Batı Anadolu’daki ilk yerleşim yerlerinden biri olduğu ortaya çıkan Bilecik Bahçelievler Mahallesi’ndeki Arkeolojik kazı alanında son olarak 9 bin öncesinde yaşamış 11’inci insan iskeleti ve 3 delikli çalgı aletinin yanı sıra dini işlevi olduğu düşünülen pişmiş topraktan yapılmış kutu ve muska bulundu.

Bilecik Belediyesi ve Bilecik Arkeoloji Müzesi’nin sponsorluğunda yürütülen Bahçelievler kazısı Şeyh Edebali Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Doç.Dr. Erkan Fidan’ın bilimsel danışmanlığında devam ediyor.

Arkeoloji dünyasında büyük yankı uyandıran ve bundan 9 bin yıl önceki insanların yaşayış, dini inanç, kültür ve yeme-içme alışkanlıklarına ilişkin önemli bilgiler sunan Bahçelievler Mahallesi’ndeki kazılarda çıkan buluntular her geçen gün şaşırtmaya devam ediyor.

11’İNCİ İNSAN İSKELETİ BULUNDU

2004 yılında keşfedilen ve bu sürece kadar birçok tarihi bilgiyi gün yüzüne çıkartan kazılar devam ederken, son olarak 9 bin yıl öncesine ait yetişkin bireye ait iskelet ele geçirildi. İskeletin bulunduğu alanda titizlikle çalışmalar yürütülürken kazı çalışmasının bilimsel danışmanı Doç.Dr.Erkan Fidan, “burada 9 bin yıl önce buraya gelen ve yaklaşık bin yıl boyunca burada kalan insan topluluklarının ilk köylerini açığa çıkarttık. Buraya gelen insanlar tarım yapmayı bilen insanlar ve hayvanları evcilleştirmişler ve bin yıl boyunca bu verimli alanda kalmışlar. İnsanlar burada yuvarlak yada oval planlı evlerde yaşamışlar ama evlerini daha çok yatma ve uyuma yeri olarak kullanmışlar. Bütün günlük hayatları evlerin aralarındaki avlularda yani bahçelerinde geçmiş.

Biz bütün arkeolojik buluntuları neredeyse sadece avlulardan buluyoruz hatta insanlar kendi ölülerini de bu avlulara gömüyorlar. Bahçelerine açtıkları çukurlara da insanları gömmüşler. Biz bu yıl 11 tane yetişkin bireye ait gömü tespit ettik. Bu tespit ettiğimiz iskeletler Hacettepe Üniversitesi Antroloji Bölümü’nde incelenmeye başlandı, çok yakın bir zaman diliminde de bu insanların yaşları, cinsiyetleri, geçirdikleri hastalıkları hatta yedikleri yemeklere kadar pekçok şeyi öğrenmeyi amaçlıyoruz”dedi.

3 DELİKLİ SES ALETİ ŞAŞIRTTI

Doç.Dr.Erkan Fidan, bu yılın en önemli buluntusunun 3 delikli üflemeli bir çalgı aleti olduğunu söylerken, “bu yaptığımız kazılarda pişmiş topraktan dini işlevi olduğunu düşündüğümüz süslemeli kutular, onun yanında insan biçimli muska, hayvan figürleri gibi dini objelerde bulduk. Ayrıca avluda tespit ettiğimiz bir kafa tası o dönemin dini yaşantısı hakkında da bizlere bilgiler veriyor.

Bu yılın en önemli buluntuları arasında ise kemikten bulduğumuz bir müzik aleti geliyor. Üç tane deliği olan bu müzik aletinin ses çıkartmaya yarayan ses notalarını değiştiren bir müzik aletinin parçası olduğunu düşünüyoruz. Bu parçaya takılan aplike olan bir ağızlık sayesinde de aletin kullanıldığını düşünüyoruz. Bununla ilgili çalışmalar devam ediyor, restorasyon süreci ve araştırmalarımız tamamlandıktan sonra çok kısa sürede bu özel eser Bilecik Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmeye başlanacak” dedi.

DİNİ OBJELERİN ÜZERİNE RESİMLER ÇİZİLMİŞ

Diğer yandan yine buluntular arasında dini objelerinde ön plana çıktığını aktaran Doç.Dr.Erkan Fidan, pişmiş topraktan yapılmış kutu şeklindeki parçaların üzerinde çeşitli süslemelerin yapılmış olduğunu gördükleri aktardı.

Findan, “günümüzden 6 bin 800 yıl öncesine ait önemli bulgulardan bir tanesi de çeşitli kutu parçaları oldu. Üzerinde süslemeler yeralan bu kutu parçalarının dini işlev olarak kullanıldığını düşünüyoruz. Bu kutularla beraber çeşitli muskalar ve çeşitli hayvan figürleri de bu kutuların çevresine işlenmiş figürlerin günümüzden yaklaşık olarak 8 bin 600 ile 9 bin yılları arasında tespit edilmiş oldu. Kemikten yapılmış obje de bulduk ve bu da günümüzden 8 bin 700 sene öncesine ait insanların muska olarak kullandıkları bir çeşit takı”şeklinde konuştu.

“BÖLGENİN ÖNEMİNİ ANLATMAYI BİR BORÇ BİLDİK”

Kazı alanına yoğun ilginin olduğunu belirten Fidan, özellikle bölgede yaşayan vatandaşlara buranın önemini anlatmayı borç bildiklerini aktarırken, “burada yaptığımız çalışmalarda şehir içinde olmanın avantajıyla da hem mahallelinin, hem şehir içinden, hem de şehir dışından insanların büyük ilgisiyle karşılaştık. Burada yaptığımız çalışmalarda özellikle ilkokul öğrencilerine kültür bilincini aşılamak, kültür varlıklarının önemini anlatmak üzere de çeşitli etkinlikler düzenledik ve buraya gelen her kişi ile en az yarım saat ilgilenerek buranın önemini anlatmayı da bir borç edindik ve yüzlerce kişiye bu şekilde ulaştık” dedi.

“BÖLGENİN ARKEOPARKA DÖNÜŞMESİ YÖNÜNDE ÇALIŞMALAR BAŞLATILACAK”

İl Kültür ve Turizm Müdürü Serkan Bircan da, 2004 yılında küçük bir çömlek parçasının bulunması ile yola çıkıldığını söylerken kazı alanındaki çalışmaların bitmesi ile birlikte bölgenin Arkeoparka dönüştürüleceğini ve turizme açılacağını vurguladı.

Bircan, “Bilecik birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, Osmanlı devletinin kuruluş başkenti olmasının yanı sıra milli mücadelede ve kurtuluş savaşında “siz orada sadece düşmanı değil, milletin makus talihini yendiniz” diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sözlerine mazhar olan kadim bir şehir”vurgusunu yaptı.

Kazı alanındaki çalışmalara ve Arkeopark’a ilişkin bilgiler veren Müdür Bircan, şöyle konuştu:

“Şuan Bahçelievler Mahallemizde yerleşim alanı içerisinde bulunan ve 2004 yılları içerisinde sadece küçücük bir çömlek parçasından yola çıkılarak buluntuların incelenmesi sonucu 2019 yılında Bakanlığımız Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün başkanlığında yürütülen bu noktada Şeyh Edebali Üniversitemizin ve Bilecik Belediyemizin de destekleriyle başlatılan kazılar neticesinde bundan tam M.Ö. 7000 yani 9000 yıl öncesine ait buluntularla karşılaştık. Buluntularımız kapsamında iskeletin yanı sıra şuan döneme ait olan alet edevat, kullanılan malzeme materyallerden oluşan eserlerimiz şuan Bakanlığımız bünyesinde TÜBİTAK tarafından karbon14 testlerinin yapılarak bu anlamda mevcut eserlerimizin arasına literatüre girmesi sağlanacak. Bölgemizde artık iki yıl içerisinde büyük hummalı bir çalışmanın içerisinde bulunan kazılarımızın sonuna da yaklaşmış bulunuyoruz. Batı Anadolu ilk yerleşim yeri olarak literatüre giren Bahçelievler Neolitik kazı çalışmalarımızın bundan sonraki süreçte de gerek Bakanlığımızın, gerek paydaş kurumlarımızın desteğiyle Arkeoparka dönüşmesi yönünde çalışmalar başlatılacak. Bu anlamda bu tarihi mekanı bize ve kültürümüze kazandıran, arkeoloji dünyasına kazandıran başta Bakanlığımız, Kültür Varlıkları Müzeler Genel Müdürlüğümüze, ayrıyeten proje ortağı olarak bizlere desteğini esirgemeyen Şeyh Edebali Üniversitesi’ne, Bilecik Belediye Başkanlığı’na, Sayın Valimize ve ilgili paydaşlarımıza huzurlarınızda teşekkür ediyoruz.”

Editör: TE Bilişim