Şeyh Edebali Üniversitesi Makine ve İmalat Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Şeref Soylu, rektörlük için adaylığını açıkladı. Soylu, ‘üniversitemizin gelişmiş üniversiteler seviyesine gelmesi için rektörlük görevine talip oluyorum’ dedi.

Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Azmi Özcan’ın rektörlük süresin dolmasının ardından rektör adayları belirli olmaya başladı.  Fen Bilimleri Enstitü Müdürü Prof. Dr. Mehmet Kurban ile Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Harun Tunçel’in ardından Makine ve İmalat Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Şeref Soylu rektörlük için aday olduğunu açıkladı. Makine ve İmalat Mühendisliği Bölümü Başkanlığı yanı sıra Üniversite Yönetim Kurulu Üyesi olan Prof. Dr. Şeref Soylu, yaptığı açıklamada üniversitenin gelişiminde büyük katkısı bulunan Rektör Prof. Dr. Azmi Özcan’a teşekkür etti. Soylu, üniversitenin bundan sonraki hedefini, ‘Sektöründe talep edilen mezunlar ve evrensel bilime katkı sağlayabilen bilim insanları yetiştirmektir’ ifadeleri ile açıkladı.

Açıklamasında özgeçmişinden bahseden Soylu, akademik hayatta yaptığı çalışmaları aktardı. “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” sloganı ile akademik özgürlükten ödün vermeden bilime yön veren üniversiteler arasına girmeyi hedef olarak belirleyen Soylu, ‘gelişmiş üniversiteler seviyesine gelmesi ve bütünleşmesine katkıda bulunma heyecanı içerisinde, Rektörlük görevine talip oluyorum’ dedi. Soylu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Üniversitemiz, kurulumundan günümüze kadar üstün bir başarı göstererek ülkemizde yeni kurulan üniversiteler arasında saygın bir yer edinmiştir.  Üniversitemizin bu duruma gelmesinde, önemli hizmetleri bulunan bütün akademik ve idari personelimize ve özellikle son 8 yılda üniversitemizin yapılanmasında, gelişmesinde büyük katkıları olan değerli Rektörümüz Prof. Dr. Azmi Özcan’a teşekkürü bir borç biliyorum. Üniversitemizin bundan sonraki hedefi ise kurumsallaşmasını güçlendirerek ulusal ve uluslararası Eğitim-Öğretim ve Araştırma-Geliştirme alanları ile bütünleşip, aldığı kaliteli eğitimden dolayı sektöründe talep edilen mezunlar ve  evrensel bilime katkı sağlayabilen bilim insanları yetiştirmektir.  Bu hedefe ulaşmak için en önemli faktörün üniversitemizin fiziki altyapısından daha çok çalışanlarımızın heyecanı olduğuna olan inancımdan dolayı, üniversitemizin en değerli hazinesinin çalışanlarımız olduğuna ve bu başarıyı ancak çalışanlarımızın gayretleri ile yakalayabileceğimize inanıyorum.  

Özgeçmişimde detaylı olarak belirttiğim gibi; 1988 yılında Gazi Üniversitesi’nden lisans derecemi aldım ve bir süre öğretmen olarak çalışıp askerlik görevimi tamamladıktan sonra 1994 yılında YÖK bursu kazanarak A.B.D.’nin Iowa Devlet Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nde Lisansüstü eğitimime başladım.  1996 yılında Master, 2001 yılında da Doktora derecelerimi aldım.  Lisansüstü eğitimim esnasında Üniversite-Sanayi işbirliğinin akademik eğitime katkı ve önemini; John Deere, Caterpillar ve National Renewable Energy Lab gibi A.B.D.’nin üst düzey kurumları ile beraber çalışarak öğrenme fırsatı elde ettim.  Ayrıca,  2003 yılından itibaren Avrupa Komisyonu’nun ortak Araştırma-Geliştirme alanı olan FP6 ve FP7 programlarının “Enerji ve Ulaştırma” alanlarında birçok projede hakem ve izleyici olarak görev aldığım süre boyunca Avrupa Araştırma-Geliştirme alanı ile bütünleşmenin önemini bizzat gördüm.  Bunlarla birlikte, 2004-2005 yılları arasında Avrupa Komisyonu’nun Milano, İtalya’da bulunan Ortak Araştırma Merkezi’nde misafir bilim adamı olarak görev aldığım bir yıl boyunca, Avrupa’nın farklı ülkelerinin değerli araştırmacıları ile beraber çalışarak, Avrupa Komisyonu Politika Yapıcılarına “Enerji ve Ulaştırma” alanında hazırladıkları kanun ve yönetmeliklerde bilimsel destek verme görevi yürüttüm.  Bu süre boyunca Avrupa Komisyonu’nun genel yapısını ve aday ülkelerle olan ilişkilerin gelişimini inceleme imkanı elde ettim.

2001 yılından sonra kurulum sürecini tamamlamakta olan Sakarya Üniversitesi’nde çalıştığım süre boyunca eğitim-öğretimde, toplumsal projelerde ve araştırma-geliştirme projelerinde etkin çalışmalar yaparak üniversiteme hizmet ettim.  Üniversite-Şehir İşbirliği için örnek bir proje olan ve benim yöneticiliğimde gerçekleşen “SAHAKK-I” projesi ile şehrin sürdürülebilir kalkınması için şehrin yöneticilerine önemli bilimsel ve teknik destekler sağlamak üzere hizmetlerde bulundum.  Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Sabancı Holding ile beraber gerçekleştirdiğimiz “Hibrit Otobüs” SANTEZ projesi ile de Türkiye’nin ilk hibrit otobüsü’nün üretiminde proje yöneticiliği yaptım.  Bütün bu çalışmalarımda yurt dışında kazandığım deneyimlerimi üniversitemizin, sanayimizin ve şehrimizin uluslararası Araştırma-Geliştirme alanı ve gelişmiş ülkelerle bütünleşmesi için kullanmaya çalıştım ve bu hizmetleri yapmaktan gurur duydum. Halen, Üniversite-Sanayi İşbirliği Derneğimizin aktif bir üyesiyim ve üniversitemizde çalıştığım kısa süre boyunca ilk olarak “Üniversitelerde Ar-Ge Strateji Belgesi Hazırlatılması ve Uygulatılması” TÜBİTAK projesine üniversitemiz adına başvuruda bulunarak üniversitemizin AR&GE stratejilerinin planlanması için ilk girişimlerimi tamamladım. 

Bu düşünce ile insana, akla ve bilime önem veren, yeni kurulmuş üniversitemizin sorunlarını bilen ve gerçekçi çözümler üretmekte deneyimli olan bir meslektaşınız olarak, bir makamda bulunmak arzusundan çok üniversitemizin gelişmiş üniversiteler seviyesine gelmesi ve bütünleşmesine katkıda bulunma heyecanı içerisinde, Rektörlük görevine talip oluyorum.  Bizler ülkemizin güzide bir üniversitesi olan Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi’nin mensuplarıyız.  Şeyh Edebali’nin yıllar önce söylediği gibi “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” felsefesini temel alıp, Akademik Özgürlüğümüz ve Yaşam Kalitemizden ödün vermeden üniversitemizin Kurumsallaşma ve Bütünleşmesini güçlendirerek bilime yön veren üniversiteler arasına girebiliriz.

“İnsanı yaşat ki devlet yaşasın”

Selam, sevgi ve saygılarımla…”

Editör: TE Bilişim