Hasan Güner

Bilecik Anaokulu’nun 1998 yılından bu yana faaliyetlerine devam ettiğini ifade eden Okul Müdürü Müge Üstünbaş, “Ben 2010 yılından beri idarecilik yapıyorum. Daha önce aynı okulda öğretmendim. Bu yıl 270 civarında öğrencimiz var. Daha önce daha az öğrencimiz vardı. Üst kat Ertuğrulgazi Ortaokulu’ndan bize geçti. O zaman 6 sınıfımız vardı. Şimdi 4 sınıf daha eklendi 10 dersliğimiz var. Öğrenci sayımız da arttı böylelikle. 12 kadrolu öğretmenimiz var.” dedi.
Okuldaki yeniliklerin 4-5 yıldır hızlandığını vurgulayan Okul Müdürü Üstünbaş, açıklamasının devamında şunları söyledi:
“Belediyenin yaptırdığı oyun parkımız var. Trafik eğitim pistimizi, öğrenci aidatlarından oluşan bütçemizle yaptırdık. Arkada hayvanat bahçemiz var. Okulumuzun duvarlarındaki çizgi roman kahramanları üç yıl önce yapıldı. Ayrıca spor ve çok amaçlı konferans salonumuz var.
Bahsi geçen kampanyada, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Bilecik Belediyesi ve okulumuz ortak. Özlem Şinay isimli öğretmenimizin fikriydi. Protokol bu şekilde sağlandı. Kampanyamız bitmek üzere ve kolilerimiz epey oldu. Bir kamyonet dolduracak şekilde oyuncaklarımız toplandı. Belirli yerlere toplama merkezleri oluşturuldu. Toplanan oyuncaklar, burada öğretmenlerimiz tarafından kutulandı paket haline getirildi. Şu anda projenin bitmesini için Ocak ayını bekliyoruz.
Projede, oyuncağı olmayan çocuklar ve öğrenciler hedeflendi. Merkezde oyuncağı olmayan çocuğumuz pek yok diye düşünüyoruz. Oyuncaklar, ilçelerde, köylerde ulaşabildiğimiz ve maddi durumu iyi olmayan ailelere dağıtılacak inşallah. Proje Ocak 2013 itibarıyla bitecek. 20 koli civarında oyuncağımız oldu. Bir aylık bir süremiz kaldı. Projeye destekleri bekliyoruz. Farklı projeler de düşünüyoruz. Bu projemiz bir tamamlansın, ardından diğer projelere yer vereceğiz.

“HALKIMIZ BİLİNÇLİ”
Halkımız okul öncesi eğitimle alakalı bilinçli diye düşünüyorum. Çünkü sayımız epeyce arttı. Tek anaokuluyduk, 3 tane olduk. Okul öncesi eğitim, çocuğun kas gelişimini, sosyalleşmesi, paylaşmasını ve yardımlaşmasını tetikliyor. İlkokuldan önce bir hazırlık dönemi oluyor. İlkokul öğretmenleri,  anaokuluna gitmeyen ile giden arasında çok büyük farklılık olduğunu söylüyor.
Bütün öğretmenlerimiz üniversitede eğitim almış, branş öğretmeni. 37 aylıktan 66 aylığa kadar olan öğrencileri alıyoruz. Dışarıdan birine çocuklarla ilgilenmek zor gelebilir ama bize zor gelmiyor. Çocuklar, anneye ve babaya biraz naz ama öğretmenlerimiz burada o disiplini sağlıyorlar. 20-25 kişi aynı sınıfta oluyor. Evde yaptıkları kaprisi burada yapmıyorlar. O da aldıkları eğitimden ve disiplinden kaynaklanıyor diye düşünüyorum.
Okulumuz ödüllü okullardan. ISO 9001 kalite belgemiz, Beslenme Dostu Okul belgemiz ve Beyaz Bayrak belgemiz var. Beyaz bayrak; temiz ve sağlıklı okul anlamında. Halk Sağlığı Müdürlüğü’nden geldiler. Ellerinde bayağı bir kriter vardı. Okulun temizliği ile ilgilendiler, mutfak ve tuvalet denetimi yaptılar. Bizim yerlerimiz halıfleks. Bilirsiniz, halıfleksi koruması zordur, laminant gibi olmuyor ama onu bile başarıyla geçtiğimizi söylediler.
Yine Halk Sağlığı Müdürlüğü’nden diyetisyen arkadaşlar geldi. Mutfağımızı ve yemeklerimizi kontrol ettiler. Onu da yine başarıyla geçtik. Güvenlik konulu ISO 9001 belgemiz var. Onun denetimini de her yıl geçiriyoruz ve belgemiz her yıl yeniliyor.”
Projenin sahibi olan okul öğretmenlerinden Özlem Şinay da, Bilecik halkının projeye fazlasıyla destek verdiğini ifade ederek, şunları söyledi:
“Proje yıllardır aklımızda olan bir şeydi. Köy okullarındaki öğretmen arkadaşlarımızla konuştuğumuz zaman hep imkansızlıklardan yakınırlardı. Çocukların okulda oyuncağı olmadığı gibi, evlerinde de oyuncağı olmadığından bahsediyorlardı. Proje o sebeple çıktı.
Bilecik halkının bu konuda çok duyarlı olacağını düşündüğüm için böyle bir proje yapmaya karar verdim. Projenin adı, bir oyuncak bin umut. Oyuncaksız çocuk, çocuksuz da oyuncak kalmasın istedik.
Çocuklar oyuncaklardan çabuk vazgeçer. Yani oynuyorlar heveslerini alıyorlar. Ama bazıları bu kadar şanslı olamayabiliyor. İşte o sıkıldıkları, artık evin bir köşesinde bekleyen oyuncaklar, bir yerlerde çocukların yüzünü güldürsün istedim. O yüzden başlattığım bir projeydi. Ocak ayında projemizi sonlandıracağız. Hala oyuncak bekliyoruz. Çünkü her oyuncak, başka bir çocuğun yüzünü güldürecek. Ne kadar fazla olursa o kadar çok çocuk kazanacağız diye düşünüyorum.”

Editör: TE Bilişim