Hasan Güner

Bilecik ile birlikte Bursa ve Eskişehir'in yeraldığı TR41 bölgesinde  kaynakların etkin kullanımının sağlanarak bölgesel kalkınmanın sürdürülebilirliği amacıyla, BEBKA ve Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) arasında imzalanan işbirliği protokolüyle, “Endüstriyel Simbiyoz Projesi” devam ediyor.

Proje kapsamında Bursa'da bilgilendirme toplantısı ve Çalıştayı düzenlendi. BEBKA ve TTGV’nin birlikte yürüttükleri Projeyle, Bilecik'te endüstriyel simbiyoz uygulamalarının yaygınlaştırılmasına yönelik farkındalığın artırılması, bölgesel ve sektörel analizlerin yapılarak mevcut potansiyelin ve stratejinin belirlenmesi, fizibilite çalışmalarının yapılması, iletişim faaliyetlerinin yürütülmesi ve endüstriyel simbiyoz uygulamalarının sürdürülebilirliğine ve yaygınlaştırılması için altyapının oluşturulmasına yönelik çalışmalar yürütülüyor.

Bilecik kaynak verimliliği açısından oldukça kısıtlı imkanlara sahip bir il konumundayken, endüstriyel simbiyoz projesi ile birlikte ekonomik gelişmenin de önünün açılması hedefleniyor.

İlimizde özellikle işletmeler arasında madde ve enerji değişimi başta olmak üzere olası her türlü kaynağın ortaklaşa kullanılması ve böylelikle kaynak kullanımının optimize edilmesine yönelik gerekli yönetsel ve ticari işbirliğinin hayata geçirilmesini içeren endüstriyel simbiyoz uygulamaları, Bilecik'in ekonomik gelişmesine de önemli katkı sağlayacak.

Bursa Eskişehir ve Bilecik illeri için hedeflenen Endüstriyel Simbiyoz Programı ‘Fizibilite ve Altyapı Aşaması’ ile ‘Uygulama ve Sürdürülebilirlik Aşaması’ olmak üzere iki aşamadan oluşuyor.

Projenin ilk aşaması, fizibilite, bilinçlendirme ve farkındalık yaratma, firmalarla ön görüşmeler, olası sinerjilerin belirlenmesi ve tanıtım faaliyetlerini kapsamakta.

‘Uygulama ve Sürdürülebilirlik Aşaması’ ise ilk aşamada elde edilen çıktılar doğrultusunda hayata geçirilmesi, gerekli sistematiğin oluşturulması ve sürdürülebilirliğin sağlanmasına yönelik önlemlerin alınması şeklinde devam edecek.

Proje kapsamında ilk Çalıştay Bursa'da düzenlenirken, Bilecik, Eskişehir ve Bursa'nın kaynak verimliliğinin artırılması için yapılacak çalışmalar masaya yatırıldı.

Önümüzdeki günlerde Bilecik'te de düzenlenmesi planlanan Çalıştay ile ilin ekonomik yönden verimli şekilde kalkınmasına yönelik değerlendirmeler ele alınacak.

Bilindiği gibi Bilecik'te bağımsız işletmeleri daha sürdürülebilir ve yenilikçi bir kaynak kullanımı yaklaşımı çerçevesinde biraraya getirerek endüstriyel kaynaklı çevresel problemlerin önüne geçmekle kalmayıp aynı zamanda ekonomik getiri de sağlamayı amaçlayan “Endüstriyel Simbiyoz Programı” çalışması BEBKA tarafından Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) işbirliği ile yürütülüyor.

 Programın temel amacı, bölgedeki endüstriyel simbiyoz uygulamalarının yaygınlaştırılmasına yönelik olarak farkındalığın artırılması, bölgesel ve sektörel analizlerin yapılarak mevcut potansiyelin ve stratejinin belirlenmesi, fizibilite çalışmalarının yapılması ve endüstriyel simbiyoz uygulamalarının sürdürülebilirliğine ve yaygınlaştırılmasına yönelik altyapının oluşturulmasının sağlanması olarak belirlendi.

Bu kapsamda bugüne kadar gerçekleştirilen faaliyetlerin sonuçlarının paylaşılması ve bölge paydaşlarının bir araya gelerek simbiyoz programının uygulanması hususunda sinerji yaratılmasını hedefleyen “TR41 Endüstriyel Simbiyoz Programı Bilgilendirme Toplantısı ve Sinerji Çalıştayı”  Bursa Crowne Plaza Otel’de düzenlendi.

İlk bölümü bilgilendirme toplantısı, ikinci bölümü ise endüstriyel simbiyoz konusunda ortak çalışabilecek firmalar ve hizmet sağlayıcıların bir araya getirilerek yüz yüze görüşme platformunun sağlanarak simbiyoz olanaklarının belirlendiği toplantıya ilimizden de katılım gerçekleşti.

Toplantının açılışında konuşan Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı (BEBKA) Genel Sekreteri Tamer Değirmenci, “Tüm bu hususlar dikkate alındığında endüstriyel simbiyozun bölge açısından önemli bir potansiyeli işaret ettiği ve başta kaynak verimliliği ve işbirliği kültürünün geliştirilmesi olmak üzere pek çok eksende önemli yararlar ve kazanımlar sağlayacağını düşünmekteyiz” dedi.

"İki aşamalı projede, ilk aşama başarıyla tamamladı"

2014 yılında TTGV ile imzalanan protokol ile Endüstriyel Simbiyoz Projesi’ne başladıklarını kaydeden BEBKA Genel Sekreteri Tamer Değirmenci, projenin “Fizibilite ve Hazırlık Aşaması ile Uygulama ve Sürdürülebilirlik Aşaması” olmak üzere iki aşamadan oluştuğunu söyledi.

Tamer Değirmenci, ilk aşamada başta OSB’ler ve İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü olmak üzere ilgili paydaşlara ziyaretler gerçekleştirildiğini ve veri talebinde bulunulduğunu belirtti.

"Çalışmaları yakından takip ediyoruz"

Endüstriyel simbiyozun, Ar-Ge, inovasyon ve kümelenme faaliyetlerinin yanı sıra, yeni iş alanları yaratma potansiyeliyle, girişimciliği ve bölgesel kalkınmayı da destekleyen bir yaklaşım olarak ortaya çıktığını kaydeden Tamer Değirmenci, “Bursa Eskişehir Bilecik Endüstriyel Simbiyoz Programı ile Endüstriyel Simbiyoz (ES) yaklaşımının, firmalar arası işbirliği ve dayanışmayı artırarak hem çevresel hem de ekonomik getiriler sağlayan bir mekanizma olarak bölgemizde hayata geçirilmesi hedeflenmiştir. Bu bölgesel uygulamadan edinilen deneyimle, kaynak verimliliğini artırarak düşük karbon ekonomisi ve sürdürülebilirlik politikalarına da hizmet edecektir. Bu nedenle, BEBKA Türkiye’de yürütülmekte olan endüstriyel simbiyoz faaliyetlerini yakından takip etmiş, 2014-2023 bölge planında da bu yaklaşıma yer vermiştir” diye konuştu.

"BEBKA Çevre konusunda paydaşlara teknik ve mali destekler sağlıyor"

BEBKA Kalkınma Kurulu Başkanı Hasan Çepni ise, Bursa, Eskişehir ve Bilecik illerinde, sanayide verimlilik ve rekabetçilik ile Ar-Ge ve yenilikçiliğin artırılarak ortak çalışma ve işbirliği alanlarının geliştirilmesi ve buna paralel çevre dostu üretim ile küçük ölçekli altyapı gibi çevresel sürdürülebilirliğin sağlanması konularında, başta KOBİ’ler olmak üzere tüm paydaşlara BEBKA tarafından gerek mali gerekse teknik destek verilmekte olduğuna dikkat çekti.

"Öne çıkan sektörler analiz edildi"

Firmaların biraraya gelerek hem çevresel performansı hem de rekabet gücünü artıracak uzun süreli ortaklıklar kurması ve dayanışma içinde çalışmasını temsil eden endüstriyel simbiyoz programı BEBKA gündemine alınmış olduğunu ifade eden Hasan Çepni, program kapsamında bölgede öne çıkan sektörler incelenerek bölgenin endüstriyel simbiyoz potansiyeli BEBKA tarafından analiz edildiğini ve bugünkü toplantıda da bu analizlerin sonuçlarının kamuoyu ve paydaşlara aktarılacağını söyledi.

Bilgilendirme toplantısının çevresel sürdürülebirliğe yönelik farkındalık oluşturacağına inandığını belirten Çepni, “Bugün yapacağımız çalıştay ise bölgemizdeki çevre problemlerinin çözümüne ve katılım sağlayan kurum ve kuruluşlar arasındaki işbirliğinin gelişmesine olumlu katkılar sağlayacaktır diye ümit ediyorum” dedi.

"Projemiz 2017 yılına kadar devam edecek"

BEBKA Planlama Birim Başkanı Jülide Alan tarafından 2014 yılında başlatılan projeye ilgili detaylı bilgiler verildi.

Alan, 2014 yılında başlanan projenin 2017 yılına kadar devam etmesinin ön görüldüğünü söyleyerek, programın amacı hakkında şunları söyledi:

“Program Fizibilite ve Altyapı Aşaması’nda; sektörel analizler, yerel paydaş analizi ve toplantıları, potansiyel ve strateji belirleme çalışması, simbiyoz paydaş ağının oluşturulması, firma görüşmeleri ve sinerji çalıştayları, sinerji ve simbiyoz ağı yönetimi, veri tabanının oluşturulması, firma ve paydaş simbiyoz ağının oluşturulması çalışmaları gerçekleştirildi. Projenin Uygulama ve Sürdürülebilirlik Aşaması’nda ise sinerji çıktıları üzerinden firmaların takibi, firmalar için bağlantıların kurulması, destek verilmesi, hayata geçen sinerjilerin raporlanması, bölgesel sürdürülebilirliğe yönelik faaliyetlerin yürütülmesi, endüstriyel simbiyoza yönelik destek programlarının oluşturulması sağlanacak.”

TTGV Koordinatörü Ferda Ulutaş da, TTGV tarafından yürütülen Endüstriyel Simbiyoz ve Temiz Üretim projeleri hakkında bilgiler vererek, çeşitli örneklemelerde bulundu.

"2000’li yıllarda endüstriyel simbiyoz kavramın tanımı tekrar yapıldı"

2000’li yıllarda artan çalışmalar ve uygulama deneyimleriyle beraber endüstriyel simbiyoz kavramının tanımının tekrar yapıldığına işaret eden Ulutaş, “Endüstriyel simbiyoz, doğadaki “simbiyoz” kavramının endüstriyel işletmelere uyarlanmasıdır. Endüstriyel sistemler arasındaki simbiyotik ilişkileri ifade eder. Buradaki en kritik iki husus işbirliklerinin madde ve enerji değişimi ile sınırlı olmaması ve işbirliği için fiziksel yakınlığın şart olmamasıdır” dedi.

Ferda Ulutaş, endüstriyel simbiyoz ile Hammadde/ Malzeme, Hayat Kalitesi/ Halkla ilişkiler, Ulaşım/ Lojistik, Üretim Süreçleri, İnsan Kaynakları, Çevre/ Sağlık/ Güvenlik, Bilgi ve İletişim Sistemleri, Enerji ve Pazarlama alanlarında olası işbirliklerinin de sağlanabileceğini dile getirdi.

"Birçok alanda kazanım sağlanabilir"

TTGV Koordinatörü Ferda Ulutaş, endüstriyel simbiyoz çalışmasının, kaynak tüketiminde azalma, depolamaya giden atık ve tehlikeli atık miktarında azalma, karbondioksit salınımında azalma, su tasarrufu, üretim maliyetlerinde düşüş, ek satışlar, yaratılan iş, istihdam, özel sektör yatırımları, inovasyon ve girişimciliğe katkı, çevresiyle uyumlu/rekabetçi endüstriyel bölgeler, işbirliği kültüründe gelişme ve mevzuata uyum konularında kurumlara kazanım sağlayabileceğini sözlerine ekledi.

Yapılan açılış konuşmaları ve sunumların ardından geçilen soru-cevap bölümünde, katılımcıların endüstriyel simbiyoza ilişkin merak ettikleri konular ele alındı.

Program, firmalar arasında Endüstriyel Simbiyoz olanaklarının belirlenmesine yönelik olarak gerçekleştirilen Çalıştay ile sona erdi.  

Önümüzdeki dönemde benzer bilgilendirme toplantıları ve sinerji Çalıştayı Bilecik'te de düzenlenecek.

 

Editör: TE Bilişim