne yapmış hangi yatırımı gerçekleştirmiş. Bugün binlerce çalışan ve yüzlerce sanayici varsa geçmişte yapılan CHP’li belediyeler zamanında yapılan OSB’ler sayesindedir. Bu OSB’lerden bugün halk hala faydalanmaktadır. Bugün hala kullandığımız Otogar CHP’li Belediyelerin sayesindedir. Bugün çırak, kalfa ve ustayla hizmet veren küçük sanayi sitesi varsa CHP’li belediyelerin sayesindedir. Kent Ormanı diye bir yer ve kullanılan alanlar varsa CHP’li belediyeler sayesindedir. Satılan eski Belediye Başkanlık Belediyesinden elde edilen gelir CHP’li Belediyeler sayesindedir. Bugün ilin ekonomisine katkı sunan bir Jandarma Tugayı varsa dün temellerini atan ve oluşum için koşuşturan CHP’li Belediyeler sayesindedir. Bugün kendisi yapmadığı halde ben yaptım diye övünen sayın başkanın övündüğü yerde iş merkezleri varsa CHP’li belediyeler sayesindedir. Kültür Merkezi varsa CHP’li belediyeler sayesindedir. Satılan ve paraları kullanılan nekadar yer varsa, bu Belediye’nin sattığı ve parasını şuanda kullandığı neresi varsa, Belediye fırınının bulunduğu dükkanlar ve üst katı, Tepebaşı’ndaki dükkanlar, Atatürk bulvarındaki dükkanlar hepsi CHP’li Belediyeler zamanında yapılmıştır. Bu yapılan yatırımlar yıllarca gelir elde edilecek yatırımlardır. Hala CHP’li belediyelerin yaptığı yatırımları satarak bu Belediye son 11 yılda gelir elde etmektedir. Hatta nasıl satıyor haraç mezat satıyor. Toplu taşımacılık hizmetlerinin başlangıcı CHP’li Belediyeler sayesindedir. İsteyene ve isterse Selim Yağcı’ya bu konu ile ilgili tüm belgeleri vermek benim ve tüm CHP’lilerin görevidir. Tüm belgeler var bunu kamuoyuna da Selim Yağcı’ya da, Hüseyin Şensoy’a da, Saadet Partisi’nden olanlara da herkese verebilirim. Geçireceğimiz seçim kampanyası içerisinde çok titiz, çok kibar, hiç kimseye çamur atmadan, bir kampanya yürüteceğiz. Biz bu memlekete bir çivi çakanın önünde önümüzü ilikleriz. Kampanyamızın temel direği “biz onlardan daha iyisini daha önce yaptık, şimdi de onlardan daha iyisini” yapacağız’ olacak. CHP’li belediyeler bir kuruş para almadan ama yıllara sari olarak gelirlerini yaptığı yatırımlardan artırarak sağlayan Belediyeler. Selim Yağcı Belediyesi veya AKP Belediyesi Bilecik için bir şeyler yapmadı mı? Kültür ve Kongre merkezi yapıldı neyle yapıldı? Devlet bütçesi ile yapıldı. Aldı parayı yaptı. Kapalı spor salonu yapılmakta devlet bütçesi ile, el sanatları merkezi, buz paten sahası yapıldı devlet bütçesi ile. Bunları ilimize kazandırdığı için teşekkür ediyoruz. Ama getirdi aktardı yukarıdan aldı parayı en son kaldırımları görüyorsunuz, üst makamlarda görevli özürlü bir arkadaşımızın Bilecik’e aktardığı bütçe ile kaldırım yaptı.



Peki Belediye’nin bütçesi ne oluyor. 10 yılda ciddi rakamlar bunlar sen bu ciddi paralarla 10 yılda ne yaptın, dışarıdan gelen parayla yaptın ama kendi bütçendeki para nerede. Kaldı ki ilk başta dediği sen Bilecik’e damgasını vuracaktın. Az önce madde madde saydığım ve saymayı unuttuğum CHP’li Belediyelerin yaptığı gibi Bilecik’in önünü açacak hala beslendiğiniz yatırımları yapabildin mi, Bilecik’in önümüzdeki 50 yılına yön verecek yatırımları yaptın mı? Bakınız CHP’li Belediyeler yapmış, bunları yapın. Yapılanları sattın, yukarıdan para geldi aldın yatırım yaptın ama hala bu kadar gelen bütçenin hesabını veremiyorsun kalıcı bir şeyin yok. CHP’li Belediyeler işte bunlarla anılıyor, yaptıklarıyla anılıyor. Hiçbir zaman CHP Belediyesi’nin adı mezarlık onarımı üzerinden kullanılmadı, hiçbir zaman CHP Belediyesi’nin adı havuz paraları ve bilet üzerinden anılmadı, hiçbir zaman CHP Belediyesi’nin adı çöplüğe boşaltılan kimyasallar üzerinden kullanılmadı, hiçbir zaman CHP’li Belediyesi’nin adı hafriyat işleri ve alanı üzerinden kullanılmadı ne demek istediğimi çok iyi anlıyorsunuz. Hiçbir zaman CHP’li Belediye devletin yaptıklarına sahip çıkarak bunu ben yaptım demedi arkadaşlar. Bilecik için izah edilecek çok nokta var bunlar sadece bildiklerimizin bir kısmı. Bunları da Bilecik seçmeni ve Bilecik’te yaşayanlar çok iyi biliyor. Seçime yakın zamanda kaldırım söküp UDEP’ten gelen parayla kaldırım yapmakla bu iş olmuyor. Kaldı ki o yapılan kaldırımlar çok daha ucuza mal edilebilecek, çok daha güzel yapılabilecek çok daha pratik yöntemi olan kaldırımlar. Parke taş üzerine asfalt dökmekle bu iş olmuyor kimin parasını harcıyorsun, nasıl harcıyorsun. Bunlar sadece seçime yönelik olarak yapılan yatırımlardır. Benim halkımın gözünü boyamak için, Bilecik halkının seçimlerde kendisine teveccüh göstermesi için son 1-2 ayda yaptığı yatırımlar bunlar. Ben Bilecik’teki tüm adaylarıma güveniyorum. Bilecik’te hakikaten temiz, dürüst, şeffaf siyaseti ortaya koyacağımıza inanıyorum. Bilecik’te kentsel dönüşüm adı altında yapılan gelişmelerde hiç sıkıntı yok, hiçbir sorun yok yeter ki bu mahalleler bize güvensin. Halktan yana, halkla beraber, halk için siyaset ortaya koyacağız. Buradan şunun teminatını veriyorum, kentsel dönüşüm olayında ilgili mahallelerdeki yurttaşlarımızın bir tanesinin burnu kanamayacak, bir tanesinin tırnağına, tüyüne, kılına zarar gelmeyecek. Başkan adayım açıkladı gelir gelmez seçimi alır almaz bu tedbirler kalkacak. Anayasa ile korunan bu mülkiyet hakkı herkesin kendisine tebliğ edilecek, tapulardaki tedbirler kalkacak. CHP 30 Mart seçimlerinden başarı ile çıkacaktır. Biz bu seçimlere kitlenmiş vaziyetteyiz. Birbirimizi bırakmayacağız, birbirimizin arkasında saf tutacağız, gönül gönüle, kol kola biz mücadele vereceğiz kimin önderliğinde il ve ilçe başkanının önderliğinde, kimin arkasında ve yanında işte başkan adayımızın yanında. Biz 1 Nisan sabahı Sungur Turan’ı Bilecik’te Belediye Başkanı yapacağız, CHP’yi Bilecik’te iktidar yapacağız akabinde de Kemal Kılıçdaroğlu’nu Türkiye’ye Başbakan yapacağız. 1 Nisan ya da 2 Nisan sabahı hiç endişe etmeyin bu adamları süpüreceğiz ve Bilecik Belediyesi’nin anahtarını Kemal Kılıçdaroğlu’na hep beraber götüreceğiz.”


Editör: TE Bilişim