Bilecik Arena programında kentin bir yükselen bir alçalan nüfusu enine boyuna tartışılırken, Milletvekilleri Yaşar Tüzün ile Selim Yağcı, “ilimizin gelişmesi noktasında ne gibi adımlar atılmalıdır” sorusuna yanıt verdiler.

Vekil Tüzün, bir ilin gelişmesinde en önemli üç faktörün; sanayi, turizm, kültür ve sanat olduğunun altını çizerken, Vekil Yağcı, nüfusun ve kentin gelişmesi için sanayinin en büyük etken olduğunu belirtip üniversite ve sosyal yaşantının da önemine değindi.

Özellikle seçimler öncesinde bir artıp bir azalan Bilecik ilinin nüfusu kamuoyunda çokça tartışılan konulardan birisi haline geldi. İlk oturumu gerçekleşen Bilecik Arena programında kentin nüfusuna ilişkin ve Bilecik’in gelişmesi noktasındaki kilit faktörleri Milletvekilleri Selim Yağcı ile Yaşar Tüzün’e sorduk.

“Kentin gelişmesi; sanayi, turizm, kültür ve sanatla olur”

Vekil Tüzün, Bilecik ilinin nüfusunun artmasına ve kentin gelişmesine dair yaptığı konuşmasında, “son 15 yılda Bilecik'in nüfusu gelişen ve büyüyen bir kent. Özellikle Bilecik Merkez diğer ilçeler içinde en fazla göç alan, en fazla gelişen bir ilçe merkezi. Gölpazarı, Yenipazar, Söğüt göç nüfusu kaybetse de bunların toplamı il geneline yayıldığında nüfus ikiyüzotuz bine yaklaşmıştır.

Bu sayımlarda iki kriter söz konusu, bir tanesi öğrenci ve askerin olduğu sayımla, olmadığı anda değişiklik gösteriyor, diğer bir sorun ise bir kentin gelişmesinde ki kriterlere baktığımızda 3 temel kriter var; bir sanayi, iki turizm, üç kültür ve sanat. Bu üç kriteri o kentin genelinde hissettiremiyorsanız, Selim Bey'in de dediği gibi Bilecik'te bir beş yıldızlı otel açılsa, bir iki sene sonra 2'inci beş yıldızlı otel açılacak, buna inanıyorum ama birinciyi açtırabilmek için veya birinci sanayi kuruluşunu buraya daha fazla taşıyabilmek için sanayici haklı olarak şöyle bir fizibilite yapıyor, diyor ki kalkınma da öncelikli iller arasında Bilecik kaçıncı sırada?

Şimdi bu hem sevindirici bir haber, hem de üzücü bir haber. Neden sevindirici bir haber, Bilecik bu kriterler üzerinde üst sıralarda yani Bilecik, gelişmiş, büyümüş, sosyo ekonomik durumu iyi, kişi başına düşen milli gelir diğer illerden iyi dolayısıyla Bilecik 2'inci derecede. Şimdi sanayici diyor ki; tamam ben bir sanayi kuracağım, yapacağım ama 4'üncü derecedeki bana daha iyi teşvik sağlıyor, istihdamı orada daha rahat bulabilirim, ürettiğim malın; tabak diyelim Düzce'de 8 TL'ye öteliyorum, bu maliyetler karşısında ama ben bu kuruluşu Bilecik'e taşırsam bu 12 TL'ye mal edecek. Dolayısıyla bence hem Avrupa’da, hem yurt içinde diğerleriyle rekabet edemiyor. Bunu geçtiğimiz hafta Sanayi ve Ticaret Odalarımız geldiğinde yine Ankara'da değerlendirdik, bunun tek yolu sektörel teşviktir.

Örnek Bursa'da tekstil, Zonguldak'ta maden, bu sektörel teşvik kapsamına girerse bu işi yapmak, butik iller; butik sanayiler durumuna gelecektir hem de bu işi yapan sektör bir alanda uğraşmış olacak. Bunun avantajları olacak ama bu iller aslında bu kriter olduğu müddetçe yeni sanayiciyi de biz buraya taşıyamadığımıza göre son 10 yıldır sanayi noktasında yapılan yatırımlar kendi fizibilitesine uygun olduğu için Bilecik'e yapıldı. Niye, diyelim ki Yutong Fabrikası kuruldu, hammadde ocağı aynı bölgede olduğu için kuruldu, Şişecam veya Hartcam Bozüyük'te kuruldu, niye kuruldu devletin bir takım imkanını kazanmak için değil, hammadde avantajını burada kullanmak için kuruldu. Dolayısıyla Teşvik Kanunu değişmediği sürece yeni sanayiciliğin gelmesi oldukça zor. Bunu sağlayabilmenin yolu Bakanlar Kurulumuzun Sektörel Teşvik Kanunu’nu hayata geçirip, Bilecik'i bu kapsama alması olduğuna inanıyorum. Dolayısıyla bir kentin 3 temel özelliğini de arttırabilirsek, nüfusu arttırmış oluruz ama bugün için böyle bir imkanın gözükmediğini gözlemliyorum. Sadece gelecek sanayicide kendi imkanları doğrultusunda yapmış olduğu, Bilecik'in yerel imkanını kullanabileceksek geliyor, yoksa kolay kolay gelmiyor.

Bir örnek vereyim yine Selim Bey de söyleyecektir bu Osmaneli'deki fabrika işi hallolma noktasına geldi herhalde orada yaşayan bin yüz kişi Has Çelik Fabrikası’nın taşınma durumu söz konusu İstanbul'a. En azından Osmaneli halkını ve Osmaneli organize sanayisini biraz canlandırmış olacağız. Bunda emeği geçen başta Bakan Yardımcısı Hasan Bey olmak üzere tüm taraflara teşekkür ediyorum” ifadelerine yer verdi.

“Dengeli nüfus artışı sağlayacak belirli projeler yapmamız lazım”

Kentin nüfusunun artması ve gelişmesi noktasından lokomotif görevin üniversitede olduğunu söyleyen Vekil Yağcı şu şekilde konuştu:

“Yaşar beye katılıyorum fakat bir kentin nüfusunu tek bir noktaya bağlamak mümkün değil. Şehirde sanayide, yatırımcı da gerekli, üniversitede başlangıçta lokomotif görevi yapıyor. Bilecik nüfus anlamında baktığımızda kendi içimizde dolaşıma girdi. Yani dışarıdan nüfusu tetikleyecek dengeli nüfus artışı sağlayacak belirli projeler yapmamız lazım. Bunların başında da sanayilerimiz var. Sanayi noktasında da hazırlıklarımız çok fazla. Ben eminim ki teşvik noktalarındaki eksiklikler bizim gönlümüze göre olmamasına rağmen bugün 3'üncü Oganize Sanayi’nin Bilecik'te tüm şartlarını oluşturmaya başladığımızda sanayicilerin bu noktadaki ilgi ve alakalarının yine olacağını düşünüyorum. Nerede sıkıntı yaşıyoruz, mesela sanayici geliyor, Osmaneli'de alanı verdiğimizde sanayici sıkıntımız olmuyor. Mutlaka fizibiliteyi yapıyor ama bizim bu teşviklere rağmen bölgesel bir şansımız var, biz büyük şehirlere ve limanlara da çok yakınız bu anlamda sanayi arsası bu anlamda çok ekonomik. Bizim burada yüz dolar bile değil, 100 TL'lik sanayi arsası bugün Bursa'ya gittiğinizde bin dolar seviyesinde veya en az bin 5 yüz, 2 bin TL yerelde aralarında çok ciddi bir fark var. Dolayısıyla sanayici orada istediği miktarda arsayı da bulamıyor dolayısıyla bizim sanayi arsalarını hızlı bir şekilde üretmemiz gerekiyor ama üretebilmemiz için de bir altyapı oluşturmamız lazım. Şimdi bizde para parayı çeker diye bir kural var, baktığımızda Sanayi Ticaret Odamız zengin değil, Belediyelerimiz zengin değil, Özel İdaremiz zengin değil buradaki sihrimiz birliğimiz, beraberliğimiz, eğer bunu yakalayamazsak, Ahmet'in yaptığını Mehmet bozma hevesi içinde olursa kusura bakmayın bu gücümüzü iyi kullanmamış oluruz. Burada bunlara rağmen biraraya geldik, sayın Bakanımızın da önderliğinde beş yüz dönümlük bir alanın çok komik bir rakamda tahsisinin yapılması önemli bir şey, bu belki tulumbanın suyu olacak belki de 5,6 parsellik birşey çıkarılacak sanayici alınacak, ama sanayiciye kuru alan da satamıyoruz. Su lazım, elektrik lazım, doğalgaz lazım, yol lazım tüm altyapıyı oraya oluşturmamız lazım. Sanayici gelsin şartele bassın üretim yapabilmesi lazım. Bu dönemde Enerji Bakanlığı çok avantajlı biz de bir sonraki safhada da enerji yatırımları noktasında Bakan beyden destek göreceğiz ama orada 3 yıl önce onun için başlattık Ayvacık Barajı noktasında fizibiliteyi orada 2'inci, 3'üncü sırada çok önemli olan su bulmamız lazım. Oranın altyapısını kanalizasyon sistemine varıncaya kadar planlamanın yapılması lazım. Üniversitenin kuruluşu çok iyi yükseldi, geçen süreçler içinde duraksadı. Geçen yıldan itibaren öğrenci sayısı artmaya başladı, apart yatırımı yapıldı. Geçen yıl apartlarımız yarı yarıya boştu bu sene doldu. Üniversitenin kapasitesinin artması için Rektör beyle de konuştuk bin beş yüz kişilik yurt yaptırıyoruz neden insanlar Bilecik'te kalacak yeri olduğunu, rahat okuyabileceklerini düşünen, çevremizde büyük iller var çocuklarını Bilecik Üniversitesi'ni tercih ettirme noktasında bu tercihlerini kullanabilirler, artı olarak bundan sonra üniversitemizin akademik seviyesinin hızla yükselmesi. Belirgin alanlarda aynı statüde, Bilecik Üniversitesi’nden alınan diplomada Eskişehir'den, Bursa'dan aldığın diploma seviyesindedir noktasında camiaya geçecek olması da nüfusu arttırır. Belediyelerimizce sosyal hayatı, kentsel dokuyu daha güçlendirmemiz lazım yani bir noktada artık olmazsa olmaz şeylerimizi geçtik. Bunun üzerinde bir insan geldiğinde şehre baktığında daha rahat gezeceği, dinleneceği ve sosyal hayatını yaşayabileceği ortamlar ister ve o yerleşimde rahat hastaneye gideyim, torunlarımı rahat okutuyorsam, sporumu rahat yapabiliyorsam, rahat bir yere gidip dinlenebiliyorsam insan yaşamını kolaylaştıracak unsurlar bir şehirde fazlaysa insanlar artık burada doğdum, burada ömür billah yaşayacağım demiyor. Kendisine uygun olan noktaları görüyor. Bizim hakikatten nüfusa ihtiyacımız var ama kontrolsüz burada şehrin dengelerini bozacak tek taraflı göç olmaması noktasında da dikkatli olmalıyız. Bir fabrika geldi bin kişi birden geldi. Mesela Gölpazarı'na ihtisas organize sanayi bölgesi kuracağız orada 200 kişi Bilecik'ten gidiyor fabrikaya mesela. Gölpazarı'nı kurduğumuzda 6 binlik bir şehre çalışan 5 bin göç alırsa bizde yerel yönetimler, genel yönetimler o ilçeyi buna hazırlayamazsak Gölpazarı'na iyilik mi yaparız, kötülük mü yaparız? Bilecik'e gelen şartlar var; Bilecik mutlaka büyüyecek, gelişecek bu noktalarda endişeniz olmasın. Her geçen gün bu şartlara daha iyi yaklaşıyoruz. Bursa yolu önemli şuanda yatırım anlamında Bursa yolunu da bitirdiğimizde yerli otomotivin Bursa'ya yapılması bile Bilecik için çok ciddi fırsatlar var, yan sanayisi anlamında çok ciddi fırsatlar barındırıyor ama bu fırsatları oluşturacak alt seviyede bizim de biran önce hazırlamamız lazım. Bunları daha fazla konuşmamız lazım. Milletvekillerinin ellerinde de gördük, sihirli formül yok. Hep birlikte olursak daha güzel şeyler yapabiliriz ama ben kalemi böyle tuttum, benim tutuşumu beğenmezseniz, ötekine şunu dersen kalem ortada kalıyor o zaman o yüzden tutulan kalemi yazdırmanın yoluna bakalım.”

Editör: TE Bilişim